T. C. Firat üNİverstiESİ aleviLİK İnançlari ve teolojik temelleri (tunceli Örneğİ) Prof. Dr. Erkan Yar son rapor



Yüklə 1,26 Mb.
səhifə3/47
tarix27.12.2018
ölçüsü1,26 Mb.
#87120
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47

a. Alevilik


Ali’nin soyundan gelen ve Ali merkezli din anlayışı üreten bir kimseyi tanımlayan Alevi kelimesi ile, bir düşünceyi veya eğilimi ifade eden Türkçe –lik ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Alevi ise, Ali isminin sonuna, bir şeyin yanlısı ve taraftarı olmak anlamını veren Arapçada aitlik bildiren “ya” ekinin birleşmesinden meydana gelmiş, Ali kelimesinin sonu “ya” harfiyle bittiğinden, birinci “yâ” harfi, nispetten dolayı “vav” hafine dönüşmüştür. Sözgelimi Arapça bir kelime olan “dünya” sözcüğü, “dünyaya ait” anlamı kastedildiğinde “dünyevî” şeklini almaktadır. Bu durumda Alevi kelimesinin, tamamen Arapça gramer kurallarına göre türetilmiş bir kelime olduğu görülmektedir. Osmanlı Türkçesinin, Arap dili etkisinde kalan bir dil olduğu gerçeği dikkate alındığında, Alevilik kelimesinin Arapça dil kurallarına göre türetilmiş olması doğaldır. Bu dilde de, aitlik bildiren “ya” eki, kelimenin sonuna gelmekte ve bir düşünceye aitliği ifade etmektedir. Türkçede bir düşünceyi kabul etmeyi ifade eden bir ek olarak “cı” eki kullanılmaktadır. Türkçe dil kurallarına göre türetilmiş olsaydı “Alici” olarak ifade edilirdi.

Alevilik kelimesinin etimolojisinin bilinmesi, bu kelimeyi farklı köklerden türeterek, ismin anlamını değiştirmekle, ifade ettiği öğretiyi de değiştirmeyi ve farklılaştırmayı hedefleyen anlayışlar açısından önem kazanmaktadır. Bu anlayışlar açısından Alevi kelimesi, Ali kelimesinden değil de alev sözcüğünden türemiştir.32 Çınar’ın, Alevi kelimesinin alev kelimesinden türediğine dair görüşü, “i” ekinin, Türkçede sonuna geldiği kelimenin aidiyet kazandırması kuralına dayanmaktadır. Bu durumda “Alevi kelimesi “alev” kelimesinden türetilmiştir. Halbuki alev, ateş veya ışık anlamına gelmemekte, yanan maddelerin türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısına denilmektedir.

Sözlük anlamı itibarıyla Alevi, “Ali’ye mensup” “Ali’ye ait” anlamlarına gelmektedir. Bu anlamı itibarıyla Alevî sözcüğü, Anadolu Alevililerini tanımlayan bir isim olmaktan çok, Ali’ye mensubiyet ve bağlılık ifade eden diğer guruplar için de kullanılmaktadır. Alevi sözcüğü, halk arasında “Ali evi” şeklinde de anlaşılmaktadır ki, bu anlayış Alevilik öğretisini ifade etmesine rağmen, etimolojik açıdan doğru değildir. Bu tamlama, “Ali” ve “ev” sözcüklerinden oluşmaktadır ki, Alevi sözcüğünün Türkçe dilbilgisi kurallarına göre üretildiği anlamına gelir. Halbuki bu sözcüğün, terim olarak değil de sözlük anlamı açısından kullanımı, hicri birinci asra kadar gitmektedir.

Alevilik, genel anlamda Ali’yi sevmek ve onun soyunun yani Ehl-i Beyt’in yolundan gitmek olarak tanımlanmaktadır.33 Fığlalı’ya göre, sözlük anlamının dışında Alevi tabiri, Hz. Ali’yi en üstün sahabe olarak gören ve Hz. Muhammed’den sonra onun halife olması gerektiğini kabul edenler için de Şia ile eş anlamlı kullanılmıştır.34 Alevilik, inanç ve ritüelleri yönünden, siyasal bir fırka olarak tanımlanan Şia’dan, Ali ve Ehl-i Beyt sevgi ve saygısı dışında, tamamen farklıdır. Bu nedenle Fığlalı, “özellikle Türk kültüründe Hz. Ali ve Ehl-i Beyt sevgi ve saygısı bütün canlılığı ve ihtişamı ile yaşanmasına rağmen, siyasi bir fırka olan “Şia” itibar görmemiş ve taraftar bulamamıştır”35 demektedir ve bu belirleme tutarlıdır. Sözlük anlamı olarak teşayyuun aslı, samimiyetle uymak, din ve velayet yönünden uymak demektir. Allah “Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi36 buyurmakta, aralarında dostluk ve düşmanlık bulunan guruplardan haber verirken bu isimle ayırmakta ve onlardan birisi olan teşeyyuun dostluğu gerektirdiğini belirtmektedir. Aynı şekilde “Şüphesiz İbrahim de O’nun taraftarlarından idi.”37 ayetinde de, İbrahim’in dostluk yoluyla Nuh’a uyması ifade edilmektedir.38



Fırkaların ve mezheplerin, kişi merkezli isimlendirmelerin daha sonraki dönemlerde geliştiği görülmektedir. İslam düşüncesinin ilk dönemlerinde ortaya çıkan fırkaların, görüşlerine dayandığı kişilerin adlarıyla değil de, ekolün belirgin eylem ve görüşüyle isimlendirildikleri görülmektedir. Haricilik, Mutezile, Mürcie, Şia ve Ehl-i Sünnet isimlendirmeleri, bu özelliği taşımaktadır. Genel olarak bu ekollerin görüşlerini ifade eden, fakat bazı görüşleri itibarıyla diğerlerinden farklılaşan ekoller de, kişilerin ismi ile adlandırılmışlardır. İlk dönemde Alevi sözcüğü, Ali’nin yandaşları yani onun yanında yer alanlara işaret etmektedir. Günümüzde de Alevi sözcüğü, pek çok bölgede yaşayan Alevilerin ismi olarak kullanılmaktadır.39 Bu nedenle de Anadolu’da yaşayan Alevileri diğerlerinden ayırmak için “Anadolu Aleviliği” ismi kullanılmaktadır. Bu çalışmada da Alevilik ismini, söz konusu Anadolu Aleviliği için kullanacağım.

b. Bektaşilik


Tarikatların, görüş ve ritüellerin kendisine nispet edildiği karizmatik kişinin ismiyle adlandırılmasına uygun olarak bu tarikat, Hacı Bektaş Veli’ye nispetle Bektaşilik olarak isimlendirililmiştir. Bektaşilik, tamamen bir tarikat yapılanmasında olup, öğretisel olarak da mistik yorumların etkisindedir. Alevilik ve Bektaşiliğin birlikte anılması, Hacı Bektaş Veli’nin ardıllarının Alevilerin yaşadıkları bölgelerdeki dinsel/mistik görüşleri yaymaları nedeniyledir. Hasluck’a göre, “kendi adını taşıyan tarikatın, doktrinleriyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bektaşilik adını taşıyan tarikatın gerçek kurucusu, Fazlullah adlı İranlı bir mutasavvıftır ve tarikatın asıl ismi de Hurufilik’tir. Fazlullah’ın ölümünden kısa bir sonra, müritleri Hurufi doktrinlerini Kırşehir yakınlarındaki Hacı Bektaş tekkesi mensuplarına Hacı Bektaş’ın gizli fikirleri diye tanıtmışlar, bundan sonra da Hurufiler, Sünni Müslümanların sapıklık ve zındıklık saydıkları kendi doktrinlerini Hacı Bektaş’ın adının koruması altında yaymışlardır.”40 Fakat Alevilikte, Hurufilik öğretisi, belirleyici bir inanç değildir. Sadece Viranî ve Nesimi gibi bazı Alevi ulularının eserlerinde bu öğreti yer almaktadır. Bununla birlikte, Aleviliğin pratik uygulamaları, Hacı Bektaş Veli’nin mistik görüş ve eğitim yöntemleri ile uygunluk arz etmektedir.

Yüklə 1,26 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin