Türkmenistan



Yüklə 228,58 Kb.
səhifə11/13
tarix09.01.2019
ölçüsü228,58 Kb.
#93914
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13

TİBET VE TAYVAN


1949 da kendini milliyetçi olarak tanımlayan kişilerce Formoza adasında kurulan bir devlet olan Tayvan o günden bu yana uluslararası arenada Çin hükümetince tanınma mücadelesi veriyor.

Tayvan boğazının iki yakası arasında bağımsızlık hareketleri nedeniyle gerginlik tırmanıyor. Çin, Tayvanlı gruplara karşı her tür baskı ve işkence yöntemlerini kullandığı gözlenmektedir. Çin yönetimi, eleştirilere rağmen bu politikasından ödün vermiyor. Çin yönetimi, iktidara veya ulusal güvenliğe tehdit olarak gördüğü her türlü dini , sosyal ve siyasi örgüte karşı savaşacağını belirtmektedir.

Çin, Tibet’te bağımsızlık için sürdürülen direnişi kırmak için baskı yoluna gitmektedir. Tibetli eylemciler ise açlık grevi ve kendini yakma gibi eylemlerle dünya kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Bu yıl içinde başlatılan açlık grevinin neticesi olarak yıl içerisinde yirmiye yakın insan öldü.

Çin makamları, Tibet’in ruhani lideri Dalai Lama’nın tutuklu bulunan Tibetli vatandaşların serbest bırakılması talebini ret ett. Çin, Tibet’in öz kültürünü yok etmekle suçlanıyor.


DOĞU TÜRKİSTAN


1949 yılında Çin’de vuku bulan Komünist İhtilalinden bu yana Doğu Türkistan’da insan hakları ihlalleri ve baskı devam ediyor. D. Türkistanlı Türklerin bir çoğu artan baskılar neticesinde dış ülkelere göç etti. Çin, özellikle Sincan bölgesinden kaçan Uygurları iade etmeleri için kabul edildikleri ülkelere baskı yapmaktadır. Çin’den göç eden Uygurlar, "ayrıkçı " oldukları gerekçesi ile gözaltına alınmaları ve işkence görmeleri nedeniyle ülkelerini terk ettiklerini söylemektedirler.

Mart ayında Uygur Türklerinin durumunu Avrupa Birliği Kadın Komisyonuna ve ABD Kongre Araştırma Servisine aktaran Uygurlu bir iş kadını olan Rabia Kadir ayrılıkçı ve terörist suçlaması ile tutuklandı. Son üç yılda binlerce Uygur vatandaşı "terörizmle mücadele "adı altında öldürüldü. Bunun yanında çok sayıda okul ve camiyi kapatan Çin yönetimi birçok din adamını ve sivili idam etti.

Ayrıkçı ve terörist suçlamaları ile din adamlarının evlerine baskınlar düzenlenmekte, gözaltına alındı. “Terörist” grupların lideri olduğu ileri sürülen Türkistanlıların suikastlar sonucu canını kaybetti. Köylere ve camilere baskınlar artmakta, camilerde ibadetin engellenmesi nedeniyle birçok küçük çaplı çatışmalar yaşandı.

Haberlerinin sansürlenmesi ve basının susturulmasından dolayı Doğu Türkistan sesini dünyaya duyurmakta güçlük çekiyor. Özellikle son zamanlarda Doğu Türkistan’ın genelinde görülen doğal afetler; sel ve depremler sırasında Çin hükümetinin Doğu Türkistan yardımsız ve ilgisiz bırakılırken halkın bu durumdan haberdar olması mümkün olmadı. Aynı ilgisizlik Doğu Türkistanlı SARS hastaları vakasında da gözlemlendi.

Doğu Türkistan’da görülen tüm hak ihlallerine karşı kayıtsız kalmayı kendi milli menfaatleri olarak gören dünya ülke liderlerinin tavırları ise sorgulanmayı bekliyor.

AFRİKA KITASI

BURUNDİ

Orta Afrika’nın en karmaşık bölgesinde bulunan Burundi, Zaire ve Ruanda’nın da içinde bulunduğu bir çatışma bölgesinin ortasında bulunmaktadır. Ülkede yaşayan Hutu ve Tutsi kabileleri arasında yaşanan gerginlik 1994 yılında Tutu kabilesine mensup kişilerin katledilmesinden sonra 2004 Ağustos ayı içerisinde 150 Tutu kabilesine mensup kişilerin Hutu gerillaları tarafından öldürülmesi ile daha karmaşık bir durum haline gelmiştir. Bu çatışma ortamında başta siviller ve çocuklar olmak üzere ülkenin bir çok kesimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Hükümetin çatışmaları önlemekteki başarısızlığın ana sebebi sorunun üç ülkeyi de kapsaması olarak tanımlanmaktadır.

Bu çatışma sorunundan sonra insan hakları açısından en büyük sorun çocuk askerlerin hala resmi ordunun içinde bulunması gelmektedir. Ülkenin içinde bulunduğu kaos sonucunda ekonomik durum da olumsuz yönde etkilenmektedir. Hükümet politikalarının bu yönde eleştiriye tabi tutulmasının sonucunda ise genelde sendika yöneticilerine yönelik baskı artmaktadır. 2004 yılı içerisinde düzenlenen sendika mitingleri sonucunda 2 sendika lideri tutuklanmıştır.

Yine aynı kaos ortamı ülkede iç karışıklıklara neden olmuş ve halkın sosyal ilişkilerine de sirayet etmiştir. Afrol News kaynaklı haberler ülkede saldırganlar tarafından işlenen tecavüz ve gasp suçlarının arttığını göstermektedir.


RUANDA


Burundi ve Zaire sınırındaki Tutu kabilesine mensup kişilerin 1994 yılı boyunca Rwanda ve Burundi’de katledilmesinden sonra ülkede yargılamalar devam ediyor. Özellikle Hutu Milli Özgürlük Gücü (National Liberation Force) taraftarlarının Rwanda askeri ve devleti tarafından desteklenmesi iddiaları devam etmektedir. Bu sorun etrafında BM tarafından kurulan Uluslararası mahkeme 1994 katliamına destek verme iddialarından eski Maliye ve Eğitim bakanlarının tutuklanmalarına karar verdi. Bu kişilerin ömür boyu hapis cezasına çarptırılmaları da olayın Rwanda açısından önemini göstermektedir.

Ayrıca ülkede AIDS vakaları da yaygınlaşmaktadır. 1994 yılındaki katliam sonucunda 95.000 çocuk öksüz kalmıştı. Bunun devamı olarak 1994 yılında 250.000 ila 500.000 tecavüz vakasının yaşanması da 1994 sonrası AIDS’in yayılmasını etkilemiştir. Bu konu ile yargılamalar da halen devam etmektedir.

Rwanda’da devam eden yargılamalar bir takım iç karışıklıkları da etkilemiştir. Hükümetin politikalarını eleştiren TV ve Radyo muhabirleri hakkında yargılamalara başlanmıştır. En son Radyo Raunda muhabiri Dominique Makeli 10 yıllık hapis cezasına çarptırılmıştır. Bunun yanı sıra Uluslararası mahkemede görev alan avukatların da tehdit aldığı gelen haberler arasındadır.

ZAİRE (DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ)

Afrika’nın Sudan’dan sonra en büyük yüzölçümüne sahip olan ülkede iç çatışmalar halen devam etmektedir. Bağımsızlık sonrasında bazen iç savaş niteliği kazanan bu çatışmalar ülkenin komşuları ile de bir çıkar çatışmasına girmesine sebep olmuştur. Ülkenin dört bir tarafından düzenli olarak çatışma ve ölüm haberleri gelmeye devam etmektedir.

2004 yılı içerisinde Nisan ayında çatışmalar sonucunda ülkenin kuzey bölgesinde 25.000 kişi evsiz kalmıştır. İç çatışma ortamından kaynaklanan her türlü sosyal sorun özellikle çocuklar üzerinde etkili olmaktadır. Ayrıca basın mensuplarına yönelik ihlaller de devam etmektedir. Bir çok basın mensubu radyo veya televizyonlarda yaptıkları açıklamalarla çatışma halindeki herhangi bir tarafı desteklemek iddiaları ile yargılanmakta veya gözaltına alınmaktadır. Kinshasa’da yayınlanan Daily Champion adlı bir gazete haberine göre iki gazeteci Zaire askerlerince tutuklanmıştır.


Yüklə 228,58 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin