T. C. Gazi ÜNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ


LEONİD BREJNEV NOMENKLATURANIN KORUNMASI, 1964-82



Yüklə 1,01 Mb.
səhifə5/24
tarix07.08.2018
ölçüsü1,01 Mb.
#68405
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24

1.5 LEONİD BREJNEV NOMENKLATURANIN KORUNMASI, 1964-82

Merkez komitesince “ileri yaşı ve bozulan sağlığı” nedeniyle istifasını sunduğu bildirilen Kruşçev’den sonra, Ekim 1964’de Leonid Brejnev’in birinci sekreter, Aleksei Kosigin’in de başbakan olarak ağırlıklı bir konum taşıdığı kollektif bir önderlik oluşturuldu.


Liberman’ın modelinin 1964’de deneme olarak iki işletmede devreye sokuldu bunun sonrasında 1965’de Kosigin’in önerisi üzerine, Liberman’ın görüşlerine büyük bölümüyle uyan, geniş kapsamlı reform yasaları kararlaştırıldı. 1965’deki ademi merkezileşme ancak üretim yönetimiyle sınırlı olan 1957 reformlarının tersine gerçekte bizzat üretim ve bölüşüm süreciyle ilgiliydi ve bu nedenle siyasal açıdan çok daha köklü sonuçlar getirdi; karar yetkisi basit bir şekilde merkezi devlet organından yerel organa aktarılmadı, fakat kısmen doğrudan üretim birimine-yani işletme yöneticisine- devredildi.
1966-67’de tarım reformları yapıldı. 390 tarımsal işletme (sovhoz) deneme olarak kazancın azamileştirilmesi ilkesine göre çalışacaktı. Yaratacakları kazancın bir bölümü, bu işletmelere, kendi finansmanları için bırakıldı.
Brejnev döneminde Kruşçev dönemindeki kısmi özgürlük havası kayboldu, Brejnev muhalif yazarları mahkum etti. Ekonomiyi harekete geçirsin diye işletmelere tanınan biraz özgürlükten (Lieberman’ın önerilerinden esinlenen 1965 reformu), çok kısa süre sonra merkezi yönetime geri dönüldü, işkolu bakanlıkları yeniden kuruldu. Anahtar işlevler yeni ve güçlü üç devlet komitesiyle merkezileştirildi; Gossnab, Gostsen ve Gosteknika.
Reformların esas noktaları hangileridir. Bunlar esas olarak, işletmeler için plan talimatlarının, büyük sayıda ayrıntılı emirlerden (ortalama rakkamla 30-40 bağlayıcı talimat) az sayıda genel yönlendirici bildirime indirgenmiş olmasıdır.
1965’de Aleksei Kosigin reformlarıyla artık idareciler sekiz belirgin hedefe ulaşmaya çabalayacaklardı, sekiz temel endeks şunlardır;

  1. Genel üretim endeksi (ne imal ediliyor),

  2. Yatırım endeksi (yeni tesislerin kurulması için ne kadar harcama yapılabilir),

  3. Üretim malları endeksi (ne kadar ürün imal edilecek ),

  4. Yeni kuruluşların esas görevleri endeksi ,

  5. Maddi ve teknik teslimat endeksi,

  6. Genel kazanç marjı ve gelirler endeksi,

  7. Ödemeler endeksi (kazancın yüzde kaçı devlete aktarılacak ve işletme devletten ne kadar kredi alıyor),

  8. Genel ücret endeksi (işçilere toplam olarak ne kadar ücret ödenecek),

Kosigin’in reformlarıyla Gosbank’a yatırımları değişik oranlarda finanse etme görevi verildi, devlet bütçesinden yatırımlara ayrılan pay azaltıldı, devlet bütçesi desteği oranı işletmelerin üretim geliştirme fonları devreye sokularak azaltıldı.


Çoğu gözlemci 1965’te büyük umutla başlanan Kosigin reformlarının 1975 ortalarında sonuçsuz sona erdiği hususunda hemfikirdi. 1979 Temmuz’unda bir karar çıkarıldı. Bu kararın amacı üretimi artırmak, maliyeti düşürmek, kaliteyi artırmak, zamanında teslimi sağlamak, üretim süresini azaltmaktı. Bu amaçlara planlama, işgörü göstergeleri, ödüller ve finansman ile ulaşılmaya çalışılacaktı.
Kuşçev Parti aygıtını tedirgin etmişken Brejnev Parti kadrolarının yer değiştirmesini büyük ölçüde yavaşlatarak kendini koruma altına almaya çalıştı. 18 yılık Brejnev döneminde Parti aygıtı yaşlandı, ekonomik büyüme ise yavaşladı, bu döneme durgunluk yılları denilmesinin sebebi budur.


Tablo 1: SSCB’de İktisadi Büyüme (Yıllık iktisadi büyüme oranları)
SSCB Amerikan tahminleri Resmi Sovyet rakamları

1885-1913 3,3 -

1928-40 5,4 14,6

1950-60 6,0 10,1

1960-70 5,1 7,0

1970-80 3,7 5,3

1980-88 - 3,3

1971-75 3,7 5,1

1976-80 2,7 3,8

1981-85 2,2 3,1

1980-84 2,0 3,2

1984-88 - 3,5

1928-84 4,3 8,8

1928-84 etkin yıllar 4,8 9,7

1950-84 4,4 7,6
Kaynak:Russian and Soviet Economic Performance and Structure, 62.

Şekil 1: SSCB’de iktisadi büyüme

Yukarıdaki şekil tablo 1 verilerinden hazırlanmıştır.


Tablo 2 : Üretim, girdi ve verimlilik büyüklüğü, SSCB-ABD 1961-1988








SSCB







ABD




Dönem

Üretim büyüklüğü

Faktör verimliligi

Girdi büyüklüğü

Üretim büyüklüğü

Faktör verimliligi

Girdi büyüklüğü

1961-65

4,8

0,3

4,5

4,8

2,8

2,0

1966-70

5,0

0,8

4,2

2,8

0,9

1,7

1971-75

3,1

-1,2

4,3

2,3

0,6

1,7

1976-80

2,2

-1,3

3,6

3,3

0,3

3,0

1981-85

1,8

-1,1

3,0

3,0

0,9

2,1

1986-88

2,0

-0,3

2,5

3,2

1,6

1,6

Kaynak:Soviet Economic Structure and Performance,1990, 463.


Peki neden Sosyalizm’in kapitalizme göre işgörüsü (performansı) daha kötüydü. Polonyalı ekonomist Oscar Lange merkezi planlamalı sosyalizm optimal fiyatları daha iyi hesaplayacağı için kapitalizme galip geleceğini iddia etmişti. 1920’lerde daha Stalin idari komuta ekonomisini seçmeden önce Avusturyalı iktisatçılar Frederik Hayek ve Ludvig von Mises sosyalist ekonomilerin çeşitli zayıflıklarından bahsetmişti. Hayek ve Mises bir ekonomik sistemin işleyişinde bilginin temel girdi olduğunu, merkezi plancıların bilgi sorunuyla her an yüz yüze kalacağını, piyasa ekonomisinde nispi fiyatlarda değişimin karar vermek için gerekli bilgiyi sağladığını savunmuşlardı. Bilgi sorunun yanında bir diğer husus çalıma arzusuydu. Bertrand Russell de , demokratik olmayan sosyalizmin, bireysel girişim ve bilimsel yenileşme açısından doğuracağı sorunları tahmin ederken benzer bir çizgide düşünüyordu. Sosyalizmin bireyi nasıl etkileyeceği üzerinde odaklaşırken şu öğüdü vermişti: “Plato’nun devletiyle More’un Ütopyasını okuyun –ikisi de sosyalist eserdir- ve kendinizi, anlatılan toplumda yaşıyor tasavvur edin. Can sıkıntısının sizi ya intihara, ya da isyana sevkedeceğini göreceksiniz...Tehlike ve macera dürtüsünün, insan tabiatında derin kökleri vardır ve bunu inkar eden bir toplum uzun süre istikrarını koruyamaz...”21.
Demokrasi ve yenileşme konusunda da Russell şunları söylemiştir “Eşit doğal kaynaklara sahip biri diktatörlük olan, diğeri birey hürriyetini tanıyan iki ülke ele alındığında, hürriyeti tanıyan ülkenin, çok zaman geçmeden diğerine karşı savaş tekniği açısından üstün duruma geçeceği hemen hemen kuşkusuzdur. Almanya ve Rusya’da gördüğümüz gibi, bilimsel araştırma hürriyeti, diktatörlükle bağdaşamaz. Hitler Yahudi fizikçilere tahammül edebilmiş olsaydı Almanya pekala savaşı kazanabilirdi. Stalin, Lysenko’nun teorilerini kabul ettirmek için ısrar etmeseydi, Rusya’nın daha çok tahılı olurdu. ...Gelecek 15 yıl içinde savaş olmazsa, bu sürenin sonunda Rusya’nın bilimsel savaş tekniğinin Batı’nınkinden çok daha aşağı olacağından ve bu aşalığın doğrudan doğruya diktatörlüğün sonucu olduğundan şüphe etmiyorum. Dolayısıyla, güçlü demokrasiler var oldukça, demokrasinin uzun vadede muzaffer olacağına inanıyorum. Bu gerekçeyle kendime, gelecek hakkında nispi bir iyimserlik hakkı tanıyorum. Bilimsel diktatörlükler, yeterince bilimsel olmadıkları için yok olacaklardır” 22.


Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin