101
İsnâaşeriyye (On İki İmamcılar) veya Caferiyye olarak da isimlendirilen
İmâmiyye’ye gelince; ikinci hicri asırdaki Şiîleşme sürecine baktığımızda,
henüz on iki imam zincirinin teşekkül ettiğini gösteren hiçbir belirti yoktur.
Tartışılan konular, daha çok hilâfetin Ali’nin hakkı olduğu, Ebû Bekir ve
Ömer’in onun hilâfet hakkını gaspettiği hususlarında yoğunlaşmaktadır. Bu
asırda Şîa, ümmetin diğer kesimlerinden kendilerini farklı gören, toplum
tarafından da farklı olarak algılanan bir topluluğun ismi olarak ıstılah özelliği
kazanmıştır. Ancak bu topluluğun olumsuz yönlerini vurgulamak ya da onları
kötü göstermek amacıyla
Râfıza,
Sebeiyye gibi isimlerin de kullanıldığı
bilinmektedir. İkinci hicri asırda, Şiî farklılaşmasının odağında mevcut olan
ulûhiyet, nübüvvet gibi aşırı fikirler zamanla ayıklanmış ve ortaya İmâmiyye
çıkmıştır.
Şîa’nn Zeydiyye, İsmâiliyye ve İmâmiyye gibi günüzümüze kadar
yaşayan büyük kolları bulunmaktadır. Bunların dışında Şîa’nın ğulât adıyla
bilinen onlarca küçük fırkası vücut bulmuş; ancak aşırı görüşleri sebebiyle
bunların pekçoğu günümüze ulaşamamıştır (Onat, 2000, s.35).
Dostları ilə paylaş: