T. C. Gazi ÜNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ


NİKİTA KURUŞÇEV, SİSTEMİN ELEŞTİRİSİ, 1953-64



Yüklə 1,01 Mb.
səhifə4/24
tarix07.08.2018
ölçüsü1,01 Mb.
#68405
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24

1.4 NİKİTA KURUŞÇEV, SİSTEMİN ELEŞTİRİSİ, 1953-64

Stalin’in Mart 1953’te ölümünden sonra yakın çevresinde yer almış parti önderlerinin giriştiği iktidar mücadelesinde L. Beria ve ardından Malenkov’u saf dışı ederek Eylül 1953’te öne çıkan Kruşçev Batı Sibirya ve Kuzey Kazakistan’da geniş alanların ekime açılması gibi iddialı tarım projeleriyle ve ustalıklı siyasal manevralarla konumunu kısa sürede güçlendirdi.


Mevcut sistemi “kusursuzlaştırma” düşüncesiyle ilk kısmi reform denemelerine Kuruşçev’le başlandı. Kruşçev dönemi, Sovyet ekonomisi hakkındaki kanaatlerde kayda değer ölçüde değişimin işaretini verdi. Krşçev’in Stalinizm’den uzaklaşma yönündeki izlediği politikanın en açık delili 14-25 Şubat 1956’da toplanan XX: Parti kongresinde iki önemli konuşmasıdır. 14 Şubat’ta sunduğu Merkez Komitesi raporunda Doğu ile Batı arasında savaşın kaçınılmaz olduğu görüşünü redderek “farklı sosyal sistemlere sahip ülkeler arasında barış içinde bir arada yaşama Leninist ilkesi’nin bundan böyle SSCB dış politikasının temelini oluşturacağını açıkladı. 24-25 Şubat günlerinde verdiği ünlü “gizli söylev”indeyse Stalin’in hiçbir yasallık ilkesine riayet etmediğini söyledi. 1956’da Stalin’in işlediği suçlarla ilgili olarak Kuruşçev’in yaptığı açıklamalar (Glasnost’un ilk parıltısı) parti üyeleriyle sınırlı kalmıştı. Böylece başlayan Stalin’in mirasını terk süreci 1956’dan 1962’ye kadar kısa ömürlü bir edebi rönesansın kıvılcımı olmuştu.
Sovyet ekonomisnin örgütlenmesi, 1956’dan bugüne kadar kesintisiz olarak plan sisteminin yetersizliklerine karşı çok farklı önlemlerin denendiği bir deney alanı olarak kaldı. Tüm Sovyet ekonomisinin ilk ağır yenilgisini aldığı 1961 yılından itibaren*, basit bir modernleşmeden çok, sistemin Yugoslavya modeli yönünde, yani kapitalizm yönünde temelden değiştirilmesi amacını taşıyan reformlar üzerine geniş bir tartışma başladı16.
Kuruşçev’in 1957’de bazı bakanlıkların yerine bölgesel ekonomik konseyler (sovnarkhoz) kurarak ekonominin yönetiminde adem-i merkezileşmeye gitme çabaları yerel bölgelerin iştahını açtı ve başarısızlıkla sonuçlandı. 1957 reformu esas olarak, o zamana kadar merkezi hükümetteki bakanlara ait olan bir dizi önemli yetkinin (en yüksek işletme yöneticisinin atanma ve görevden alınması hakkı, üretimin kontrolü hakkı), o amaç için özel olarak kurulan bölgesel organa (Sovnarhoz) devredilmesinden ibaretti. Merkezde bulunan tek tek endüstri dallarıyla ilgili bakanlıklar, bu sovnarhozların kurulmasıyla birlikte, birkaç tanesi dışında kaldırıldı17. Kruşçev reformlarından geriye traktör istasyonlarına son verilmesi ve 1956’da emeğin çalışma yerinde seferber edilmesi uygulamalarını getiren savaş zamanı yasalarının iptal edilmesi kaldı. Emeğin serbestçe hareketi sistemin bütününe indirilmiş ciddi bir darbe anlamına geliyordu, çünkü çalışanlar belli bir özerklik elde etmişlerdi. Tek başına bu yolla, girişimci olarak devlet ile işçi arasında henüz bir piyasa ilişkisi yaratılmamış olsa da, gene de işgücünün akışı, emek piyasasının oluşmasının zorunlu şartlarından biri olarak, ilk kez yeniden ortaya çıktı; yada daha doğrusu akışkanlık uzun yıllar ancak yasal olan dışında var olabildikten sonra, böylece biçimsel ve yasal olarak kabul edildi18. İşletmeler artık emek için rekabet etmek zorunda kalacaklardı, kurnaz işçilerle yöneticiler durumu kendi lehlerine çevirip disiplini gevşetmeyi başarmışlar, hak etmedikleri halde fazla mesai pirimi almanın yollarını bulmuşlardı. Sovyetler Birliğinde kapitalizm 1957’de henüz kesinlikle geri getirilmiş değildi. 1957 reformunun gerçek anlamı tamamen başka bir düzlemdedir. Reformlardan amaç, bir ademi merkezleşme görüntüsü altında, hakim bürokrasinin fiili iktidar temelini genişletmek ve tek tek işletmeleri daha yakından kontrol edebilmekti19. Arkasından 1958’de, içeriği üç yıl sonra tek tek işletmelerin “eylemsel yönetim” hakkının tanınmasıyla açıklığa kavuşturulan işletme içi demokrasi reformlarının filizleri yaratıldı. Fakat plan en büyük karar mercii olarak varlığını sürdürdüğü için, bu reform önlemleride hiçbir şeyi esaslı olarak değiştirmedi. Kaldı ki biçimsel ademi merkezileşme, daha 1962’de yoğun ekonomik zorluklara tepki olarak, bu arada sovnarhozların sayısı da sınırlanmak suretiyle önemli ölçüde geri alındı. Ancak bu kez de, Liberman grubunun eleştirisi başladı ve bunu geniş bir açık tartışma izledi. Yedi yıllık planın gözler önündeki başarısızlığı ve boş vaadlerden hayal kırıklığına uğramış kitlelerin büyüyen hoşnutsuzluğu karşısında, işletme özerkliğinin savunucuları ilk kez kamuoyu önüne çıkmaya cesaret ettiler. Evsei Liberman’ın “Plan, karlar ve ikramiyeler” başlıklı makalesi Pravda’da 1962 yılında yayınlandı. Bu makale merkezi plancıların işletme idarecilerine nasıl rehberlik yapabileceklerine dairdi. Liberman bu makalesinde planlı ekonomi ile piyasa ekonomisi ilişkisinde sonuncu yararına açıkça köklü bir dönüşüm talep etti. Kuruşçev parti örgütünde reforma girişmeyi düşündüğü zaman parti tepe yönetimi onu 1964’te görevden aldı.
Kruşçev döneminde Rusya dünyanın teknolojik lideri olarak kendini gösterdi. Dünyanın ilk nükleer santrali 1954’de, ilk nükleer buzkıranı 1956’da, ilk roketi uzaya 1957’de, ilk insanlı uzay uçuşu Nisan 1961’de Kruşçev döneminde yapıldı. Bunlar karşısında ABD kongresi SSCB başarılarının sebebini araştırmak için bir komisyon kurdu.
Raymond Aron Kruşçev dönemindeki iktisadi ve sosyal gelişmeleri şöyle özetliyor; “Şimdi de Sovyet rakamlarına ve Stalin’in ölümünden bu yana geçen on yıla gelelim. Sovyet ekonomisindeki ve bilhassa sanayisindeki gelişme 1953-58 arasında artan bir hızla gelişmeye devam etmiştir, 1958’den beride açıkça yavaş bir şekilde gelişmektedir...1953-58 yılları içinde Stalin’in halefleri birçok reformlar yaptılar ki bunların en önemlisi kolhozculara üretim yapmak ve üretimi devlete vermek için yeni sebepler göstermek üzere “makine istasyonları”nın kaldırılması oldu. 1950-52’den 1957-59 arasına kadar zirai istihsaldeki artış hızı yılda yüzde altıyı bulmuştu. O tarihten beri tam bir durgunluk vardır (bu yüzden hükümeti 1 Ocak 1962’de toprak mahsullerinin fiyatlarını yükseltmeye mecbur kaldı). Bu son yıllarda ziraattaki başarısızlık, herşeyden önce, idarecilerin hatalarına bağlı görünüyor...Stalin’den sonra gelenler birçok reformlar yaptılar ve rejimi “rasyoneleştirme”ye çalıştılar. Fakat şu son üç yıl zarfında eski ademi merkeziyetçi teamülün yerini tekrar kuvvetli bir merkeziyetçilik teamülü almaktadır. Sovyet iktisatçıları ve yöneticileri sınai ekonomideki gelişmenin ortaya çıkardığı problemlerin ve yatırımlar arasında yapılacak zaruri tercihlerin farkındadırlar, ama ne ziraatte ne de sanayide otoriter ve teferruatçı bir planlamaya tabi tutulan bir ekonomiye mahsus durumlar ortadan kaldırılmış veya oldukça azaltılmış değildir. Batılı ekonomilere yaklaşma işi istihsal hacmi ve belki de teknik kalite (hiç değilse bazı sahalarda) bakımından yürümüyor. Kaynakların dağılımı, fiyatların rolü, gelişme faktörleri hususunda Sovyetlerle Batılılar bugünde on yıl öncesinde olduğu kadar birbirinden uzaktırlar”20.
Kruşçev döneminde sovnarkhoz’la başlayan ve SSCB’nin son genel sekreteri Gorbaçov’un perestroikası ile sona eren bütün reformların ortak yönü sistemi değiştirmek değil ıslah etmek, sağlığına kavuşturmaktı. 1957-91 arasındaki reformlar benzerlik yönünden üç kümede toplanırlar;

Teşkilatlanma reformları; Sovyet ekonomisinde yetki silsilesini değiştirmeye yönelik reformlar,

Planlama reformları; ulusal iktisadi planlama sistemini değiştirmeye yönelik reformlar,

Adem-i merkezileşme reformları, yetki ve sorumluluğu firma ve bireylere devretmeye yönelik reformlar.




Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin