ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yalnız ondan önce bir şeye itiraz edeceğim, o da şu: “Bir hata sonucu buraya konmuş.” dedi Selin Hanım. Bir hata sonucu buraya konmadı. Bizim yaklaşımımız böyle olduğu için buraya koyduk.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Ama teknik olarak…
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Teknik olarak tabii siz bunu doğru bulmuyor olabilirsiniz. Biz de teknik olarak bunu böyle doğru bulduğumuz için burada düzenliyoruz. Üstelik bu maddelerin ilk hâlini verdiğimizde bizim için İç Tüzük’ün hangi usullerle oluşturulacağı ve nasıl değiştirileceği çok önemli meseleydi. Şimdi biz onda anlaştık anayasa usulünde yapılacağı ve böyle devam edeceği konusunda. Biz bunları hazırladığımız… Böyle bir anlaşma da olmadığı için, biz bunu İç Tüzük’te değil, yasalarla belirlenmesini önermeyi uygun gördük, onun için öyle yaptık.
KÜRŞAT TÜRKER ERCAN – Özgür Hanım, önerinizde “barış ilan etmeye karar vermek” var ya, uluslararası hukukta tek taraflı barış nasıl ilan edilecek?
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Tek taraflı barış ilan etmekten ziyade o daha çok şununla ilgili bir şey, mesela, Türkiye’de uzun zamandır devam eden bir mesele var biliyorsunuz Kürt sorunu. Mesela, 90’lı yıllarda, Genelkurmayın kimi belgelerinde de “Düşük yoğunluklu savaş” olarak geçer. Dolayısıyla, devlet kendi metinlerinde bunun savaş olduğunu kabul eder. Bunun bittiğini ve bununla ilgili bir barış… Yani illa bunun tek taraflı, çok taraflı meselesi değil ama Türkiye’deki mevcut bir meseleyle ilgili olarak bunu böyle yazdık. Mesela, tıpkı araştırma ve soruşturma komisyonlarını, daimi ve geçici komisyonlardan ayırdık farkındaysanız. Daimi ve geçici komisyonlar ya da özel komisyonlardan kastettiğimiz de bizim gibi darbe yaşayan, çatışma yaşayan birçok toplumda kurulan çeşitli komisyonlar var biliyorsunuz; barış komisyonları, hakikat ve adalet komisyonu, uzlaşma komisyonu gibi… Biz aynı zamanda böyle komisyonların Türkiye’de kurulmasının gerektiğini düşündüğümüz için onu ayrı yazdık yani belirli mantığı takip ederek oluşturduk bu önerileri.
FARUK BAL (Konya) – Peki, teşekkür ederiz.
Sayın İyimaya, buyurun.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşekkür ediyorum.
İlginç öneriler fakat bizim tabii Anayasa’mızın 95’inci maddesi var, açık. Meclis faaliyetlerinin hangi hukuk formatında yürütüleceğini tanzim etmiş bağlayıcı şekilde ve orası aynı zamanda bir regülasyon normuda yani komisyonları, vesaireleri o yolla ihdas edebilirsiniz ama Parlamento dışında bir komisyon kurulacaksa o Parlamentonun işi değil. Parlamentoya bağlı işte RTÜK gibi, şu gibi, bu gibi şeyleri buraya yazmaya gerek yok. 95’inci madde bu ihtiyacı karşılıyor ama şunu kesinlikle bir yerde düşünmemiz lazım: “Sır” kavramı, sır… Türkiye demokrasi skalası bakımından saydamlığı değil, sır düzenini benimsemiş talihsiz ülkelerden birisi. Belki ifade özgürlüğünden, belki bir başka yerde hizmet gerekleriyle ve amaçla bağdaşmayan sır tariflerine gidilemez şeklinde bir temel normun konulması lazım. O konuda “freedom of information”a tabii gün ışığında idare, yönetim… Bizim, TESEV’de güzel bir çalışmamız oldu, Hikmet Sami Türk Hoca’yla ikimizin müşterek bir raporu var. Anayasa’nın 26’ncı maddesinde orada derpiş etmiştik. Temel hak ve özgürlükler bölümünde ben yoğum ama buraya bir not alalım Başkanım. Sır tarifleriyle ilgili…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkanım, geçen gün o komisyonda bu ele alındı. Orada değerlendiriliyor, muhtemelen bir maddeye yazılacaktır.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, ama bu Meclisin görevleri falan değil de ilke, Meclisi de bağlayan bir ilkenin konması lazım. Hizmet gerekleriyle ve amaçla bağdaşmayan sır tariflerine gidilemez. Mesela, İdari Yargılama Usulü Kanunu 20/4’üncü maddesi vardı, orada bir yazı işleri müdürü bu “gizlidir” diyor, damgayı vuruyor, ne avukat inceleyebiliyor ne bir şey. Hâlbuki, basit bir idari tahkikat, her neyse…
Ben, bu yetkilerin burada yer almasından çok amacına uygun temel normların başka maddelerde inşa edilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Sağ olun.
ATİLLA KART (Konya) – Başkanım, orada kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Tabii, demokrasimizde “sır” kavramı, gerek devlet sırrı gerek ticari sır anlamında olsun âdeta bir kural hâline gelmiş durumda. Demokrasiyi aslında bitiren, kuşatan bir yapıyı içeriyor. Bu sebepledir ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerek basın özgürlüğü gerek fikir ve düşünce özgürlüğü maddesinde bu konuda çok özel düzenlemeler getirme gayreti içinde olduk. Hele hele, günümüzde siyasi iktidarın Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ile yasama denetimini, basın özgürlüğünü tümden ortadan kaldırmaya yönelik boyutlara varan girişimleri karşısında devlet sırrı, ticari sır gibi kavramlar konusunda anayasal düzeyde hiçbir kısıtlamanın getirilmemesi, kamu yararının her hâlükârda üstün tutulması gereğini yeri gelmişken özellikle vurgulama gereğini duyuyorum.
Teşekkür ederim.
FARUK BAL (Konya) – Evet, devlet sırrı, ticari sır, özel hayatın gizliliği ilkeleri gibi konular çok ciddi mevzulardır. Burada, zabıtlara geçecek görüşler açıklanmıştır. Ancak, biz de yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevleri arasında sayılmasını gerektirmediği düşüncesindeyiz. Dolayısıyla, kırmızıya boyadık. Değil mi, diğer BDP önerilerine katılmıyorsunuz?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, tabii.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – BDP sarfınazar etmiyor mu hiçbirinden? Çünkü, bir kısmı ilgili maddelere gidecek zaten.
Altan Bey…
FARUK BAL (Konya) – Geçtik, bitti bu madde.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkan, ilgili maddelere gidecek mi bunlar?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Tabii, tabii zaten var olan…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İlgili maddelere giderse onlar da kırmızıları kaldıracaklar, değil mi?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tabii, tabii.
FARUK BAL (Konya) – Tabii canım, ilgili maddede görüşülürse burada…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ona göre değerlendirelim diyoruz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman sadece şeyi söyleyeyim, demin Selin Hanım da değindi ama: Şimdi, şurada, “belli bir konuyu incelemek için araştırma ve soruşturma komisyonu kurmak…” Hayır, araştırma komisyonu belli bir konuyu incelemek için kurulur, soruşturma komisyonu göreviyle ilgili bir suç işlenip işlenmediğinin ortaya çıkması açısından yapılır. Yani, bunu koyduğumuz anda -ben sadece şey için söylüyorum- yanlış algılanır. Dolayısıyla, teknik olarak değiştirmemiz lazım şuradaki şeyi…
PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Teknik olarak yanlış.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Koşulları tamamen yanlış.
FARUK BAL (Konya) – Hayır, o öneriyi biz, Sayın Batum…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Araştırmak ve ayrıca soruşturma komisyonu kurmak…”
FARUK BAL (Konya) – Hocam, bu ortak metin değil, bu BDP’nin önerisi.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bu hiç bizi ilgilendirmiyor.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Dolayısıyla, bunları ilgili maddelerde değerlendirdiğimizde kaldıracaklar değil mi?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, o zaman burada düzeltmeye gerek yok.
FARUK BAL (Konya) – Yani, Selin Hanım da biraz önce teknik katkıda bulunmak istedi, onlar da dedi ki: “Yok, bu bizim hatamız değil, hata diye söylüyorsunuz bu hata değil, bizim doğrumuzdur.” dedi.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hatta sordum Selin Hanım’a “Kaldırıyorlar mı?” dedim, “Bilmiyorum.” dediği için bunu bir kere daha sorayım dedim. O zaman kaldırılıyor, tamam.
FARUK BAL (Konya) – Peki.
Başka bir şey var mı?
ATİLLA KART (Konya) – Şimdi, Başkanım, Adalet ve Kalkınma Partisinin o itirazlarını lütfen tekrar gözden geçirelim. Hem itiraz olarak yazdık hem madde notu olarak yazdık, o sadece madde notu olarak kalacak. Onu lütfen tekrar gözden geçirelim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisi Hocam?
ATİLLA KART (Konya) – “Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek…” diyoruz. Orada, o noktada, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir müzakereye katılma durumu olmadı çünkü başkanlık sistemini öneriyor. Dolayısıyla, orada bir itiraz anlamında…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Atillacığım, bu şeye, bu şekle çok taktın yahu.
ATİLLA KART (Konya) – Takıyorum tabii. Takıyorum, yani girişimde bulunulmasın o zaman.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Nasıl?
ATİLLA KART (Konya) – Delme girişiminde bulunulmasın.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Delmiyoruz yahu, bu delme girişimi değil.
ATİLLA KART (Konya) – Hayır, bu delme girişimidir.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Efendim, siz azimle devam edin bu yola.
ATİLLA KART (Konya) – Biz de azimle savunmaya devam edeceğiz yani.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yahu, Atilla’nın dediği olsun, kötü kalsın, problem değil.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam bir şey söyleyeceğim.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yahu, bir sözün iki yerde…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sayın Ahmet İyimaya, orada kalması falan…
Alta iner misin. Kesinlikle “başkanlık sistemi önerdiği için…” diye bir şeye biz de katılmıyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hani, kesinlikle?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Burada.
Kesinlikle katılmıyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Nerede “kesinlikle” yahu, öyle bir şey yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır “kesinlikle” yok. Biz böyle bir şeye kesinlikle katılmıyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Böyle bir ibare olduğunu ben de ilk defa duyuyorum.
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya, şöyle diyelim…
Uzatmayalım, arkadaşlar, bir dakika…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Böyle bir şey demedik ki.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Arkadaşlar, biz şuna katılıyoruz: AK PARTİ, (b), (c) ve (ç) bent hükümlerine katılmamıştır. Bunu kabul ediyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Hayır, müzakerelerine katılmamıştır.
ATİLLA KART (Konya) – Başkanlık sistemi önerdiği için müzakerelere katılmamıştır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkanlık sistemi dersen…
FARUK BAL (Konya) – Sayın İyimaya, bunu geçen defa şöyle hallettik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, hallettik yahu.
FARUK BAL (Konya) – Şöyle hallettik, bir dakika…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, biz -net söylüyorum ki tutanaklara da geçsin diye- müzakereye devam ediyoruz. Niçin ediyoruz? Şunun için ediyoruz: Siz, eğer, birinci günden başkanlık sistemini “Zaten bu tıkayacak burada.” deseydiniz, o zaman ben ne demiştim; gelip çay içeriz, gazoz içeriz, gideriz demiştim. Siz dediniz ki: “Biz bunu söyleyeceğiz ama bunda ısrarcı olmayacağız.” Sizin neden katılmadığınız beni ilgilendirmiyor ama oraya “başkanlık sistemi önerdiği için katılmamıştır” dediğimiz anda, şu yukarıda yaptığımız işlerin hepsi anlamsız, boş işler demektir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır Hocam, mutabık kaldık onda Hocam, yoktunuz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çünkü, şu kırmızıları bir gün yeşile çevirme şansımız baştan yok demektir, böyle bir şeyi biz öngörmüyoruz. Sevgili Hocam, sizden istirhamım, deyin ki: (b), (c) ve (ç) bent hükümlerine AK PARTİ katılmamıştır.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok efendim. Bunu biz…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Başkanlık sistemi önerdiği için katılmamıştır.” O zaman biz ne diye oturuyoruz burada, kırmızı anayasa yapmak için mi oturuyoruz?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süheyl Hocam, sizin bulunmadığınız oturumda o yöntemi biz benimsedik.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hangi yöntemi?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yahu, bu yöntemi.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bu yöntemi nasıl kabul edersiniz? Hocam, böyle bir yöntemi nasıl kabul… “Başkanlık sistemi önerdiği için…” Yani, ben şu anda biliyorum ki burada yaptığım, boş yere oturuyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sevgili Hocam…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - O zaman daha ciddi bir iş yaparım. Burada, hiçbir şekilde uzlaşmadığımız bir şeyi görüşüyoruz. Benim kafamda bir şey var. Bir gün ben onları ikna ederim, yeşil yaparım diye düşünüyorum.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok efendim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Sen de öyle düşünüyorsun ama baştan yazıyoruz “Ben başkanlık sistemi önerdiğim için zaten boş yere tartışıyoruz, hiçbirinizle anlaşma imkânımız yok.” diyorsunuz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süheyl Hocam…
ATİLLA KART (Konya) – Süheyl Hocam, müsaade eder misiniz?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tabii ederim ama böyle bir şey olunca…
FARUK BAL (Konya) – Hocam, izin verir misiniz, Sayın Kart’ı dinleyelim.
ATİLLA KART (Konya) – Değerli Başkanım, daha evvelki…
Arkadaşlar, yani bir abesle iştigal ediyoruz kusura bakmayın da, daha önce ilke notumuz ne ise aynen aktaralım, bu kadar uzatılacak bir şey yok.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Aynı işte, bu kadar.
FARUK BAL (Konya) – Bu kadar, tabii tabii.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ne demiştik?
ATİLLA KART (Konya) – İlke notumuz orada olacaktı, oraya bak.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir önceki gün tartıştığımıza bakar mısın? Geç aşağıya, geç aşağıya “AKP katılmamaktadır.” dedik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisine?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Geçen hafta cuma günü neyi tartıştık? Cuma günü tartıştığımıza geç Hocam “Böyle bir hükme ihtiyaç yoktur.” Geç, bak, “Başkanlık sistemini önerdiğim için o yüzden bu hükme katılmıyorum.” yok.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Var, Hocam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var Hocam, var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Göster Hocam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, ilke kararı var.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, gösterin.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Göster kardeşim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İlke kararını istemiyorum, şu hükmü koyduğunuzu gösterin. Geçen hafta hatta şurada oturuyordum ben dedim ki: Oh, iyi, anlaştık dedim, siz de, açın bakın.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, buyurun, bakın, madde ne diyor?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, tamam.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, nerede?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bakın, ne diyor parantez içinde düştüğü not: “Başkanlık sistemiyle ilgili olduğundan komisyon tarafından müzakere edilmemiş, ancak teklif sahibi tarafından açıklama yapılmıştır.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, bu, işte bu.
FARUK BAL (Konya) – Kopyala öbür tarafa da onu.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkanlık sistemine getirdiğiniz şeyleri biz komisyon tarafından müzakere etmiyoruz ama açıklama yapıyorsunuz, gene yapın ama şöyle olmaz: Konuyla ilgili her maddenin altına “Ben başkanlık sistemini önerdiğim için buna katılmıyorum.” böyle bir şey yok. Siz baştan yaptınız, hepimiz, insan olan anladı, siz başkanlık sistemi önerdiğiniz için komisyon tarafından müzakere edilmedi.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süheyl Hocam, şu konuda mutabık kalalım Hocam, size saygım sonsuz: Bilim adamı…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Benim de size saygım sonsuz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir konuyu, yokluğunuzda bu komisyon Atilla Bey’in bulunduğu, Sevgili Başkanın bulunduğu, benim bulunduğum oturumda kararlaştırdık. Atilla Bey haklı, diyor ki: “Kardeşim, bizim parlamenter sistem olarak -sizin dışınızda kalan, çoğunluk tarafından- müzakere ettiğiniz maddeye parantezi açmanıza gerek yok, ilk uygulamamızda böyle olmadı.”
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bitti, bitti, farklı bir şey söylemiyorum zaten
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir dakika Hocam, bir dakika…
Ama o madde başkanlık sistemiyle çatışan, başkanlık sistemine karşıt bir ibareyi, fıkrayı, bendi kapsıyorsa orada işte ilk defa koyduk ya, onu da dipnot olarak koyacağız, bu.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Değerli arkadaşlar, tutanağa tekrar geçsin Sayın Başkan.
Geç şuraya, madde notu: “AK PARTİ (b), (c) ve (ç) bent hükümlerine başkanlık sistemi önerdiği için katılmamıştır.” benzerindeki bir ibarenin benim yokluğumda önerildiğini, başka bir maddede ve aynen şu komisyonun ve benim yokluğumdaki üyeler tarafından kabul edildiğine dair bir tane örnek gösterin bana…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Allah, Allah.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Örnek gösterin bana.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gösterdi ya işte.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Diyorum ki, böyle bir örnek olmadığı için ben zevkle katıldım bu işe.
FARUK BAL (Konya) – Değerli arkadaşlar, konu yeteri kadar müzakere edilmiştir.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, yapmayın yahu.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bu kabul mu edilmiştir?
FARUK BAL (Konya) – Süheyl Hocam, şöyle yapalım… Hemen kalkma, bir dakika, daha…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam böyle bir şey… Ben en azından yokum.
FARUK BAL (Konya) – Bir dakika, Sayın Hocam…
ATİLLA KART (Konya) – Hocam, neyi tartıştığımızın farkında değilsiniz. Ayrıca, ortada bir ihtilaf yok ki.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Burada, ikimizin arasında bir ihtilaf varmış gibi yapmayalım.
FARUK BAL (Konya) – Yok, yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Burada, Allah’ını seversen Hocam böyle bir şeye gelmeyelim.
Şimdi, geçen hafta beraber oturduğumuz bir komisyonda, böyle bir ibarenin varlığını bana gösterin hemen özür dileyeyim.
FARUK BAL (Konya) – Hocam, şöyle bağlayalım mı?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Niye özür dileyeceksin Hocam, problem yok.
FARUK BAL (Konya) – Sayın Batum, hiç özre mözre gerek yok.
Arkadaşlar, bir dakika konuyu toparlıyorum.
ATİLLA KART (Konya) – Yahu, madde notumuz, ilke notumuz geçecek diyoruz siz yeniden alevlendiriyorsunuz.
FARUK BAL (Konya) – Atillacığım bir saniye.
Şu madde notuna itiraz var mı?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süheyl Hocam, tamam yahu.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam falan değil Hocam, olmayan bir düzenleme. Size söylüyorum, net anlatıyorum Sevgili Başkanım. Neden uzatıyoruz böyle bir buçuk saat? Bak senin yokluğunda da bunun aynısı vardı deyin, özür dileyeyim diyorum.
FARUK BAL (Konya) – Sayın Hocam, şöyle yapalım mı: Biz üzüm yiyelim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Pasta yiyelim.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Ekmek de yiyebiliriz.
FARUK BAL (Konya) – Şimdi, madde notuna itiraz var mı?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Var.
FARUK BAL (Konya) – Şu madde notuna itiraz var mı?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Başkanlık sistemi önerdiği için”e benim itirazım var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Allah, Allah, bu mu?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ona itirazım yok efendim.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan…
FARUK BAL (Konya) – Ha, alttaki, alttaki…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ona benim hiçbir itirazım yok, onu yazın.
FARUK BAL (Konya) – Ha, tamam. Bir…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, aynı olmadı bir dakika.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne, hangisi?
FARUK BAL (Konya) – Buna itiraz yok, o zaman bu…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, teknik bir sorun var.
FARUK BAL (Konya) – Yahu arkadaş bunu nasıl tamamlayacağız, bir müsaade buyurun.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Yahu, açıklama yapalım teknik sorun var, yanlış yapılıyor.
FARUK BAL (Konya) – Arkadaşlar, on dakika ara.
Kapanma Saati: 15.41
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.05
BAŞKAN: Faruk BAL (Konya)
-----0-----
FARUK BAL (Konya) – Değerli arkadaşlar, toplantıyı açıyorum.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, ben bir açıklama yapacaktım, fırsat bulamamıştım.
FARUK BAL (Konya) – Buyurun efendim, buyurun.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Şimdi, efendim, iki türlü not düşmemiz gerekiyor teknik olarak. Bir: Mesela alttaki not, “AK PARTİ önermiştir ama Komisyon müzakere etmediği için yazılmıştır.” Üstteki not ise ”Komisyonda 2 veya 3 grup önermiştir. Biz katılamadığımızı beyan etmekteyiz.” Yani biri ak, biri kara ve ikisi farklı durum için yazılan notlardır. Tek bir notu her yerde yazamayız.
Ben bunu açıklamaya çalışmıştım toplantı biterken Sayın Başkan.
FARUK BAL (Konya) – Evet, teşekkür ederiz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Burada da birinci not uygun düşmektedir.
FARUK BAL (Konya) – Evet.
O zaman şöyle yapalım mı Hocam: “İçin”e kadar gel.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Alttaki not silinsin. Onun burada yeri yok, o silinecek. Üstteki…
FARUK BAL (Konya) – Yok yok, bir dakika, “…için müzakeresine katılmamıştır.”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ne için müzakeresine katılmamıştır?
FARUK BAL (Konya) – “(b), (c) ve (ç)’nin müzakeresine katılmamıştır.”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Denebilir, onun teknik…
FARUK BAL (Konya) – Yani, müzakere edilmemiş gibi vurgulamak istiyoruz.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii canım, tabii tabii.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Olur, tamam. Süheyl Hocam’ın da gönlü olsun, öyle olsun.
ATİLLA KART (Konya) – Tabii tabii, iki not birbirini tamamlıyor, bence uygun, evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii ya, problem değil ya.
FARUK BAL (Konya) – Tamam mı Hocam?
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hadi tamam, Hoca’nın da gönlü oldu.
FARUK BAL (Konya) – Sayın Batum?
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, Batum Hocam?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi, efendim, AK PARTİ’nin… Şunu görüşürken ben sizin söylediğiniz hiçbir şeyi arkadaşlarımı sıkıntıda bırakacak şekilde söylemem, ne sizi ne kendi arkadaşlarımı. Tutanaklara geçsin diye de söylüyorum. Sizinle “toplantı ve karar yeter sayısı”nı tartıştığımız oturumda, -Faruk Bey’in de o sırada Başkanlık konumunda değil MHP’nin temsilci olarak oturduğu konumda- aynen, “toplantı ve karar yeter sayısı”nda şöyle söylediniz: “AK PARTİ bu hükme katılmamaktadır.”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hangi hüküm?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunu kabul ettik.
Alttaki…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hangi hüküm Hocam o?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …sizin önerdiğiniz içinde… Yukarıdaki, “AK PARTİ bu hükme katılmamaktadır.” Bunu kabul ediyoruz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, o hangisi?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Bu hükme katılmamaktadır.”
“Başkanlık sistemi önerdiği için katılmamaktadır.” dediğinizde, o zaman bizim bunları kırmızıdan yeşile çevirme imkânımız yok. Yukarıda da, şimdi Atilla Bey’le de konuştuğumuzda, bunlar… Evet, ben de aynı kanaatteyim. Biz zaten bunu defalarca dile getirdik, konuşmanın başında da dile getirdim. Her maddede “Başkanlık sistemi önerdiğimiz için katılmıyoruz.” diye bir ibareyi biz kabul etmiyoruz dedik; birinci gün de söyledik, bugün de söylüyorum. Şunu kabul ediyorum: "AK PARTİ bu hükme katılmamaktadır.” Bitti. Ama her hükme…
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sevgili Hocam…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …“Başkanlık sistemi önerdiği için katılmamaktadır.” dediğimizde…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bunun şeyine… Bir dakika…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …bizim uzlaşma imkanımız yok o zaman.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Baştan söylüyoruz. Bu hep kırmızı kalacak demek ki.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sevgili Hocam, ben bir şey söyleyebilir miyim?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tabii.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bakın, bu Komisyon, her zaman, her aşamada, başında da, sonunda da her konuda uzlaşabilir. Bakın, bu hiç yadırganmaması gereken… Her zaman uzlaşılır ya. Bu ülkelerde nelerde, hangi aşamalarda uzlaşılmış, biliyorsunuz siz bunları.
Şimdi, burada “katılmamışız” demek… Peki, neden katılmamıştır? Şimdi, bir maddede “katılmamıştır” demek tek başına neden katılmadığını açıklamaya yetiyorsa “katılmamıştır” demek elbette yeterli ama şurada mesela, efendim “Hükûmeti denetlemeye katılmamıştır.” derken yahu, okuyan demez mi “Bu AK PARTİ önerisi hazırlayanlarda hiç mi bilgi yok ki yani hükûmet denetlemeye neden katılmazlar?”
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sistem partisi…
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şöyle söyle: “Bu denetim usulüne katılmadığı için katılmamıştır.”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hayır, Sevgili Hocam, “Buna, Başkanlık sistemi önerdiği için, sistem farklılığı nedeniyle katılamamıştır.” Bunu belirtmekte beis yok, lütfen bu kadar bu şeye takmaya gerek yok Sevgili Hocam.
FARUK BAL (Konya) – Yavuz Hoca’nın biraz önce açıkladığı, Sayın Kart’ın biraz önce ifade ettiği gibi, burada “katılmamak”tan ziyade başka bir şey söyledik, onu da iki taraf da kabul etti.
Dostları ilə paylaş: |