BÖLÜM I : SSCB DEVRİNDE İKTİSAT POLİTİKALARI
Rus İmparatorluğunun son çarı II. Nikol’un hükümdarlığı Mart 1917 devrimiyle sona erdi, geçici hükümet yönetimi ele aldı. A. F. Kerensky idaresindeki geçici hükümet 25 Ekim 1917’de Lenin ve Troçki önderliğindeki Bolşevik Partisince devrildi. Böylece 25 Ekim 1917’de başlayıp 25 Aralık 1991’de sona eren Sosyalist dönem başladı. Bu dönemdeki iktisat politikaları bir kaç başlık altında incelense de Sosyalist devir boyunca uygulanan iktisat politikalarının temeli Stalin tarafından atıldı ve bu politikalar SSCB’nin dağılmasına kadar takip edildi.
1.1 SAVAŞ KOMUNİZMİ DÖNEMİ, 1917-21
Bu döneme altı önemli politika damgasını vurdu. Bunların içinde en önemlisi tarımsal fazlanın zorla devlet tarafından toplanmasıydı. Cheka ve Bolşevik eylemciler ülkenin kırsal kesimine gönderilerek zengin ve orta halli çiftçilerin tahılları ellerinden alındı. Zorla el koyma 9 Mayıs 1918’de yürürlüğe girdi13.
İkinci önemli politika devletleştirme idi. Yarısı küçük ölçekli, mekanik güç kullanmayan 37,000 civarında işletme 1920’ye kadar devletleştirildi.
Üçüncüsü merkezde toplama ve tahsisat sistemiyle bağdaşmayacağı görüşüyle Kasım 1918’de tüm özel ticaretin kaldırılmasıydı. Devlet görünürde tüketim mallarını topluma arz eden tek mercii oldu. Yasal olmayan ikincil piyasada ticaret 1920’ye kadar devam etti.
Dördüncüsü istihdamın değiştirilmesiydi. Çalışmaya müsait vücuda sahip tüm şahıslara (erkek, kadın) çalışma emredildi. Troçki tarafından kurulan ve yönetilen Umumi Çalışma Teşkilatı tarafından bu emre riayet denetlendi. Çalışmaktan kaçanlar için 28 Kasım 1919 tarihli kararla ciddi cezalar getirildi.
Beşincisi 1918’de ücretler yapılan işe göre sınıflandırılmasıydı. Tehlikeli şartlar altında ağır iş yapanlara en yüksek seviyeden (en alt seviyenin dört katı) ücret ödenmeye başlandı.
Sonuncusu savaş komunizmi döneminde para değişim aracı olma niteliğini kaybetti. Devlet işletmeleri arasındaki ödemeler defter kayıtları vasıtasıyla yapılıyordu. 1920’de posta hizmetleri, gaz, elektrik ve kamu ulaşımı parasız sunuluyordu. Ayrıca Yiyecek Komiserliği tarafından sağlanan gıda maddeleri de parasız arz edilecekti.
1.2 YENİ İKTİSAT POLİTİKASI,1921-1928
YİP döneminin en göze çarpan özelliği piyasa ve sosyalizmi bir araya getirme çabasıydı. Tarım köylülerin eline bırakıldı. Köylülerin ürünlerine el koymaktan YİP döneminde vazgeçildi, köylülere ürünlerini serbestçe satma ve diledikleri mamülleri serbestçe alma izni verildi.
Sanayi ve tarım ile sanayi ve tüketiciler arasındaki piyasa bağlarının yerini devlet ürün denetimi ve dağıtımı aldı. Sanayi üretiminin ¾’ü devletleştirilmiş işletmelerin elindeydi, bu durum anahtar endüstriler yoluyla ekonominin tümünü denetim altında tutma imkanı sağlıyordu. Bu endüstriler yakacak, metal, savaş sanayi, ulaşım ve dış ticaretti.
Ocak 1924’te Lenin öldükten sonra komunist parti önderleri keskin hiziplere ayrıldılar. Leon Troçky, Grigory Zinoviev, Lev Mamenev önderliğindeki sol birleşik muhalefet YİP’e, köylülere, özel ticarete tanınan müsamahaya karşıydı, ayrıca hükümetin dış politikasını sürekli eleştiriyordu. Sol tamamen devletleştirmeyi ve hali vakti yerinde olan köylülere karşı sert önlemler alınması istiyordu.
Öteki tarafı ılımlı Bolşevik parti önderlerinin koalisyonu oluşturuyordu; Pravda’nın editörü Nikol Bukharin, sendika başkanı Mikhail Tomsky, hükümet bürokrasisinin başı Aleksei Rykov ve Kominist Partisi genel sekreteri Josef Stalin. İktidardaki bu koalisyon, YİP’i benimsiyor, tamamen devletleştirmeden kaçınıyor, köylülerin ürünlerine el koymaya karşı çıkıyor, kapitalist dünya ile uzlaşmadan yana tavır alıyordu.
Birkaç usta manevradan sonra Stalin Lenin’in 1924’deki ölümünün ardından gelen dört yıl içinde kuvveti elinde topladı. Bolşevik Partinin sol kanadını yönetimden uzaklaştırmak için Bolşevik partinin sağ kanadı ile birleşti, sol kanat yönetimden 1927 yılına kadar atıldı. Sonra Stalin sağ kanattaki aşırı uçlara (Buharinciler) yöneldi. Kasım 1928’de ki Komunist Parti Merkez Komitesi kararıyla Buharinciler suçlandı. İlk beş yıllık plan 1928’de benimsendi ve 1929’da resmen kabul edildi. Böylece YİP dönemi sona erdi ve planlı döneme girildi.
1.3 İDARİ KOMUTA EKONOMİSİ DÜZENİNİN KURULMASI, 1928-40
Jozef Stalin, (asıl adı İoseb Vissarionoviç Cugaşvili, d.21 aralık 1879. Gori, Gürcistan, Rus Çarlığı-ö. 5 mart 1953, Moskova, SSCB) 1928’de Lenin’in YİP’ne son vererek birbirini izleyen beş yıllık planların sıkı merkezi disiplini altında hızlandırılmış sanayileşme programını başlattı. 1928-40 yılları arası Sovyet iktisat tarihinde en önemli dönemdir, 1928’den sonraki 10 yıl yakın tarihin de önemli zaman dilimlerinden biridir. Nisan 1929’da benimsenen I. Beş yıllık planın uygulaması sırasında devlet işletmelerinin özerkliğine büyük ölçüde son verildi. Öte yandan küçük ölçekli sanayi ve ticaret kuruluşları da yeniden denetim altına alındı. Eldeki kaynakların ve işgücünün sınırlılığı nedeniyle hedeflere ulaşmada sıkıntılar baş gösterince tarım ve tüketim malları aleyhine ağır sınaiye ağırlık verme yoluna gidildi. Zamanından önce, Aralık 1932’de tamamlandığı açıklanan I. Plan sonuçta çelik sanayi, elektrik üretimi ve makine yapımı gibi dallarda çarpıcı artışlar elde edilmesini sağladı. 1937’de SSCB toplam sanayi üretiminde ABD’nin ardından dünyada ikinci sıraya yerleşti. Sermaye birikiminin en ağır yükü ise kırsal alanlara bindi. Geleneksel tarım yapısını değiştirerek sanayi için gerekli sermaye birikimini sağlama açısından büyük önem taşıyan kollektivizasyon başlangıçta köylülerin kolhoz’lara gönüllü olarak katılması temelinde yürütüldü. Bu uygulama 1929’da “kulakların sınıf olarak tasfiye edilmesi” hedefinin benimsenmesiyle zora dayalı bir biçim kazandı. Ciddi kıtlıklar ve aksamalar pahasına 1936’da kolhozların bütün köylere yayılmasıyla süreç tamamlandı, 25 milyon kadar köylü ailesi kollektifleştirildi. Sanayiyie sürekli kaynak aktaran sovyet tarımı 1913’deki düzeyine ancak 1930 sonlarında ulaşabildi. Kollektifleştirmenin Ukrayna’da yol açtığı kıtlık döneminde bile Stalin buğday stoklarını ihraç edip karşılığında makine almayı sürdürdü.
1934’de doğrudan doğruya parti üyelerine ve eski bolşeviklere yöneltilmiş yeni bir terör dalgası başlatıldı. Ağustos 1936, Ocak 1937 ve Mart 1938’in ünlü “Moskova duruşmalarında Zinovyev, Kamenev, Buharin, Rikov, ve daha yüzlerce eski önder baskı ve işkenceyle imzalatılmış ifadelerine dayanılarak “karşıdevrimcilik”ten “Nazi ajanlığı”na kadar herşeyden suçlu bulunup idam edildiler.
Sovyet toplumunun en seçkin ve verimli kesimleri ağır kayıplara uğradı. Stalin’in ekonomik alandaki dönüşümlerine yaşamın hemen her alanında totaliter bir yapının egemen kılınması eşlik etti. Böylece bireyin kollektif örgüte bağımlı olduğu bir toplumsal doku ortaya çıktı. Sanat, bilim ve eğitimin parti aygıtının hizmetinde hareket etmesi, uyulması zorunlu bir kural haline getirildi.
Stalin sadece temel ve uzun sürecek teşkilat ve politika değişiklikleri yapmakla kalmadı, gerçekten tarihte görülmemiş feci, vahşi, dehşet verici uygulamalarla çok kısa sürede Sovyet ekonomisinin doğasını, iktisadi mekanizmalar ve kaynak tahsisini, tamamen değiştirdi. Bu zaman zarfında oluşturulan iktisadi sistem 1991’de çökünceye kadar hakikaten çok az değiştirilebildi. Sonuçta Stalinizm, Sovyet döneminin 2/3’ü kadar bir bölümünü kapsadı ve komünizm tarihine imzasını attı. Stalinist sistemin kalıcı olmasının sebebi Brejnev ve arkadaşlarının ondan faydalanmaları ve ona sadık kalmaları değildi. Kalıcıydı, çünkü ayrıcalıkların, kontrolün, ödüllerin ve kazanılmış hakların iç içe girdiği bir düzen haline gelmişti14. Stalin’in döneminde oluşturulan kurumlar, uygulamalar, alışkanlıklar, düşünce ve politikalar 1990’lardaki geçiş sürecini temelden etkiledi.
Kısaca özetlersek idari komuta ekonomisinin kuruluşu 1928’de Stalin’in sanayileşme öncelikli stratejiyi takibiyle başladı. YİP’dan ayrılışın ilk işareti neredeyse tüm özel mülkiyetin devletleştirilmesi politikasıydı, bu süreç 1930’ların ortalarında tamamlandı. Bu dönemdeki ikinci önemli politika başlıca sanayi mamülleri yıllık ve beş yıllık kaynak ve kullanım dengelerinin Gosplan ile geliştirilip uygulanmasıydı. Planın genel çerçevesini Komunist parti belirliyordu. Girdi/çıktı dengesi sisteminin unsurları ilk beş yıllık planın geliştirilmesi sırasında bulundu, genç iktisatçı Vasily Leontiev girdi/çıktı sistemini buldu, geliştirdi ve ilerletti, 1973 Nobel iktisat ödülünü kazandı15. Üçüncü önemli politika kollektivizasyon sürecinin başlatılmasıydı. Bu süreçte köylüler kollektif çiftliklere katılmaya zorlandı. Kollektivizasyon süreci Stalinist şiddetle birleşerek kalan muhalifleri de temizledi. Bu dönemde ekonominin kompozisyonu tarımdan sanayiye özellikle ağır sanayiye doğru değiştirildi. Kaynaklar tüketimden sanayiye aktarıldı.
Dostları ilə paylaş: |