1 Tarih Bilimine Giriş Tarihin Tanýmý



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə4/11
tarix18.01.2018
ölçüsü0,8 Mb.
#38720
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Ankara Savaşý (1402)

Ankara Savaşý’nýn yapýlmasýnda;

* Topraklarýný kaybeden Anadolu beylerinin Timur’a sýgýnarak Osmanlý

Devleti’ne karşý kýşkýrtmalarý

Yýldýrým Bayezid’in Timur’dan kaçan Bagdat ve Karakoyunlu hükümdarlarýný

himaye etmesi

Çin üzerine sefere çýkmaya hazýrlanan Timur’un arkasýnda güçlü bir Osmanlý

Devleti’nin kalmasýný istememesi

* Dogu - Batý ticaret yollarýný ele geçirmek isteyen Timur’un Anadolu’ya girerek

Erzincan ve Sivas’ta katliam yapmasý

48

gibi nedenler etkili olmuştur.



1402 yýlýnda Ankara yakýnlarýnda yapýlan savaşý Timur kazanmýştýr.

Ankara Savaşý’nýn Sonuçlarý

* Savaşý kazanan Timur, Anadolu beyliklerinin topraklarýný tekrar eski

sahiplerine geri vermiştir. Böylece, Yýldýrým Bayezid’in Anadolu’da önemli ölçüde

kurdugu siyasal birlik Timur tarafýndan bozulmuştur. Timur bu davranýşýyla

Anadolu’da güçlü bir devletin bulunmasýný engellemeyi amaçlamýştýr.

* Osmanlý Devleti’nin batý yönündeki ilerleyişi bir süre durmuştur. Dolayýsýyla

Bizans Imparatorlugu’nun yýkýlmasý gecikmiş ve Balkanlarda Osmanlý hakimiyeti

sarsýlmýştýr.

* Timur’un Anadolu’dan çekilmesinden sonra Osmanlý Devleti’nde Yýldýrým

Bayezid’in ogullarý arasýnda taht kavgalarý başlamýştýr. Osmanlý tarihinde “Fetret

Devri” olarak bilinen ve 11 yýl süren bu dönemde Osmanlý Devleti dagýlmakla karşý

karşýya kalmýştýr.



Fetret Devri (1402 – 1413)

Osmanlý tarihinde Ankara Savaşý’ndan sonra padişahsýz geçen 11 yýla (1402 –

1413) Fetret Devri denilmiştir.

Fetret Devri’nde yaşanan taht kavgalarý Osmanlý Devleti’ni maddi-manevi zarara

ugratmýştýr. Ancak, Osmanlý Devleti kurmuş oldugu saglam devlet örgütü ve güçlü

sosyal kurumlar sayesinde tamamen parçalanýp dagýlmaktan kurtulabilmiştir.



Balkanlarda Sarsýlan Hakimiyetin Pekiştirilmesi

Osmanlý Devleti’nin taht kavgalarýna ve zayýflamasýna ragmen Balkanlarda

tutunabilmesinde;

* Týmar sisteminin ve planlý şekilde iskan politikasýnýn uygulanmasý

* Timur’un Osmanlý ordusunu tamamen imha edememesi

49

* Osmanlýlarýn Balkanlarda takip ettigi hoşgörülü ve adaletli politikanýn Balkan



halkýný memnun etmesi

gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlý Devleti, 1440 – 1444 yýllarý arasýnda Balkan uluslarý karşýsýnda zor

duruma düşmüş ve üst üste maglubiyetler almýştýr. II. Murat, bu gelişmeler üzerine

Osmanlýlarýn aleyhine olan Edirne – Segedin Antlaşmasý’ný imzalamak zorunda

kalmýştýr (1444).

Balkanlardaki başarýsýzlýklardan dolayý II. Murat tahttan çekilerek yerine 12

yaşýndaki oglu II. Mehmet’i tahta çýkarmýştýr. Bu durumdan faydalanarak Türkleri

Balkanlardan atmak isteyen Balkan uluslarý yeni bir Haçlý ordusu hazýrlayarak

Osmanlý Devleti’ne saldýrdýlar. Haçlýlarla Osmanlý Devleti arasýnda yapýlan Varna

Savaşý Türklerin galibiyetiyle sonuçlanmýştýr (1444).

Osmanlý Devleti’nin Varna Savaşý’ný kazanmasý, Ankara Savaşý’ndan önceki

gücüne ulaştýgýný ve Balkanlardaki başarýsýzlýklara son verdigini göstermektedir.

Macar Kralý Hünyadi Yanoş liderliginde kurulan yeni bir Haçlý ordusu hem Varna

Savaşý’nýn intikamýný almak hem de Türkleri Balkanlardan atmak amacýyla

saldýrýya geçti. Yapýlan II. Kosova Savaşý’ný Osmanlý Devleti kazanmýştýr (1448).

Bu savaştan sonra;

* Türkler Balkanlara kesin olarak yerleşmiştir. Böylece Türklerin Balkanlardaki

hakimiyeti pekiştirilmiştir.

Haçlýlar uzun yýllar Osmanlý Devleti’ne saldýrmaya cesaret edememişler ve

Türklerin Avrupa’daki hakimiyet alanlarý sürekli genişlemiştir.

50

9) Osmanlý Devleti’nin Yükselme Devri



Istanbul’un Fethi (1453)

Istanbul’ un fethinde;

* Istanbul’a hakim olan Bizans’ýn Osmanlý toprak bütünlügünü bozmasý

* Bizans Imparatorlugu’nun Anadolu beyliklerini kýşkýrtmasý ve Osmanlý

yönetimine karşý ayaklanan şehzadeleri desteklemesi

* Bizans’ýn Hristiyan dünyasýný kýşkýrtarak Haçlý Seferlerine neden olmasý

* Istanbul’un kara ve deniz ticareti bakýmýndan önemli bir cografi konuma sahip

olmasý


* Hz.Muhammed’in Müslüman komutanlarý Istanbul’un fethi için teşvik etmesi

etkili olmuştur.

Istanbul’un Fethinin Türk ve Dünya Tarihi Bakýmýndan Önemli Sonuçlarý

* Osmanlý Devleti’nin Asya ile Avrupa topraklarý birleşmiş, böylece toprak

bütünlügü saglanmýştýr.

* Karadeniz ile Akdeniz arasýndaki su yollarý Osmanlý Devleti’nin eline geçmiştir.

Istanbul’un fethinden sonra Kuzey ve Dogu Avrupa’dan gelen ticaret yollarý

bütünüyle Türklerin denetimine girmiştir.

Bogazlarýn savunulmasý kolaylaşmýş ve Osmanlý Devleti tabii başkentine

kavuşmuştur. Roma Imparatorlugu’nun son kalýntýsýnýn ortadan kalkmasý ile Türk

sultanlarý büyük bir itibar ve saygýya ulaşmýştýr.

* Osmanlý Devleti merkeziyetçi, mutlak bir imparatorluk haline gelmiş ve devlet

Yükselme Devri’ne girmiştir.

* Karadeniz, Akdeniz ve Ege ticaretinin Türklerin eline geçmesi, Avrupa

devletlerini Cografi Keşiflere yöneltmiştir.

* Bizans Imparatorlugu yýkýlmýş, ticari çýkarlarý elden giden Venediklilerle

Osmanlýlarýn arasý bozulmuştur.

51

* Istanbul’un fethi surlarýn yýkýlabilecegini göstermiştir. Bu durum Avrupa’da



feodalitenin yýkýlmasýna ve merkeziyetçi devletlerin kurulmasýna ortam

hazýrlamýştýr.

* Istanbul’un fethi Ortaçag’ýn sonu, Yeniçag’ýn başlangýcý kabul edilmiştir.

* Istanbul’dan Italya’ya giden Bizanslý bilginler burada Rönesans hareketlerinin

başlamasýna katkýda bulunmuştur.

* Türkler Istanbul’u fethettikten sonra halka din ve vicdan hürriyeti tanýmýşlar ve

Ortodoks Kilisesi’ni koruma altýna almýşlardýr. Böylece; Hristiyan dünyasýnýn

birleşmesinin engellenmesi, Katolik Kilisesi’ne karşý güç oluşturulmasý ve halka

hoşgörülü davranýldýgýnýn kanýtlanmasý amaçlanmýştýr.

Balkanlarda Fetihlerin Devam Etmesi

Osmanlý Imparatorlugu’nun Balkanlar üzerine yürümesinde;

* Balkan devletlerinin her fýrsatta tek tek veya birleşerek saldýrýya geçmeleri

* Balkan uluslarýnýn Istanbul’un fethinden sonra Türklerin Avrupa içlerine

ilerlemelerini engellemek amacýyla Haçlý ordusu kurmaya çalýşmalarý ve Fatih’in bu

birleşmeyi engellemek istemesi

* Türklerin Avrupa’da genişlemek ve önceden fethedilen yerlerde hakimiyetlerini

pekiştirmek istemeleri

gibi nedenler etkili olmuştur.

Anadolu’da Hakimiyet Mücadelesi

Fatih döneminde Anadolu’daki faaliyetlerin temelinde;

* Anadolu’daki Türk siyasal birliginin saglanmasý

* Anadolu’nun tamamýna hakim olunarak yabancý güçlerin (Amasra’da

Cenevizliler, Trabzon’da Pontus Rumlarý vs.) Anadolu’dan atýlmak istenmesi

gibi nedenler etkili olmuştur.

52

Anadolu’ daki seferler sonucunda Cenevizlilerden Amasra alýnmýş, Trabzon Rum



Imparatorlugu’na son verilmiş, Candarogullarýndan Sinop, Karamanogullarýndan

Konya alýnmýş, Akkoyunlular Otlukbeli Savaşý’nda maglup edilerek Dogu Anadolu

egemenlik altýna alýnmýştýr.

Denizlerdeki Gelişmeler

Osmanlý – Venedik Savaşlarý (1463 – 1479)

Osmanlý Venedik ilişkilerinin bozulmasýnda;

* Fatih’in Balkanlar ve Adalar Denizi’nde yürüttügü fetih hareketlerinin

Venediklileri rahatsýz etmesi

* Osmanlý Imparatorlugu’nun dogu ticaret yollarýna hakim olmasýndan sonra

Venedikliler ve Cenevizlilerin ticari çýkarlarýný önemli ölçüde kaybetmeleri

* Osmanlý Imparatorlugu’nun kýyýlarýnda ve hakimiyet alanlarýnýn yakýnlarýnda

güçlü denizci devletlerin etkili olmasýný istememesi

gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlý Imparatorlugu, Venediklileri işgal ettikleri yerlerden çýkarmýş ve kara

ordularýný bozguna ugratmýştýr. 1479’da Osmanlý Imparatorlugu ile Venedikliler

arasýnda Istanbul Antlaşmasý imzalanmýştýr. Bu antlaşmaya göre Venedikliler, işgal

ettikleri yerleri boşaltmayý, Osmanlý Imparatorlugu’na savaş tazminatý ve vergi

ödemeyi kabul etmişlerdir.

Osmanlý Imparatorlugu, Hristiyan birligini parçalamak ve dogudan gelen ticaret

mallarýný Venedikliler aracýlýgýyla Avrupa’ya pazarlamak amacýyla Venediklilere

kapitülasyonlar vermiştir.

53

Kýrým’ýn Osmanlý Imparatorlugu’na Baglanmasý

1475’te Kýrým’a düzenlenen sefer sonucunda;

* Cenevizlilerden Kefe, Menküp ve Azak gibi şehirler alýnmýştýr. Böylece,

Karadeniz’de Cenevizlilerin hiç kolonisi kalmamýştýr.

* Kýrým’daki taht kavgalarý sona ermiştir.

* Karadeniz Türk gölü haline gelmiş ve Ipek Yolu tamamen Osmanlý Devleti’nin

eline geçmiştir.

1478’den itibaren Kýrým Hanlýgý Osmanlý Imparatorlugu’na baglý bir devlet

haline gelmiştir. Kýrým’ýn Osmanlý hakimiyetine girmesiyle, devletin sahip oldugu

topraklar Lehistan ve Rus sýnýrýna kadar genişlemiştir.

Fatih’in vefat etmesinden sonra Osmanlý tahtýna II. Bayezid çýkmýştýr (1481 –

1512).

II. Bayezid, Osmanlý tahtýna çýktýktan sonra kardeşi Cem Sultan isyan etmiş,



kardeşler arasýnda taht kavgalarý başlamýştýr. Yapýlan savaşlarda başarýlý

olamayan Cem Sultan, Balkanlara geçmek isterken Rodos Şövalyelerine esir

düşmüştür. Papa ve Fransa kralý, Cem Sultan’ý Osmanlý Imparatorlugu’na karşý

kullanmaya çalýşmýşlarsa da başarýlý olamamýşlardýr. Bu gelişmeden sonra Cem

Sultan Papa tarafýndan zehirletilerek öldürülmüştür.

Cem Sultan’ýn isyan etmesi;

* Osmanlý Devleti’nin pasif bir politika takip etmesine neden olmuştur.

* Ispanya’da yaşayan Müslümanlara gerekli yardým yapýlamamýştýr.



Islam Dünyasýnda Birligi Saglama Çalýşmalarý

Osmanlý – Iran Ilişkileri

Yavuz Sultan Selim döneminde Iran’a sefer düzenlenmesinde;

54

* Şah Ismail’in Osmanlý Devleti’nin Anadolu’daki topraklarýna hakim olmasýný



engellemek

* Safevilerin Anadolu’da propaganda yapmasýný ve isyanlar çýkarmasýný

önlemek

* Islâm dünyasýnda birlik ve beraberligi saglamak



gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlý kuvvetleriyle Safevi kuvvetleri Çaldýran Ovasý’nda karşýlaştý. Taraflar

arasýnda yapýlan Çaldýran Savaşý’ný Osmanlý Devleti kazanmýştýr (1514).

Bu savaşýn sonucunda;

* Dogu ve Güneydogu Anadolu tamamen Osmanlý Imparatorlugu’nun

egemenligi altýna girmiştir.

* Safevilerin Anadolu için oluşturduklarý tehdit önlenmiş ve Iran’dan geçen ticaret

yollarýnýn denetimi Osmanlýlarýn eline geçmiştir.

Çaldýran Savaşý’ndan dönen Osmanlý ordusu, Maraş, Elbistan ve Malatya

çevresine hakim olan Dulkadirogullarýný Turnadag Savaşý’nda yenerek bu beyligi

topraklarýna katmýşlardýr (1515). Böylece, Anadolu’da kesin olarak Türk siyasal

birligi saglanmýştýr.



Osmanlý – Memlük Ilişkileri

Yavuz Sultan Selim, Anadolu Türk birliginden sonra Islâm dünyasýný da

birleştirmeyi amaçlýyordu. Bu nedenle Osmanlý Devleti için tehlikeli gördügü

Memlüklere karşý hazýrlýk yaparak Mýsýr Seferi’ne çýkmýştýr (1516).

Mýsýr Seferi’nin sonucunda;

* Suriye, Filistin ve Mýsýr’ýn tamamý Osmanlý Imparatorlugu’nun hakimiyeti altýna

girmiştir.

Kutsal yerler (Hicaz) Osmanlý Devleti’ne baglanmýştýr.

55

* Osmanlý Imparatorlugu, Islâm dünyasýnýn en büyük siyasal gücü haline gelmiş



ve Müslüman uluslarýn koruyuculugunu üstlenmiştir.

* Memlükler Devleti yýkýlmýş ve Baharat Yollarý Osmanlýlarýn hakimiyeti altýna

girmiştir. Ancak Avrupalýlarýn Cografi Keşifleri yapmalarý Osmanlýlarýn bu yollardan

gerektigi gibi yararlanmasýný engellemiştir.

