Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı 2


Effects Of Copper Stress And Brassınosteroıds On Sunflower (



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə9/26
tarix30.04.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#49636
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   26

Effects Of Copper Stress And Brassınosteroıds On Sunflower (Helıanthus Annuus L.)

In this thesis study; morphological, physiological and molecular analyzes were performed on sunflower (Helianthus annuus L.) seeds which were germinated under copper, homobrassinosteroid (HBR) and copper + HBR for 48 and 72 hours. Study was carried out on different experimental groups including control (just dH2O), copper (30 µM and 40 µM ), HBR (2 µM) and copper + HBR (30 µM copper + 2 µM HBR, 40 µM copper + 2 µM HBR) for both 48 and 72 hours. At the end of 48 and 72 hour germination period, primary root lenghts of sunflowers were measured individually. It was found that copper application adversely affected root growth for both 48 and 72 hour treatments. In contrast, it was found that HBR application corrected the effects of copper stress at 48h and 72h, both (2 ± 0.38 for 30 µM + 2 µM HBR).


For physiological studies protein isolation was performed and protein amount of samples were determined. When the results were compared with the control group, it was determined that protein content of 30 µM copper stress-applied root lenghts decreased while it was increased at 40 µM copper stress. For the copper + HBR treatment, it was found that HBR application increased the protein content when it was compared with copper treated samples.
Catalase (CAT) enzyme activity was determined to examine the effects of copper and hormone application on antioxidant enzyme activities.

When CAT enzyme activity results were evaluated, compared with the control (0.16 ± 0.23), it was seen that HBR application increased the enzyme activity (0.39 ± 0.65 for 30 µM copper + 2 µM HBR; 0.22 ± 0.33 for 40 µM copper + 2 µM HBR and 0.21 ± 0.64 for just 2 µM HBR); however, sole copper applications found todecrease the enzyme activity significantly (0.03 ± 0.02 for 30 µM copper; 0.08 ± 0.12 for 40 µM copper application).

Physiologically disclosed effects of copper and HBRs on sunflower seeds have been supported with molecular studies in terms of examining CAT gene expression profile by RT-PCR. Firstly, RNA isolation from 72 hours-germinated samples was performed and these isolates were used as template cDNAs for RT-PCR. It was observed that CAT gene expression was the same for all examples.

Nowadays fertility of arable lands have been decreased due to heavy metal contamination and food safety has become under threat. These results indicate a positive role for HBR in reducing copper pollutant residues for agricultural applications.




AKÇAY Ahmet
Danışman : Doç. Dr. Bedia G. PALABIYIK

Anabilim Dalı : Moleküler Biyoloji ve Genetik

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Doç. Dr. Bedia G. PALABIYIK

Prof. Dr. Nazlı ARDA

Prof. Dr. Ayşegül T. SARIKAYA

Doç. Dr. Tuba GÜNEL

Doç. Dr. Ali KARAGÖZ


Schizosaccharomyces pombe’de Tiamin Biyosentezinde Görevli Genlerin Anlatımlarının Araştırılması

Esansiyel bir vitamin olan tiaminin aktif formu TDP (Tiamin difosfat) birçok metabolik enzim (karbonhidrat metabolizmasında; piruvat dehidrogenaz, α-ketoglutarat dehidrogenaz ile pentoz fosfat yolağında; transketolaz) için ko-faktör görevini üstlenmektedir. Tiazol ve pirimidinin tiamin-fosfat sentaz tarafından bir araya getirilmesiyle TMP (tiamin mono-fosfat) oluşur. Daha sonra TMP aktif form olan TDP’ye çevrilir. Schizosaccharomyces pombe tiaminin hem biyosentezini yapabilmekte hem de dış kaynaklardan hazır alabilmektedir. Bu mayada tiamin biyosentez yolağı besi ortamındaki tiaminin varlığı ile baskılanır. Bu tez çalışması kapsamında, glukoz baskılamasına ve oksidatif strese karşı dirençli olan S. pombe ird11 mutantı S. pombe yabani tipi ile karşılaştırmalı olarak, bir taraftan tiamin içeren ve içermeyen koşullarda tiamin biyosentez ve transportuna dahil genlerin anlatım profilleri karşılaştırılırken, diğer taraftan, tiaminin oksidatif stres yanıtındaki rolü araştırıldı. Gen anlatım profillerinin karşılaştırılmasında, gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (GZ-PZR) tekniğinden yararlanıldı. Oksidatif strese maruz bırakılan ird11’de (ird11HP) yabani S. pombe ırkına göre, tiamin biyosentez ve transportundan sorumlu bakılan tüm genlerin (bsu1, thi4, thi2, pho1, TENA/THI ailesi proteinin geni, fosfometilpirimidin kinaz (predicted) geni, thi3/nmt1) anlatım seviyelerinin arttığı görüldü. Bu durum, tiaminin oksidatif yanıtında önemli rol oynadığını düşündürdü. Takip eden çalışmalarda, tiaminin oksidatif stres ve glukoz metabolizması ile etkileşiminin hangi düzeyde ve hangi aşamalarda olduğunun ortaya çıkarılması, nörodejeneratif ve diyabet gibi metabolik hastalıklarda bazı kör noktaları aydınlatacaktır.



Investigation of Genes Expressıon Involved in Thiamine Biosynthesis in Schizosaccharomyces pombe
One of the essential vitamins thiamine active forms TDP (thiamine diphosphate) is known to undertake the task of co-factor for most of the metabolic enzymes (in carbohydrate metabolism as pyruvate dehydrogenase, α-ketoglutarate dehydrogenase and in the pentose phosphate pathway as transketolase). TMP (thiamine monophosphate) is occured by the thiamine-phosphate synthase which combines thiazol and pyrimidine together. Later on, the TMP is converted to active form of TDP. Schizosaccaromyces pombe can obtain thiamine either by biosynthasis on it self or by taking it ready from external sources. Thiamine biosynthesis pathway in this yeast is suppressed by the presence of thiamine.
Within the scope of this thesis, we compared wild type S. pombe and S. pombe ird11 mutant which is resistant to glucose repression and oxidative stress. Again, while comparing genes' (which having roles in biosynthesis of thiamine or transporting of it) expression profiles under conditions of presence of thiamine and non-presence of thiamine, the role of thiamine in oxidative stress was investigated at the same time. In comparing genes' expression profiles, real time polymerase chain reaction (qPCR) technique was used. The expression of genes (bsu1, thi4, thi2, pho1, TENA/THI family protein genes, phosphomethylpyrimidine kinase (predicted) gene, thi3/nmt1) which are responsible for thiamine biosynthesis and transport increased in ird11 (ird11HP) mutants under oxidative condition by comparison to wild type S. pombe. This result showed that thiamine has an important role on the oxidative stress response. In the following studies, revealing the levels and the stages of the interaction of thiamine both with glucose metabolism and with oxidative stress, will light on some blind spots of some important methabolic diseases as diabetes and neurodegenerative ones.

6- ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

  

YILMAZ Rüya

Danışman : Prof. Dr. Ünal AKKEMİK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Ünal AKKEMİK

Prof. Dr. Meral AVCI

Prof. Dr. Ender MAKİNECİ

Doç. Dr. Nesibe KÖSE

Yard. Doç. Dr. Nurgül KARLIOĞLU


Doğu Karadeniz Meşesi (Quercus pontica C. Koch) Yayılış Alanlarının Flora ve Vejetasyonunun Saptanması

Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Meşesi (Quercus pontica C. Koch)' nin flora ve vejetasyonunu saptamak amaçlanmıştır. Araştırma Artvin ve Rize illerinde 8 farklı alanda gerçekleştirilmiştir. 2013-2014 yıllarında yapılan arazi gezileri sonucunda 100 bitki örneği toplanmıştır. Alanlarda toplam 23 familyaya ait 53 cins ve bu cinslere dâhil, 56 takson tespit edilmiştir. Vejetasyon analizi için kümeleme ve ordinasyon metotları kullanılmıştır. Analizler sonucunda örnek alanlar iki gruba ayrılmıştır. Örnek alanlardan beşi Grup I' de yer alırken üçü Grup II' de bulunmaktadır.


 

Determining of Flora and Vegetatıon in the Distribution Areas of Pontine Oak (Quercus pontica C. Koch.)
In this study, we aimed to determine the flora and vegetation of Quercus pontica C. Koch (Pontine Oak). The research was conducted in eight different areas of Artvin and Rize. One hundred plant species were collected as a result of the field trips conducted in 2013-2014. A total of 53 genera belong to 23 families and 56 taxa included in these genera were identified in the areas. Cluster and ordination methods were used for vegetation analysis. The sample areas were divided into two groups by this analysis result. While five of the sample areas were in Group I, three of them were in Group II.

  

Shaimaa Shaker Mahmood MAHMOOD

Danışman : Yard. Doç. Dr. Necmettin ŞENTÜRK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Program : -

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Yard. Doç. Dr. Necmettin ŞENTÜRK

Prof. Dr. Mesut HASDEMİR

Prof. Dr. Hakan ALTINÇEKİÇ

Prof. Dr. Murat DEMİR



Doç. Dr. Tolga ÖZTÜRK


Kurtkemeri Orman İşletme Şefliğindeki Orman Yollarinin Planlama Ve Yapim Kriterleri Açisindan İrdelenmesi
Ormancılık faaliyetlerinin etkin bir biçimde yürütülebilmesi için planlanmış ve yapılmış orman yollarından beklenen görevler; üretim, koruma, ağaçlandırma, rekreasyon ve yangınlardan koruma vs. aktivitelere hizmet etmek ve gerçekleştirilmesini sağlamaktır.
Orman yollarının uzun ömürlü olması yollara gerekli bakımın zamanında yapılması gibi hususlar orman yol ağlarının planlanmasında öne çıkmaktadır; ilk etütler Orman yollarının dağlımı, optimal ve dağlık arazide yol yapım çalışmaları ve transport planlarında yapılan düzenlemeler çok önemli unsurlardan bazılarıdır.
İncelemeye söz konusu olan alan, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü Kurtkemeri Orman İşletme Şefliği’dir. Yapılan çalışma ile çalışma alanındaki tüm orman yollarının mevcut durumları belirlenmiştir. Arazi çalışmaları ile orman hakkında tüm veriler toplanmıştır. Bu veriler ArcGIS bilgisayar program ile analiz edilmiştir.Yapılan bu analizler ile arazi hakkındaki tüm detaylı bilgiler elde edilmiş ve, coğrafi bilgi sistemlerinin veritabanı kapasitesi, veri güncellemesi ve sayısal arazi modelleri analizlerini gerçekleştiren ile son derece önemli bir araç olduğu belirlenmiştir.
Kurtkemeri Orman İşletme Şefliği alanı içerisinde 3 adet asfalt A tipi ormanyolu, 18 adet B tipi orman yolu belirlenmiştir. Bunların 4 adeti üst yapıya sahiptir. Geriye kalan 14 adet yolda ise üst yapı bulunmamakta, yani toprakyoldur. Alan içerisinde bulunan yolların toplam uzunluğu 81663 m’dir. Alan içerisindeki orman yolları hakkındaki tüm bilgilerin elde edilmesinde üç boyutlu arazi modelleri kullanılmıştır. Şefliğin toplam alanı 2832 ha’dır. Alanın yol yoğunluğu 28.83 m/ha olarak hesaplanmıştır. Bu oran ülkemiz orman yol yoğunluğu ortalamasından (20 m/ha) daha yüksek çıkmıştır. Yollar arasındaki aralıklar 300-500 m arasında değişiklik göstermektedir. Alan genelinde yol aralıkları olması gereken mesafelerdedir. Alan içerisinde yeni yol yapımı gereken bir bölge bulunmamaktadır. Orman yolları bir ağ şeklinde şeflik alanını kaplamaktadır. Mevcut yolların bakım ve onarım çalışmaları belirli periyotlarda yapılmalıdır.
  

Examination ın Terms of Planning and Construction Criteria of Forest Roads ın Kurtkemeri Forest Enterprise
The aim of the forest roads which are planned and constructed to perform forestry activities effectively are achieving and servicing the activities such as production, conservation, recreation and fire protection.Subjects such as providing durability in forest roads or perfect maintenance at proper time are some of the important elements under the name of prestudies of forest road distributions, road constructions in optimal and mountainous fields and arrangements on transport plans, which are featured in forest road network planning.
The fieldwork of this study is Kurtkemeri Forest Sub-district Directorate which is affiliated to İstanbul Forest Regional Directorate. In this study current situations of all forest roads in the area are determined. All data is acquired by field survey. Acquired data is processed and analysed by using ArcGIS software. It is determined that the analysis made is an extremely important tool on preparing the numerical field model of the studied area which realizes the database capacity, data updates and numerical field model analysis of the geographical information systems.
In the study 3 asphalt A-type roads and 18 B-type roads are found in the area which is belonged to the responsibility of Kurtkemeri Forest Sub-district Directorate. 4 of them have pavement. The other 14 roads does not have pavement, in another word they are unpaved roads. The total area of the responsibility area of the directorate is 2832 hectars and the total length of the roads in the area is measured as 81.6 kilometers. The road density of the area is calculated as 28.83m/hectar. This ratio is higher than the average forest road density of our country which is 20m/hectar. The distance between the roads are variable between 300-500 meters. In some regions of the area the distance is closer than the distance that must be. In addition to that, there are inactive and abandoned roads in the area. These inactive roads increase the road density of the area negatively as they are included in the road network plan. The area does not include any region that needs a new road construction. The forest roads cover the area as a network. Maintenance and the renovation of the roads must be performed within regular time periods.
  

ŞAHİN Gizem

Danışman : Prof. Dr. Yalçın KUVAN

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr.Yalçın KUVAN

Prof. Dr. Perran AKAN

Yard. Doç. Dr.Seçil YURDAKUL EROL

Yard. Doç. Dr.Hasan Tezcan YILDIRIM

Yard. Doç. Dr.Ayça Yeşim ÇAĞLAYAN




Orman Kaynaklarının Ekoturizm Amaçlı Kullanımı

Her geçen gün artan turist sayısıyla birlikte turizm sektörü de gelişme göstermektedir. Turizm gelir ve istihdam sağlaması nedeniyle gelişmekte olan ülkeler için, oldukça önemli bir sektör konumundadır. Bu önemden dolayı ülkeler turizm olanaklarını geliştirmek ve turist sayılarını arttırmak için bu konudaki çabalarını ve faaliyetlerini daha etkin bir hale getirmektedirler. Diğer yandan, dünyanın birçok bölgesinde kitle turizmi odaklı turizm gelişimi doğal kaynaklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır.

Belirtilen turizm tipinin yaygın olarak gerçekleştirilmeye başlanmasıyla doğal alanlarda önemli düzeyde baskı oluşmuştur. Orman alanlarının turizm tesisleri kurulması için tahsisi, yerleşme baskısı, artan altyapı ve enerji ihtiyacı, çevre kirliliği bu baskının nedenlerinden birkaçıdır. Doğal alanlarda görülen kitle turizminden kaynaklanan çevre sorunlarına bir tepki olarak ortaya yeni turizm türleri çıkmış, bunlar arasından da ekoturizm başı çekmiştir. Ekoturizm; doğayı korumanın sağlanması, insanların bilgilendirilmesi-eğitilmesi ve orman köylerinde kırsal kalkınma sağlaması açısından önemli bir turizm türüdür. Ekoturizm genel olarak doğal alanlarda gerçekleştirilmekle birlikte, korunan alanlar bu turizm türü için en fazla ve ilk sırada tercih edilen yerlerdir.

Bu çalışmanın öncelikli amacı, orman kaynaklarının ekoturizm amaçlı kullanımıyla ilgili genel esasları ortaya koymak, bu doğrultuda Avrupa’da ekoturizm uygulama örneklerini incelemek ve Türkiye’deki uygulamalarla ilgili değerlendirme ve öneriler yapmaktır.

Çalışma kapsamında ekoturizmle ilgili temel kavramlar ve genel esaslar ortaya konulmuş, Avrupa ülkelerindeki korunan alanlarda gerçekleştirilen ekoturizm etkinlikleri incelenmiştir. En çok milli parklarda ekoturizm yapıldığı görülmüş ve İspanya, İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere’deki milli parklardan ve İspanya’daki bir tabiat parkından uygulama örnekleri ele alınmıştır. Çalışmanın Türkiye kısmında Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğündeki uzman kişilerle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler sonucunda, ekoturizm ile ilgili uygulamalar konusunda bilgiler toplanmış ve değerlendirmeler yapılmıştır.

Avrupa ülkelerindeki örnek alanlar incelendiğinde park görevlilerine, ziyaretçi merkezlerine ve doğa eğitimine önem verdikleri görülmüştür. Bu parklarda ziyaretçi merkezleri parka gelenlerin ilk uğrayacakları nokta olarak belirlenmiştir. Tüm aktiviteler, eğitim programları, rehberli turlar bu merkezden ayarlanmaktadır. Böylece, gelen ziyaretçilerin bilgilerine sağlıklı kayıtlarla ulaşılabilmektedir. Ayrıca bu ziyaretçi merkezlerinin çoğunda alanı tanıtan sergiler bulunmakta ve ziyaretçilere sunumlar yapılmaktadır. Çocukların, gençlerin, ailelerin ve yerel halkın bu parkın kaynak özellikleriyle ilgili eğitilmeleri sağlanmaktadır. Ayrıca, engellilerin de milli parklara gelebilmesi için alanlarındaki bazı güzergâhlarda düzenleme yapmışlardır. Özellikle tekerlekli sandalyelerin geçebileceği yollar ve görme engellilerin de okuyabileceği bilgi panoları bu düzenlemeler içinden dikkati çekmektedir.

Ülkemizdeki genel durum incelendiğinde ise ekoturizmle ilgili adımların yeni atılmaya başlandığı görülmektedir. Milli parklarda ilk kez ekoturizm planının yapılması, taşıma kapasitelerinin belirlenmeye başlanması, ziyaretçi istatistiklerinin düzenli tutulmasıyla ilgili girişimlerin ortaya konulması önemli adımlardır. Bununla birlikte, eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yukarıda değindiğimiz örneklerde olduğu kadar kapsamlı olmayışı, alanların giriş çıkış kontrolündeki aksaklıklar, planlama çalışmalarındaki eksiklikler, madencilik ve turizm başta olmak üzere korunan alanlar üzerindeki kullanım baskılarının artması, personel araç-gereç yetersizlikleri dikkat çeken sorunlar olarak öne çıkmaktadır.

Turizm etkinliklerinin gerçekleştirilmesinde bu derece öneme sahip orman kaynaklarının niteliklerinin, kullanım özelliklerinin ve bu süreçte yaşanan sorunların ortaya konması büyük önem taşımaktadır. Orman alanlarının turizm amaçlı kullanımıyla ilgili uluslararası ve kavramsal gelişmelerin ortaya konulması, Avrupa’daki uygulama örneklerinin analiz edilmesi, Türkiye’deki uygulamaların gözden geçirilmesi ve ortaya çıkan sorunlara ormancılık politikası açısından çözümler üretilmesi gibi konuları içeren bu çalışma uygulama açısından yol gösterici bir işlev gösterecek ve bilimsel literatüre katkı yapacaktır.


  
The Use of Forest Resources for the Purpose of Ecotourism
Tourism sector develops together with increased tourist number day by day. Tourism is an important sector for developing countries because of providing income and employment. Due to this importance of tourism, countries have been making their effort and activities more effective about this issue to improve their facilities and increase the number of tourists. On the other hand, development of mass tourism causes negative effects on natural resources in many region of the world.

The pressure on natural resources including allocation of forest areas for building tourist facilities, the settlement pressure, increased demand for infrastructure and energy and environmental pollution has reached to a significant level with beginning of the implementation. As a result of concerns about the environmental issues due to the mass tourism in natural areas, new tourism types have appeared and the ecotourism is the leading example of these types. Eco-tourism is an important tourism type in terms of protecting nature, informing and educating people and rural development in forest environments. Ecotourism generally takes place in natural areas, protected areas are the most and first preferred places for this tourism type. There is a high demand for ecotourism in the protecting areas where biodiversities are very high, have national and international importance for their unique ecosystems and habitats, landscapes, historical background and cultural characteristics.

The main aim of this study are to provide the main principles for using the forest resources for the purpose of ecotourism, to examine ecotourism in Europe and to evaluate applications in Turkey and make suggestions and recommendations in order to reduce damages originated from mass tourism on forest resources.

In the context of the study the general principles and basic concepts related to ecotourism taking place in protected areas will be introduced, and ecotourism activites in European countries will be examined. Additionally, approaches to ecotourism in Turkey were compared those applied in Spain, Italy, France, Germany and England and interviews were made with ecotourism experts working at Ministry of Forestry and Water Affairs, General Directorate of Nature Conservation and National Parks in Turkey. Finally, information about ecotourism and related applications were evaluated based on expert interviews for ecotourism in Turkey.

After examining the sample areas in European countries, it has been seen that the European countries put emphasis on park officers, visitor centers, and nature education. In these parks; the visitor centers have been specified as the first point where the people coming to the park make a brief visit. All the activities, education programs and the tours with guide are arranged from these centers. This way, the information of incoming visitors can be obtained with reliable records. Also, the exhibition areas reside in most of these visitor centers and the presentations are made to the visitors. Education related to the resource properties of this park is provided for children, youngsters, families and local community. Moreover, owing to the fact that the arrangement has been made for the handicapped in some of the locations in the area, they can come to the national parks. Especially, not only the ways which are able to provide enough area for wheelchairs but also the information boards which can be read by the visually handicapped are some of the arrangements standing out.

However, after examining the general situation in our country, it can be understood that the steps related to ecotourism have started to recently. Presenting the initiatives connected with making an ecotourism plan in the national parks for the first time, beginning to designate the bearing capacity in the national parks, keeping visitor statistics orderly are important steps. In the meantime, education and informing studies are not comprehensive as the examples referred before, inconveniences in the input/output control of the areas, deficiencies in the planning studies, increasing usage oppression in the protected areas especially containing mining and tourism, inadequacy of personnel equipment become prominent as standing out problems.

During the process of ecotourism activities, it is very important to get information about attributes and usage characteristics of forest resources and problems met. This study will provide knowledge to planners and managers for making management plans for ecotourism and add new information to literature by examining recent developments and concepts in ecotourism in Europe and comparing those applications with those carried out in Turkey.

  

ŞENSÖZ İlke Hilal

Danışman : Yard. Doç. Dr. Hasan Tezcan YILDIRIM

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : -

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Yalçın KUVAN

Prof. Dr. Öner ÜNSAL

Doç Dr. Sultan BEKİROĞLU

Yard. Doç. Dr. Seçil YURDAKUL,

Yard. Doç. Dr. Hasan Tezcan YILDIRIM


Ormancılıkta Sertifikasyon Ve Ormancılık Politikası Açısından Önemi
Son yıllarda meydana gelen küresel iklim değişikliği ve doğal kaynakların azalması sürdürülebilir kaynak kullanımını ön plana çıkarmıştır. Doğal kaynaklar içerisinde ormanlar özel bir yere sahiptir. Ormanlar hem sosyal hem ekonomik hem de kültürel bir çok fayda sağlamaktadır. Ancak aşırı ve bilinçsiz kullanma nedeniyle orman alanlarında azalma sürmektedir. Bu noktada ülke ormancılık politikaları önem kazanmaktadır. Ülkemiz ormancılık politikalarından biri de orman varlığının korunması geliştirilmesi ve artırılmasıdır. Orman varlığının korunması geliştirilmesi ve artırılması da ormancılık yönetimi ile ilgilidir. Sürdürülebilir orman yönetiminde, ormanlardan sürdürülebilir bir şekilde fayda sağlamak hedeflenir ve bu hedef için politikalar geliştirilir. Sürdürülebilir orman yönetiminin uygulanmasında kullanılan en önemli araçlardan biri de sertifikasyondur.

Son dönemde özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sertifikalı ürünlere yönelik talebin arttığı gözlenmektedir. Araştırmalar göstermektedir ki, orman yönetimi sertifikasyonundan ekonomik beklentilerin sosyal ve ekolojik beklentilerden daha yüksek olması yeni sorunlara yol açabilecektir. Diğer bir ifade ile pazar odaklı sertifikasyon yaklaşımı gelecekte olumsuz sonuçlar verebilecektir. Sertifikasyon ile yeni bir pazar oluşturarak bu pazardan yüksek miktarda kazanç elde etmek isteyen kurum ve kuruluşlar beklentilerinin uzağında kalabilecektir.

Bu çalışmada öncelikle ormancılık politikasının tanımı ve kapsamı, ormancılık politikasının amaçlarının ve araçlarının neler olduğu anlatılmıştır. Daha sonra orman sertifikasyonu konusunda genel bir değerlendirme yapılarak sertifikasyon türleri ve sertifikasyon kuruluşları anlatılmış, Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmeler ile bugün itibariyle gelinen son nokta irdelenmiştir, sertifikasyonun ormancılık sektörü ve ormancılık politikası açısından gerekliliği açıklanmıştır. Ayrıca Türkiye’deki sürdürülebilir orman yönetimine yönelik çalışmalar ve sertfikasyon uygulamaları ele alınmıştır. Bu aşamada ülkemizde ilk sertifikasyon çalışmasının uygulandığı Bolu Orman Bölge Müdürlüğü Aladağ Orman İşletme Şefliği örnek alan olarak incelenmiştir.

Bolu Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Aladağ Orman İşletme Şefliğinde gerçekleştirilen sertifikalandırma çalışmaları kapsamında mevcut organizasyon yapısı, orman yönetim sistemi, sosyoekonomik ve çevresel yapı ve sertifika veriliş aşamaları irdelenmiştir.

Çalışmanın temel amacı sertifikasyon faaliyetlerinin uygulamada nasıl yürütüldüğü, hangi sorunlar ile karşılaşıldığı ve bunların nasıl aşılabileceğinin ortaya konmasıdır. Ayrıca yöresel bazda gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarının deperlendirilerek daha sonra yapılacak bilimsel çalışmalara örnek oluşturmasını sağlamaktır.

 

 




Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin