1) Temsil iradesi, oradan çıkar.
2) Anayasa’da yasama görevleri var, ondan çıkar.
3) Siyasal partilerin vazgeçilmez… Siyasal parti genel başkan yardımcısı. O da bir siyaset görevi, temsil görevi, milletvekili…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Milletvekilinin ne görevidir, ne değildir?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Onu hiç tartışmam.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Mesela, tuttu, faraza diyorum “Bu ülke 65’e bölünsün.” dedi veya tuttu “Terör örgütü terör örgütü değildir.” dedi. Şimdi “Bu, göreviyle ilgili değil.” diye bir ayırım koyduğumuzda, azınlık milletvekiline, Parlamentoda sayısal olarak azınlık milletvekillerine bir zarar vermiş olursun. Çünkü ben derim ki, çoğunluk: “Görevi yok efendim bu konuda, görevi yok.” O zaman şöyle diyelim: “Meclis içinde söyledikleri ve bunları dışarıda tekrarlamaktan dolayı sorumlu tutulamazlar.” Tamam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O var zaten.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, “göreviyle ilgili” koymayalım. Göreviyle ilgilinin gerçekten sınırı çok zor. Harika da bir örnek verdi. Adam ne demiş? “Görevlerimi yazmadığı için…” Bu mutlaka yapılır. Yani, denir ki: “Efendim, bölücülük görevi midir?” denir, bitti adam. Sorumsuzluk isterken, bitti.
ATİLLA KART (Konya) – Faruk Beyin de görüşünü alalım.
FARUK BAL (Konya) – Ben daha önce basmıştım ama…
Yani, bunu isterseniz salim bir kafayla düşünelim. Yani, birimizin düşüncesini diğerimiz kabule değil de ortak bir akıl yaratmaya çalışalım.
ATİLLA KART (Konya) – Ben düşüncemi ifade edeceğim, Yavuz hocanın da görüşünü alalım.
Buyurun.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ben sadece bir şeyi hatırlatmak isterim. Tabii, bu bir yenilik ama bu yeniliği getirirken -bizim anayasa hukukumuzda, ceza hukukumuzda bunlar yıllardır uygulaması olan, problemli alanlar- şimdi, yeni bir probleme yol açabilir bu cümle. Dolayısıyla, bu 2’nci cümle sanki olmasa daha iyi olur. Çünkü zaten Meclis içinde söylediklerini dışarıda tekrarlamak… Bunlar, doktrinde tartışılmış, yargı kararlarında da, çok net olmamakla birlikte, uygulaması var.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – “Siyasi düşüncelerinden dolayı” desek?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Aslında ben şunu söylemek istiyorum: Zaten bizim ifade hürriyetiyle ilgili maddemizi son derece demokratik yazdık, öyle değil mi? Dolayısıyla, şimdi, Meclis faaliyetiyle ilgili, içeride ve dışarıda ise, zaten şu Meclis dışındaki… “Meclis çalışmaları” sözünü biz anayasa hukukunda… Bakın, bütün komisyonlar, bütün görevlendirmeler, bunlara şamil bir şekilde yorumluyoruz. Ayrıca bunu da dışarıda hiç görevi olmasa bile tekrarlamasında da sakınca yok zaten.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman yazalım bunu, bitti.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu zaten yeter. Bence 2’nci cümle sıkıntı yaratabilir. Yani, 2’nci cümle yeniden, işte, yorumu nasıl olacak? Yani, burada biz yeni anayasamızda ifade hürriyetini de çok daha geniş bir şekilde düzenlediğimiz için hani, ceza hukuku bakımından ya da hukuki sorumluluk bakımından yeni bir probleme yol açmayalım derim ama takdir sizin.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Söz alabilir miyim Başkanım?
ATİLLA KART (Konya) – Buyurun.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Dediğinizde, tabii, gerçeklik payı var ama dün çok ayrıntılı bir şekilde tartışmıştık bunu. Özellikle yeni tarihli anayasalarda -işte, İspanya-Polonya anayasalarını verebiliriz buna- burada yasama sorumsuzluğu mutlak bir şekilde tanınıyor. Yani, sadece öncelikle milletvekilinin bir düşünce açıklamasını Meclis içinde yapması ya da Meclis çalışmaları esnasında yapması değil ama örneğin milletvekili, diyelim Kayseri’de bir basın toplantısı yapmıştır ve bu basın toplantısında daha önce Meclis çatısı altında dile getirmediği bir şeyi söylemiştir. Yani, bu ifadenin de…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – “İfade özgürlüğü” bunu karşılamaz mı?
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Karşılamaz, hayır.
Bunun da yasama sorumsuzluğu…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Nedir orada yasaklanan? Mesela şiddeti teşvik yasak, hakaret yasak, suç işlenmesini… Onun dışında milletvekili… Orada, dışarıdaki bir faaliyette parlamenter ile vatandaş arasındaki bu ayırım çok anlamlı gelmiyor bana. Basın açıklaması da yapsa, zaten ifade hürriyeti ona çok geniş bir alan veriyor.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Ama şu var: Yani, şimdi, bir basın açıklaması aracılığıyla düşüncesini ifade edebilir, bunu daha sonra Meclis çatısı altında tekrarlayabilir. Yani biz…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Zaten orada sorun yok.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Hayır, var, sorun orada, asıl sorun orada. Önce içeride, sonra dışarıda sorun. İsterseniz bu böyle kalsın, birlikte düşünelim.
ATİLLA KART (Konya) – Selin Hocam, son diyeceklerinizi söyleyin, ben toparlamak istiyorum.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ben çok kısa olarak bir şey söyleyeyim: Dün, denildiği gibi, uzun uzadıya tartıştık. Yani şimdi sorun şu: İçeride konuşmadı, dışarıda bir şeyi dile getirdi. Yani, hep Kürt meselesi üzerinden tartışılıyor. Ben Diyanet örneğini verdim mesela, dün de verdim, Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması ve özerkleştirilmesini teklif etmek bir siyasi partinin kapatılma sebebidir. Çıktı, dedi ki: “Ben böyle düşünüyorum.”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ama onlar hep antidemokratik yorumlar. Şu andaki ifade özgürlüğü maddemize göre…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ya işte, yaptı onu, yaptı, böyle yorumladı. Dolayısıyla, milletvekili her türlü tasarımı, fikri, ki hatta bunu, işte, liberal demokrasilerde diyor ki: “Dinî esaslara dayalı bir rejimi de, bölünmeyi, ayrılmayı, federasyonu da savunabilmeli.” Bunun ucunu o kadar açık tutuyorlar. Şimdi biz bu özgürlüğü vermezsek… Yani, yoksa, çık, hakaret et, küfret… Gayemiz o değil. Düşüncelerini, ekonomide, diyanette, efendim, etnik meselede, tarım politikasında, neyse, serbestçe…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Altan Bey, şu söylediklerinizi şu an ifade hürriyeti maddemize göre sadece milletvekili değil, her yurttaş savunabilir şu anda. Buna hiçbir engel yok.
ATİLLA KART (Konya) – Arkadaşlar, tamam.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Maksadımız bu bizim yani.
ATİLLA KART (Konya) – Müsaade eder misiniz efendim? Teşekkür ederim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sayın Başkan, bir cümle...
Şimdi, Yavuz Beyin söylediği, bana son derece haklı geldi. Benim de baştan söylediğim oydu, şu: Bence de 2’nci cümleye gerek yok çünkü normal kişilerin, vatandaşların özgürlüklerinden farkı şu: Milletvekiline niçin veriyoruz? Diyoruz ki: “Sen milletin temsilcisisin…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sorumsuzluk Hocam ya.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …onun bile söyleyemediği bir şeyi sen söyle Parlamentoda, onun bile söyleyemediğini dile getir, korktuğunu, ‘Sınırlanır mıyım?’ diye, ‘Acaba cezalandırılır mıyım?’ diye…” Örneğin “Terör örgütünü bile savun orada.” diyoruz, şimdi, doğru mu? Bunun için getiriyoruz. Şimdi, bunu “dışarı tekrarlamaktan” diyelim biz. Ayrıca buna, bizim vatandaşların olmayan bir özgürlük alanı… Ne var, içeride de söylesin bunu.
ATİLLA KART (Konya) – Hocam…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani bunları söylemekten ve açığa… Ama “görevleriyle ilgili” dediğimiz gibi bir şey yaptığımızda tam tersine ayrımcı bir yola gideriz. Birinin hakkında “Göreviyle ilgili değil.” derler … Bunu ya tamamıyla Meclis içinde ve dışında istediğini söylesin, yapalım ya da Meclis içindekileri tekrarlamaktan… Ama burada bitirelim bunu, bir daha bırakmayalım.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkanım, İspanyol Anayasası’ndan bir cümle…
ATİLLA KART (Konya) – Var efendim, dün onları ifade ettik.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – “Milletvekilleri ve senatörler görevleri sırasındaki ifade…
ATİLLA KART (Konya) – Polonya Anayasası, İspanya Anayasası…
ALTAN TAN (Diyarbakır) - …ettikleri fikirlerden dolayı da sorumlu tutulamaz.” diyor bir cümle.
ATİLLA KART (Konya) – Altan Hocam, dün onu Selin Hoca ifade etti hem İspanyol Anayasasını hem Polonya Anayasasını.
Arkadaşlar, biraz müsaade eder misiniz?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.
ATİLLA KART (Konya) – Şimdi, 1’incisi bence şu: 1’inci cümleyi bir kere aynen muhafaza etmek gerekir diye düşünüyorum yani “Milletvekilleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden ve bunları Meclis dışında tekrarlamalarından dolayı sorumlu tutulamazlar.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “…sorumlu tutulamaz.” o kadar, “hukuki ve cezai” yok.
ATİLLA KART (Konya) – Şimdi, evet, sorumlu tutulamazlar. O noktada yeni bir tartışma, ihtilaf alanı yaratmaya gerek yok.
Şimdi, milletvekilinin Parlamento dışında, komisyon dışında, Genel Kurul dışında… Milletvekilliği öyle bir görev ki, öylesine çok hızlı gelişen, şartların gerektirdiği öyle bir görev ki o “milletvekilinin sorumsuzluğu” kavramını “fikir ve düşünce özgürlüğü” kavramıyla bir kere aynı kefeye koymak doğru değil, farklı bir şey. “Fikir ve düşünce özgürlüğü” kavramının unsurları, dinamikleri ayrıdır, milletvekili sorumsuzluğunun dinamikleri ayrıdır. Ben milletvekili olarak -olaylar öylesine hızlı gelişebilir ki- Parlamento dışındaki bir olay esnasında hiçbir baskı altında kalmadan düşüncemi olabildiğince dile getirmek durumundayım, o sebeple… Ve nedir? Ben o gün orada düşüncemi dile getiririm, o gün o konu orada tartışılmıştır, bitmiştir, güncelliği kaybolmuştur, gelip Parlamentoda konuşmak gereği duymamışımdır. Dolayısıyla, 2’nci cümle olarak da bence şu düzenlemeyi getirmeliyiz, 2 türlü formüle edebiliriz diye düşünüyorum cümlenin 2’nci bölümünü: “Milletvekillerinin Meclis dışındaki düşünce ve açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olabilir.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Evet, olabilir.
ATİLLA KART (Konya) – Milletvekillerinin Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır…
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bu bizim dediğimize geliyor, olur.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.
ATİLLA KART (Konya) – …ya da görevleri esnasında yani milletvekilliği süresince görevleri esnasında Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bu daha güzel.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, daha güzel.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Milletvekillerinin görevleri süresince Meclis dışındakilerin…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Görevleri esnasında.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …veya esnasında…
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleri esnasında.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Görevleri esnasında” mı diyelim, “süresince” diyelim.
FARUK BAL (Konya) – “Esnasında” dedin ya.
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleri esnasında.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Süresince.”
FARUK BAL (Konya) – “Görevleri...” Zaten “milletvekilinin” dediğimiz zaman…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Böyle kalması daha mantıklı. Görevde kalacaksa doğrusu budur, hani “esnasında” demek anlaşılmaz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yanlış.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Görev tahdidine çıkarıp tümüyle yapmanız daha da sıkıntı yaratacak.
ATİLLA KART (Konya) – “Milletvekillerinin Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır.” diyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet, bitti.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, bitti.
FARUK BAL (Konya) – Zaten milletvekilliği bitti, görevi bitti.
ATİLLA KART (Konya) – Efendim, tabii.
FARUK BAL (Konya) – Çok doğru.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama Hocam, bakın, burada yanlış yapıyoruz. Bakın, 1’incisinde yasama faaliyetiyle ilgili sorumsuzluk tanıyoruz ve yasama faaliyeti dışındaki alanlarda sorumsuzluk tanımıyoruz, yasama faaliyetleri dışarıda şey. Burada mutlaka yasama faaliyetiyle bağlantın olmalı, Anayasa’da tutarsızlık meydana getiriyor.
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya, o ayrıma girersek bakın, milletvekilinin…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var zaten, Anayasa öyle.
FARUK BAL (Konya) - …bir, yasama görevi var; iki, denetim görevi var…
ATİLLA KART (Konya) – Denetim görevi var, temsil görevi var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yasama görevi o demek yani kural koyma demek değil.
FARUK BAL (Konya) – …üç, temsil görevi var; dört, ili ile irtibatlı faaliyetlerde bulunma görevi var. Bunların hepsi…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yasama çalışmaları da bir görev…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ve siyasi görevi de var, dolayısıyla bu onlarla ilgili iş.
ATİLLA KART (Konya) – Orada bir tasnif yapamayız efendim.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkanım, bu ibare öylece kalsın, bir kuyuya girmeyelim. “Görevi ile ilgili” ifadesi kalsın.
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleriyle ilgili olmak” dediğimiz zaman hayır, hayır, orada yeni bir tartışmayı, yeni bir ihtilafı yaratırız.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Onun esnasıyla ilgili…
ATİLLA KART (Konya) – Şimdi, arkadaşlar, ne diyorsunuz Faruk Bey? 2’nci cümle olarak “Milletvekillerinin Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır.” diyor muyuz?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yalnız şu çok geniş, şöyle bir şey söyleyeceğim: Görev süresince…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Efendim, geniş olsa ne olur? Zararı ne?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır, şu: Mesela, milletvekilliği…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Görüş açıklıyor.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi, eski milletvekili-yeni milletvekili ama tartışmaya da yol açarsın.
ATİLLA KART (Konya) – Milletvekilleriyle ilgili.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Mevcut milletvekili” demiyorsunuz.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Ama Hocam, yasama sorumsuzluğumuz zaten, sadece mevcut milletvekilleri için.
ATİLLA KART (Konya) – Milletvekilleri zaten.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Milletvekilliğine bağlı zaten ya.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Evet, Hocam.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ya, arkadaşlar, yapmayın, milletvekilidir, yirmi yıl önceki milletvekili bir düşünce açıklaması yaptı.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – O demek değil, fiilen milletvekili…
DOÇ. DR. SELİN ESEN – O artık milletvekilidir.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Fiilen milletvekili…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır, şu: Vatandaşa tanımadığın bir hakkı milletvekiline tanıyorsun. “Görev süresinde” güzel bir laf.
ATİLLA KART (Konya) – Yok, yok, orada tereddüt yok.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, zaten “görev süresi” oldu mu kendiliğinden anlaşılır, ona gerek yok.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Biz öyle yaptık zaten.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – “Göreviyle ilgili” ibaresini tartışmamız lazım.
ATİLLA KART (Konya) – Arkadaşlar, “görevleri esnasındaki” tabiri bence o dediğimiz…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, “görevleri esnasında.”
ATİLLA KART (Konya) – …Meclis bağlantısını da kurar. “Görevleri esnasında Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanır.”
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz kabul ediyoruz bunu BDP olarak.
ATİLLA KART (Konya) – Evet, Faruk Bey, ne diyorsunuz?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Fazla uzatmayalım.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, yani o görev noktasına girdiğimiz zaman…
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleri esnasında” yani milletvekilliği sıfatını kastediyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Şöyle yapalım o zaman: “Görevleri” dediğimiz kısmın gerekçesini…
ATİLLA KART (Konya) – Efendim?
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Gerekçe.
FARUK BAL (Konya) – Nedir milletvekilinin görevleri? Yasama görevi var, denetleme görevi var, temsil görevi var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Temsil görevi var.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Kavga etmek görevi var.
ATİLLA KART (Konya) – Yani yerine göre.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Anlaşmak görevi var, bilmem ne var yani çeşit çeşit görevleri var.
FARUK BAL (Konya) – Bunları burada, maddede yazamayız, alt kısmına yazarız.
ATİLLA KART (Konya) – Tamam, metin olarak…
FARUK BAL (Konya) – “Görevleriyle ilgili” diyebiliriz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Görevleriyle ilgili.”
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleriyle ilgili” dediğimiz zaman ama gene…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – “Görevleri süresince.” Açık olsun.
ATİLLA KART (Konya) – “Görevleri esnasında.”
FARUK BAL (Konya) – Efendim, “süre” olmaz, “görevleriyle ilgili.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Görevleri esnasında” dediğin zaman olmaz, senin görevleri…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Efendim…
ATİLLA KART (Konya) – Buyurun Ali Bey.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Efendim, biz temel hareket noktamızla alakasız bir yere gidiyoruz. Temel hareket noktamız, kürsü dokunulmazlığıdır. Kürsü dokunulmazlığı yani yasama fonksiyonuna ilişkin ve onun türevlerine ilişkin görevleriyle ilgili bir sorumsuzluktur bu. “Görevleri esnasında” dediğimiz zaman 1913 yılına, 11 yılına, Memurin Muhakematı’na falan gidiyoruz yani görev esnasında ne yaparsa yapsın gibi bir noktaya geliyoruz yani…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Meclisin görevlendirme kararları var orada.
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – …bu işi çok dağıtır ve anlamsız hâle getirir yani temel hareketten ilgiyi koparıyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Bir de Sayın Başkanım, bu zatıalinizin açtığı davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yasama dokunulmazlığının çok geniş ve çok karmaşık bir şekilde düzenlendiğini eleştiriyor. Bizim burada biraz daraltmamız lazım yani…
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bu sorumsuzluk ama yasama sorumsuzluğu.
FARUK BAL (Konya) – Evet.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Başkanım, bir şey hususunda öneride bulunabilir miyiz?
ATİLLA KART (Konya) – Buyurun.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bir cümle içinde acaba bunu yani tüm meramımızı dile getirmek mümkün olabilir mi? Biz az önce Süheyl Bey’le onu yapmaya çalıştık yani şöyle desek kurtulur mu?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sen de bana Hüseyin Bey diyebilirsin.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bedii Bey’le birlikte… Şimdi, “Milletvekilleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis içinde veya dışında ileri sürdükleri düşüncelerden dolayı sorumlu tutulamaz.” dersek…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, olur.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya, olur da işte o zaman şeyi var. Arkadaşlar, bakın, bir defa kurumlara… Bakın, cümlelerden hareket edersek doğru anayasa kurgulayamayız, kurumlardan hareket edeceğiz. Burada biz hukuka uygunluk nedeni yaratıyoruz. Şimdi, Hoca, temel hak ve özgürlüklerden giderek, zaten var olan diyor. Biz, temel hak ve özgürlüklerde hukuka uygunluk nedeni değil, sorumluluk var orada. Burada bir sorumsuzluk yaratıyoruz, hukuka uygunluk nedeni yaratıyoruz ve geleneksel olarak hukuka uygunluk nedeni, Meclis çalışmalarıyla ilgili Parlamento içi işlemler ve divan bloke etmedikçe Parlamento dışındaki tekrar… Ama dün haklı olarak dedik ki: “Hem mukayeseli hukuk gelişmelerine göre hem alan genişletmek…” Çünkü niye? Teknolojik yani iletişim araçlarındaki genişleme artık dışarıda, içeride konuşmayı şey kılmadı ama dışarıda konuşma göreviyle ilgili olsun. “Görevi esnasında” dediği zaman, yarın der ki yargı: “Kardeşim, Meclis hangi Genel Kurul kararıyla sana bu kararı verdi? Divan hangi kararla karar verdi?” “Görevleriyle ilgili olarak” deyince geniş yorum olacak orada. Ne var? Bir: Seçilmişlikten dolayı kaynaklanan görevler. İki: Siyasal partilerin verdiği görevler, Seçim Kanunu’nun verdiği görevler, Anayasa’nın verdiği görevler, Genel Kurulun kararla delege ettiği görevler... Bu esnada olacak. Öbürü zaten ifade özgürlüğünde var. Burada, onun için “görevleriyle” ibaresinin hele hele “esnasında” ibaresinin çok yerinde olacaktır.
ATİLLA KART (Konya) – O zaman şöyle arkadaşlar, uygun görürseniz bu metni aynen muhafaza edelim, ileride yeniden tartışabiliriz, yeniden değerlendirebiliriz.
FARUK BAL (Konya) – Orayı sarıya boya da dikkatimizi çeksin.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sayın Başkan bir şey söyleyeceğim: Lütfen şöyle yapalım: Bakın, değerli arkadaşlar, “görevleri esnasında”yı kabul ederim, “görevleri esnasında” ayrı, onu koyduysak. “Görevleriyle ilgili olmak şartıyla” dediğimizde kesinlikle kabul edilmez.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Etme ağabey.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika.
Yani şunu söyleyeyim: Yaşadık bunu. Yani, bundan yetmiş beş sene önce falan değil, bir sene önce yaşadık.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne o?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Kendimiz kural yaptık, dedik ki: Genelkurmay başkanları Yüce Divanda yargılanır. Sonra dedik ki: Görevi değil ki bu, darbe yapmak görevi mi? dedik. Böyle saçma sapan bir ayrım koyduk. Bu ülkenin sözde hâkimi de ortaya çıktı, sözde baro başkanı da “Vallahi çok doğrudur.” dedi. Böyle yaptığınız…
Şimdi, “görevleriyle ilgili” ne demek biliyor musunuz? Bütün azınlık milletvekillerini, çoğunlukta olmayan milletvekillerini bunun altını atmak demek.
Şimdi, bir şey daha var arkadaşlar, “düşünce açıklamaları” diyoruz. Şimdi, Amerikan mahkemesinin verdiği kararlar var: Adam haç yaktı zencinin evi önünde, dedi ki: “Bu düşünce açıklamasıdır.” Bayrak yaktı “Düşünce açıklamasıdır.” dedi. Yasa yaptı bunun üstüne, Texas bilmem neye karşı kararında, yasayı anayasaya aykırı buldu.
Şimdi, “düşünce açıklamaları” dediğimiz zaman, “sözlerinde ve açıklamalarında” diyelim. “Düşünce açıklamaları” bunlar nedir içinde? Bilmediğimiz ve ileride gerçekten sorun yaratacak kavramı anayasa hukukçusu yaratmaz. “Görevleriyle ilgili” söylediğini kesin kabul ediyorum, “görevleri süresince” deyin, “görevleri esasında” deyin bunu kabul ederim görev belli. Seçimle başlıyor, yeni seçim olunca seçilemezse bitiyor. Bu nettir, görevleri süresince nettir, görevleri esnasında nettir. Görevleri esnasında bile şöyle bir şey var: “Efendim, sana görev verdik mi, vermedik mi? Görevin var mıydı?” der ama onu gerekçeye yazabiliriz. Deriz ki: Milletvekillerinin değişik görevleri vardır, başlar gider ama “görevleriyle ilgili” dediğimiz takdirde bu kabul edilebilir bir şey değildir, içinden çıkamayacağımız sonuçlara, üstelik de kendi ayağımıza kendimiz şey yapmış oluruz.
ATİLLA KART (Konya) – Peki efendim.
Faruk Bey, bir ilave mi yapacaksınız?
FARUK BAL (Konya) – Yok, hayır.
Şimdi, biraz müzakere edelim daha sonra bakalım.
ATİLLA KART (Konya) – Tamam, bu hâliyle bırakalım.
FARUK BAL (Konya) – Bu hâliyle bırakalım.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bu hâliyle bırakalım, Allah’a havale edelim.
ATİLLA KART (Konya) – Tamam.
Tekrar şimdi…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yahu, bir dakika. “Görevleriyle ilgili olmak şartıyla” bunu kırmızı yapıyoruz değil mi?
ATİLLA KART (Konya) – Hayır, hayır.
FARUK BAL (Konya) – “Tartışılacak.” deyin.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Tekrar tartışacağız.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Parantez içinde “Süheyl Bey muhalefet.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır muhalif değilim ya ama hoş bir şey değil, yani, biz burada oturduk adamları…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gerekçe notuna yeniden incelenecek de yahu.
ATİLLA KART (Konya) – Arkadaşlar, o yeşil olarak kalsın yine mütalaa ederiz yani o zaten dün açıklandı.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gerekçe notuna tekrar düşülecektir ağabey, gerekçe notuyla yazdırırız.
ATİLLA KART (Konya) – Tabii, tabii.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gerekçe notuna “Yeniden görüşülecektir.” diye yaz ağabey.
ATİLLA KART (Konya) – Yani, burada, tutanağa geçtik zaten efendim, tutanağa geçtik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, oldu.
ATİLLA KART (Konya) – Arkadaşlar, dokunulmazlığa devam ediyoruz.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Burada, yalnız bir hususa dikkati çekmek istiyorum. Söz ile, düşünceyi ileri sürmek arasındaki fark nedir? Bunu anlayamadım.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yahu, biz ne yazarsak yazalım hâkimler bizi yine tutuklayacak zaten.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani, söz söyleyerek…
FARUK BAL (Konya) – Dün ben de aynı şeyi söyledim. Mecliste milletvekiline söz veriyorsun, milletvekili söz talep ediyor, onu kastetme, İç Tüzük’teki kavram bu.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Parlamento bunun temel dinamiği yahu. Tabii, tabii Parlamento hukuki terimidir Hocam o, korporatif hukuk terimi.
ATİLLA KART (Konya) – Evet, arkadaşlar, dokunulmazlığa devam ediyoruz.
Dostları ilə paylaş: |