Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)



Yüklə 3,46 Mb.
səhifə18/47
tarix26.07.2018
ölçüsü3,46 Mb.
#58412
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   47

Olarak yeryüzüne,insanlık sitesine (…sahnesine)

Gönderilmemişlerdi birer müfettiş gibi (…denetleyici…)

Onlar,ışıksız ruhlar,bahtsız üstü bahtsızlar,

Hiç kuşkusuz oysa ki,farkında değiller ki! (o kadar benciller ki/cahiller)

İşte Bu Gün burada-ölümsüzlük yurdunda- (O Gün orada-

Katıksız inançlılar-mutmain olmuş ruhlar- sonsuzluk boyutunda-)

-Yüce Yargılama’dan yüzleri ak çıkanlar,- (…beratını alanlar)

Gülerler kafirlere-o alay edenlere-

(Günahı hayat tarzı edinmiş densizlere!)

Dünyadayken onlarla küstahça/haksızlıkla (..onları alaya

Bir yandan üzülerek perişan hallerine! alanlarla…)

Yüksek,geniş koltuklar,kanepeler,sedirler

Üzerinde keyifle kurulur bakınırlar,

Seyrederler çevreyi,eşsiz güzellikleri…

Aydınlığın,huzurun,sonsuz bir mutluluğun

Pırıl,pırıl izleri okunur yüzlerinde.

Dahası Rablerine bakarlar sermest halde

Erinç,özgürlük,vuslat,muhabbet makamında…

Nasıl,onlar-münkirler,mağara yürekliler-

Yapa geldiklerinin-kötü edimlerinin-

Tüm gönderdiklerinin/elde ettiklerinin- (…kar zannettiklerinin.)

Buldular mı gerçekten kesin karşılığını?

(Küfrü bir hayat tarzı,bir yaşama amacı (…biçimi)

Edinen beyinsizler,benciller,müstekbirler

Yaptıkları şeylerin sevabına(!) kavuşma (…ödülüne…)

264
Hazzını/onurunu/bahtını tattılar mı?

Onlar hak ettikleri şeye kavuşmuşlardır, (…özledikleri…)

Asla bir haksızlığa uğratılmamışlardır!) (..Kıl kadar…)


MUTAFFİFİN(83/29-36)

***


Ey Nebi!Ey Muhammed!De ki;”Artık hak geldi

-Ebedi gerçek bütün görkemiyle belirdi.-

Sahte ve yalan olan-çürüten/kokuşturan-

Batılsa ne bir şeyi ortaya koyabilir,

Ne de çıkarabilir,geri getirebilir

Eskiyi/eskileri/cehalet günlerini…(Geçmişi…)

Vahiy-ilahi Mesaj-sonsuz bir enerjidir

Eskiyi yenileyen/tazeleyen/güç veren…

Bireysel ve toplumsal devrim üstü devrimdir.”

De ki;”Eğer saparsam,haktan uzaklaşırsam

Ben kendi aleyhime-nefsimin zararına-

Sapmış-doğru yolumdan-çıkmış olurum ancak.

Doğruyu ve güzeli bulursam bu da bana

Rabbimin lütfettiği rahmet sayesindedir. (…ikram/vahiy/ışık…)

Şüphesiz O,her şeyi hakkıyla işitendir,

Bilinen/bilinmeyen/her şeyi görebilen…

(Şah damarından bile yakındır O kuluna,

Ölümsüz Rab olarak,en güzel dost olarak…) (…tek gerçek…)

-Ey muhatap!Duy,dinle Rabbin öğütlerini,

Yaklaşmak istiyorsan,kavuşmak istiyorsan

Dünyada/ahirette mutluluğa,huzura…-
SEBE(34/49-50)
***

265


Acıyan,Bağışlayan Rabbin CAMİ Adıyla

(Divan kurulduğunda/En Büyük Duruşmada)

O Gün nida edilir ve şöyle seslenilir

Küfür bataklığına saplanmış olanlara; (..da çırpınan bahtsızlara;)

-İnatçı münkirlere Mahşer’in dehşetinde.-

“Sizler iman etmeye çağrıldığınız halde

Hala inkar etmeyi sürdürdüğünüz zaman,

Tek Allah’ın gazabı/sitemi/kızgınlığı

Sizlerin kendinize şu an itibariyle

Olan siteminizden/duyduğunuz kahırdan (utançtan/pişmanlıktan)

Büyüktür,şiddetlidir hiç kuşku yoktur daha!

(Çünkü siz inanmaya dünya hayatınızda

Çağırılıyordunuz,inkar ediyordunuz

Fakat boş bir inatla,kibirle,bencillikle

Önemsemiyordunuz,uzak duruyordunuz.

-İleriye giderek kendini bilmezlikle

Zıvanadan çıkarak alay ediyordunuz!-

O sizi kendinize zarar verecek şeyden

Koru(n)ma konusunda sizleri sizden daha

Çok kollayan,düşünen,bu konuda sizlerden

Daha istekli olan biricik Rabbinizdir,

Dünyada/ahirette velinimetinizdir.) (…sonsuz güvencenizdir.)

İnkarcılar karşılık verirler ve derler ki;

“İki sefer öldürdün Yüce Rabbimiz bizi

-Hem maddi,hem manevi-enfüsi ve afaki-

İki sefer dirilttin-kabirde ve Mahşer’de.-

Yaşamaya döndürdün sınırsız kudretinle.

Biz de suçlarımızı/tüm günahlarımızı

(Serilince her bir şey Bu Gün gözler önüne.)

Bir,bir itiraf ettik açıklayarak,ancak

Buradan çıkabilmek,kurtulabilmek için

Bir çıkış yolu var mı,yok mu el uzatacak

Selametimiz için,özgürlüğümüz için

Bir şey yapılamaz mı,sesimiz duyularak?

266
(Tenezzül edilir de onlara denilir ki;)

“Durum işte böyledir,vahimdir,ümitsizdir

Ve içler acısıdır şu andaki haliniz! (Pek…)

İşte bunun sebebi şudur ki,Bir Allah’a

İbadete/kulluğa her çağrılışınızda

Hep ,inkar etmiştiniz bunu yeğlemiştiniz.(…ederdiniz…)

Siz yalan saymıştınız sözün en güzelini,

Alay da ederdiniz,böyleydi tercihiniz,

Dil de uzatırdınız,bunu yol seçmiştiniz!- (…huy edinmiştiniz!)

O’na-Yüce Allah’a-eş/ortak koşulunca

Bunu onaylardınız,inanıverirdiniz…

-Hiç karşı çıkmazdınız,destek de verirdiniz!-

Bu Gün hüküm/son karar mutlak büyük,kudretli

Allah’ın’dır-Hakimler Hakimi’nin-elbette!

(Hiç beklemiyordunuz böyle bir şey değil mi? (…bu günleri…)

Yargılanmak üzere buyurun Duruşma’ya….)

MÜ’MİN(40/10-12)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜHEYMİN Adıyla

Ey Rasulallah!De ki;-İnsanlara bildir ki!- (Ey Peygamber’im!)

“Size tek bir konuda bir şey söyleyeceğim,

Her zaman lazım olan bir öğüt vereceğim.

İyice kulak verin,iyi dinleyin beni,

Bu önemli bir şeydir,evrensel bir ilkedir.

Allah için ikişer,ikişer,teker,teker

İster başkalarıyla bulunun bir arada,

İster tek başınıza kalkın ayağa ya da,

-Kıyama durun güçlü mü’min kimliğinizle.-

Kapsamlı bir biçimde derin düşünmenizi

İstiyorum sizlerden güzel/doğru biçimde. (…şekilde.)

267
Kendi aklınız ile düşünmeyi öğrenin. (…yeğleyin.)

Allah’ın Huzurunda olduğunuzu her an (…bir an..)

Unutmayınız asla bu ölümsüz gerçeği

Her zamanda/mekanda tutun hatırınızda.” (..olsun hatırınızda.)

Şunu düşünün bir de ki,arkadaşınızda

Hiçbir delilik yoktur ne cinnetten bir eser.

O ancak çok şiddetli,yıkıcı,önlenmez bir

Mahrumiyet yaşatan azap gelip çatmadan

Önce sizi uyaran,ellerinizden tutan

Bir kutlu Peygamberdir/Allah’ın Elçisi’dir.

SEBE(34/46)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin ŞEKÜR Adıyla

Ey Resul/Nebi!De ki;(Münkirlere bildir ki!)

“İster gönüllü verin,ister gönülsüz verin

-Gönül hoşluğu ya da baskıyla,zorlamayla.-

Hiçbir iyilik sizden kabul olunmaz asla!

-İnfak/zekat/sadaka-olunmayacaktır da.

Çünkü siz yoldan çıkan,azıtan,sapkınlaşan,

İlahi buyruklara/Rabbin yasalarına

Karşı kayıtsız kalan,uzak,saygısız olan

Bir topluluk oldunuz,Allah’ı unuttunuz!”

(Bu yüzden hiç de parlak görünmüyor ufkunuz!) (…sonunuz!)

-Yapılan hayırların makbul olması için

Yüce Allah Katında,O’nun buyruklarına

Uymak,inanmak gerek,kutlu elçilerinin

Bizlere bildirdiği,özenle gösterdiği

Gibi hayatımızın her bakımdan/her yönden

Örnek/model olması gerekir kuşkusuz ki! (…and olsun ki/bilinsin

Bu harcamalarının/bütün hayırlarının ki!)

268
Kabul edilmesini engelleyen,onların

Allah’ı,Peygamber’i-tebliğ ettiklerini-

İnkar etmelerinden/içtensizliklerinden,

Gurur/kibirlerinden ve nankörlüklerinden,

Namaza üşenerek,isteksiz gelmeleri

(Toplumsal dayanışma/yardımlaşma/paylaşma…)

Bir de istemeyerek,iğreti,gönülsüzce

-Belki desinler diye-gösteriş olsun diye-

Hayır yapmalarından/infak etmelerinden

Başka bir şey değildir,aslolan içtenliktir,

Hasbilik,cömertliktir,ün,şan,gösteriş değil!

Ey Muhammed!Onların sınanmaları için

Allah’ın keremiyle verilen bahşedilen

Malları/çocukları/çokluk kuruntuları ( …gösteriş tutkuları)

Seni imrendirmesin,şaşırtmasın,üzmesin! (…aldatmasın…)

(Sizi de ey Muhammed Ümmeti kuşkusuz ki!)

Çünkü Allah,bunlarla-mallarla/evlatlarla-

Yel gibi esip geçen-sel gibi akıp giden-

Şu dünya hayatında bela vermek,sonra da (…sınamak…)

Azaplarını kat,kat arttırmayı onların

Tercih ettikleriyle-inançsızlıklarıyla-

Ve kafir oldukları bir halde canlarının

Çıkmasını istiyor/böyle murad ediyor

Çünkü onlar bu sonu gerçekten hak ediyor. (…kendileri yazıyor!) Münafıklar mutlaka/kesinkes sizden yana,

Sizden olduklarına dair Yüce Allah’a

-Allah adına-yemin eder dururlar,oysa

Onlar sizden değildir,sizden yana hiç değil!

(Sizin imanınızdan/kararlılığınızdan

Yılan,ödleri kopan,korkuya teslim olan

Dağınık bir toplumdur,inançsız yürekleri

Bin beterdir delinmiş/havasız bir balondan!) (…yırtılmış su

Ancak onlar-nankörler-için,için korkup da topundan!)

Eğer sığınılacak bir yer,ya da barınak

İçin loş mağaralar/kovuklar/kuytuluklar (…soğuk…)

Ve sokulabilecek bir delik bulsalardı,

269
Sürü içgüdüsüyle koşarak o tarafa

Dönerek yüzlerini seyirtip giderlerdi,

Kaçar,sıvışırlardı,gözden kaybolurlardı.

-Önlerine geçmek de belki mümkün olmazdı.- (Onları yakalamak..)

(Geceler gündüz olur,açılır bütün yollar,

Kapılar,pencereler,kolaylaşır zorluklar

Allah’ın istediği bir “kul” gibi yaşarsak.)(…gibi bir “kul” olursak!)


TEVBE(9/53-57)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla

Hayır!Ulu Rabbine-Yüceler Yücesi’ne-

Ey Nebi/ey seçtiğim son Elçi’m,and olsun ki,

Aralarında çıkan karmaşık konularda (…sorunlarda)

Anlaşmazlık yüzünden seni hakem seçtikten

Sonra da haklarında-taraflar arasında-

Verdiğin peygamberce karardan (her)hüküm(ler)den,

-Ki baş vurduğun kaynak Kitab olmak kaydıyla-

Mü’minler içlerinde en küçük bir endişe, (kuşku/şüphe)

Sıkıntı duymaksızın gönül dinginliğiyle (…rahatlığıyla)

Onu tam manasıyla/bütün boyutlarıyla

Kabullenmedikleri/onay vermedikleri

Süre gerçek anlamda-istenilen kıvamda- (-arzulanan…)

İman etmiş olmazlar,has mü’min sayılmazlar.

(Allah’ın,Elçisi’nin ölçüsünün dışında

Bir ölçü arayanlar/çözümler düşünenler (…düşleyenler/önerenler,)

Bilsinler ki,havanda su döver,akıntıya

Karşı kürek çekerler hayatları boyunca

Asla ulaşamazlar hedeflenen sonuca.) (…en yararlı…)


NİSA(4/65)
***

270


Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla

İnsanlar sınanmadan,derinden sarsılmadan,

Çetin denemelerden geçirilmiş olmadan

Sadece ;”İman ettik,inandık,boyun eğdik!”

Demeleriyle hemen,-denetimden geçmeden-

Kendi başlarına mı bırakılacaklarını

Sanıverdiler yoksa,hiç tefekkür etmeden

Mümkün mü karanlığın bağrında açmak gedik?

(Çilenin,ızdırabın,yoksulluğun,belanın,

Her türlü sıkıntının,düşkünlüğün,kaygının

Ateş çemberlerinden/haddesinden geçmeden

Cennet’in kapıları kolayca açılır mı?

Sevgili’yle vuslatın,sonsuz mutlulukların,

Ruha vurulmuş olan alev bukağıların

Parçalanabilmesi/yaşanması kolay mı?)

And olsun Biz,onlardan önce gelenleri de

Denemiş,sınavlardan,zorlu imtihanlardan

Geçirmiştik ard arda fitne yoluyla sıkça. (…sık,sık…)

-Özü/sözü bir olan/hak yoldan ayrılmayan-

Dosdoğru kimseleri Allah hiç kuşkusuz ki,

Bilecektir,açığa çıkaracaktır yine. (Bilmektedir…)

O,yalancıları da koyacaktır ortaya

-Zamanı geldiğinde-En Adil Mahkeme’de

Çok yüksek kudretiyle,sınırsız bilgisiyle. (Erişilmez gücüyle…)

(Doğru olanları da,eğri olanları da

Seçip ayıracaktır birbirinde adilce (…hakimce/bilgece)

Divan kurulduğunda/Büyük Yargılama’da.)

“İnandık!” dedikleri halde uslanmayanlar,

-İnanıyor görünen ancak inanmayanlar!-

Türlü kötülükleri,her çeşit rezaleti

Sergileyenler Bizi geçeceklerini mi

Sandılar ve umdular-ahmak megalomanlar!-

Ne kadar kötü hüküm veriyor mankafalar,

Yoldan çıkmış/sapıtmış beyinsiz münafıklar, (…sefihler,)

271
Ne berbat,ne sapıkça akıl yürütüyorlar!

Allah’a kavuşmayı-Huzuruna çıkmayı-

Umanlara gelince-samimi mü’minlere- (…içten inananlara…)

Bilsin ki,-bilsinler ki-O’nun belirlediği

Ecel-ölüm saati-Kıyamet’in kopması-

Gelecektir mutlaka-hiç kuşku yoktur bunda!-

O her şeyi Bilen’dir,her şeyi İşiten’dir,

Doğruyu söyleyendir,sözünden dönmeyendir,

Çabuk hesap görendir,Hakimler Hakimi’dir.
ANKEBUT(29/2-4)
***

Acıyan,Bağışlayan,Rabbin RAKİB Adıyla


Siz ey iman edenler!-Nebülöz sineliler!-

-Düşünmeyi/sevmeyi/paylaşmayı seçenler.-

Allah’a,Elçisi’ne onurlu ömrünüzce

Uyun,itaat edin,güçlenin özgürleşin!

(Kayıtsız/şartsız/içten olsun bağlılığınız,

O zaman amacına ulaşır imanınız. (…kıvamına/hayatınız.)

Allah’ın sözlerini-bengi öğütlerini-

İşittiğiniz halde duymazlıktan gelip de

O’ndan yüz çevirmeyin-İblis’i dinlemeyin!-

Duymadıkları halde,”Duyduk!” diyenler gibi

Olmayın,ömür boyu iyi işler yapın ki,

Sonsuzluk ikliminde/ölmezlik beldesinde (..mutluluk/özgürlük…)

Yer bulabilesiniz,saygınlık göresiniz.

Kuşkusuz yeryüzünde-belki de evren(ler)de

Yürüyen/debelenen her türden canlıların

En kötüsü aslında Ulu Allah Katında
272
Düşünmeyi bilmeyen-tefekkür edemeyen-

Aklını kullanmayan,gerçeği göremeyen (…doğruyu söylemeyen,)

Yüreğiyle,beyniyle,kulağıyla,gözüyle

Duygusuz,kaba,sağır ve dilsiz olanlardır.

-Şekilleri insan da olsa onlar hayvandır!-

Allah eğer onlarda bir iyilik görseydi

Hiç kuşkusuz onlara hakkı işittirirdi. (…vahyi…)

Fakat duyursaydı da onlar yine gururla,

Kibirle yüz çevirir,dönerler giderlerdi. (…sırt/yüz geri…)

(Kibirle ve inatla inkar edişlerini

Yine sürdürürlerdi,bu onların seçimi,

Özgür iradeleri ile tercihleriydi. (…yaşama biçimiydi.)

Zaten onlar her zaman iyilikten,doğrudan

Adaletten/sevgiden/aydınlıktan/barıştan

Uzak kalan-ihtimal-onlara düşman olan

Egolarını ilah edinmiş bahtsızlardır…(..tutsak olmuş talihsizlerdir/

Şeytan’ın zayıf ama sinsi tuzaklarından (..oyunlarından..) nasipsizlerdir.

Habersiz oldukları için kurtulamayan,

Özgürlük yarışını kazanamayanlardır. (…yarışında sondan

Özgürlük boyasıyla boyanmış tutsaklardır.) birincilerdir.)

(…maskesiyle gizlenen…)
ENFAL(8/20-24)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin VASİ Adıyla

Son Saat’in bilgisi-onun kopuş saati-

Allah’a çevrilidir,O’na havalelidir,

Yalnız O’na aittir,O’nun tekelindedir, (…kudret ellerindedir.)

-Allah’a bırakılır,bu en doğru olandır.-

O’nun yüce bilgisi,sınırsız bilgeliği (…limitsiz…)

Dışında hiçbir meyve-çiçek,ekin,her neyse…-

273
Tohumun çekirdeği kabuğunu yarıp da

Usul,usul çıkamaz,kök/dal/budak salamaz,

Hiçbir dişi(de) hamile kalamaz,doğuramaz!

O Gün/Mahşer Günü’nde-Yüce Yargılama’da;-

Ulu Allah onlara-eş/ortak koşanlara;

“Ortaklarım nerede?” diye seslendiğinde;

Onlar da;”İçimizde bizlerden buna dair

Güvenilebilecek,baş vurulacak hiçbir

Tanık olmadığını-bulamadığımızı-

Arz ediyoruz işte!”derler,”Rabbimiz Sana.”

(“İtiraf ederiz ki,bizden hiç kimse buna

Tanık olamamıştır!” diye cevap verirler.)

Böylece daha önce-kısa ömürlerince- (…dünya hayatlarınca…)

Yalvarıp durdukları tanrılar,taptıkları

Putlar,sanemler bir,bir gözlerinden yitmiştir, (…yitmişler,)

Onlardan uzaklaşmış yalnız brakıvermiştir. (…bırakmışlardır.)

Artık kendilerine gizlenecek,kaçacak (…kendilerinin…)

Bir yer olmadığını anlamışlardır,ancak

Çoktan iş işten geçmiş sınav sona ermiştir. (…kapılar kapanmıştır.)

-Verilen bir ömürlük fırsat elden gitmiştir.(…Tanınan/kaçmıştır.)

İnsan,iyilik,devlet,onur,itibar,hayır

(Özgül ağırlıkları olan,olmayan şeyler,

Karşılıklar,andaçlar,servet,sağlık,evlatlar, (…mal-mülk…)

Önemsiz,eften/püften değersiz dünyalıklar…)

İçin dua etmekten/bunları istemekten

Hiç usanmaz,-ne kadar aç gözlüdür gerçekten!-

Ama eğer başına bir şey gelecek olsa,

Şer/kötülük bildiği,öyle kabul ettiği (…gördüğü…)

(O kötülük sandığı şey onun için iyi (…hayır,)

-Kısa/uzun vadede-yararlı olabilir.

İyilik sandığıysa,yakın/uzak süreçte

Onun için zararlı bir sonuç verebilir.)(*)

-Mihnet,/kıtlık/sıkıntı/yoksulluk/hastalıklar…-

Hemen umutsuzluğa düşer,karamsarlığa

Kapılır,boyun büker,surat asar,yıkılır

Nefsine aldanır da,çoğu kez baş kaldırır

Olanca nankörlüğü,tüm inançsızlığıyla.
274

And olsun kendisine-sonsuz keremimizle-

Bir rahmet tattırırsak,tattıracak olursak,

Dokunan bir zararın/musibetin ardından (…belanın/fitnenin…)

Eğer Biz,”Hakkımdır”der,”bu benim!”küstahlıkla.

“Ve ben Kıyamet’in de-sözde Son Saat’inde

Kopacağını falan sanmıyorum,inanmam

Kıyamet’in başıma dikileceğini de!”

“Böyle bir şey olur da-bir ihtimal-Rabbime (Rabbimin )

Sürülecek olursam,döndürülürsem eğer, (Huzuruna sürülür…)

O’nun Katında bana çok daha güzel şeyler (Yüce…)

-Tükenmeyen rızıklar-vardır,eminim bundan!”

Diye ilave eder zavallı mantığıyla. (…yamulmuş…)

Biz inkar edenlere,and olsun-nankörlere-

(İnançsızlıklarında ısrarcı olanlara.)

Yaptıkları her şeyden-neler yaptıklarından-

Haberler vereceğiz,tek,tek bildireceğiz

Yapıp ettiklerini,ede geldiklerini, (…elde ettiklerini,)

Ömürlerinin neye/nasıl benzediğini? (…neyle/tüketildiğini?)

Ve onlara mutlaka çetin bir azabı da

Tattıracağız-heyhat-şaşmaz adaletimiz

Bir kez daha tecelli edecek Duruşma’da.(…ortaya serilecek Divan’

Biz insana bir nimet/bolluk/rahmet/bereket (O insan ki,…) da.)

Bahşettiğimiz zaman yüz çevirir,yan çizer,

Başının buyruğuna,burnunun provasına,

Dikine doğru gider,fakat bir güçlük,bir şer

Dokunduğu zaman da-geldiğinde başına-

Bir bakarsın ki,aynı insan yalvarır durur,

Uzun,geniş kapsamlı dualar okumaya

Koyulur da koyulur,-yorulur da yorulur!-

(Ey Rasul/Nebi!)De ki;”Bakın,söyler misiniz

Eğer bu vahiy-Kur’an-zamanlar üstü Kelam-

Tek Allah tarafından-O’nun Yüce Katından-

İndirilmiş de sizler onu ahmakçasına (…nankörcesine )

-Korkunç bir bilgisizlik,küstahlık,önyargıyla…-( Tam bir ön …/

Yalanlamış iseniz,görmezden gelmişseniz, kayıtsızlık…)

Üstünü örtmüşseniz,buna yeltenmişseniz, (…bunu denemişseniz/

Son Saat geldiğinde-her şey değiştiğinde- ydğlemişseniz…)

Bütün koordinatlar ters/yüz edildiğinde.-
275

İşte o zaman haktan-hakikatten/ışıktan-

Uzak bir ayrılığa/kopukluğa düşenden

Daha şaşkın,talihsiz,daha sapkın kim vardır? (…çaresiz…olur?)

(Kim yıpratıcı,derin bir yabancılaşmanın

İnsanın kendisinden/insanın Rabbisinden (…kendisine/Rabbisine)

Belki de bil(e)meden an,an uzaklaşmanın

Dipsiz burgaçlarına düşmüş olan birinden

Daha bahtsız,çaresiz olabilir,var mıdır?

-Allah’ım,koru biz bu hallere düşmekten!-

__________________________________________

(*):Bakara(2/216)


FUSSİLET(41/47-52)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin VEDUD Adıyla

Ey siz iman edenler!-Dolunay sineliler!-

Kendi dışınızdaki inançsız yürekleri (…kimseleri/benlikleri)

Sırdaş,arkadaş,yoldaş,dostlar edinmeyiniz!

Onlara-hiçbir zaman-sakın güvenmeyiniz!

Çünkü onlar sizlere gizli/açık sinsice

Hep fenalık etmekten-zarar/ziyan vermekten-

Geri durmazlar asla,dahası sizi zora,

Sokan her şey onların/şaşkın düzenbazların (…sapkın…)

Pek hoşlarına gider,onları mutlu eder!

Ezaya,sıkıntıya,ızdıraba,kahıra

Düşmenizi,hep (b)öyle kalmanızı isterler!

Doğrusu şaşılacak bu halleri gerçekten!

Kin ve düşmanlıkları,kara fesatlıkları (…yoğun…)

Ağızlarından taşan,alev,alev püsküren

Sözlerinden bellidir-bu apaçık delildir.-

Kalplerinde saklanan-saklıyor sandıkları-

276
Düşmanlıkları ise,kuşkunuz olmasın ki

Bundan daha büyüktür-bu ne menem bir iştir!- (…ağır vebaldir!)

Eğer anlıyorsanız,ibret alıyorsanız,

Derin/ince düşünüp ölçüp,biçiyorsanız,

Ayetlerimiz size açıklanıyor işte

Zengin, güzel,apaçık anlaşılır bir dille.

(Bakın,buna ilişkin kozmik işaretleri

Gözleriniz önüne seriyoruz ibretle.)

Artık ders alırsanız,onlara uyarsanız,

-Gerçek Müslümanlığı anlar,uygularsanız,

Başınız dik,özgürce,yiğitçe yaşarsanız….- (…yaşayabilirseniz.)

Dostunuz/düşmanınız kimlermiş anlarsınız,

Ak/kara/yaş/kuru ne,ayırabilirsiniz… (…fark edebilirsiniz…)

İşte siz ey mü’minler/ey duru yürekliler,

O kimselersiniz ki-öyle iyisiniz ki-

Onlar sizleri asla sevmedikleri halde

Onları seversiniz,ersinler istersiniz

Onlar da hidayete,samimiyetle hem de.

Oysa onlar sizlerin onlar gibi kafirler

-Gerçeği örtücüler-olmanızı isterler.

Siz bütün kitaplara inanırsınız ama,

-Onlara indirilen kutsal mesajlara da.- (…sayfalara da/pasajlara

Onlar ise sizinle karşılaştıklarında; da.)

-İnandık!”derler,ancak,-inanmak yürek ister!-

Sonra bir başlarına inançsız dostlarıyla (…yol arkadaşlarıyla)

Kafadarları ile kaldıkları zaman da, (…baş başa kalınca da,)

Size olan önlenmez-gizlenmez/gemlenemez- (…tükenmez,)

Kinlerinden dolayı kanlı tırnaklarını (…kirli/uzun…)

Isırırlar,kırarlar,kemirirler öfkeyle.

De ki;”Kinlerinizden kahrolun,ölün gidin,

Kininizle yok olun!”-sonunuz budur sizin!-

Kinle/sevgisizlikle kararmış yüreklerin (…çürümüş…)

Sonu başka ne olur?Onlar gülden hazzetmez!(…güneşi görmez/

Kuşkusuz Yüce Allah sinelerin içini barışı sevmez!)

Neler gizlediğini,gizlinin gizlisini

Hakkıyla bilmektedir,duymakta,görmektedir.

277
(İlmiyle/hikmetiyle değerlendirmektedir.)

Sizlere bir iyilik-bir yarar/bir güzellik-

Bir hayır,bir kolaylık,bir nimet,bir esenlik (…ferahlık/genişlik…)

Dokumsa bu onları-karanlık ruhluları-

Tasalandırır,üzer,sarsar,perişan eder.

Başınıza bir bela,bir musibet gelince,

Buna da sevinirler;Eğer sizler sabreder

Ve korunursanız-güçlüyse inancınız- (Rabbe dayanırsanız)

-Takvayı zırh olarak eğer kuşanmışsanız.- (…kuşanırsanız-)

Onları hileleri-şeytani düzenleri-

Tuzakları ters teper,kendilerine döner,(…kof başlarına…)

Size zarar veremez,sallamaz,etkilemez. (Sizi engelleyemez…)

(Üstünlüktür,zaferdir sizin alınyazınız,

Halisse/samimiyse gerçekten imanınız.) (…inancınız.)

Şüphesiz Ulu Allah-gücü sınırsız İlah,

Zafer kapılarını açtıkça açan Fettah…- (Rızık…)

Onların işlerini-kötü niyetlerini- (…emellerini)

Yaptıkları her şeyi-yapıp ettiklerini-

Kuşatmıştır çepçevre limitsiz bilgisiyle,

Erişilmez gücüyle,zamanı geldiğinde

Ters/yüz eder,dağıtır,geçirir başlarına

Cılız tuzaklarını/kara oyunlarını!

(Ah,keşke bilselerdi,akledebilselerdi,

Kendilerine çeki düzen verselerdi de.

Rezil olmasalardı dünyada/ahirette…) (Mahcup…)

AL-İ İMRAN(3/118-120)

***


278

Acıyan,Bağışlayan Rabbin ĞANİ Adıyla

Eğer ki,insanların küfürde,nankörlükte,

Sapıklıkta,zulümde,kendini bilmezlikte

Anlaşarak-topyekün-tek bir ümmet olması

İmkanı,sakıncası bulunmamış olsaydı,

(Tek bir toplum halini almayacak olsaydı.) (….haline gelmeyecek..)

Ya da bir tehlikesi,geçerli gerekçesi,

Rahman olan Allah’ı,Tek Ölümsüz İlah’ı


Yüklə 3,46 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin