2 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 6,49 Mb.
səhifə80/84
tarix30.04.2018
ölçüsü6,49 Mb.
#49645
növüYazi
1   ...   76   77   78   79   80   81   82   83   84

FARUK BAL (Konya) – Evet, Selin Hoca’mıza teşekkür ediyoruz bu ayrıntılı açıklamalarından dolayı.

Özcan, ben yumuşatıyorum, sen sertleştiriyorsun kardeşim. “Gerekçesiyle katılamamıştır.” Sen “Karşı çıkmıştır.” diye yazıyorsun.

KOMİSYON UZMANI – Efendim, onu ben değil…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, onlara gerek yok, madde madde yazın ya, pratik olun.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hayır, “Gerekçesiyle katılamamıştır.” doğru, Başkanın dediği gibi yumuşatın.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yumuşat, yumuşat ya.

ATİLLA KART (Konya) – Aşağıya alalım Başkan.

FARUK BAL (Konya) – Onu aşağıya alacağız, tabii.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yumuşatın o zaman.

FARUK BAL (Konya) – Altan, kırmızının sonu o, kırmızının en sonu o, AKP değil ya ona karışmıyorum, BDP’ye. En son “Karşı çıkmaktadır” var ya, “Katılamamıştır.” veya “Katılmamıştır.”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Aynı şey bizim için de geçerli, yumuşatın, “Katılamamıştır.”

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – “Katılmamıştır.” diyelim.

FARUK BAL (Konya) – Evet, (c). Geç arkadaşım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Atilla Bey’in madde metni kısa.

FARUK BAL (Konya) – 4/(ç).

AHMET İYİMAYA (Ankara) – (ç), evet.

FARUK BAL (Konya) – “Bütçe ve kesin hesap kanunlarını görüşmek ve kabul etmek.”

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – “Kanun tasarılarını…”

FARUK BAL (Konya) – “Kanun tasarılarını…”

Tamam mı Atilla Bey?

ATİLLA KART (Konya) – Evet, evet.

FARUK BAL (Konya) – Tamam mı Altan Bey?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

ATİLLA KART (Konya) – “Bütçe ve kesin hesap kanun tasarıları” dedik.

FARUK BAL (Konya) – (d)’ye mi geldik?

KOMİSYON UZMANI – (d).

FARUK BAL (Konya) – Neyse... Hangisi? “Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu var mı ya? Yani ekonomistlerle konuşalım ya şeyi, Nami Bey’le konuşalım, mesela, para basmak.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, 2001 yılında yapılan finans sektörünün reorganizasyonunda para basma yetkisi Merkez Bankasından alındı, kanun ile Büyük Millet Meclisinin kararına bağlandı. Onun için belirtmemiz lazım.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Egemenliği temsil eden güç…

ATİLLA KART (Konya) – Egemen güçlere bakarız.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bir şey daha söyleyelim: Bu, hükûmet sisteminden bağımsız olarak bütün anayasalarda Parlamentoya verilmiş yetkilerden biri.

FARUK BAL (Konya) – Para basmak değil mi?

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Evet.

FARUK BAL (Konya) – Başına şey yapabilir miyiz onun arkadaşlar, ittifak eder misiniz?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bırakın ya, imparatorlarda bile “Sikke kesildi.” diyor. Para basıldı, sikke. Bir, hutbe okunması; bir de para basılması.

FARUK BAL (Konya) – Evet, geçtik bir başkasına: “Milletlerarası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – O şey var. 90’ıncı madde değil mi? Anayasa’da var. Karışık problem yok.

FARUK BAL (Konya) – Tamam mı? Sorun yok. Tamam mı Altancığım?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam.

FARUK BAL (Konya) – Hürriyet Hanım, sizin hürriyetinizi sınırlandırmış olmayalım.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Estağfurullah.

FARUK BAL (Konya) – Yok, geçtik.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bir dipnot yazdırılacak en sonunda bazı şeylerle ilgili de yani karar gerekçesine yazılmasıyla ilgili bir teklifimiz olacak, onu sona bırakıyoruz, gerekçeye.

FARUK BAL (Konya) – Onu sona bırakıyorsunuz, tamam.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Onu Özgür Hanım…

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, burada biz İç Tüzük’ü yazmıştık arkadaşlar ama İç Tüzük bizim önerimizdi. Anayasa hükmüne tabi kıldığımız için bundan vazgeçiyoruz.

ATİLLA KART (Konya) – Evet, evet.

FARUK BAL (Konya) – Af var.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Af, evet. Affı yazmak lazım şimdi.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi affı yazmamız lazım değil mi? Affı da nitelikli çoğunluk demiştik. Biz, dörtte 3 demiştik ama…

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bence beşte 3…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Beşte 3 genel kabul gören bir şey.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Genel kabul gören bir şey.

FARUK BAL (Konya) – Beşte 3. Kaç ediyor o zaman beşte 3?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – 330.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani üç aşağı beş yukarı.

FARUK BAL (Konya) – 5-6 milletvekili mi kalıyor geriye?

ATİLLA KART (Konya) – Şey yani uygun rakam olarak da…

FARUK BAL (Konya) – Beşte 3, tamam, kabul. Biz de feragat ediyoruz.

ATİLLA KART (Konya) – Şeye BDP katılıyor mu?

FARUK BAL (Konya) – Affa. Beşte 3 çoğunlukla af…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz sadece nisap belirtilmesine taraftar değiliz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Salt çoğunluk mu?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Nisap belirtilmeyince genel kurala tabi oluyor.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şey, toplantıya katılanların çoğunluğu.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Genel kural neyse…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – 139’la…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Asgari 139 toplantıya…

FARUK BAL (Konya) – BDP, beşte 3 çoğunluk nisabına…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Özel nisap öngörülmesine karşıdır.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

FARUK BAL (Konya) – Kapat, kırmızı… Evet, “Cumhurbaşkanını seçmek.” Bizim önerimiz. Sayın Kart ne diyorsunuz?

ATİLLA KART (Konya) – Bizim de evet, tabii,tabii.

FARUK BAL (Konya) – Onu yukarıda bir yere yazın.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – CHP buraya yazmıyordu onu, ilgili maddede yazıyordu.

ATİLLA KART (Konya) – Yazmamışız ama tabii yazmak lazım.

FARUK BAL (Konya) – “Kanun koymak, kaldırmak asli görevi.” Arkasından “Cumhurbaşkanını seçmek” de (b)’ye, diğerlerini de ona göre şey yapın.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yaz bakayım oraya benim cümlemi. Parlamenter sistem içerisinde tabii bunu şey ediyoruz.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Usulle ilgili bir şey sorabilir miyim?

FARUK BAL (Konya) – Cumhurbaşkanının önemine binaen.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Her şey var onun içinde yani yazın, aç parantez.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Aslına bakarsanız Sayın Başkanım…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Parlamenter sistemde halk seçimi, başkanlık sisteminde öneri…”

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Parlamenter sistemlerde öneri yapmamalıyız Başkanım biz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, parlamenter sistemde halk seçer Hocam ya.

FARUK BAL (Konya) – Parlamenter sistemde Meclis seçer.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Biz başkanlığı öneriyoruz, bu çelişki olur bizim açımızdan.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok, “parlamenter sistemde” diyoruz yani müşterek hüküm ya Hocam. Müşterek hüküm. Yani buradaki başkanlık sistemi başka. İşte, başkanlık sisteminde başkan…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – İşte, söylememize gerek yok.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Peki, Hocam, söylemiyorum.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – AK PARTİ, Başkanım, burada katılmıyor.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – O zaman aynı şekilde öbürü… Parlamentersen de halk seçimi şey etmezsiniz…

FARUK BAL (Konya) – Ne yazsanız eleştiri okları sizden uzaklaşmayacak.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Eleştiri okları bize güç verir, eleştiriden kaçmamak lazım.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – “Cumhurbaşkanı seçme”nin önüne…

KOMİSYON UZMANI – Şu (c) bendinin önündeki gibi…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Evet, aynen öyle.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Aynen, aynen.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – AK PARTİ, başkanlık sistemi önerilerine katılmıyor. Ben, Sayın Başkana bir şey söyleyeceğim. Sayın Başkanım, parlamenter sistemin saf şeklini öneriyorsunuz. 1’inci sırada “kanun yapmak” çok güzel. Hâlbuki parlamenter sistemde kanun yapmaktan sonra Parlamentonun en önemli işlevi hükûmeti denetlemektir, siz “Cumhurbaşkanı seçme”yi koydunuz.

FARUK BAL (Konya) – Tamam, biz sıralama…

PROF. DR. YAVUZ ATAR –Siz önce (d)’yi (c)’yle yer değiştirmeniz…

FARUK BAL (Konya) – Bu öneriyi kabul ediyoruz, AKP’nin.

ATİLLA KART (Konya) – Doğru, yerinde bir öneri.

FARUK BAL (Konya) – Yer değiştir evladım. Biz uzlaşmayıcıyız.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hayır, ben, sizin öneriniz mükemmel olsun diye Sayın Başkanım…

FARUK BAL (Konya) – Çok teşekkür ediyorum katkınızdan dolayı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya, savaş ilan etmek Meclisin 1’inci kararı; iç savaş, dış savaş.

FARUK BAL (Konya) –Şimdi oraya.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Başkanım, yalnız bu kırmızı olacak çünkü biz de buna katılmıyoruz. İki parti önerince kırmızı oluyordu ya, biz de katılmıyoruz Cumhurbaşkanını Meclisin seçmesine, sizin ve CHP’nin önerisi olarak şu anda.

FARUK BAL (Konya) – Niye, siz de boykot ettiniz ya?

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Hayır. Parlamenter rejim içinde ama halk seçecek cumhurbaşkanını, bizim önerimiz öyle.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bakın, orada iki farklı gerekçe yazıyor. “AK PARTİ başkanlık önerdiği için, BDP de halk tarafından seçilmesini önerdiği için katılmıyorlar.”

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Başkanım bir şey eklemek mümkün müdür?

FARUK BAL (Konya) – Bir dakika, Özgür Hanım’ın dediğini bir yazalım.

“Seçmek…” AKP’ninkinin aynısını yaz, BDP’ninkini farklı yazacağız. Tamam mı? Devam et, BDP…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini…”

FARUK BAL (Konya) – “Parlamenter sistem içerisinde Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyoruz.” Tamam mı?

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet. Yani “istiyoruz…” …görüşünde… diyelim isterseniz.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Söz alabilir miyim?

FARUK BAL (Konya) – O baştaki öneriyi de kaldır, yeşile boya.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yeşil yapamıyorsunuz ki Sayın Başkanım maalesef.

FARUK BAL (Konya) – Niye?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Çünkü 2’ye 2 kaldınız.

FARUK BAL (Konya) – Ama farklı gerekçelerle, ikisi de aynı gerekçe olsa…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Ama Meclis seçmesine karşı, biz de karşıyız oldu, 2.

FARUK BAL (Konya) – Eşitler hâlinde yeşilden ibarettir.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Problem değil.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Yalnız burada bir not düşmemiz gerekiyor -siz ısrarla vermiyorsunuz sözü ama… Burada CHP, MHP önerisi de olamayabilir, “Neden?” derseniz çünkü ilke olarak biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Cumhurbaşkanını seçmesini istiyoruz ama öngörülen nitelikli çoğunluğun sağlanamaması durumunda, içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin de olduğu daha geniş bir kurulun bu seçim işini yapmasını öneriyoruz.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Buraya yazmayacaksınız, onu 2’nci maddeye yazacaksınız.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – O yüzden yok sizin burada demek.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Maddesine bırakalım o zaman.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – O yüzden burada yok, ona dikkat etmekte fayda var.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkanım şimdi iyice üzülecek, tümüyle silinmesi söz konusu.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, o zaman çıkar buradan, hakikaten doğru.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Yani biz özellikle buraya koymadık, nedeni bu…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yani diğer maddelerinde…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Kırmızı girer yani.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Kırmızı girer.

FARUK BAL (Konya) – Karıştırmayın arkadaşlar, karıştırmayın.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Orası özel hüküm olduğu için zaten orası uygun.

FARUK BAL (Konya) – Özel maddeye havale edelim mi?

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bence özel maddeye havale edelim ama çünkü burada karışıklık çıkacaktır.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, ortak nokta şu: Parlamenter sistemin Meclisini yazdığımıza göre, Cumhurbaşkanının Meclis tarafından seçilmesini, parlamenter sistemin meşruiyet kaynağı açısından, halkın temsilcilerinin iradesinin belirlendiği yere oturtmamız lazım, orası da Meclis. Meşruiyet kaynağını “Meclis artı halk tarafından seçilir Cumhurbaşkanı” dediğimiz zaman, bundan sonra işin nereye gideceği belli olmuyor yani sistemin nereye oturacağı belli olmuyor. O bakımdan, biz, burada olmasını öneriyoruz, bunun ayrıntılarını, teferruatını buraya yazmanın bir anlamı yoktur diye düşünüyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım şöyle, müzakereye katmak anlamında değil yani bir katkı sağlayayım diyorum.

Zaten buraya yazsanız da başka yere yazsanız da bu maddede yazılmış oluyor, çünkü (e) bendi, son bent. Anayasa’nın diğer maddelerinde “…birlikte yetki ve görevleri kullanmak…” diyor. Onun için, meşruiyetle veya sistematikle ilgili bir sorun değil, kaldı ki model farklı ise iki parti arasında, mecburen ilgili maddede yazılması lazım.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Başkanım, ben de benzer şeyi düşünüyorum. Bu “Cumhurbaşkanı yetkileri” meselesini biz bu en son Anayasa’da verilen diğer yetkiler bölümüne atfedelim, bizim söylediğimiz gerekçeyle. Çünkü bizim düzenlediğimiz Cumhurbaşkanı seçme sistemi biraz farklı.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz tabii halkın seçmesini istiyoruz ve halkın seçmesinde de ısrar ediyoruz.

FARUK BAL (Konya) – O zaman şöyle yazalım. Yaz yaz… Hepsini yaz, içine de “MHP bunu böyle istiyor.” diye yazalım.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – MHP önerisi olarak kalsın, MHP önerisi bence burada olması.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi sen oraya “MHP önerisi” de tamam. Diğerlerini sil, tamam, oldu, kapat. Düzelt şimdi.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Burada da ne oldu biliyor musun? “Diğer partiler Cumhurbaşkanının Meclis tarafından seçilmesini istemiyor.” algısı geliyor. O maddeye gelince basınla konuşacağım.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yok, yok; yeri gelince!

FARUK BAL (Konya) – Boya onu da yeşile.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Az kalsın yapıyordunuz!

FARUK BAL (Konya) – Evet, tamam mı, geçtik mi, bitti mi arkadaşlar şimdi? Baştan bir daha oku bakayım.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yok bitmedi.

FARUK BAL (Konya) – Ne var?

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ben bir söz istiyorum. Bizim ek önerilerimiz var, bütünüyle ilgili söz alayım.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bir de “Anayasa’nın diğer maddelerinde öngörülen” diye.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bizdeki son fıkrayı –herkeste var- onu yapıştırsın da sonra…

FARUK BAL (Konya) – Onu da yapıştır.

PROF. DR. YAVUZ ATAR - …BDP’nin özgün önerilerini Özgür Hanım’dan dinleyelim.

FARUK BAL (Konya) – Evet.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi, bizim burada, diğer önerilerden farklılaşan birkaç tane fıkra önerimiz var. Onların ne olduğunu ve anlamını söyleyeyim. Eğer destek görürse ortak öneri olarak yazılır ama eğer destek görmese bile biz, BDP’nin önerisi olarak önemsiyoruz bunları.

Bunların birincisi: Kurumların -yani silahlı kuvvetler, güvenlik, kolluk güçleri istihbarat kurumları gibi kurumların- bütçelerini ve harcamalarını denetlemek. Bu, biliyorsunuz Türkiye’de çok konuşulan bir mesele. Geçen sene –ağustos ayıydı zannediyorum- bununla ilgili çıkarılan yeni yönetmelikle ilgili de bir tartışma yapıldı. Sayıştayın denetleme yetkisi, o yetkinin halka açık olması, olmaması, bizim bakımımızdan askerî harcamaların Meclis denetimine tabi olması ve bunun şeffaf olması, demokrasinin temel prensiplerinden biri o yüzden biz bunu öneriyoruz, birincisi bu.

İkincisi: Geçici, daimî ya da özel komisyonlar kurmak ya da araştırma ve soruşturma komisyonları kurmak. Bunlar aslında şu anda mevcut mevzuatta da var ama biz ona küçük bir ek yaptık, o da şu: “Devlet sırrı” ve “ticari sır” kavramlarının tanımını ve kapsamını belirlemek ve bu niteliklerin ilgili durumda geçerli olup olmadığını saptamak. Bizim parti olarak bunu buraya eklememizin sebebi şu. Mevcut Meclis komisyonlarının çalışmasına da bu kavramların engel olduğunu düşünüyoruz, örneğin devlet sırrı gibi kavramların. Bunların ortadan kalkması falan değil önerdiğimiz, önerimizden de göreceğiniz gibi. Tabi ki bunlar belirli alanlarda korunması gereken şeyler, ticari sır da öyle devlet sırrı da öyle. Ama bunlar Türkiye’de çok geniş yorumlanıyor ve örneğin, hak ihlallerinin layıkıyla araştırılmasının önüne geçiyor. Diyelim ki devlet sırrı kavramı ya da ticari sır kavramı, başka bir şeffaf araştırma gereken bir meselede, önünün kapatılması için kullanılıyor. Onun için, biz Meclise, bunların hepsi, bizim de düşünerek, dünya örneklerine bakarak… Bir de Türkiye’deki kurum önerilerinde bunlar çok öne çıkmış yani birçok kurum… İlla bizim bire bir Anayasa konusunda aynı düşündüğümüz değil ama hani demokrasi alanının genişletilmesini isteyen. Mesela, askerî vesayet meselesinde düşünen ve fikir üreten kurumlar da bunları önermişler. Keza hak savunucularının çok büyük bölümü de bu devlet sırrı kavramının her olayda tekil biçimde incelenmesi gerektiğini yani bu olaya uygulanır mı uygulanmaz mı, tek tek karar verilmesi gerektiğini çünkü mevcut uygulamada, hani neredeyse devletin yaptığı işlem ve eylemlerin birçoğu için “Devlet sırrı” deyip soruşturmanın önü kesildiği söyleniyor.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bu ticari sırla ilgili bir şey söyleyebilir miyim? Başıma gelen bir hadise.

Bir soru önergesi verdim, bazı belediyelerin, işte a, b, c , d -mesela Manisa da var içinde, Çorum da var, Hakkâri de var- İller Bankasından ne kadar kredi kullandıklarını sordum. Yani bu kadar masumane bir şey. Bana gelen cevap “işte bizim bankamız, bilmem ne sayılı Bankalar Kanunu’na göre çalıştığından, bu sorunuza da müşteriyle bizim aramızda ticari sır kapsamına girdiğinden bilgi veremeyiz.” Şimdi, bir milletvekili olarak –aynen, benim soru önergeme verilen cevap var- bir belediyenin kullandığı krediyi soruyorsunuz. İller Bankasının da statüsü belli ama bunu ticari sır kapsamına sokuyor ve cevap vermiyor. Yani dolayısıyla bu ticari sır kavramının da devlet sırrı kavramının da bu kadar istismar edildiği bir dönemde bunları da bir zapturapta alma gereği ortaya çıkıyor.

Buyurun.


ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Son bir şey söyleyeceğim, ondan sonra bitireceğim.

Bir de “Güç kullanımına ve barış ilan etmeye karar vermek.” dedik biz buna. Bu güç kullanımı dediğimiz, savaş ilanıyla… Ama son dönemdeki metinlerde bizim genelde gördüğümüz güç ya da kuvvet kullanımı ifadesi kullanılıyor. Birleşmiş Milletlerin Avrupa kurumlarının hazırladığı sözleşmelerde, metinlerde, belgelerde bizim gördüğümüz –dediğim gibi- daha çok güç kullanımı ya da kuvvet kullanımı. Türkiye mevzuatında çok yerleşik bir kullanım değil o nedenle hani kuvvet kullanımı ya da güç kullanımı deyince içeride mi, dışarıda mı anlaşılır falan filan gibi tartışmalar akla gelebilir ama bizim gördüğümüz yani uluslararası literatürde artık “savaş ilan etmek” terimindense “güç kullanımı” ya da “kuvvet kullanımı” gibi terimler düşünülüyor. Biz, tabii yeni anayasa, dil olarak da aslında yeni bir anayasa olsun isteriz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Mutlaka olmalı.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yani 82 Anayasası’ndan ya da daha önceki anayasacılık geleneğinin tabii önemli kısımları devam etsin ama eğer bir gelişme varsa bu alanda onları da yansıtsın istiyoruz ama kabaca bizim bu ek dört önerimizin anlamı, seçilmiş bir yer olan Parlamentonun denetim yetkisini, özellikle seçilme değil, bürokrasiyle gelen kuvvet… Askerî birimlerin, güvenlik güçlerinin, kolluk kuvvetlerinin harcamalarını denetleyerek şeffaflaşmanın, demokratikleşmenin önünü açmak ve Meclisin yetki alanını, soruşturma alanını, denetim alanını genişletmek anlamına gelir. Dediğim gibi, çoklukla da bu alanda görüş veren kurumların görüşlerine dayandık. Ben en azından bir kısmının ortaklaşabileceğini düşünüyorum.

Buyurun, dikkatinize sunmuş olalım bu önerileri.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Şimdi, tek tek gidecek olursak, bu güç kullanımı zaten şimdiki Anayasa’nın 92’nci maddesinde yer alıyor. Yani orada silahlı kuvvetlerin kullanılmasına izin verme yetkisi zaten Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olan bir yetki. Dolayısıyla…

FARUK BAL (Konya) – Buraya aktaralım isterseniz, geçelim.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Yapabiliriz, buyurun.

FARUK BAL (Konya) – Orada başka bir müessese var mı 92’de?

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Tabii, 92 bunu düzenliyor zaten.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – 92 bunu düzenliyor.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Savaş hâli ilanı ve silahlı kuvvetlerin…

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Silahlı kuvvetlerin kullanılmasına izin verme…

FARUK BAL (Konya) – Kes yapıştır.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Savaş ilanı ve silahlı kuvvetlerin yetkisi 92’de.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Evet, 92’de.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Az önceki tartışmanın bir benzeri bu. İlkinde “mahsus maddesi” olduğu için burada ve özel birtakım durumları olduğundan burada sayılması sorun teşkil edebilir.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Saymaya gerek yok.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Siz saymışsınız da o yüzden.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Hayır.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bunu buraya yazmayalım, ilgili maddesinde…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Peki, ilgili maddede tartışalım.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – “Silahlı Kuvvetleri, güvenlik kolluk güçlerini, istihbarat kurumlarını ve bu kurumların harcamalarını denetlemek.” Zaten, Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına her türlü adımı mali olarak denetleme yetkisine sahip. Burada Sayıştayı düzenlerken özel olarak bunlar zikredilebilir. Buna ilişkin bir hassasiyet varsa, bu hassasiyet Sayıştaya ilişkin maddeyi kaleme alırken yapılması gerekir.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Biz, Selin Hanım’ın açıklamasına katılıyoruz. Sayıştayda ele alınması gerekiyor.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi, ama orada şöyle bir şey var: Haklısınız, zaten Sayıştay bu denetimi yapıyor ama bu denetimin yeteri kadar şeffaf olmadığı, açıkça tartışılmadığı vesaire meselesi konusunda aynı düşünmüyor olabiliriz.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Hayır, Sayıştayda düzenleyelim.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Tamam Sayıştayda…. Ama burada bizim notumuz olarak dursun, Sayıştayda anlaşırsak buradan alırız mesela.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayıştayda zaten olması şart. Olur mu Özgür Hanım?

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Zaten olacak.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Öyle yazmamız lazım. Sayıştay maddesini şumullü bir şekilde yazmamız lazım yeri geldiğinde.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Orada anlaşırsak bunu…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Tam burada, burayla ilgili bir şey söylemek istiyorum. “Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek” diyor. Kesin hesap kanun tasarısı demek, zaten bu denetlemelerin yapılması demek.

FARUK BAL (Konya) – Ama, rapor gelmiyor.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Bu denetlemelerin nasıl yapılması gerektiği yasaların konusudur yani onu şöyle şöyle yapar şeklinde detaylandırmak anayasa bakımından…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – O, Sayıştayda yazılabilir, Ali Bey.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Sayıştayın görevlerinde tabii ki yazılabilir.

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Orada müzakere ederiz.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Ama burada Meclisin…

DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bütçe ve kesin hesaba ilişkin maddede de alınabilir.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Burada Meclisin görevleri genel olarak belirlenirken bu şekilde izahlara girişmenin teknik açıdan çok doğru olduğunu düşünmüyorum.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Tamam, Sayıştayda uzlaşırsak kaldırırız.

DOÇ. DR. SELİN ESEN – “Yasama, denetim işlemlerini gerçekleştirmek için daimi, geçici ya da özel komisyonlar kurmak.” Bu buraya konabilir belki ama bizim anayasa hukukumuzda buna ilişkin araştırma ve soruşturma komisyonları özel olarak düzenlenmiştir, özel maddelerde düzenlenmiştir. Buna ilişkin ayrıntılar da İç Tüzük’ün konusudur. Dolayısıyla, burada bence ele alınmasına gerek yok.

(G) yazım fıkrası ise burada ciddi bir teknik hata söz konusu. Çünkü “kuruluş çalışma esasları yasayla belirlenmek kaydıyla” diyor. Meclisin iç işleyişi, İç Tüzük’ün konusudur. Dolayısıyla, araştırma ve soruşturma komisyonu kurmak da ya da kurmaya ilişkin düzenlemeler de aslında İç Tüzük’te yapılması gereken düzenlemelerdir. Çünkü bu “kanunla mı düzenlenir, İç Tüzük’le mi düzenlenmelidir.” dediğimiz zaman bunun Anayasa Mahkemesinin önüne gitmesi, Anayasa Mahkemesinin bunu iptal etmesi vesaire gibi başka açılardan da sorun çıkarabilecek bir şeydir. Meclisin iç işleyişine ilişkin konuları sadece İç Tüzük’ün meselesini olduğunu kabul etmek gerekir diye düşünüyorum.

Son olarak, devlet sırrı, ticari sır kavramları zaten kanunla düzenlenmesi gereken konular. Biz de parti olarak, bunun işte devlet sırrına ilişkin kanunun, bu devlet sırrı ve ticari sırrı çok geniş bir şekilde tanımladığını, her şeyi bunun içine koyduğunu düşünüyoruz ama burada ayrıca zikredilmesi gerekmez diye düşünüyoruz. Zaten kanunla yapılması gereken bir şeydir. Birinci şeye ne dedik? Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak dedik. Bunun içinde yer alır diye düşünüyorum.


Yüklə 6,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   76   77   78   79   80   81   82   83   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin