Tez özetleri Astronomi ve Uzay Bilimleri Anabilim Dalı


Öğrencinin Adı Soyadı Ufuk Gökhan AKKAYA



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə7/8
tarix29.10.2017
ölçüsü0,57 Mb.
#20928
1   2   3   4   5   6   7   8

Öğrencinin Adı Soyadı Ufuk Gökhan AKKAYA




Tez Adı : Coğrafi Bilgi Sistemi Temelli Maden İşletmesi Yönetim Modelinin Oluşturulması

Danışman : Prof. Dr. N. Enver ÜLGER – Prof. Dr. Ali KAHRİMAN (İkinci Danışman)

Anabilim Dalı : Maden Mühendisliği

Programı (Varsa) : Maden Mühendisliği

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. N. Enver ÜLGER, Prof. Dr. Halil ERKAYA, Prof. Dr. Ataç BAŞÇETİN, Prof. Dr. Şafak G. ÖZKAN, Prof. Dr. Tahsin YOMRALIOĞLU
Tezin Türkçe Adı : Patlatmalı Kaya Kazıları İçin Coğrafi Bilgi Sistemi Destekli Uzman Bir Sistemin Geliştirilmesi
Türkçe Özet : Son zamanlarda devletin teşviki ile ülkemizdeki inşaat işleri yoğun bir şekilde ilerlemektedir. Bu sektörün ihtiyaç duyduğu agrega ve çimento, madencilik sektöründe bu yöndeki hammadde arzını artırmıştır. Tüm bu artışa halen devam etmekte olan metro, yol, tünel ve baraj çalışmalarının artan bir şekilde devam etmesiyle hızlı, ekonomik bir üretimle beraber kazının gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Patlatma ile kaya kazıları özellikle sert kaya ortamlarında yapılan diğer metodlara göre gerek ekonomiklik gerekse de hızlı bir şekilde ilerleme ve üretim ile ön plana çıkmaktadır. Büyük kentlerde yapılan metro kazıları ve/veya yüksek oranda şehirleşmenin olduğu bölgelerin yakınlarında bulunan taş ocakları, patlatmalı kazı çalışmalarından kaynaklı yersarsıntısı (titreşim) sorunları nedeniyle yapılar üzerinde çatlak ve kırılmalar, insanlar üzerinde de yarattiğı psikolojik etkilerle çeşitli problemlere neden olmaktadır. Bu sorunlar çoğu hukuki davalara kadar uzanan bir süreç doğurmaktadır. Bahsi geçen olumsuzlukların önüne geçmek ise ancak kontrollü patlatma teknikleriyle mümkün olmaktadır. Ayrıca çeşitli ülkelerde bilim insanları tarafından gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda oluşturulan Parçacık Hızını esas alan normlar, patlatmalı kaya kazılarının çevreyle dost bir şekilde gerçekleştirilmesini ve uygunluğunun denetlenmesini sağlamaktadır.

Madencilik gibi haritaların çok kullanıldığı bir sektörde; patlatmadan kaynaklanan sorunların ölçülmesi ve önüne geçilmesi için geliştirilen uzman sistemde; Coğrafi Bilgi Sisteminin (CBS) üstünlüklerinden faydanılmasının karar alma ve çözüm üretmede; kişi, kurum ve kuruluşlara büyük yararlarlar sağlayacağı düşünülmektedir. Tez kapsamında yapılmaya çalışılan pilot yazılım ile Patlatmalı kaya kazıları için parçacık hızı teoremine uygun değerlendirmeler ve çözümler üreten bir sistem ortaya konmaya çalışılmaktadır. Beklenen fayda; ülkemizde yapılan çalışmaların ulusal ve uluslararası normlara uygunluğunun, CBS ile bütünleşik olarak çalışan uzman düşünce altyapısına sahip bir sistemle, denetlenmesi ve bu alanda ileride hazırlanacak olan uzman sistemler için bir altlık oluşturulmasıdır.

Tezin Yabancı Dildeki Adı : The Development Of An Expert System Based On Geographic Information System For Rock Excavation By Blasting
Yabancı Dildeki Özet : Recently, construction works take place in Turkiye intensively with the encouragement of Government. Agrregate and cement demand of the industry caused to increase the supply of raw materials in the mining industry. In addition, due to the continous constructions of the subway, roads, tunnels and dams excavations, faster and more economical solutions are required for the rock excavations.

In my mining and construction industries, excavation by blasting especially in hard rock environments is a good solution in the aspect of rapid progress in economy and production. Underground and open pit excavations by blasting in vicinity of the metropolitans and/or high rates of urbanization, cause cracks and fractures problems on the buildings and also have some psychological effects on people. Many of these issues also cause legal cases. Controlled blasting techniques is the answer to avoid the negative effects mentioned. Additionally, the norms based on particle velocity as a result of the studies conducted by scientists in various countries provide environmental-friendly blasting operations.

In every industry where maps are widely used, using developed expert system integrated with Geographic Information System (GIS) tools is thought to be great solution to avoid problems resulting from the blasting activity. In the scope of the study, the system that suggests appropriate assessment and the solution according to Peak Particle Velocity Theorem for rock excavations by blasting was developed by using the new pilot software. Expected benefit from the thesis is to monitoring the similar blasting study in Turkiye according to conformity of the national and international blasting norms and to provide the knowledge for the future studies include expert reasoning.
ADIGÜZEL Deniz

Danışman : Prof. Dr. Ataç BAŞÇETİN

Anabilim Dalı : Maden Mühendisliği

Programı (Varsa) :

Mezuniyet Yılı :2012

Tez Savunma Jürisi : Prof.Dr. Ataç BAŞÇETİN

Prof. Dr. Atiye TUĞRUL

Doç. Dr. Özkan ŞENGÜL

Prof. Dr. Hanifi ÇOPUR

Doç. Dr. İbrahim OCAK




Beton Üretiminde En Uygun Agrega Karışımının Lineer Programlama İle Belirlenmesi

Günümüzde yapı malzemesi olarak yaygın bir biçimde kullanılan betonun özellikleri karışımdaki malzemelerin özellikleriyle doğrudan ilgilidir. Bu çalışmada; farklı kayaç türleriyle beton agregası üretimi yapan İstanbul bölgesindeki iki taşocağında, ürün kalitesinin sürekliliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Söz konusu sahalarda üretimi yapılan 3’er farklı tür kayacın özellikleri belirlenmiş, 2’li ve 3’lü harmanlaması yapılmıştır. Harmanlama çalışmaları doğrusal programlama tekniği kullanılarak yapılmış ve her kayacın harman içersindeki oranları belirlenmiştir. Oluşturulan doğrusal programlama modelinde, agrega üretim maliyeti değerinin minumum olması amaçlanmıştır. Literatürde ve ulusal standartlardaki agregalar için betonda kullanılabilirlik sınır değerleri, doğrusal programlama modelinde kısıt olarak tanımlanmış ve amaç fonksiyonları ile birlikte değerlendirilip en uygun agrega karışımları oluşturulmuştur. Ayrıca istatistiksel deney tasarımı yöntemi kullanılarak beton üretiminde farklı tür agrega kullanımının beton özellikleri üzerindeki etkileri incelenmiş ve farklı oranlarda farklı tür agrega kullanımı durumunda beton özelliklerinin tahminine yönelik ampirik yaklaşımlar geliştirilmiştir.

Sonuç olarak ürün kalitesinin sürekliliğinin sağlanması amacıyla incelenen saha için en uygun ürün harmanları oluşturulmuş ve bu modelin bu işletmeler açısından kullanılabilirliği ortaya konulmuştur.

Determınatıon Of Optımal Aggregate Blendıng Wıth Lınear Programmıng In Concrete Productıon
Today, concrete is a widely used construction material and concrete’s properties are directly related to the properties of the materials in its blending. In this research, providing the sustainability of production quality was aimed for two quarries which are located in Istanbul region and producing concrete aggregates with different types of rock. The properties of the 3 different types of rock which were produced in each of the above mention fields were determined and the binary and ternary blends were composed. Blending studies were conducted with linear programming technique and the proportions of each rock were determined. In the linear programming model, the cost of aggregate production was aimed to be minimal. The limit values that meet literature and national standards for usability of aggregates in concrete were defined as constraints in the linear programming model and evaluated with objective functions, thus the most suitable aggregate blends were composed. In addition, design of experiment method was used in order to investigate the effects of different types of aggregates on the properties of concrete and empirical approaches were developed to estimate the properties of concrete in case of using different types of aggregates with different proportions.

In conclusion, to provide the sustainability of product quality, the most appropriate product blends were composed for the research field and the usability of this model for those quarries were revealed.

METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI


SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ ANABİLİM DALI

BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

Koray GÜRKAN



Tez Adı : Görme Engelliler İçin Nesne Algılama ve Tanımlama Sistemi

Danışman : Prof.Dr.Aydın AKAN

Anabilim Dalı : Biyomedikal Mühendisliği ABD.

Programı (Varsa) :

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Aydın AKAN

Prof. Dr. Oruç BİLGİÇ

Prof. Dr. Gökhan UZGÖREN

Prof. Dr. Mukden UĞUR

Doç. Dr. Fırat KAÇAR
Görme Engelliler İçin Nesne Algılama Ve Tanımlama Sistemi
Bu çalışmada görme engelliler için engel bildirim sisteminin tasarım adımları anlatılmıştır. Sistem şapkaya monte edilebilecek şekilde tasarlanarak, iki adet ultrasonik sensörden, mikrodenetleyiciden, analog ve sayısal işaret işleme devrelerinden ve titreşim motorlarından oluşturulmuştur. Tezde öncelikle görme engelliler için daha önce geliştirilen elektronik yardımcı cihazların kronolojik sıra ile günümüze kadar olan gelişimi kısaca incelenmiş, bu çalışmalardan hareketle geliştirilmesi gereken ideal yardımcı sistemin özellikleri tartışılmıştır. Ultrasonik dalga kavramı, ultrasonik sensör yapıları, piezoelektrik malzemler ve durum denklemleri ele alınmıştır. Tez kapsamında, PVDF (poli(vinilidin florür)) yapılı yarım konik geometride genişbantlı ultrasonik sensör üretilerek sensörün elektriksel darbeye cevabı, sürekli sinüzoidal işarete cevabı, kapasite ve kayıp faktörü ölçümleri, dalga yayma diyagramının ölçümü yapılmıştır. Sonuçlar literatürde daha önceden belirtilen yöntem ile farklı yarıçapta üretilen yarım çember şeklindeki sensörler ve ticari seramik sensör için tekrarlanarak karşılaştırılmıştır. Üretilen sensörlerin titreşim analizi sonlu elemanlar yöntemi ile gerçekleştirilmiş ve deneysel sonuçlarla kıyaslanmıştır. Üretilen sensörün verici ve alıcı olarak kullanıldığı nesne algılama sisteminin prototipi üretilerek, nesne algılama çözünürlüğü ve menzili ölçülmüştür. Sensör, frekansı doğrusal şekilde kayan sinüzoidal işaret ile uyarılarak, algılanan yankılar darbe sıkıştırma tekniği ile işlenmiş ve yüksek işaret gürültü oranı ile nesneler ve mesafeleri belirlenmiştir. Belirlenen mesafeye göre farklı sayıda titreşim motorunun uyarılması ile nesnenin varlığı ve mesafesi görme engelliye bildirilmektedir.

 

An Object Detection And Identification System For Visually Impaired People


In this thesis, design steps of a wearable object alert system for visually impaired are presented. The relevant system is designed so that it can be attached to a hat and consists of two ultrasonic sensors, a microcontroller, analog and digital signal processors and vibration motors. The begining chapters of the thesis involve a brief review of electronic aiding devices for visually impaired in a cronological manner and enlightens requirements on current design issues. The relevant chapters also deal with the ultrasonic wave concept, ultrasonic sensor structures, piezo-electric materials and their state equations. The study involves production of a PVDF made wide-band ultrasonic sensor with a half conical beam pattern. The electrical impulse, steady sinusoidal responses, capacitance and loss factor measurements and beam pattern measurements are achieved for this new sensor. The obtained performance results are compared with half circular sensors of different sizes and traditional ceramic sensors. The vibration analysis of produced sensors were achieved by using Finite Element Method (FEM) and compared with emprical results. The later part of the study involves the production of prototype of an obstacle detection system, in which the originally produced sensor was used as an ultrasonic transmitter and receiver pair. Object identification resolution and range, which are the important parameters, are also measured. By transmitting linear chirp signals, detected echos were processed by using pulse compression technique and objects and their locations were detected with a considerably high S/N ratio. Depending on the detected distance, a specific number of vibration motors are excited and presence and distance of the object is informed to the visually impaired subject.

