Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə174/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   227
Nisâ Suresi
96


دَرَجَاتٍ

yüksek dereceler



مِنْهُ

kendi katından



وَمَغْفِرَةً

bağış


وَرَحْمَةًۚ

ve rahmet



وَكَانَ اللَّهُ

Allah


غَفُورًا

bağışlayandır



رَحِيمًا

esirgeyendir




















Türkçe Transcript (*)

Deracâtin minhu vemaġfiraten verahme(ten)(c) vekâna(A)llâhu ġafûran rahîmâ(n)

Ali Bulaç Meali

(Onlara) Kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir.) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Edip Yüksel Meali

Kendi katından derecelerle, bağışlama ve rahmet ile... ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kendi katından derece derece rütbeler, bir mağfiret ve rahmet vermiştir. Öyle ya, O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

Süleyman Ateş Meali

Kendi katından yüksek dereceler, bağış ve rahmet. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah katından dereceler, bir bağışlanma, bir rahmet... Allah çok affedici çok merhametlidir.

Yusuf Ali (English)

Ranks specially bestowed by Him, and Forgiveness and Mercy. For Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

M. Pickthall (English)

Degrees of rank from Him, and forgiveness and mercy. Allah is ever Forgiving, Merciful.

Nisâ Suresi
97


إِنَّ

şüphesiz


الَّذِينَ تَوَفَّاهُمُ

canlarını alırken



الْمَلَائِكَةُ

melekler


ظَالِمِي

yazık eden kimselere



أَنْفُسِهِمْ

nefislerine



قَالُوا

dediler


فِيمَ

ne işte


كُنْتُمْۖ

idiniz


قَالُوا

diye cevap verdiler



كُنَّا مُسْتَضْعَفِينَ

biz aciz düşürülmüştük



فِي الْأَرْضِۚ

yer yüzünde



قَالُوا

(Melekler) dediler ki



أَلَمْ تَكُنْ

değil miydi?



أَرْضُ

yeri


اللَّهِ

Allah'ın


وَاسِعَةً

geniş


فَتُهَاجِرُوا

göç edeydiniz



فِيهَاۚ

onda


فَأُولَٰئِكَ

işte onların



مَأْوَاهُمْ

durağı


جَهَنَّمُۖ

cehennemdir



وَسَاءَتْ

ne kötü


مَصِيرًا

bir gidiş yeridir








Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne teveffâhumu-lmelâ-iketu zâlimî enfusihim kâlû fîme kuntum(s)kâlû kunnâ mustad’afîne fî-l-ard(i)(c)kâlû elem tekun ardu(A)llâhi vâsi’aten fetuhâcirû fîhâ(c) feulâ-ike me/vâhum cehennem(u)(s) vesâet masîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Melekler, kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: 'Nerde idiniz?' Onlar: 'Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik.' derler. (Melekler de:) 'Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?' derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?

Edip Yüksel Meali

Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler: "Ne halde idiniz," derler. "Bizler yeryüzünde ezilmiş kimselerdik," diye cevap verirler. "ALLAH'ın yeri geniş değil miydi ki oralara göç edeydiniz," derler. Onların yeri cehennem. O ne kötü bir dönüş noktası.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Melekler, kendilerine zulmeden kişilerin canlarını aldıklarında, onlara, "Ne işte idiniz?" derler. Onlar da: "Biz yer yüzünde zayıf kimselerdik." derler. Melekler: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler. İşte bunların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü gidiş yeridir.

Süleyman Ateş Meali

Nefislerine yazık eden kimselere, canlarını alırken melekler: "Ne işte idiniz (dininiz için ne yapıyordunuz)?" dediler. (Bunlar): "Biz yer yüzünde aciz düşürülmüştük." diye cevap verdiler. Melekler dediler ki: "Allah'ın yeri geniş değil miydi ki onda göç ed(ip gönlünüzce yaşayabileceğiniz bir yere gid)eydiniz?" İşte onların durağı cehennemdir, ne kötü bir gidiş yeridir orası!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını alırken, onlara şöyle dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap verdiler: "Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz." Melekler dediler ki: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere göçesiniz?" İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o!

Yusuf Ali (English)

When angels take the souls of those who die in sin against their souls,(615) they say: "In what (plight) Were ye?" They reply: "Weak and oppressed Were we in the earth." They say: "Was not the earth of Allah spacious enough for you to move yourselves away (From evil)?" Such men will find their abode in Hell,- What an evil refuge! - *

M. Pickthall (English)

Lo! as for those whom the angels take (in death) while they wrong themselves, (the angels) will ask: In what were ye engaged? They will say : We were oppressed in the land. (The angels) will say: Was not Allah's earth spacious that ye could have migrated therein? As for such, their habitation will be hell, an evil journey's end;



Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin