55. Anne-Babayâ İyi Davranma
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Biz insana, 'ana-babasma İyilik etmesini9 tavsiye ettik. 361[361]
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, 'ana-babanıza da iyi davranmanızı' kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'öf!' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: 'Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!' diyerek dua et." 362[362]
Buhârî ile Müslim'in "SahnY'lerinde konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Mes'ud (r.a)'tan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir: "(Resulullah'a:)
Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/383'de bu hadisi Huzeyfe'den rivayet etmiştir.
- 'Ey Allah'ın resulü! Amellerin hangisi Allah katında daha sevimlidir?' diye sordum. O da:
- 'Vaktinde kılınan namazdır' buyurdu. Daha sonra:
- 'Ondan sonra hangisi?' diye sordum. O da:
- 'Anne-babava iyi davranmadır' buyurdu. O da:
- 'Sonra hangisi?' diye sordum. O da:
- 'Allah yolunda cihattır' buyurdu.
Abdullah ibn Mes'ud der ki: Resulullah (s..a.v) bunları bana anlattı. Daha fazlasını sorsaydım, mutlaka söylerdi." 363[363]
56. Akrabalık (=Sıla-İ Rahim) Bağı 364[364]
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve 'akrabalık bağlarını' kesmeye dönmüş olmaz mısınız? 365[365]
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra (bu sözlerini) bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (=akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaran-lar; işte lanet onlar içindir. Ve kötü yurt (=cehennem), onlar içindir." 366[366]
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh'lerinde konuyla ilgili olarak Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Kim rızkının boll aştın İmasını ve ecelinin geciktirilmesini isterse, 367[367] 'akrabalık bağını sağlasın!" 368[368]
Yine Buhârî ile Müslim'in "Sahîh'lerinde konuyla ilgili olarak Cübeyr b. Mut'im (r.a)'tan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Cennete, -akrabalık bağını- kesen kimse giremez. 369[369] Derim ki: İyi ile günahkar kimse arasında bir fark yoktur."370[370]
57. Güzel Ahlak 371[371]
Bunun içerisine; öikeye hakim olmak, insanlara yumuşak davranmak, alçakgönüllülük gibi hususlar girmektedir.
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: "Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin." 372[372]
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"O takva sahipleri ki, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah iyilik yapanları sever. 373[373]
56Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Amr (r.anhümâ)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Peygamber (s.a.v), çirkin konuşmaz ve çirkin şeye de özen-mezdi.
Peygamber (s.a.v): 'Şüphesiz ki sizin ahlakı en güzel olanlarınız, 374[374] en hayrlılarınızdandır' buyurdu."
Abdullah ibn Abbas ile Mücâhid, "Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin" (Ka-İem: 68/4) ayetinin tefsiri konusunda şöyle derler:
'Yüce bir 'din' üzeresin. Çünkü katımda bu. dinden daha çok sevdiğim ve daha çok hoşnut olduğum başka bir din yoktur."
Buhârî ile Müslim'in "Sahih"lerinde geçtiğine göre; Hişâm b. Hukeym, Hz. Ai-şe (r.anhâ)'ya, Resulullah (s.a.v)'in ahlakını sormuştu. Bunun üzerine Hz. Aişe: "Resulullah (s.a.v) kızdığında tanı kızardı. Razı olduğunda ise tam razı olurdu' diye cevap verdi."
Yüce Ahlâk, Allah'ın "(Resulüm!) Sen afyolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir" (A'râf: 7/199)'da bir araya getirilmiştir.
Bir rivayette ise ifade yer almaktadır: "Şüphesiz ki sizin ahlakı en güzel olanlarınız, bana, en sevimli olanlarınızdandır." 375[375]
Yine Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Resulullah (s.a.v) iki şey arasında serbest bırakılırsa, günah olmamak şartıyla onların kolay olanını seçerdi. 376[376] Eğer günah ise insanların ondan en uzak olanı idi. Resulullah (s.a.v) kendisi İçin intikam almamıştır. Meğer ki, Allah'ın hürmeti çiğnenmiş olsun. Bu takdirde Allah için 377[377]intikam alırdı. 378[378]
58. Kölelere (=İnsanları Elleri Altında Bulunan Kimselere) İyi Davranma 379[379]
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, 'ellerinizin altında bulunan (köle, cariye, hizmetçi ve benzer)lerireo îvİ davranın." 380[380]
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"terinde konuyla ilgili olarak Maf-rûr b. Süveyd (r.a)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Ebu Zerr el-Gıfârî'yi 381[381] gördüm. Üzerinde çizgili bir aba vardı. Kölesinin üzerinde de aynı abanın bîr benzeri vardı. Ebu Zerr'e, bunun sebebini sordum. Bunun üzerine Ebu Zerr dedi ki:
- '(Annesi köle olan) bir adamla 382[382] alışmıştım. O da, beni, Peygamber (s.a.v)'e şikayet etti. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) bana:
- 'Onu, annesi sebebiyle mi ayıplıyorsun? Doğrusu sen, kendinde cahiliyet (izleri) bulunan bir kimsesin! Onlar, sizin (din) kardeşleriniz ve hizmetçilerinizdir. Allah, onları sizin eliniz altına vermiştir. Buna göre kimin (din) kardeşi kendi eli altında bulunuyorsa, ona yediğinden yedirsin! Giydiğinden giydirsin! Onlara yapamayacakları işleri yüklemeyin! Eğer onlara yapamayacakları işleri yüklerseniz o iş hususunda onlara yardım edin!' buyurdu." 383[383]
59. Efendinin, Köle Üzerindeki Hakkı
Efendinin, elleri alünda bulunan kimseler üzerinde bir takım hakları vardır. Dolayısıyla da efendinin elleri altında bulunan kimselerin, ma'kul olduğu sürece efendisinin emrettiği ve yapmasının istediği şeyleri yerine getirmesi, güç yetirdiği hususlarda efendisine İtaat etmesi gerekir.
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh'lerinde konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Ömer (r.a)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Şüphesiz ki köle, efendisine karşı samimi olup 384[384] Allah'a ibadetini güzel yaparsa, onun için iki defa ecir vardır." 385[385]
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Cerîr b. Abdullah (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Herhangi bir köle kaçarsa, zimmet 386[386] ondan beri olmuştur." 387[387]
Ebu Davud'un "Sünen"inde konuyla ilgili olarak Cerîr b. Abdullah (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"(Efendisinden) kaçan kölenin, efendisine dönünceye kadar namazı 388[388] kabul olmaz." 389[389]
60. Çocukların Ve Ailenin Hakları
Bu, kişinin; çocukları ve ailesi hakkında yapması ve din ile ilgili meselelerde ihtiyaç duyduktan bilgilen onlara öğretmesi gereken hususlardır.
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun." 390[390]
Hasan el~Basrî bu ayet hakkında der ki: "Onlara Allah itaat
etmeyi bildirin ve onlara hayn öğretin."
Hz. Ali'de der ki: "Onlara bir şeyler öğretin, onlan terbiye et-sin.
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Enes b. Mâlik
(r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Kim iki kıza ergenlik çağına girinceye kadar bakarsa, kıyamet gününde benimle birlikte şöyle gelir (buyurup daha sonra) parmaklarını bir araya 391[391] getirdi." 392[392]
61. Müslümanlarla Yakınlaşma, Onları Sevme, İnsanlar Arasında Selamı Yayma Ve Onlarla Tokalaşma
Sevmeyi gerçekleştirme ile ilgili bir çok örnek vardır. Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz." 393[393]
Müslim'in "Sahîh"İnde konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (tanı) iman etmiş olmazsanız. 394[394] Ben size bir şey göstereyim mi; onu yaparsanız birbirinizi daha ço seversiniz. (O da,) aranızda selamı 395[395] yay(man)ı(zdı)r."396[396]
Buhârî'nin "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Katâde (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Enes'e:
- 'Peygamber (s.a.v), sahabİleri içerisinde musafaha (tokalaşma) yapar mıydı?' diye sordum. O da:
-Evet'buyurdu." 397[397]
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Şüphesiz ki Allah, kıyamet günü şöyle buyurur: 398[398] Benim azametim için birbirlerini sevenler nerededir! Ben busun onları kendi gölgemde gölgelendireceğim. Benim gölgemden başka hiçbir gölge bulunmayan günde!" 399[399]