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ANABİLİM DALI


  

Öğrencinin Adı Soyadı: Güneş YAMANER

Tez Adı : FARKLI SULANDIRICILARLA DONDURULAN RUS MERSİN BALIĞI (Acipenser gueldenstaedtii 1833) SPERMASININ KALİTESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Danışman :Prof.Dr.Devrim MEMİŞ

İkinci Danışman : Prof.Dr. Alper BARAN

Anabilim Dalı : Su Ürünleri Yetiştiriciliği

Programı (Varsa) : Yetiştiricilik

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi :
Prof. Dr. Devrim MEMİŞ (Danışman)

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi


Doç.Dr.Mustafa YILDIZ

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi


Doç.Dr. İsmihan KARAYÜCEL

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi


Doç.Dr.Özen Banu ÖZDAŞ

İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi


Doç.Dr. Yusuf GÜNER

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi


Tezin Türkçe Adı : FARKLI SULANDIRICILARLA DONDURULAN RUS MERSİN BALIĞI (Acipenser gueldenstaedtii 1833) SPERMASININ KALİTESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Türkçe Özet : Bu araştırmada, Rus Mersin balığının (Acipenser gueldenstaedtii B&R., 1833) spermatolojik özellikleri ve spermanın kriyoprezervasyonunda kullanılan farklı sulandırıcıların çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi ve motil kalma süresine etkisi incelenmiştir. İstanbul Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Sapanca İçsu Ürünleri Üretimi Araştırma ve Uygulama Birimin’de bulunan ve ortalama ağırlığı 7702±2300 g, ortalama boyu 116,9±9,9 cm olan 9+ ile 10+ yaşa sahip toplam 12 adet anaç erkek balığın kullanıldığı çalışma, Haziran 2010 ve 2011 olmak üzere iki üreme döneminde gerçekleştirilmiştir.
Her iki üreme döneminde balıklara LHRH hormonu uygulanmış ve spermatolojik özellikler (sperma miktarı, sperma pH’sı, seminal plazma ozmolaritesi, spermatozoa yoğunluğu, spermatozoa motilitesi, spermatozoa motil kalma süresi ) incelenmiştir. Dört farklı sulandırıcı (Sulandırıcı I, Sulandırıcı II, Sulandırıcı III, Sulandırıcı IV) kullanılarak dondurulan spermada çözdürme sonrası motilite ve motil kalma süreleri incelenmiştir.
Taze spermada ortalama miktar 140±84 ml, sperma pH’sı 7,8±0,23, seminal plazma ozmolaritesi 88±44 mOsmkg-1, spermatozoa yoğunluğu 3,03±109/ml, spermatozoa motilitesi %84±6 ve spermatozoa motil kalma süresi 304±135 saniye olarak saptanmıştır.
Çözdürme sonrası en yüksek spermatozoa motilitesi ortalama %30±12 olarak Sulandırıcı III, en düşük ise %11±6,2 olarak sulandırıcı IV ile sulandırılan örneklerde belirlenmiştir. Taze spermanın motilite yüzdesi ile sulandırıcı II, III ve IV için çözdürme sonrası motilite yüzdeleri ile elde edilen sonuçlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Sulandırıcılar kendi aralarında karşılaştırıldığında ise sulandırıcı II ve III için çözdürme sonrası motilite yüzdeleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı (p>0,05), sulandırıcı II ve IV ve Sulandırıcı III ve IV arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Taze spermanın, motil kalma süresi ile her bir sulandırıcı için elde edilen çözdürme sonrası motil kalma süreleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmasına rağmen, sulandırıcıların kendi aralarında yapılan değerlendirilmesinde Sulandırıcı II, Sulandırıcı III ve Sulandırıcı IV için çözdürme sonrası spermatozoa motil kalma süreleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır (p>0,05)
 

 

Tezin Yabancı Dildeki Adı : A STUDY ON CRYOPRESERVATED SPERM QUALITY OF RUSSIAN STURGEON (Acipenser gueldenstaedtii 1833) WITH DIFFERENT EXTENDERS



Yabancı Dildeki Özet : In this study, spermatological parameters of Russian sturgeon fresh sperm and effects of different extenders on post-thaw spermatozoa motility and motility duration were investigated. 12 adult male with initial mean weight of 7702±2300 g, length 116,9±9,9 and age 9+ - 10+ obtained from Istanbul University, Faculty of Fisheries, Sapanca Inland Fish Water Production, Research and Applied Station. The study was conducted at two different reproductive periods (June 2010 and 2011).
LHRH-a hormone was used on the fish and fresh sperm parameters such as sperm volume, pH, ozmolarity of seminal plasma, sperm concentration, sperm motility and duration of motility were determined at each reproductive period.
Post-thaw motility and duration of motility were investigated after cryopreserved fresh sperm with different extenders (Extender I, Extender II, Extender III, Extender IV).
The spermatological parameters of fresh sperm were identified and expressed as sperm volume 140±84 ml, pH 7,8±0,23, sperm concentration 3,03±109/ml, sperm motility %84±6 and duration of motility 304±135 s.
Highest post-thaw motility was achived using extender III (%30±12) while lowest was with extender IV (%11±6,2).
There was significant difference between fresh sperm motility and post-thaw motility for extenders II, III and IV (p<0,05).If extenders were compared as post-thaw motility among themselves, there was no significant difference between extender II and III (p>0,05) whereas there was significant difference between extendersII and IV, extendersIII and IV (p<0,05). In terms of motility duration, there was significant difference between fresh sperm motility duration and post-thaw motility duration of each extenders (p<0,05) whereas there was no significant difference between extender II, III and IV (p>0,05).

YARDIMCI Eda Remziye

Danışman : Prof. Dr. Gülşen TİMUR

Anabilim Dalı : Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı

Programı : Hastalıklar Programı

Mezuniyet Yılı : 2012

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Gülşen TİMUR

Prof. Dr. Ayşegül KUBİLAY (Süleyman Demirel Üniversitesi)

Doç. Dr. Süheyla KARATAŞ STEINUM

Doç. Dr. Jale KORUN (Akdeniz Üniversitesi)

Doç. Dr. Tülay AKAYLI



Kültür Levrek Balıklarında (Dicentrarchus Labrax L.) Tenacibaculum Maritimum’un İdentifikasyonunda Diyagnostik Tekniklerinin Karşılaştırılması

Bu çalışmada yurdumuzun Ege kıyılarında özellikle Bodrum çevresindeki işletmelerde yetiştirilen ve tenacibaculosis semptomu gösteren levrek balıklarından (Dicentrarchus labrax, L.), bu hastalığın etkeni olan Tenacibaculum maritimum’un identifikasyonu için bakteriyolojik, serolojik, histopatolojik ve moleküler diyagnostik yöntemler kullanılarak hastalık etkeninin teşhisinde bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Nisan 2008-Nisan 2010 tarihleri arasında Ege Bölgesi’nde Muğla ili Güllük ve Güvercinlik Körfezleri’nde yer alan Akbük, Ziraat Adası, Salih Adası ve Göltürkbükü beldelerinde bulunan 5 adet levrek işletmesinde ağırlıkları 0,5 g’dan 250 g’a kadar değişen tenacibaculosis şüpheli hasta levrek balıklarında ülseratif deri lezyonları yanısıra alt ve üst çenede erime ve operkulum üzerinde, çenelerde ve yüzgeç diplerinde yaygın hemorajiler tespit edilmiştir.

Hasta balık örneklerinin eksternal lezyonlarından ve iç organlardan FMM, MECA, MA ve %1,5 NaCl içeren TSA besiyerlerine yapılan bakteriyolojik ekimlerde 22-24°C’de 48 saatlik inkübasyon süresi sonunda deri lezyonları ve böbreklerden yapılan ekimlerde TSA besi yeri hariç diğer besi yerlerinde yassı soluk sarı renkte düzgün kenarlı olmayan T. maritimum kolonileri izole edilmiştir.

Beş işletmeye ait hasta balık örneklerinden izole edilen bu 19 adet T. maritimum izolatına ait bakterilerin Gram negatif, ince uzun çomak veya filamentler şeklinde (4-20 X 0,5 µm) pleomorfizm gösterdiği, kayma hareketi yaptığı, sitokrom oksidaz ve katalaz testine pozitif reaksiyon verdiği, O/F glukoz ortamında oksidatif özelliğe sahip olduğu, flexirubin pigment üretmediği, kongo kırmızısını absorbe ettiği, pteridine fosfat’a karşı (O/129 vibirostat testi) hassas olduğu, nitratı nitrite indirgediği, lizin ve ornitinden dekarboksilaz ve arjininden dihidrolaz ve H2S üretmediği, jelatinaz enzimini ürettiği tespit edildiğinden bu bakteriler T.maritimum olarak identifiye edilmiştir. T.maritimum olarak identifiye edilen bu izolatların API ZYM profil sonuçları da bu bakterilerin identifikasyonunun konfirmasyonunu sağlamıştır. T. maritimum izolatlarının bakteri hücrelerine ait spesifik floresan görünümü IFAT ile ortaya çıkarılmıştır.

Hasta levrek balıklarında yapılan 11 örnekleme çalışmasında T. maritimum çoğunlukla Vibrio türleri ile, birkaç örneklemede Vibrio türlerinin yanısıra hareketli veya hareketsiz aeromonadlardan biriyle birlikte ve 2 örnekleme çalışmasında da tek başına hastalık etkeni olarak izole ve identifiye edilmiştir. Çalışmada elde edilen bakteriyolojik ve histopatolojik bulgular T.maritimum’un yurdumuzdaki işletmelerde çoğunlukla Vibrio ve aeromonad türleri ile karma enfeksiyon yaptığı sadece 1 işletmedeki yavru levrek balıklarının sekonder bir enfeksiyon etkeni olmadan tenacibaculosisden öldüğü tespit edilmiştir.



T.maritimum ile enfekte hasta balıklarda genellikle epidermisin eriyerek kaybolduğu ve dermisin kollojen fibrillerinin açığa çıktığı yüzeysel lezyonlar ile kasa kadar inen derin ülseratif deri lezyonları, filamentöz bakterilerin tutunduğu solungaç filamentlerinde erime, karaciğerde hepatic hücrelerde, böbrek tübüllerinde ve dalağın parankim hücrelerinde dejenerasyon ve liquefactive nekroz odakları ve dalak ve böbreğin haemopoietik dokusunda boşalma tespit edilmiştir.

Hasta levrek balıklarından izole edilen T. maritimum’un Dot blot testi ile serotiplendirilmesi yapılarak suşlarının serotip O1 oldukları tespit edilmiştir. Bakteri izolatlarının moleküler identifikasyonunda PCR ve hasta balıkların doku örneklerinde ise nested PCR tekniği kullanılarak bu etkenin varlığı saptanmıştır.

Hasta balıkların kan serumlarında bu patojene karşı oluşan antikor varlığı aglütinasyon ve ELISA yöntemi  ile tespit edilmiştir. Doku örneklerinde bu patojen bakterinin tespiti için IFAT kullanılmıştır. IFAT kullanılarak bakteriyolojik kültür metodu ile izolasyonu yapılamayan dalak ve karaciğer dokularında da T. maritimum’un varlığı tespit edilmiştir.

Sonuç olarak bu çalışmada ELISA, IFAT, PCR, Nested-PCR ve histopatolojik tekniklerin T. maritimum’un özellikle hasta balıkların karma infeksiyonlarda tespitinde konvansiyonel bakteriyolojik metodlara göre daha hassas, hızlı ve yeterli teknikler oldukları ortaya çıkarılmıştır.



Tezin Yabancı Dildeki Adı : Comparision of Diagnostic Techniques for Identification of

Tenacibaculum maritimum in Cultured Sea Bass (Dicentrarchus labrax L.)

Yabancı Dildeki Özet :
A comparative study was carried out for to identification of Tenacibaculum maritimum from cultured sea bass (Dicentrarchus labrax, L.) showing tenacibaculosis symptoms reared in the farms at the Aegean Sea coast of Turkey, especially located in Bodrum peninsula using by bacteriological, serological, histopathological and molecular diagnostic methods for to reveal advantages and disadvantages of these methods in this study.
During the research period between April 2008 and April 2010, tenacibaculosis suspected sea bass specimens supplied from five sea bass farms weighing between 0.5 g and 250 g which was located in Akbük, Ziraat Island, Salih Island, Göltürkbükü towns of Güllük and Güvercinlik Gulfs in Muğla province showed erosive jaws and skin lesions, gill rot and diffuse hemorrhages on the upper and lower jaws, operculum and fins were observed.
Bacterial inoculations were streaked on FMM, MECA, MA and TSA containing 1,5 % NaCl from the external skin lesions and some visceral organs of the diseased fish samples, incubated at 22-24 °C for 48 hours, flat, pale yellow colored with irregular edges T. maritimum colonies were observed on FMM, MECA and MA from skin lesions and kidney of diseased fish accept on TSA containing 1,5% NaCl.
The bacteria of the 19 T. maritimum isolates were obtained from diseased fish samples were collected from five farms were found as Gram negative thin long rods or filamentous bacteria, showing pleomorphism with gliding motility with a size ranging 4-20 x 0.5 µm and gave positive reaction in cytochrome oxidase and catalase tests, oxidative reaction in O/F glucose test, did not produce flexirubin pigment but absorbed Congo red, showed sensitivity to pteridine phosphate (O/129 vibriostatic agent), reduced nitrate to nitrite, did not produce lysine and ornithine decarboxylase, arginine dihydrolase and H2S and produce gelatinase enzyme and these isolates were identified as T. maritimum. API ZYM profile results of these strains confirmed the identification of these bacteria. Specific fluorescence appearance of the bacteria cells of T.maritimum isolates was revealed by using IFAT test as the cause of disease often.
Although T. maritimum was isolated alone in two sampling studies from diseased fish during eleven sampling studies, it was mostly isolated with Vibrio species, but it was also isolated one of the motile or non-motile aeromonads in addition to Vibrio species in a few sampling studies. Although bacteriological and histopathological findings showed that T.maritimum caused natural tenacibaculosis that induced mortality of the cultured sea bass without a secondary pathogen only in one farm but it was mostly caused mixed infections with Vibrio as a seconder and with Aeromonas spp. as a tertiary pathogen in Turkey.
T.maritimum infected fish generally showed either superficial skin lesions with completely missing epithelial layers which exposed to the collagen fibers of the dermis or deep ulcerative skin lesions with exposure of muscle, erosive gill lesions with adherent filamentous bacteria, degeneration or liquefactive necrosis of hepatic cells, kidney tubules and parenchyma cells of spleen and reduced hemopoietic tissue in the kidney and spleen.
The serotypes of T. maritimum strains recovered from the diseased sea bass were determined as serotype O1 by using Dot-Blot test. PCR technique was used for the molecular identification of T. maritimum strains and the presence of this pathogen in the tissue samples of diseased fish was detected by using Nested-PCR technique.
The presence of antibodies in the blood sera of the diseased fish against this pathogen was detected by using agglutination and ELISA techniques. IFAT was used for the identification of this pathogen bacterium in the tissue samples. The presence of T. maritimum was detected by using IFAT in the spleen and liver tissue samples which could not be recovered from these tissues by using bacteriological culture method.
As a result, in the present work, ELISA, IFAT, PCR, Nested-PCR and histopathological techniques proved to be more sensitive, rapid and efficient than the conventional bacteriological methods in detecting of T.maritimum in the diseased fish especially in the mixed infections.

SU ÜRÜNLERİ TEMEL BİLİMLERİ ANABİLİM DALI



Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin