BOSTANCI CAMÜ
Bostancı'da, Bostancı Cami Sokağı, Kitapçı Mehmet Ağa Sokağı ve Vükela Caddesi'nin çevrelediği geniş bir arsa üzerine inşa edilmiştir.
Cami kitabesine göre 1331/1913'te, o dönemde evkaf başmimarı olan Kema-leddin Bey'e yaptırılmıştır. 17. yy başlarında, sarayda çamaşırcıbaşı olarak çalışan Kuloğlu Mustafa Bey'e ait olan ve Çamaşırcı Deresi diye tanınan bugünkü Bostancı Deresi'nin iki yanındaki geniş araziler, adı geçen kişi tarafından, Be-yoğlu'nda kendi adına yaptırdığı camiye (Kuloğlu Camii) gelir sağlamak için vak-fedilmişti. Fakat 20. yy'in başlarında, Evkaf Nezareti, bakımsız ve harap durumdaki camiyi yıktırarak yerine Üçüncü Vakıf Ham yaptırmıştır. Evkaf Nezareti yıktırdığı bu camiye karşılık, Bostancı' daki vakıf arazisi üzerine bir cami yaptırarak Kuloğlu Camii'ni tekrar canlandırmıştır. Cami avlusu içinde doğu tarafta, cami ile aynı yıl tamamlanan, I. Ulusal Mimarlık Dönemi'nin özelliklerini yansıtan bir de okul mevcuttur.
Bostancı ya da Kuloğlu Camii olarak anılan yapı, aslında tek kubbeli, önünde üç gözlü son cemaat yeriyle dönemin diğer camileriyle uyumlu bir görünüm içindeyken, 1990'da son cemaat yerinin önüne yapılan ekle garip bir şekil almıştır. Bu ek bölüm olduğu gibi son cemaat yerine yapıştırılmış olup, oldukça da büyüktür. Caminin batı duvarına dışa çıkıntı yapacak şekilde yerleştirilen minareyi de içine alan ek bölüm, son cemaat yeri hariç, on üç kubbeli bi-
Bostancı Camii'nin batıdan görünümü.
Ahmet Kuzik, 1994
rimden ibarettir. Minarenin olduğu taraftan camiye bir kapı daha açılmıştır. Ayrıca son cemaat yerinde, kapının iki yanındaki pencerelerde açılarak orijinal mekâna üçlü geçiş sağlanmıştır.
Yapıda, biri son cemaat yeri girişinin üzerindeyken, yeni yapılan ek bölümün ana eksendeki girişinin üzerine nakledilen, diğeri ise harim kapısının üstünde olmak şartıyla, iki adet kitabe levhası bulunmaktadır. Yapım tarihini veren dıştaki kitabede dönemin ünlü hattatı İsmail Hakkı Altunbezer'in(->) imzası bulunmaktadır.
Kesme küfeki taşından inşa edilen cami bir avlu içinde yer almaktadır. I. Ulusal Mimarlık Dönemi'nin bütün özelliklerini bünyesinde toplayan yapı, genel hatlarıyla kare planlı, dört duvara oturtulan ve köşelerdeki dört ağırlık kulesiyle desteklenen kubbesiyle ve pencere düzeniyle, aynı dönemde yapılan Bebek Ca-mii'ne göre daha ferah bir görünüm ortaya koymaktadır. Caminin orijinal harim mekânında, kuzey ve güney duvarlarında ikişer, doğu ve batıda ise üçer olmak üzere, sivri hafifletme kemerleri bulunan, on adet dikdörtgen pencere bulunmaktadır. Bu pencerelerin üzerinde, kubbenin oturduğu büyük sivri kemerlerin içinde, her cephede aynen tekrarlanan bir pencere sistemi görülmektedir. İki sıralı bu düzende, altta sivri kemerli beş, üstte ise ortadaki sivri kemerli, yandaki-ler yuvarlak olmak kaydıyla üç pencere bulunmaktadır. Kasnakta ise yine alçı iç-likli, sivri kemerli on altı pencere bulunmakta ve cami bütün bu pencerelerden bol miktarda ışık almaktadır.
Bugün ek bölümle yapı içine alınan minare, aslında caminin harim kısmına batıdan bitişik, aynı Bebek Camii minaresi gibi, kare kaideli, kuzeye bakan küçük bir kapısı bulunan, çokgen göv-
deli, klasik dönem cami minareleri tarzındadır. Stalaktitlerle desteklenen minare şerefesinin geometrik şebekeli korkulukları vardır. Tepesinde hilal şeklinde bir alemi bulunan kurşun kaplı konik külahın hemen altında, çokgen minare gövdesinin her yüzeyinde, tek sıra halinde çepeçevre dolanan firuze renkli çini bezeme mevcuttur. Bu firuze renkli çiniler kubbeyi destekleyen, köşeleri pahlanarak sekizgene dönüştürülmüş a-ğırlık kulelerinin üst hizasında, her yüzeyde tekrar kullanılmıştır. Ağırlık kulelerinin, harimi örten ana kubbenin, pandantiflerin eğimli dış yüzlerinin, üç gözlü son cemaat yeri kubbelerinin ve günümüzde eklenen ek bölümün kubbelerinin, minare külahı gibi kurşun kaplı olduğu görülmektedir.
Dönemin sivil mimarlık örneklerine göre, oldukça sade bir görünüme sahip olan camiler grubu içinde, daha hareketli bir yapı olarak görülen Bostancı Camii'nde kabartma rozetlerle bezeme sağlanmıştır. Dış cephelerdeki bu rozetler, kubbenin oturduğu büyük sivri kemerlerin kademeli köşelerine ve sivri kemerlerin kilit taşlarına yerleştirilmiştir.
Yapının içinde, kubbe içi, pandantifler, bütün pencerelerin ve mihrabın çevreleri kalem işi tekniğiyle yapılmış bitki motifli bezemeyle ve hat örnekleriyle süslenmiştir. Dış cepheye hiç aksettirilmeyen mihrap, tamamen mermerden, düz silmelerle çevrelenmiş, mukarnas kavsaralı ve bitki motifli taç şeklinde te-peliğiyle, klasik tarzdadır. Minberi ve yemlenmiş vaaz kürsüsü ahşaptır. Oldukça renkli bir görünüme sahip olan caminin günümüzde temiz ve bakımlı olduğu görülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |