Tarık Ziya Ekinci : Arkadaşımız kendi görüşlerini ifade etti. Kürt aydınlarının ;Kürt siyasetçiklerinin öz eleştiri yapması, her zaman özeleştiri yağması mümkündür. İnsan hayat geliştikçe değiştikçe yeni yeni değişimler ortaya çıktığında onların karşısında yeni yeni tavırlar almak mümkündür. Bu nedenle insanlarımızın, aydınlarımızın öz eleştiri yapmalarının hiçbir sakıncası yoktur. Ben de tavsiye ederim.
Baskın Oran: Efendim ben bu hukuk fakültesi öğrencisi genç arkadaşımız gibi düşünüyorum. Şu anda, Kürt milliyetçiliği yükselmekte, Bunun iki sebebi var. Birincisi olgusal, ikincisi diyalektik. Olgusal sebep şu: Önümüzdeki yıllarda, bağımsız olmasa dahi büyük olasılıkla federe olacak bir Kürdistan’ın kurulması artık gündemde Kuzey Irak’da. Bunun yaptığı etki aynen 1959 yılındaki 49’lar hareketine Baba Barzani’nin Moskova’dan dönerek yaptığı etki gibi bir dış dinamik etkisi. Evet burada biz bir etkiden bahsediyoruz. Bir de tepkiden bahsetmek istiyorum. Diyalektik dediğim şey. Türkiye’ Cumhuriyetinde, Osmanlı’da değil ama esas olarak Türkiye Cumhuriyetinde Türk ve Kürt milliyetçilikleri devamlı diyalektik ilişki içerisinde olmuştur. Diyalektik ne demektir. Bir cümle ile özetlemek gerekirse “her şey kendi zıddının tohumunu kendi karnında taşır” demektir. Dolayısıyla Türk milliyetçiliği Kürt milliyetçiliğini kuvvetlendirmiştir. Kürt milliyetçiliği de Türk milliyetçiliğini kuvvetlendirmiştir. Şimdi ben birtakım yahoo gruplarının üyesiyim. Biliyorsunuz bu yahoo grupları tartışma gruplarıdır. Benim gibi düşünmeyip de benim tam tersimi düşünen adamlar ne düşünüyor, onları bilmek istiyorum. Sevgili dostlarım inanılmaz bir Türk milliyetçiliği yükselişi var. Bu rapor bunu tetikledi değil ama artırdı, güçlendirdi. Bunun farkındayım. Bu tahmin edilemez miydi, bu nedenle bu rapor yazmamış mı olmalıydım? Hayır. Mesela gazeteciler diyor ki, efendim bu tepkinin geleceğini hesapladınız mı? Ben bilim adamı olarak böyle tepkilerin gelip gelmeyeceğini hesaplamam. O zaman bilim adamlığım olmaz. O zaman politikacılık ve diplomasi olur. Ben ikisi de değilim, ne diplomatım, ne de politikacı. Ben neyi hesaplarım, 1)Yazdıklarım bilimsel gerçeklerle örtüşüyor mu? 2)Türkiye’nin gerçeklerini dile getirdim mi? Ben sadece bu iki endişeyi duyarım, raporu ve diğer şeyleri yazarken. Tepki gelir, doğaldır, diyalektik buna yol veriyor.
Onun için talepler ileri sürerken, milliyetçi talepler ileri sürerken, bunun Türk milliyetçiliğini de kuvvetlendireceğini, ve bunun da sırası gelince Kürt milliyetçiliğini harekete geçirebileceğini hesaplayınız. Neden MHP ile DSP daha düne kadar iktidardaydılar? Doğru konuşunuz, bunlar iktidara gelebilecek parti midirler?
Dostları ilə paylaş: |