Yerleşme Karakteristiği ve Toplumsal Yapı: Boğaziçi yerleşmelerinin karakteristiğini eski ve yeni yerleşmelerin özellikleri oluşturur. Yerleşme alanları kesin sınırlarla birbirinden ayrılmaz. Konut, hâkim kullanım biçimidir. Fakat yerleşmelerde diğer kullanışlar da yer alır. Nitelikleri, özellikleri, hizmet verdikleri ve hitap ettikleri sosyokültürel gruplar yönünden yerleşmeler farklılıklar gösterir. Eski ve yeni yerleşmeler yan yana ve iç içedir. Bazı durumlarda yeni yerleşmeler, eski yerleşmelerin üzerinde yer alır. Bu mekânlarda yaşayan farklı yapıdaki grupların yaşam biçimleri mekâna yansır ve mekânda farklı kullanış biçimleri oluşturur.
Eski yerleşmelerde düzen, doku tipi ve özellikleri şöyle tanımlanabilir: 1950 öncesi yerleşmeler, çoğunlukla Osmanlı döneminde yapılmış, kullanılmış ve günümüze bir kültür mirası olarak aktarıl-
mıştır. Tümü eski yerleşmelerdir. Dağılım düzeni, çekirdekler halindedir, devamlılık göstermez. Kıyıda saraylar, yalılar, köşkler yer alır. Koylarda ve vadi a-ğızlarmda ise köyler vardır. Yamaçlarda av köşkleri, tepelerde ve sırtlarda çiftlikler bulunur. Köy yerleşmeleri genellikle sosyokültürel değer ve koşulları yansıtır. Yerleşmede doku tipi, eski yerleşme çekirdeklerinde ve yeni yerleşme alanlarında farklılıklar gösterir. Köy içlerinde yollar dardır, eğimli bölgelerde yapılara merdivenle ulaşılır, sokaklar konut bahçesi gibi kullanılır. Boğaz köylerinin dokusunda vapur iskeleleri ve meydanlar önemli biçimlendirme unsurlarıdır. Tüm sosyal ve ticari ilişkiler, iskele meydanında ve çevresinde odaklanır. Eski yerleşmede yalılar, köy dokusu ile bütünleşir. Yalılar arasında denize doğrudan açılan dar, kısa yollar yer alır.
Coğrafi özellikler ve araziden yararlanma biçimleri farklıdır. Bugün yalılar ve eski köy içi yerleşmeleri kısmen de olsa karakterlerini korumuştur. Birçoğu hâlâ kullanılarak varlıklarını sürdürür. Saraylar, köşkler, kasırlar turizm amaçlı değerlendirilmiş, kimisi müze haline getirilmiştir. Eski hasbahçelerden, köşk ve müştemilatlardan geriye çok az örnek kalmıştır. Bu bahçelerin çoğu ifraz görmüş ve mevzi imar planları ile çeşitli kooperatiflerce konut alanına dönüştürülmüştür. Eski yerleşmelerin ve Boğaziçi'nin temel öğesi olan yalılar, bugünkü Boğaziçi yerleşmesinin de iskeletini oluşturur. Ancak sahil şeridinde genişletilen veya yeni açılan yollar birçok yalıyı etkilemiştir. Bazı yalılar yıkılmış, yan ve arka bahçeleri ifraz görerek yeni binalar yapılmıştır. Yol çevresindeki binalarda kullanım da değişmeye başlamış; zemin katlarda ticaret, turizm, rekreasyon ve diğer hizmet faaliyetlerine dönüşmüştür. Anadolu ve Rumeli yakasında eski yalılar ve köy içi yerleşmelerinin aralarındaki boş araziler dolmuş, kıyı boyunca devam eden bir yerleşme şeridi ortaya çıkmıştır. Bu şerit üzerindeki yerleşmeler, sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan nitelik farklılıkları ortaya koyar. Boğaziçi' nin kendi konteksi dışında çevreye, bölgeye ve ülke bütününe hizmet vermesi de bu farklılıkları desteklemiştir. Boğaziçi'nde Bebek, Yeniköy, Tarabya gibi Rumeli yakasındaki semtlerde yüksek gelir grubuna hitap eden ve pahalı hizmetler sunan ticari birimler ve rekreasyonel kullanışlar yer alır. Oysa Beykoz, Kanlıca, Sarıyer gibi semtlere, orta ve dar gelirli kişiler yerleşmişlerdir.
Yeni yerleşme alanlarında düzen, doku tipleri ve özellikleri ise şöyle tanımlanabilir: Boğaziçi'nde kıyı boyunca yer a-lan yalılar, köyler ve tarihi yapıların dışındaki yerleşme, genelde 1950'den sonra ve İstanbul'un hızlı kentleşme süreci içinde gerçekleşmiştir. Gelişme, ilk önce eski köy içi alanlarının yoğunlaşması ve yalıların karaya doğru olan koruluk alanlarının ifraz edilerek yerleşmeye açılmasıyla başlamıştır. 1955'ten sonra karayol-
Dostları ilə paylaş: |