* Halifelik Osmanlý Imparatorlugu’na geçmiş ve kutsal emanetler Istanbul’a

getirilmiştir. Böylece, Osmanlý Imparatorlugu teokratik bir karakter kazanmýştýr.

* Kuzey Afrika’da fetihler başlamýş, Kýbrýs, Girit ve Rodos adalarý dýşýnda Dogu

Akdeniz, Osmanlý egemenligi altýna girmiştir.



Osmanlýlar Zirvede

Osmanlý – Macar Ilişkileri

Mohaç Meydan Savaşý (1526)

Kanuni Sultan Süleyman;

* Macaristan ile aralarýndaki sorunlarý çözmek

* Alman Imparatoru Şalken’e esir düşen Fransa Kralý I. Fransuva’yý kurtararak

Avrupa’da Hristiyan birligini bozmak amacýyla Macaristan üzerine sefere çýktý. Iki

devlet arasýnda yapýlan Mohaç Savaşý, Osmanlýlarýn galibiyetiyle sonuçlandý

(1526). Bu savaştan sonra;

* Macaristan sorunu çözülmüş ve Macaristan Osmanlý Imparatorlugu’na

baglanmýştýr.

* Macaristan’ýn alýnmasýndan sonra Osmanlý - Avusturya savaşlarý başlamýştýr.

* Fransa Kralý I. Fransuva Almanya’nýn esaretinden kurtarýlmýş ve Osmanlý

Imparatorlugu ile Fransa arasýnda dostluk dönemi başlamýştýr.

Osmanlý – Avusturya Ilişkileri

Kanuni döneminde Osmanlý – Avusturya ilişkilerinin temelinde Macaristan’a hakim

olma istegi yatýyordu. Bu nedenle Avusturya Arşidükü Ferdinand Macaristan’a

girdi. Kanuni, hem Avusturyalýlarý Macaristan’dan çýkarmak hem de Alman

56

Imparatoru Şalken’in Avrupa’daki üstünlügünü sona erdirmek amacýyla sefere



çýktý.

Kanuni’nin Almanya içlerine kadar ilerlemesinden sonra Osmanlý Imparatorlugu ile

Avusturya arasýnda Istanbul Antlaşmasý imzalanmýştýr (1533).

Osmanlý Imparatorlugu Istanbul Antlaşmasý’yla; Avusturya’ya üstünlügünü kabul

ettirerek yaptýrým gücü elde etmiştir. Böylece, Orta Avrupa’da Osmanlý

Imparatorlugu hakim güç haline gelmiştir.



Osmanlý – Fransýz Ilişkileri

1535 yýlýnda iki taraf arasýnda ticaret ve dostluk antlaşmasý imzalandý. Bu antlaşma

iki hükümdar yaşadýgý sürece yürürlükte kalacaktý. Eşit haklar üzerine kurulan bu

antlaşma ile Osmanlý Imparatorlugu;

* Cografi Keşiflerin etkisiyle ülkede sönükleşmeye başlayan ticaret faaliyetlerini

canlandýrmayý

* Avrupa devletleri arasýna girerek dengeleri kendi lehine çevirmek ve Türk

dünyasýna karşý kurulmaya çalýşýlan Hristiyan birligini parçalamayý

amaçlamýştýr.

1535’te yapýlan antlaşma ile Fransýzlara ticari, şahsi, adli ve idari alanlarda

imtiyazlarla seyahat, ikamet, ibadet ve kazanç elde etme serbestiyeti verilmiştir.

Ticari imtiyazlarla Fransýzlara, Osmanlý limanlarýný kullanma ve düşük vergi ödeme

hakký verilmiştir. Ayrýca, diger Avrupa devletlerinin sadece Fransýz bayragý altýnda

Osmanlýlarla ticaret yapabilmesi kararlaştýrýlmýştýr.

Adli imtiyazlarla yabancýlarýn işledikleri suçlardan dolayý, Osmanlý Devleti

tarafýndan degil, uyrugu oldugu devletin konsoloshanesi tarafýndan yargýlanmasý

kabul edilmiştir.

57

Fransýzlar, Osmanlýlarla yakýnlaşmadan dolayý elde ettikleri çýkarlardan



vazgeçemedikleri için kendilerini Türk dostu olarak göstermişlerdir. Fakat zaman

zaman Osmanlý Devleti’ne karşý Avrupa devletleriyle anlaşarak ikili politika

izlemişlerdir. Herşeye ragmen Osmanlý – Fransýz ilişkilerinde önemli sorunlar

çýkmamýştýr. Bunu da Osmanlý Devleti sürekli tavizler vererek saglamýştýr.

1535 yýlýnda imzalan dostluk ve ticaret anlaşmasý,d,n ayrýlýklarýnýn devletin

çýkarlarý sözkonusu oldugunda ne kadar önemsiz oldugunu oktaya çýkarmýştýr.



Akdeniz’de Üstünlük Saglanmasý

Preveze Deniz Zaferi

Osmanlý donanmasýyla Haçlý donanmasý Preveze Körfezi’nde karşýlaştýlar. Yapýlan

deniz savaşýný Osmanlý donanmasý kazandý (1538).

Preveze Deniz Savaşý’nýn sonucunda;

* Akdeniz egemenligi bütünüyle Osmanlýlarýn eline geçmiş ve Türk gölü haline

gelmiştir.



Kýbrýs’ýn Fethi (1571)

Osmanlý Imparatorlugu;

* Akdeniz ticaretinin ve Anadolu sahillerinin güvenligini saglamak

* Kýbrýs’ta üstlenen Hristiyan şövalyelerin ticaret gemilerine saldýrýlarýný

engelleyerek Akdeniz hakimiyetini pekiştirmek

* Venedikleri Kýbrýs adasý için ödedikleri vergileri kestiklerinden dolayý

cezalandýrmak

gibi nedenlerden dolayý adanýn alýnmasýna karar verdi.

Kýbrýs’ýn fethinden sonra;

58

* Venedikliler Dogu Akdeniz’den çýkarýlmýş ve burasý tamamen Osmanlý



hakimiyeti altýna girmiştir.

* Anadolu sahilleri ile Mýsýr ve Suriye deniz yollarýnýn güvenligi saglanmýştýr.

* Konya ve çevresindeki illerden Türk aileler Kýbrýs’a yerleştirilmiştir. Ayrýca,

Kýbrýs merkeze baglý bir eyalet haline getirilmiştir.

Kýbrýs’ýn fethi Avrupalýlarý harekete geçirmiş, Papa’nýn kýşkýrtmalarý sonucunda

Ispanya, Malta, Venedik, Ceneviz ve diger Italyan devletleri birleşerek bir Haçlý

donanmasý kurmuşlardýr. Haçlý donanmasý Inebahtý Körfezi’nde Osmanlý

donanmasýný yakmýştýr (1571). Osmanlý donanmasýnýn Inebahtý’da yanmasý,

Akdeniz’de Osmanlý hakimiyetinin sarsýlmasýna neden olmuştur.

Sokullu’nun Kanal Projeleri

Don – Volga Kanalýný Açma Girişimi

II. Selim döneminde Sokullu kanal projesini gerçekleştirmek için harekete geçti.

Osmanlý Imparatorlugu, Don – Volga kanalýný açmakla;

* Ruslarýn güneye yayýlmasýný, güçlenmesini ve Türk hanlýklarýna verdigi zararýn

önlenmesini

* Karadeniz’den çýkarýlacak donanmayý Hazar Denizi’ne geçirerek Iran’ý kýskaç

altýnda tutmayý

* Ipek Yolu’nun canlanmasýný saglamayý

* Orta Asya’daki Türklerle iyi ilişkiler kurmayý ve gerektiginde yardým yapmayý

* Kafkasya’nýn bütününe hakim olmayý

amaçlamýştýr. Don ile Volga nehirleri arasýnda kanal açýlamamýştýr.

Süveyş Kanalý Projesi

Osmanlý Devleti Süveyş Kanalý Projesiyle;

* Hindistan kýyýlarýný Portekizlilerin baskýsýndan kurtarmayý

59

* Akdeniz ticaretini canlandýrmayý



* Güney Asya’daki Müslümanlarý Avrupalýlara karşý korumayý

amaçlamýştýr. 1568’de gündeme gelen proje gerçekleşmemiştir.

Hint Okyanusu’nda Üstünlük Saglama Mücadeleleri

Kanuni döneminde;

* Hint deniz ticaret yolunu açmak ve denetimini ele geçirmek

* Portekizlileri Hint Okyanusu’ndan atmak

* Müslüman devletlere ve tüccarlara yardým etmek

gibi amaçlarla Hindistan’a dört defa deniz seferi yapýlmýştýr. Seferler genellikle

Osmanlýlarýn başarýsýzlýklarýyla sonuçlanmýştýr.

Hint deniz seferlerinin başarýsýzlýkla sonuçlanmasýnda;

* Portekizlilerin zenginleşmelerini borçlu olduklarý Hindistan bölgesinin ekonomik

degerini kavramalarý ve savaşlara iyi hazýrlanmalarý

* Hindistan’daki Müslüman devletlerin Osmanlý Imparatorlugu’na gerekli yardýmý

yapmamalarý ve Portekizlilerle anlaşmalarý

* Osmanlý gemilerinin okyanus koşullarýna uygun olmamasý

* Kanuni’nin gayretlerine ragmen bölgenin ekonomik degerini anlayamayan

devlet adamlarýnýn seferlere gereken önemi vermemeleri

gibi nedenler etkili olmuştur.

60

10) Osmanlý Kültür ve Medeniyeti

Osmanlýlarda Devlet Anlayýşý

I. Murat döneminde “devlet yönetiminin hükümdar ve ogullarýna ait oldugu” kural

haline gelmiştir. Fatih döneminde devletin bütünlügünü korumak için padişahlara

kardeşlerini öldürme izni verilmiştir. Bu kanunname ile Osmanlý Imparatorlugu

merkeziyetçi ve mutlakiyetçi bir karakter kazanmýştýr.

XVI. yüzyýl başlarýnda halifeligin Osmanlý padişahlarýna geçmesinden sonra

Osmanlý Devleti, mutlakiyetçi ve teokratik bir imparatorluk haline gelmiştir. XVII.

yüzyýl başlarýnda I. Ahmet’ten sonra veraset sisteminde degişiklik yapýlarak

“Yönetimin hanedanýn en yaşlý üyesinin hakký oldugu” kabul edilmiştir.

Merkez Teşkilatý

Divan-ý Hümayun

Bugünkü Bakanlar Kurulu’na benzeyen Divan-ý Hümayun’da devletin önemli

siyasal, sosyal, ekonomik, hukuksal sorunlarý görüşülürdü. Divan her milletten ve

dinden vatandaşlara açýktý.

Fatih’ten itibaren Divan üyelerinin fikirlerini rahatça söyleyebilmesi için padişahlar

Divan toplantýlarýna katýlmamýştýr. Bu uygulamadan sonra Divan’a sadrazamlar

başkanlýk yapmaya başlamýştýr.

Böylece;


* Sadrazamlýk makamýnýn önemi artmýş ve sadrazamlar siyasal yönden

güçlenmiştir.

* Divan-ý Hümayun karar organý olmaktan çok danýşma kurulu şeklinde

çalýşmaya başlamýştýr.

61

Toprak Yönetimi

Öşrî ve Haraci topraklar özel mülkiyeti olan topraklardýr. Bu topraklarýn sahipleri

mülklerini satabilir, vakfedebilir veya miras býrakabilirdi.

Miri topraklar ise devlete aittir. Devlet bu topraklarý idaresine alýr ve ekip biçmek

koşuluyla halka dagýtýrdý. Bu tür topraklarý ekip biçenler kiracý durumunda olup

topraklarý satamazlardý. Topragýný üç yýl üst üste boş býrakanlardan üretim

faaliyetlerini aksattýklarý için “çiftbozan akçesi” adýyla vergi alýnýrdý. Miri araziler

yirmibeş kýsma ayrýlmýştýr. Başlýcalarý şunlardýr:



1. Dirlik

Asker yetiştirmek veya devlet memurlarýnýn maaşlarýný karşýlamak amacýyla

ayrýlan devlet topraklarýna dirlik denir. Miri arazilerin en önemli bölümü olan dirlik

arazilerini işleyenler ödemeleri gereken vergileri devletin gösterecegi memurlara

veya sipahilere verirlerdi.

Dirlikler gelirlerine göre; Has, Zeamet ve Týmar olmak üzere üçe ayrýlmýştýr.

Týmar sisteminin Osmanlý Devleti’ne;

* Devletin vergi toplama yükü azalmýştýr.

* Osmanlý ordusunun büyük bir bölümünü oluşturan týmarlý sipahiler sürekli

savaşa hazýr tutulmuştur.

* Üretimin artýşý ve devletin iktisadî yönden güçlenmesi saglanmýştýr.

* Ülkede güvenlik saglanmýştýr.

gibi faydalar saglamýştýr.

62

2. Iltizam Sistemi

Osmanlý Imparatorlugu’nda XVI. yüzyýlda bazý eyaletlerin vergi gelirlerinin açýk

artýrma yoluyla belirli bir bedel karşýlýgýnda şahýslara satýlmasýna iltizam sistemi

denilmiştir. Bu kişilere de mültezim adý verilmiştir.

Iltizam sisteminin uygulanmasý sonucunda;

* Devlet eyaletlerin vergi gelirlerini peşin alarak nakit ihtiyacýný karşýlamýş, alýnan

paralarla yönetici ve askerlerin maaşlarýný karşýlamýştýr.

* Mültezime býrakýlan topraklarda asker yetişmemiş, týmarlý sipahilerin önemi

azalmýştýr.

* Osmanlý Devleti’nin zayýflamasý ve gerekli denetimlerin yapýlmamasýndan

dolayý halktan fazla vergi alýnarak zor duruma düşürülmüştür.



Ekonomik ve Sosyal Hayat

Tarým ve Hayvancýlýk

Osmanlý nüfusunun büyük bölümü köylerde ve mezralarda yaşadýgý için ekonomik

hayatýn temeli tarýmsal faaliyetlere dayanýyordu.

Osmanlý Imparatorlugu geniş topraklarýndan ve farklý iklim koşullarýndan

faydalanarak degişik ürünler yetiştirebilmiştir. Tarým ürünleri dünya ekonomisinin

şartlarýnda büyük degişimler oldugu XVIII. yüzyýl başlarýna kadar genellikle

Osmanlý nüfusuna yeterli olmuştur. Ancak, zaman zaman susuzluk, çekirge

salgýnlarý ve diger afetler yüzünden kýtlýklar yaşanmýştýr. Bu gelişmeler dýşýnda

devlet, önlemler alarak toplumun sýkýntýya düşmesini engellemeye çalýşmýştýr.

Hayvancýlýk, tarým ekonomisinin önemli unsurlarýndan biridir. Osmanlý Devleti’nde

ulaşým, taşýmacýlýk ve başta tarým olmak üzere insan gücünün üstünde kuvvet

kullanýlmasý gereken bütün üretim dallarýnda hayvanlardan yararlanýlmýştýr.

63

Ticaret

Fatih döneminde, ülke sýnýrlarýnýn genişlemesi ve dogudan gelen ticaret yollarýnýn

Osmanlý Devleti’nin eline geçmesi ticaretin gelişmesini saglamýştýr. XV. ve XVI.

yüzyýllarda Türk tüccarlarý uluslararasý alanda görülmeye başlamýştýr.

Osmanlý Devleti, ticaret faaliyetlerini teşvik etmiş, vergileri düşük tutmuş, Avrupalý

devletlere ticari imtiyazlar vermiş, önemli ticaret şehirlerine kapalý çarşýlar,

bedestenler ve hanlar yaptýrmýştýr. Bu çalýşmalarýn yanýnda devletin dogudan

gelen ticaret yollarýný ele geçirmesi ülkede ticari canlýlýgý artýrmýştýr.



Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin