Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə120/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   116   117   118   119   120   121   122   123   ...   260
M. Pickthall (English)

Is he (to be counted equal with them) who relieth on a clear proof from his Lord, and a witness from Him reciteth it, and before it was the Book of Moses, an example and a mercy? such believe therein, and Whoso disbelieveth therein of the clans, the Fire is his appointed place. So be not thou in doubt concerning it. Lo! it is the Truth from thy Lord; but most of mankind believe not.

Hûd Suresi
96


وَلَقَدْ

andolsun


أَرْسَلْنَا

gönderdik



مُوسَىٰ

Musa'yı


بِآيَاتِنَا

ayetlerimizle



وَسُلْطَانٍ

ve bir belgeyle



مُبِينٍ

apaçık






















Türkçe Transcript (*)

Velekaderselnâmûsâbi-âyâtinâvesultâninmubîn(in)

Ali Bulaç Meali

Andolsun, Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık olan bir delille gönderdik.

Edip Yüksel Meali

Musa'yı ayetlerimizle (mucize ve vahyimizle) ve kesin bir yetkiyle gönderdik

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Andolsun Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik.

Süleyman Ateş Meali

Andolsun, Musa'yı da ayetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, Mûsa'yı ayetlerimizle ve açık bir kanıtla gönderdik;

Yusuf Ali (English)

Andwe sent Moses,(1598) withOurClear (Signs) and an authoritymanifest, *

M. Pickthall (English)

AndverilyWe sent MoseswithOurrevelationsand a clearwarrant.

Hûd Suresi
97


إِلَىٰ فِرْعَوْنَ

Firavun'a



وَمَلَئِهِ

ve adamlarına



فَاتَّبَعُوا

onlar uydular



أَمْرَ

buyruğuna



فِرْعَوْنَۖ

Firavun'un



وَمَا

değildi


أَمْرُ

buyruğu


فِرْعَوْنَ

Firavun'un



بِرَشِيدٍ

doğruya yöneltici














Türkçe Transcript (*)

İlâ fir’avnevemele-ihifettebe’ûemrafir’avn(e)(s)vemâemrufir’avnebiraşîd(in)

Ali Bulaç Meali

Firavun'a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun'un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun'un emri doğruya-götürücü (irşad edici) değildi.

Edip Yüksel Meali

Firavun ve konseyine... Ancak onlar Firavun'un buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Firavun'a ve cemaatine. Bunlar Firavun'un emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir.

Süleyman Ateş Meali

Fir'avn'a ve adamlarına. (Ama o insanlar), Fir'avn'ın buyruğuna uydular. Oysa,Fir'avn'ın buyruğu, doğruya iletici değildi.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Firavun'a ve kodamanlarına. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Oysaki, Firavun'un emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu.

Yusuf Ali (English)

UntoPharaohand his chiefs: but theyfollowedtheCommand(1599) of Pharaohandthecommand of Pharaohwasnoright (guide). *

M. Pickthall (English)

UntoPharaohand his chiefs, but theydidfollowthecommand of Pharaoh, andthecommand of Pharaohwasnorightguide.

Hûd Suresi
98


يَقْدُمُ

öncülük ederek



قَوْمَهُ

kavmine


يَوْمَ

günü


الْقِيَامَةِ

kıyamet


فَأَوْرَدَهُمُ

sürükler


النَّارَۖ

ateşe


وَبِئْسَ

ne fena


الْوِرْدُ

bir yerdir



الْمَوْرُودُ

vardıkları yer














Türkçe Transcript (*)

Yakdumukavmehuyevme-lkiyâmetifeevradehumu-nnâr(a)(s)vebi/se-lvirdu-lmevrûd(u)

Ali Bulaç Meali

O, kıyamet günü kavminin önderliğine geçer, böylece onları ateşe götürmüş olur. Sonunda vardıkları yer, ne kötü bir yerdir..

Edip Yüksel Meali

Diriliş gününde halkına öncülük edip onları ateşe sokacaktır. Girdikleri yer ne kötü bir mekandır!

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kıyamet günü, kavminin önüne düşer. Artık o bunları ateşe götürmüştür. O varılan yer, ne kötü bir yerdir.

Süleyman Ateş Meali

(Fir'avn), kıyamet günü kavminin önünde gidiyor. İşte onları ateşe getirdi. O varılan yer de ne fena bir yerdir!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kıyamet günü kavmine önderlik eder. İşte onları suya götürür gibi ateşe götürdü. Ne kötü varış yeridir o götürüldükleri yer!

Yusuf Ali (English)

He willgobefore his people on theDay of Judgment, andleadthemintothe Fire (as cattleareledtowater):(1600) But woefulindeedwill be theplacetowhichtheyareled! *

M. Pickthall (English)

He willgobefore his people on theDay of Resurrectionandwillleadthemtothe Fire forwateringplace. Ah, hapless is thewateringplace (whithertheyare) led.

Hûd Suresi
99


وَأُتْبِعُوا

onlar uğratıldılar



فِي هَٰذِهِ

burada


لَعْنَةً

lanete


وَيَوْمَ

ve gününde



الْقِيَامَةِۚ

kıyamet


بِئْسَ

ne kötü


الرِّفْدُ

bir bağıştır



الْمَرْفُودُ

verilen bu bağış

















Türkçe Transcript (*)

Veutbi’û fî hâżihila’netenveyevme-lkiyâme(ti)(c)bi/se-rrifdu-lmerfûd(u)

Ali Bulaç Meali

Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır.

Edip Yüksel Meali

Burada da, ahirette de peşlerine lanet takılmıştır. Aldıkları armağan ne kötü armağandır!

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hem burada, hem de kıyamet gününde lanetle izlendiler. Onlara verilen bu karşı destek ne fena bir destektir!

Süleyman Ateş Meali

Bu dünyada da (onların) ardına la'net takılmıştır, kıyamet gününde de (burada da la'netle anılacaklardır, ahirette de)! Bu vergi, ne kötü bir vergidir!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan!

Yusuf Ali (English)

Andtheyarefollowedby a curse in this (life) and on theDay of Judgment: andwoeful is thegiftwhichshall be given (untothem)!

M. Pickthall (English)

A. curse is madetofollowthem in theworldand on theDay of Resurrection. Hapless is thegift (thatwill be) given (them).

Hûd Suresi
100


ذَٰلِكَ

bu


مِنْ أَنْبَاءِ

haberlerindendir



الْقُرَىٰ

o şehirlerin



نَقُصُّهُ

anlattıklarımız



عَلَيْكَۖ

sana


مِنْهَا

onlardan bazıları



قَائِمٌ

ayaktadırlar



وَحَصِيدٌ

bazıları ise tamamen silinmiştir

















Türkçe Transcript (*)

Żâlikeminenbâ-i-lkurânekussuhu ‘aleyk(e)(s)minhâkâ-imunvehasîd(un)

Ali Bulaç Meali

Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (hâlâ izleri var, kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir edilmiş, kalıntısı silinmiş) dir.

Edip Yüksel Meali

Sana bu aktardıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hala ayakta, kimi de biçilmiştir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte bu helâk olmuş memleketlerin önemli haberlerindendir. Sana onu kıssa olarak anlatıyoruz. Onlardan yerinde duranlar da var, biçilenler (yok olup gidenler) de.

Süleyman Ateş Meali

(Ey Muhammed), bu sana anlattıklarımız, o kentlerin haberlerinden(başlarına gelen olaylardan)dır. Onlardan kimi hala ayakta, kimi de biçilmiştir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bunlar o kentlerin/medeniyetlerin haberlerinden bir kısmı, anlatıyoruz sana. Kimi hâlâ ayakta onların, kimi kökünden biçilip gitmiştir.

Yusuf Ali (English)

Thesearesome of thestories of communitieswhichWerelateuntothee: of themsomearestanding,(1601) andsomehavebeenmowndown (bythesickle of time).(1602) *

M. Pickthall (English)

That is (something) of thetidings of thetownships' (whichweredestroyed of old). Werelate it untothee (Muhammad). Some of themarestandingandsome (already) reaped.

Hûd Suresi
101


وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ

biz onlara zulmetmedik



وَلَٰكِنْ

ama


ظَلَمُوا

onlar zulmettiler



أَنْفُسَهُمْۖ

kendilerine



فَمَا أَغْنَتْ

sağlayamadı



عَنْهُمْ

kendilerine



آلِهَتُهُمُ

onların ilahları



الَّتِي يَدْعُونَ

taptıkları



مِنْ دُونِ

başka


اللَّهِ

Allah'tan



مِنْ شَيْءٍ

bir şey


لَمَّا جَاءَ

gelince


أَمْرُ

emri


رَبِّكَۖ

Rabbinin


وَمَا

bir işe yaramadı



زَادُوهُمْ

artırmaktan



غَيْرَ

başka


تَتْبِيبٍ

kayıplarını
























Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   116   117   118   119   120   121   122   123   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin