60- HACI TEYZEYİ EMEKLİ EDELİM!
Adana’da bir aile dostum olan Hacı Efendiyi ailece ziyarete gittik. Hal hatır sorma esnasında Hacı Yenge dedi ki;
—Ne yapalım hocam! Bağda bostanda çalışıp duruyoruz. Ama artık yoruldum. Dizlerimde derman kalmadı. Sizin gibi ne maaşım ne de emekliliğim var!
Hemen söze karıştım;
—Hacı Amca da dinlesin. Bu işin kolayı var. İstersen Hacı Efendi seni emekli yapabilir.
Hacı teyze gülerek;
—Keşke yavrum, keşke emekli etse iyi olurdu” dedi.
Kendisine;
—Teyze bak Hacı Amca emekli olmana razı oluyor. Ama bir problem var. Onu çözmemiz lazım. Emekli olan memurun yerine devlet yenisini alıyor. Sen emekli olursan Hacı Amcanın yenisini almasına izin veriyor musun?” deyince Hacı Teyze irkildi;
—Tövbe hocam tövbe! Ben çalışmaya, rezilliğe razıyım. Biz bir Köroğlu bir Ayvaz birbirimizin kahrını çekeriz. Bu yaştan sonra emekliliği ne yapalım” dedi.
Bunun üzerine evde kahkahalar yükseldi.
61- BİZ ONU KORUDUK!
Arap delikanlı sokakta güzel gördüğü kıza laf atıp tanışmak için; “Biz O’nu bakanlar için güzelleştirdik”161 ayetini okuyarak, kızı beğendiğini ima etmek istemiş.
Dönüp baktığı delikanlıya ilk bakışta gönlü ısınmayan kız ise ayetin devamını okuyarak onun niyetini kursağında bırakmış; “Biz O’nu lanetlenmiş bütün şeytanların şerrinden koruduk”162
Böylece kız delikanlıya; “boşuna asılma, peşimi bırak” demek istemiş.
62- EVİN ERKEĞİ DEĞİL MİYİM?
Gece yarısı eve gelen adama huysuz hanımı kapıdan içeri girer girmez iki oklava sallamış. Adam korkusundan can havliyle hemen sedirin altına yatıp saklanmış. Hanım elinde oklava ile odanın içinde fır dönerken beyinin sedirin altında yatmakta olduğunu görünce bağırmış;
—“Kalk sedirin altından, hiç orada yatılır mı?”
Adam yattığı yerden yiğitlenerek;
—“Ben bu evin erkeği değil miyim? Canımın istediği yerde yatarım” demiş.
63- EVLİLİK VE KADINLA İLGİLİ NÜKTELİ SÖZLER
► Sevda akla girince, akıl seyahate çıkar.
► Sevda geçici körlüktür.
► Gönül kimi severse güzel odur.
► Zorla güzellik olmaz.
► Deve dengi ile kalkar.
► Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan.
► Yüzü güzele doyulmuş, huyu güzele doyulmamış.
► Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet.
► Yuvayı dişi kuş yapar, erkek kuş korur.
► Avradı ar zapt eder, er değil.
► Ben müftüye danıştım.
Yiğit yarsız olur mu?
► Âdem Havva’sız olmaz.
► Yalnızlık Allah’a mahsustur.
► At ile avrat yiğidin bahtına.
► Deli kız, gelin olmuş. Kayınbabasını at seyisi sanmış.
► Güzele ne giyse yakışır.
► Kızım sana mı inanayım, gözüm sana mı inanayım.
► Koca kızın gelinliği bu kadar olur.
(ATASÖZLERİ)
► Sendeki naz çekilmez, bendeki sevda olmasa.
► Şimdi rağbet güzel ile zengine.
(Seyrani)
► Karanlıktan göz ettiğini ne bileyim.
► Çirkinler güzel mi olur, sarı altın takmayınan.
► Azık alırsan evinden, kız alırsan köyünden al.
► Güzel huylu olanın can verirler sözüne
Çirkin huylu olanın kimse bakmaz yüzüne
► Kocası ölenin ağıtçısı, hanımı ölenin öğütçüsüyüm.
► Kışın sobasızlık,
Yazın ayransızlık,
El içinde parasızlık,
Gurbet elde avratsızlık,
Her şeyden zormuş.
► Baba ister vezir, ister sultan olsun
Hizmetçi ancak uşak doğurur.
(Şeyh Sadi)
► Şems-i Şita, cilve-i nisa ve iltifat-ı umeradan sakın!
(Kış Mevsiminin güneşine, hanımların cilvesine ve idarecilerin iltifatına karşı dikkatli ol.)
► Dah demeden yürüyen at,
Buyurmadan tutan evlat,
Bir de iyi çıktı mı avrat,
Ne edeceksin bayramı?
Gir oyna, çık oyna.
Ha babam ha yürümez at,
Bir kaşık su vermez evlat,
Bir de dirliksiz çıktı mı avrat,
Ne beklersin ölümü?
Gir ağla, çık ağla.
(Dr. Yalçın ÖZALP’ın
“Tek Madalyalı Şehir Kahramanmaraş” kitabından)
64- ANA İLE İLGİLİ SÖZLER
► Ana gibi yar olmaz.
► Ana kucağı, cennet bucağı.
► Ana, yürekten yana.
► Ana hakkı ödenmez.
► Ağlarsa anam ağlar,
Gayrısı yalan ağlar.
► Ananın bastığı yavru incinmez.
► Bilemedim ana baba kıymetin,
Arkamızda karlıca bir dağ imiş
(Karacaoğlan)
► Ana evladını atmış, yar kenarında gene tutmuş.
► Ana-baba bedduası alan onmaz.
► Evlada devlet gerekse, anaya ataya hürmet eyleye.
► Ana başa taç imiş,
Her derde ilaç imiş,
Bir evlat pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş.
(ATASÖZLERİ)
► Cennet anaların ayağı altındadır.
(Hadis-i Şerif)
VI. BÖLÜM TEMBELLİK, ÇALIŞKANLIK VE MAHARETLE İLGİLİ NÜKTELER
Eğer kişi;
Hem akıllı, hem çalışkan ise TAKDİR ET,
Akıllı fakat çalışkan değilse İKAZ ET,
Çalışkan fakat akıllı değilse DİKKAT ET,
Hem tembel, hem de akılsız ise DEF ET.
1- ÜŞENMEDEN NASIL KONUŞUYORSUN?
Tembel ve üşengeç, iki arkadaş bir hasırın üzerinde oturup sohbet ediyorlarmış. O esnada açık kalan musluktan akan su, oturdukları hasırın altına doğru ilerlemeye başlamış. Fakat onlar bunu görmelerine rağmen hiç istiflerini bile bozmadan sohbeti sürdürmüşler. Neticede su hasırdan geçip elbiselerini ıslatmaya başlayınca iki tembelden biri arkadaşına oturduğu yerden;
—Eli boş birisi olsa da, şu musluğu kapatıverse, nerede ise ıslanacağız” demiş.
Diğeri hiç yerinden kıpırdamadan;
—Arkadaş! Sen hiç üşenmeden, zorsunmadan bunu nasıl söylüyorsun?” demiş.
Dostları ilə paylaş: |