62. Verilen Selamı Almak
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Sîze bir selam verildiği zaman, ondan daha iyisiyle selam verin veya ayniyle mukabele edin." 400[400]
Konuyla ilgili olarak Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Yollarda oturmaktan sakının! Sahabiler:
- 'Ey Allah'ın resulü! Bizim oralarda oturmamız kaçınılmaz bir şeydir. Çünkü biz oralarda konuşuyoruz' dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
- 'Oturmaktan başka bir çareniz yoksa, 401[401] o halde yolun hakkını verin!' buyurdu. Sahabiler:
- 'Yolun hakkı nedir?' diye sordular. Resulullah (s.a.v):
- 'Gözü yummak, 402[402] eziyet verici şeyleri men etmek, (verilen) selamı almak, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak' buyurdu." 403[403]
63. Hasta Ziyareti
Buharı ile Müslim'in "Sahîh"İerinde, Ebu Davud'un "Sü-nen"inde ve daha bir çok kimsenin eserlerinde konuyla ilgili olarak Berâ' b. Âzib (r.a)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Resulullah (s.a.v), bize; yedi şeyi emretti ve yedi şeyi de yasakladı. Bize emrettiği hususlar şunlardır:
1. 'Hastayı ziyaret etmek',
2. Cenazelerin arkasından gitmek,
3. (Verilen) selamı almak,
4. Aksıran kimseye 'yerrıamultellah' demek,
5. Yemin eden kimsenin yeminine bağlı kalması,
6. Mazluma yardım etmek,
7. Davet eden kimsenin davetine katılmaktır.
Bize yasakladığı hususlar ise şunlardır:
1. Altın yüzük takmak - (hadisin ravisi) dedi ki: yada altın yüzük edinmek dedi
2. Altın ve gümüş kaplardan su içmek,
3. Eğer yastığı, 404[404]
4. Kass ipeklileri, 405[405]
5. Kaim ipek,
6. İpek,
7. Dîbâc (=ibrişim)." 406[406]
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Sevbân (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Hasta ziyaret eden kimse, geri dönünceye kadar 407[407] cennetin hurmalık yolundadır." 408[408] Derim ki: Hastanın iyi bir kimse yada günahkar bir kimse arasında bir fark yoktur. Fakat kişinin, iyi kimseye yaptığı ziyarette memnun kalır, günahkar kimseye yaptığı ziyaretten İse keyfi kaçar." 409[409]
64. Kıble Ehlinden 410[410] Ölen Kimse Üzerine Cenaze Namazı Kılmak
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
"Bir Müslümanın, (diğer) bîr Müslüman üzerindeki hakkı beştir: 411[411] 1. Selam almak, 2. Hasta ziyareti, 3. Cenazelerin arkasından gitmek, 4. Davetine katılmak,395 5. Aks irdiği zaman 'yer-hamukellah' demek." 412[412]
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Sevbân (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
Kim cenaze namazı kılarsa, onun için bir kırat 413[413] (müka-fat) vardır. Cenazenin defnedilmesinde bulunursa, 414[414] onun için iki kırat (mükafat) vardır. Kırat, Uhud dağı gibidir." 415[415]
65. Aksıran Kimseye "Yerhamukellâh" Demek
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Ebu Bürde yoluyla Ebu Musa el-Eş'arî (r.a)'dan rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Resulultah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu işittim: Sizden birisi aksırdığı zaman, Allah'a hamd ederse (-"Elhamdülillah" derse), ona "yerhamukellah" diye teşmitte bulunun. 416[416] Allah'a
hamd etmezse, ona "yerhamukellah" diye teşmitte bulunma-yın. 417[417]
66. Kafirler İle Fesatçılardan Uzak Durmak Ve Onlara Karşı Sert Olmak
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah katında hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır." 418[418]
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran."419[419]
Yine yüce Allah bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Ey İman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar."420[420]
Yine yüce Allah konu İle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Peygamberi de sîzi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur." 421[421]
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey îman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir." 422[422]
Bu konu ile ilgili daha bir çok ayet bulunmaktadır.
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet ettiği hadiste Resulullah (s.a.v} şöyle buyurmaktadır:
"Müşriklerle bir yolda karşılaştığınız zaman, ilk önce siz selam vermeyin. Onları yolun en dar yerine 423[423] sıkıştırın." 424[424]
Ebu Davud'un "Sünen"inde konuyla ilgili olarak Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'dan rivayet ettiği hadiste Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Ayrıca bu hadisi; Tirmizî, İsti'zan 12 (2700); Ebu Dâvud, Edeb 137-138 (5205); Ahmed b. Hanbel, 2/263, 266, 444,459, 525'de rivayet etmiştir.
"Yemeğini, sadece takva sahibi kimseyle ye! Mümin kimseden başka bir kimseyle de dostluk kurma!" 425[425]
67. Komşuya İkramda Bulunma 426[426]
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, 'yakın komşuya', 'uzak komşuya', yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunan (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın 427[427]
Bu ayette geçen "yakın komşu" kelimesinin; birbirine bitişik komşu, "uzak komşu" kelimesinin; birbirine bitişik olmayan uzak komşu, "yakın arkadaş" kelimesinin; yolculukta sırasındaki arkadaş olduğu belirtilmiştir.
Abdullah ibn Abbâs, Mücâhid, Katâde, Kelbî, Mukâtil b. Hay-yân, Mukâtil b. Süleyman'a göre, "yakm komşu"dan maksat; seninle onun arasındaki yakınlıktır. "Uzak komşu"dan maksat ise senden uzakta olan kimsedir. "Yakın arkadaş"tan maksat ise yolculuk sırasındaki arkadaştır.
Mukâtil b. Süleyman, "yakın arkadaş" hususunda şunu ilave etmiştir: "Yolculuk sırasındaki ve normal zamandaki arkadaştır."
Hz. Ali, Abdullah ibn Mes'ud, İbrahim ve daha bir çok kimseye göre "yakın arkadaş"tan maksat; kadındır.
Saîd b. Cübeyr'e göre ise "yakın arkadaş"tan maksat; salih arkadaştır.
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Hz. Âîşe (r.anhâ)'dan rivayet ettikleri hadiste o şöyle der:
"Resulullah (s.a.v)'İn şöyle buyurduğunu işittim: Cebrail, bana, komşuyu o derece tavsiyede bulundu kî, onu bana mirasçı yapacak sandım." 428[428]
68. Misafire İkramda Bulunmak 429[429]
Ey Allah'ın resulü! Misafirin hediyesi nedir?' diye sordular. Peygamber (s.a.v):
- Misafirin (bu ziyaretine karşılık dünyada hak ettiği) hediyesi, (ev sahibinin hediyeleriyle geçen) bir günü ve gecesidir. Misafirlik, üç gündür. Bundan fazlası ise (misafire) bir sadakadır. 430[430]
(Yine) kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, (ya) hayr söylesin yada sussun!' buyurdu.
Konu ile ilgili bir rivayette ise hadisin baş kısmında
'"Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusuna ikram etsin" ilavesi yer almaktadır. 431[431]
69. Günahkar Kimselerin Günahlarını Örtbas Etmek
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Müminlerin arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzu edenlere, iste onlara, dünya ve ahirette can yakıcı azap vardır." 432[432]
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Ömer (r.anhümâ)'dan rivayet ettikleri hadiste Re-sulullah (s.a.v) şöyle der:
"Müslüman, (diğer) Müslürnanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikeye atmaz. Bir kimse din kardeşinin ihtiyacında yardımda bulunursa, Allah'da onun ihtiyacı sırasında yardımda bulunur. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, bu sebeple, Allah'da o kimseden kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim de bir Müslümanın bir suçunu örtbas ederse, 433[433] kıyamet gününde Allah'da (o kimsenin işlediği suçu) örtbas eder." 434[434]
70. Sıkıntılara Karşı Sabretmek Ve Kişinin, Lezzet Ve İsteklerden Uzak Olması Hali
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"'Sabır' ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir." 435[435]
Mücâhid ile daha bir çok kimseye göre; burada "sabr" ile kastedilen, oruçtur.
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Ey Peygamber! ) 'Sabredenleri' müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. Rablerinin mağfiret ve rahmeti onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır." 436[436]
Yine yüce Allah bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Yalnız 'sabredenlere', mükâfatları hesapsız ödenecektir." 437[437]
Buharı ile Müslim'in "Sahihlerinde konuyla ilgili olarak Ebu Saîd el-Hudrî (r.anhümâ)'dan rivayet ettikleri hadiste o şöyle der: "Ensar'dan bazı kimseler gelip Resulullah (s.a.v)'den bazı şeyler istemişlerdi. Resulullah (s.a.v)'de onlara (istediği şeyleri) verdi Daha sonra (hadisin ravisi) der ki: Onlardan birisi, Resulullah (s.a.v) elinde olan tükenince kadar, gelip ondan ne istediyse o da veriyordu. Daha sonra Resulullah (s.a.v), yanında olan her şeyi infak ettiği zaman onlara: 438[438]
- 'Yanımızda bir şey olursa, elbette onu sizden saklamanı. Şüphe yok ki, kim (muhtaç olduğu zaman) iffetli olmaya çalışırsa, Allah ona iffeti ihsan eder. Kim de muhtaç olmamaya çalışırsa, Allah onu (başkalarına) muhtaç etmez. Kim de (kendisine gelen sıkıntılara karşı) sabrederse, Allah ona sabır ihsan eder. Hiçbir kimseye, sabırdan daha geniş ve daha hayrlı bir ihsan vermemiştir' buyurdu." 439[439]
Yine Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla İlgili olarak Abdullah ibn Mes'ud (r.anhümâ)'dan rivayet ettikleri hadiste o şöyle der:
"Resulullah (s.a.v), şiddetli hasta 440[440] olduğu sırada onun yanına girmiştim. Ona:
- 'Gerçekten sen, iki adamın hastalığı (gibi) hastalık geçiri-yorsun' dedim. O da:
- 'Evet, sizden iki adamın hastalık geçirmesi gibi hastalık geçiriyorum' buyurdu. Ben de:
- 'Bunun sebebi, senin için iki ecir olmasıdır' dedim. Bunun
üzerine Resulullah (s.a.v):
- 'Evet, kendisine hastalıktan bir eza isabet eden hiçbir Müslüman yoktur ki, Allah bu eza sebebiyle o kimsenin günahlarını ağacın yapraklarını gökmesi gibi dökmesin!' buyurdu." 441[441]
71. Zühd Ve Dünyaya Dalmamak 442[442]
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Onlar, kıyamet gününün ansızın gelip çatmasını mı bekliyorlar? Şüphesiz onun alâmetleri belirmiştir." 443[443]
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Enes b. Mâlik ile Sehl b. Sa'd (r.anhümâ)'dan rivayet ettikleri hadiste Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Peygamber (s.a.v)'in, şehadet parmağı ile orta parmağını göstererek: 'Ben ve Kıyamet, 444[444] işte (bu şekilde birbirine yakın bir vaziyette) gönderildim." 445[445]
Buhârî'nin "Sahîh"indG konuyla ilgili olarak Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet ettiği Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"İnsanların çoğunun aldandığı iki nimet vardır: 1. Sağlık, 2. Boş vakit." 446[446]
Müslim'in "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Ebu Saîd el-
Hudrî (r.a)'dan rivayet ettiği Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Şüphesiz ki dünya tatlı ve hoştur. 447[447] Doğrusu Allah, sizi dünyaya halife kılmıştır. Ama ne yapacaksınız diye bakar. Şimdi dünyadan sakının! Kadınlardan da sakının! 448[448] Çünkü İsrail oğullarının ilk fitnesi, kadınlardan dolayı olmuştur." 449[449]
72. Kıskanç Olmak, Deyyusluğu Terketmek
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun." 450[450]
Yine yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler." 451[451]
Buhârî'nin "Sahîh"inde konuyla ilgili olarak Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet ettiği Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Şüphesiz ki Allah kıskanır, Mü'min de kıskanır. Allah'ın kıskanması, 452[452] mümin kimseye haram kıldığı şeyi getirmesidir." 453[453]
Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"lerinde konuyla ilgili olarak Üm-mü Seleme (r.anhâ)'dan rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:
Konuyla ilgili olarak Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'m rivayet ettiği hadiste Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Peygamber (s.a.v), Ümmü Seleme'nin yanında iken o sırada evde kadın tabiatlı birisi 454[454]vardı. Bu kişi, Ümmü Seleme'nin kardeşi Abdullah'a:
- 'Ey Abdullah! Allah yarın sizi Taif i fethe malik kılarsa, sana filancanın kızını göstereceğim. Çünkü o kız, dörtle getir, sekizle gider' dedi. Peygamber (s.a.v) (bu kişinin bu sözünü duyunca):
- 'Böyle kimseler, kesinlikle sizin yanınıza girmesin!' buyurdu." 455[455]
"Kıskançlık imandandır. Deyyus hık ise, münafıklıktandır." 456[456]
Dostları ilə paylaş: |