Ç meba ında ayaktakımından bir İsrtaııbul Delikanlısı



Yüklə 5,85 Mb.
səhifə66/90
tarix17.01.2019
ölçüsü5,85 Mb.
#97870
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   90

740 — Silâhdar Yusuf Paşa Çeşmes, 1764

Kâ>. \dhane köyü

741 — Yusuf Ziya Paşa Çeşmesi, 1863

Çengelköyü

742 — Zehra Hanım Çeşmesi, 1867

Eyyub, Vezirtekkesi

743 — Zekeriya Köyü Çeşmesi, 1764

Köy meydanı

744 — Zeki B:ey Çeşmesi, 1905

Selimiye Kışlası ahırları

745 — Zevkî Kadın Çeşmesi, 1755

Fındıklı, Akademi yanında *

746 — Zeyneb Hatun Çeşmesi, 1890

Rumelihisarı, Kayalar *

747 — Zeyneb Hanım Çeşmesi, 1912

Unkapanı, Salihpaşa Camii *

748 — Zeyneb Sultan Çeşmesi, 1770

Demirkapu, Aydınoğlu Tekkesi *




3870 —
-749 — Ziver Efendi Çeşmesi, 1706 Kasımpaşa, Hacıferhad

*

750 — Bayram Ağa Çeşmesi, 1835



Beylerbeyi, Fıstıklı Mescid *

751 — Behram Ağa Çeşmesi, 1878

Uzunçarşı, Yavaşçaşâhin *

ÇEŞME, ÇEŞMELER — Dilimize çeşme kelimesi f arşça göz mânasına «çeşm»-den gelmiştir. Köy ve kır yollarında oluğundan devamlı sular akan çeşmelere söz dışı bırakılırsa umumiyetle çeşme yapılarında başlıca unsurlar şunlardır: l — Gelen suyun biriktirdiği dört duvarla örülmüş bir su haznesi; 2 — Ön tarafına gelen yüzlerinde musluğundan ve su kaplardan ta-

Küçüksu Meydan Çeşmesi (Resim: Sabiha Bozcalı)

İSTANBUL


şan suların etrafı ıslatmaması için bir tekne; 3 — Teknenin iki yanında su kaplarını koymak için birer sed (zenk taşı); 4 — Ü-zerine musluk - lüle yerleşdirilen ayna taşı; 5 — Ayna taşının üst kısmı ekseriya bir kemerle çevrilmiştir; 6 — Kemerin üstünde çeşmeyi yaptıranın hayratını ve suyunu öven mermer bir kitabe taşı bulunur; 7 — Çeşmelerin ekserisinin üstünde suya gelenleri yağmurdan korumak için bir de saçak konulmuştur.

istanbul çeşmelerinin benzerlerini Selçuk mimarisinin Anadolu'daki kalıntıları arasında da görmek kabildir. Yalnız onlardaki fazla süsü Osmanlı türkleri sâdeleşti-rerek daha güzelleştirmişlerdir. -Türk'lerde çeşmeler, bir medresenin, bir camiin inşasında olduğu gibi, kendine has bir tarz ve üslûp içinde ve devrinin tezyinatına j'görte yapılmışdır. Bundan dolayı İstanbul çeşmeleri içinde Türk mimarîsinin çeşitli devirlerine aid bir çok zarif ve sanatkârane yapılmış eserler mevcuddur. Lâle devri ve sonraki mimarî devirlerde, Türk süsleme sanatından taş üstüne işlemeciliğin İstanbul çeşmelerinin cepheleri üzerinde ö-nemli bir yer almış olduğu görülür. Bu süsleme ile sanki taslarından su içenlerine, başlarını biraz da şükran his-lerile yukarı kaldırdıklarında, sap sap narin filizlerin, kıvrık yaprakların, demet demet çiçeklerin, tabak tabak yemişlerin temaşası ile ayrıca içlerine ferahlık verilmek istenilmiş gibidir.

istanbul çeşmeleri arasında ayrıca zarif sebiller ile de bezenmiş büyük muhteşem meydan çeşmeleri müstesna birer yer alır. Türk mimarîsinde Ampir devrinde Avrupa'ya benzeyiş istekleri içinde istanbul çeşmelerinin yapılarında da büyük değişiklikler olmuşdur; 20-25 yıl evvel Beşiktaş'ta cadde üzerin-de bulunan ve sonradan Top-kapusu dışına nakil edilen

ANSİKLOPEDİSİ

Bezmiâlem Valde Sultan Çeşmesi bunlara en güzel örnekdir.

Saadi Nâzım NİRVEN

ÇEŞME, ÇEŞME RESİMLERİ — Yerli ve yabancı bir çok ressam İstanbul çeşmelerinin resimlerini yapmıştır. Bunların arasında hiç biri Üsküdarlı Hoca Ali Riza Bey kadar bol çeşme resmi bırakmamıştır. Bu resimler aynı zamanda çeşmenin civarı ile beraber o eski İstanbul'un câzib renkler, parlak aydınlıklar içinde geçen hayatım canlandıran birer eser olmuşlardır.

Bu çeşmelerin başları, yanında kurulan ufak kulübeli kır kahvelerile, yazın sıcak aylarında hülyâlı renkler içinde aydınlanan İstanbul'un en sakin ve en güzel köşelerinden biri olurmuş. Yaz günlerinin ikindi saatleri akşama yaklaşır, ufka inen güneşin toz pembesi akislerle yer yer renklenirken, bu çeşme başlarında bir bardak serin su ile içilen bir fincan kahvede günün bütün yorgunlukları derin bir haz içinde dinlendirilirmiş.

Ali Rıza Beyin resimlerinde İstanbul çeşmeleri, elli yü evvelki Üsküdar'ın, Boğaziçi'nin ve Çamlıca'nın durgun sıcak yaz günlerinde uzanan yolları kenarında huzurun beyaz hayallerile doludur.

Geçen asır içinde İstanbul'a gelmiş, yapdıkları resimleri Avrupa'da gravür tarzında bastırarak çoğaltmış H. W. Barlett ve Thomas Allom gibi ressamlar bilhassa muhteşem meydan çeşmelerimizin karşısında hayran duygularla çalışmışlardır, ihtiyar sakası ve feraceli yaşmaklı, çıplak ayaklan takunyalı mahalle karısı ile bir istanbul çeşmesi, pek kıymetli istanbul ressamlarından İtalyan Preziosi'nin en güzel eserlerinden biridir.

Belediye İmar Müdürlüğü ressamlığından emekli olup 1962 de Ankara'da vefat eden N>azmi Dayanın bir «Kazlı Çeşme>: tablosu da merhumun şaheseri olmuşdur.

Saadi Nâzım NİRVEN

ÇEŞME, ÇEŞMELER, «İSTANBUL ÇEŞ-MELERλ — Çağdaş yazar ve müdekkid İbrahim Hilmi Tanışık'ın millî kütübhâne-mize verdiği iki cildlik kıymetli bir eser, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından birinci cildi 1943, ikinci cildi 1945 yılında bası larak neşredilmiştir (B. Tanışık, İbrahim Hilmi).

Birinci cild İstanbul cihetine (sur dışı da dâhil), ikinci cild de Beyoğlu (Halic'in karşı yakası, Galata, Boğazın Rumeli ya-

387İ

çeşme


kası) ile Üsküdar (Bütün Anadolu yakası) cihetlerine tahsis edilmiştir ve birinci cild-de 405, ikinci cüdde 388 çeşme tesbit edilmiştir. Birinci cild 359 ve ikinci cilde 346 esere cem'an 705 çeşme resmi konmuşdur. Kitabesi olan çeşmelerin, kitabe mensur ise aynen, manzum ise yalnız târih beyiti alınmış, alınan kitabe parçalarının arab asıllı Türk harfleri ile bir hattata yazdırılmış kopyeleri de ilâve edilmişdir, bu suretle eserin tümüne 802 eski yazı klişesi konmuşdur.

Müellif eserinin birinci cildinde «İzahlar» başlığı altında şu notları kaydediyor:



219 78 79

376


166 79

47

292



19 18 22

59


Akar çeşmeler:

İstanbul cihetinde :


Beyoğlu » :

Üsküdar » :

Akmaz çeşmeler:

İstanbul cihetinde :


Beyoğlu » :

Üsküdar » :

Yok ölmüş çeşmeler:

İstanbul cihetinde :


Beyoğla » :

Üsküdar » :

İbrahim Hilmi Tanışık kitabının birinci cildi başına ((İstanbul sularının kısa bir tarihçesi).- başlığı altında bir makaale koy-muşdur; hocası Selim Sırrı Tarcan'ın «Akmayan Çeşmeler» serlevhalı bir yazısını da kitabına almışdır.

Muhakkak ki çok büyük bir himmet eseri olan ((İstanbul Çeşmeleri)) nin iki büyük kusuru vardır:

l — Manzum çeşme kitabelerinin yalnız târih beyitlerinin alınmış olması asla af edilmez noksanlıkdır. Zira bu gibi eserler güçlükle basılır; baskı işi tahakkuk eder iken manzum kitabelerin tanı olarak konulması gerekirdi; fakat biz bu hatânın müellife yüklenmemesi gerekdiği kanaatindeyiz; İstanbul Ansiklopedisi'nin yazı ailesi içinde bulunmuş İ. H. Tanışık bütün kitabeleri aynen, tam olanak toplamışdır. Millî Eğitim Bakanlığı telif haklarını basılan sayfa hesabı üzerinden öder; öyle tahmin ediyoruz ki, kitaba yalnız tarih beyitlerinin yazılması, müellife az telif hakkı

Ayasofya, üçüncü Sultan Ahmed Meydan Çeşmesi (Thomas Alîom'dan Sabiha Bozcalı eli ile)

1(8 ıreazog *ınqi3S TTBp.nıonv tıeplaM paımıv ıre^ıns nounöji



.>•' v., ,.>x/

'•t;.-f



'**' •• • 'ı
<•*. >£'•;;'';, :•'' .;

Üsküdar'da Üçüncü Sultan Ahmed Meydan Çeşmesi (fi. W. Bartlett'den Sabiha Bozcah eli ile)

eqıqBS

'M -H)



ANSİKLOPEDİSİ

— 3877


ÇEŞMEİKEBİR CADDESİ


Çeşme babında kenarın yosması bir nigâr ile bir saka güzeli oğlan. (Resim : Sabiha Bozcalı)

ödemek için yapılmış ve kıymetli kitâb fecî şekilde baltalanmışdır.

2 — Kitaba konulan çeşme resimlerinin büyük ekseriyeti gaayet kötü çekilmiş, bulanık, donukdur, çeşmeler iyi çerçivelen-memişdir, fotoğrafların mühim bir kısmı da kesik, güdük çekilmiştir; herhangi bir çeşme hakkında resmine bakarak fikir edinmek çok zordur.

Bu güzel eserin yeniden resimlendirilerek ve çeşme kitabelerinin noksansız yazılarak tekrar basılması bir zârûretdir.

ÇEŞME ARKASI SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberi'nin 8. numaralı paftasına göre Fâtih kazasının ve Küçükmusta-fapaşa mahalleleri arasında sınır sokaklarından biri; Haliç Caddesi ile Miralay Nâzım Bey Sokağı arasında uzanır; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi .1964 Temmuz).

ÇEŞBÎEBAŞI, ÇEŞRÎEBAŞI KAVGA-LAEI — Bilhassa yaz günleri, istanbul sokaklarında çeşmebaşları kadimdenberi mahalle halkı arasında ayak üstü sohbet yeri; dedikodu mahfili, bâzaıı da su nöbeti ve daha türlü sebepler yüzünden kavga alanı ola gelmişdir. istanbul'un tipik mahalle karıları, daha örtü altına girmedikleri çocukluk çağlarında ilk stajlarını çeşmebaş-larında görmüşlerdir. Mahalle şehbazları ile, genç uşaklar ve taze civan sakalarla ilk muaşaka denemelerini de çeşmebaşlarında yapmışlardır; şu güzel türkü o âlemin terennümüdür:

Kız. kaptırmış giösılimü

Aman civan sakaya Sakaya aman. Oğlanın da bakışı

Aman pek yaman, *

Kızın elinde kına Sırma sacı topnkda Aman topukda. Akıl fikir kalır mı Şehbaz kopukda. *

Çakır gözler uşakda Gamze acundan bakar Bakar mestâne. Bin sakanın içinde Oğlan bir tane. *

Kız vurur takunyayı Tıkır tıkır fingirdek On üç yaşında.

Saka çıkar çileden Çeşme başında.

*

Oğlan kaşın üstüne Dökmüş kâküllerini Top deste sünbül. Kızın hicabını g-ör. Bubinde gül gül.



; *

Oğlan teşne kız teşne Zülâlî muhabbete Oynaşa aman. Ateş görünmese de Tütüyor duman.

Geçen asrın büyük hiciv şâiri Surûrî de «Kasîdei Sayfiye» sinde Çeşmebaşı kavgalarını şu beyitde tesbit ediyor:

Çeşmelerde su içün teşneler eyler kavgaa Kızdırab naşı olur cenge sebeb illeti sayf

ÇEŞMEBAŞI SOKAĞI — Beykoz'da meşhur îshakağa Meydan Çeşmesi'nin yanında (B.: Beykoz İshak Ağa Çeşmesi); yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964 Temmuz).

ÇEŞME ÇIKMAZI — 1934 Belediye Şehir Rehberi'nin 11 numaralı paftasına göre Yedikule Hacı Evhadüddin Mahallesi sokaklarından. Hoca Evhad Çeşmesi Sokağı üzerinde ters dönmüş «F» harfi şeklinde bir çıkmaz sokakdır; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964, Temmuz).

ÇEŞMEÎ CEDÎD SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberinin 27 numaralı paftasına göre Üsküdar'ın Şemsipaşa semti sokaklarından; Eşref saat Sokağı ile Şemsipaşa Bostanı arasında uzanır; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964, Temmuz).

ÇEŞMEÎKEEÎE CADDESi — Üsküdar-da Selimiye semtindedir; Selimiye iskele Caddesi ile Kavak iskelesi Caddesi arasında uzanır; Bükücüler Sokağı, Selimiye Camii Sokağı, Selimiye Kışlası Sokağı ve Hacı Galip Bey Sokağı ile kavuşakîarı vardır; Selimiye Kışlasının önünden geçer, büyük tarihî kışlanın büyük kapusu bu cadde üzerindedir (1934 Belediye Şehir Rehberi, Pafta 27, Selimiye), iki araba rahat geçecek genişlikde ve paket taşı döşeli olup Selimiye İskele Caddesi tarafından gelindiğine göre dikçe bir yokuş olarak başlar ve kışla Önünde düzleşir; sağ başda Sultan Abdüüne-




— 3878

3879

7.

10


11


12.

13.


14.


15.

ÇEŞMEİNUR

cid'in hicrî 1257 (Milâdî 1841) tarihli bir meydan çeşmesi vardır; caddeye adını veren de bu çeşmedir.

Kışlanın karşısında, Selimiye Camii ve Selimiye Kışlası sokakları arasındaki adada Selimiye Oamii bulunmaktadır.

j Hakta GÖKTÜRK

ÇEŞMEİ NUR — Gnyedinei asrın birinci yansında «Lâle Devri», adı verilege-len Nevşehirli Damad ibrahim Paşanın iktidar devrinde «Sâdâbâd» adı îmar edilen Kâğıdhâne mesiresinde bir çeşmeye o devrin büyük şâiri Nedim tarafından verilmiş isim; yine aynı şâirin «Çeşmei Nevpeydâ» adını verdiği ve zamanımız pek hazin bir hâli harâbîde bulunan Üçüncü Sultan Ah-med Çeşmesinden gayri çeşme olması lâzım gelir (B. Ahmed III. Çeşmesi, cild l, sayfa 289).

Aşağıdaki beyiti Nedim'in Sâdâbâd'ı tasvir yolunda (B.: Sâdâbâd) yazdığı kasideden alıyoruz:

Çeşmei Nur ise Nur Ayetin eyler tefsir Cedveîi Sim ile bulsa no!a zîybii sânı.

ÇEŞMELERDE SAKA GEDÎĞÎ — Büyük şehir istanbul'da her evde akar suyun bulunmadığı devirlerde, hemen geçen asır sonlarına kadar o zamanların adı ile sakaların (sucuların) günlük ha.yatta.ki hizmeti çok önemli idi (B.: Saka). Ahşab istanbul için dâima korkunç bir âfet olan yangınlara tulumbacılarla beraber ilk koşanlar sakalar olurdu (B.: Yangın; Tulumbacılar). Kimi fıçılı ve atlı, ve kimi kırbalı ve yaya olan sakalar da bütün iş zenaat erbabı gibi gedik usulüne bağlıydı (B.: Gedik), istanbul'da büyüklü küçüklü ne kadıar çeşme varsa, hepsinden kaç sakanın su alabileceği sakaların isimlerile tesbit edilmişti. Onlardan başkası o çeşmenin suyu ile sakalık yapamazdı. Bir çeşmenin saka gediği beş nefer saka ise, içlerinden biri sakalıktan vazgeçerse gediği sakabası eliyle bir yeni sabaya verilirdi, istanbul halkının ayak takımından olup da mahallesinde suculuk, sakalık ile geçinecek bazı gençleri korumak için bir takım hayır sahibleri yaptırdıkları çeşmelere saka gediği konulmasını vakfiyelerine kaydettirerek yasak eder, bununla da kalmayıp, bir mermer üzerine: «Bu çeşmede saka gediği yokdur!» diye yazdırarak çeşmenin cebhesine münasib bir yere koy-durtur idi. istanbul'a sakalık yapmak için gelen acemi bekâr uşakları birer kırba te-

İSTANBUL

darik ederler, ve saka gediği olmayan bu çeşmelerden birinde sakalık yapmaya başlarlardı. Çeşmede gedik olmadığı için kimse müdahale edemezdi. Diğer gedikli çeşmelerden birinde bir gedik açıldığı zaman sakabası bu gediği işte bu gariblerden birine verir. Delikanlı da sakalığını bir gedik ile tam emniyet altına almış olurdu.

En güzel istanbul masıallarından birinin kahramanı saka gediği olmayan bir çeşmede sakalık yapar bir delikanlı olmuş-dur (B.: Kazdağlı Saka llyas ile Nâzik Hanım hikâyesi).

ÇEŞMELt PINAE SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberi'nin 31 numaralı paftasına göre İçerenköyü'nün sokaklarından; fakat bu paftada Içerenköy'ü gösterilmemiş, paftanın bir köşesine o mahallenin sokakları alfabetik sına ile bir cedvel halinde yazılmışdır; yerine gidilip bu sokağın, şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964, Temmuz).

ÇEŞMEMEYDANI — Galata'da Azeb-kapusunda Azeb toapusu Çeşmesi de denilen XVIII. asır yapısı sanat şaheseri Sali-ha Sultan Meydan Çeşmesi ve Sebilinin bulunduğu meydancık (B.: Azebkapusu; A-zebkapusu Çeşmesi); Birinci Cihan Harbine kadar çalgılı tulumbacı kahvehâneleriy-le, erkekler kısmı gece boyunca açık büyük hamamı ile, tulumbacıları ile, zıpır bekâr uşakları ile ve bıçkın tersânelerile, yosmaları ve şıkırdımları ile çok hareketli, sesli, şenlikli bir yer ola gelmiş; kalenderlik, bıçkınlık, hovardalık, kabadayılık yollarında kanlı kavgalara, cinayetlere sahne olmuştur.

Çocukluğunda Tersanede Haddehane sibyanları arasında bulunmuş Üsküdarlı halk şâiri Vâsıf Hiç (Destancı Vâsıf Hoca) bize Tatar ismail adında bir tulumbacı tarafından yazılmış ve ikinci Abdülhamid devri sonlarında Çeşmemeydiamnın ahvâlini anlatan bir destan vermişdir; öyle tahmin ediyoruz ki, çocukluğu ve ilk gençliği o curcunalı âlemi yakından görerek geçmiş olan Vâsıf Hiç, kendi müşahede ve hâi tıraîarm]. kalem diline vermiş olsa idi, çok daha kıymetli şeyler öğrenmek mümkün olurdu. Tatar ismail'in Çeşmerneydanı Destanı şudur:

1. Rahmetle analım Valdesulianı Güzeller meydanı Çeşmemeydanı Yazılsın hattı zer ile destanı Güzeller meydanı Çeşmemeydanı

ANSİKLOPEDİSİ

Âbı zülâl carî lûlei zerden Lâlezar tarh etmiş nakkaş mermerden Atsânı târihîn okur ezberden Güzeller meydanı Çeşmemeydanı Sakaları cümle cilasın fetâ Sedef varak üzre san dür"! yekta Tasviri hüsnünde kasem yok hatâ Güzeller meydanı Çeşmemeydanı Bânii âlîşan vezir* rahmet Camiişerîfi ravzai cennet Her kuşesinde bir perî suret Güzeller meydanı Çeşmemeydanı

Mevzun minaresi nurdan hüveydâ Ezanı okur bir bülbül! şeydâ Olurdi şah üzre bin gönce peyda Güzeller meydanı Çeşmemeydanı

Bir âlî medrese kânı irfandır Sükkânı aşk ile hep suhtegândır Sinesi hedefi tîri miizgândır Güzeller meydanı Çeşmemeydam

Bir perî çehreye mum olmuş yanar Mecnun kitabına yazar derkenar El intizârü eşeddi minennâr Güzeller meydanı Çeşmemeydanı

Bir yanda efendim dilküşâ hamam Dellâki pâkîze on nefer tamam Kaddlne reşk îder sütunu rüham Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

Merg-uule merg-uule sırma kâküller Pâyi billurunda koçan sünbüller RuMerinde lâle şekaayık güller Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

Nâm azîzi var güller misâli Pasacı civanın san ruhî âli Hamurkâr fetânm ya gül cemâli Güzeller meyciam Çeşmemeydanı.

Furun kurbîndedir şeker şerbetçi Uşşak ile dolar boşalır içi Lâ'lü zümrüd mercan Hürmüzî inci Güzeller meydanı Çeşmemeydanı. Kasab dükkânında kınalı kuzu Andedir hep cellâd çeşmm yavuzu Gerden virir ger sen but itsen arzu Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

Kebir kahvehane işte beyânı Müslim ermen firenk rum italyâm Düberan saydma kurmuş dalyanı Gözeler meydanı çeşmemeydanı. Duban kahve şerbet hem dahi haşiş Aşıklar nakdi can îderler bahşiş Andedir dervişan andedir keşiş Güzeller meydanı Çeşmemeydanı. Tulumbacıları gaayetle şanlı Tersaneye nisbet çapa nişanlı Sandık alsa rüzgâr misal koşarh Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

ÇEŞMEMEYDANI

17. Beli cümle uşakları seçmedir
Hurşid Reis anlara serçeşmedir
Tatîı dili âbı zülâl eşmedir
Güzeller meydanı Çeşmemeydam.

18. Cümle perîpeyker düâverlerdir


Mürâhik tazeler hatâverlerdir
Nuri celâdetle münevverlerdir

• Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

19. Kevseri muhabbet mestâneleri
Mergub cümle tavrı merdaneleri
Ananın babanın birdâneleri
Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

20. Pâ bürehne sandık kalenderidir


Ateşi Nemrudun semenderidir

Ne türlü medhetsem vallah yeridir Güzeller meydanı Çeşmemeydanı,

21. Mürâhik sibyanlar ya delîkanh
Cümle tersaneli Çeşmemeydanlı
Formaları vardır aman pek şanlı
Güzeller meydanı Çeşmemeydam.

22. Yazın ak sâdeler kışın kaareîer


Gezer levendâne o mehpâreler
Sinelerde şerha şerha yâreler
Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

23. Mızıkalı Haddehane Havuzlu

Yan bakmaya gelmez oturur tuzlu Bıçkmlıkda birdir onbeş otuzlu Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.


  1. Cümlesinin vardır yosma nlgân.
    Umumhanelerde bir fitnekân
    Esiri zülfiyar gönül hünkârı
    Güzeller meydanı Çeşmemeydam.

  2. Altıpatlar ya ki usturpa bıçak
    Çocuğunda dahi olmuş oyuncak
    Pür silâh dolaşır ol kayışbaeak
    Güzeller meydanı Çeşmemeydanı.

  3. Kelebekden doğar cümle hagerân
    Çapkın cebininde hüsn için berât
    Destanını oldu meydana mlr'at
    Güzeller meydanı Çeşmemeydam.

  4. Bu abdi rû siyeh İsmail Tatar
    GünehJm çekmeye dayanmaz kantar
    Af eyle zünûbun atma cahîme
    Erhamelrahîmin yâ Bârî Settar.

Ramazanlarda Çeşmeydanı'ndaki büyük tulumbacı kahvehanesi çalgılı kahve-hâne şekline konulur, bu münasebetle Çeşmemeydanı Ramazan geceleri pek şenlikli olurdu (B.: Çalgılı Kahvehaneler).

i Zamanımızda Çeşmemeydanı eski hüviyetini tamamen kaybetmiş bulunuyordu; hattâ adı bile unutulmuş denilse yeridir; yeni açılan Karaköy - Azebkapusu Caddesinin bir küçük parçası olmuşdur; Sokollu Mehmed Paşanın yaptırtdığı meşhur hamamın kör kazmadan kurtulmuş olması-


— 3881 —

3880 —
CESMEMEYDANI

nı.nîmet bilmelidir (B.: Azebkapusu Hamamı).

CESMEMEYDANI YANGIN TULUMBASI SANDIĞI, ÇEŞMEMEYDANLILAR — Eski mahalle tulumbacılığı teşkilâtında Çeşmemeydanı Sokağı İstanbul'un birinci sınıf sandıklarmdandı, uşakları arasından pek namlı tulurribarüar yetişmişdir (B.: Tulumbacılar). Tulumbacılar hakkında çok zengin hâtıraları olan Üsküdarlı Vâsıf Hiç Çeşmemeydanllıar için : «Galata'nın en işlek yerlerinin hammallıklarını bunlar yapardı, gündelik kazançları altın para zamanı yarım lirayı bulurdu; bir kısmı Azebkapusu iskelesi, Galata Yağ iskelesinin pençeli kayıkçılarıydı; bir kısmı da, şiddetli yasaklara rağmen tulumbacılık aşkını gönlünden atamamış Tersaneli uçarı gençlerdi, yangın duydular mı fırsat bulup kaçar, Çeşmemeydanı sandığında misafir uşak olanak koşardı. Hadde haneli iki gencin bu yüzden evvelâ altışar ay hapis yattıklarını, sonradan Haddehaneden hakaaretle koğul-duklarmı, zelil' ve sefîl 'olduklarını bilirim» diyor.

Çeşmemeydanîlıarm geçid yerlerinde attıkları naraları şu idi: «Er meydanı, Çeşmemeydanı !...>:.

ÇEŞME YOKUŞU—.1934 Belediye Şehir Rehberinin 20 numaralı paftasına, göre, Beşiktaş'da Ahbasağa Mahallesi sokaklarından; Jandarma Mektebi Sokağı ile Yenimahalle Dere Sokağı arasında uzanır; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1.964, Temmuz).

ÇEŞMÎÂFET KADIN — Geçen asır ortalarında yaşamış, kim olduğunu tâyin edemediğimiz ricalden İzzet Bey adında bir zâtin lıabeşî yahud zenci dadısı; devrin şâirlerinden Fatin'in kalemi ile yazılmış bir ölüm tarihi kıtası ile adı edebî kütüğümüze geçmişdir:

Gitti İzzet Bey Efendinin âzîze dadısı Zâtine ömrü tavî! eylis

İSTANBUL


Şâirin bu kıt'ası, eski İstanbul evlerinde, konaklarında emekdar dadıların gördüğü büyük hürmet ve itibâra çok güzel bir misâldir.

ÇEŞMİBÜLBÜL — «Bir nevi bulur kab» (H. Kâzım, Büyük Türk Lügati). Hüseyin Kâzım Beyin pek mübhem tarif ettiği Çeşmibülbül denilen eski Türk cam ma-mûlâtı zamammzıda kıymetli antika eşya arasındadır. Nureddin Rüşdi Büngül: «Eski Eserler Ansiklopedisi» isimli eserinde Çeşmibülbül maddesinde şunları yazıyor:



<(Üçüncü Sultan Selim zamanında İstanbul'da Beykoz'da Mehmed Dede tarafından açılan cam fabrikasında, ve Sultan Me-cid'in emri ile Paşabağçe'de açılan cam fabrikasında yapılmış eşyaya verilen isimdir. Gaıayet ince bir camdan fevkalâde im-tizaçlı bir sûretde verilen renklerle yapılan çizgiler, hâreler ve menevişlerle müzeyyen kâseler, bardaklar, testiler vesaire vardır (B.:'Beykoz İşi; Eseri İstanbul). Çeşmibülbül (Bülbül gözü) çizgili ve hareli olarak yapılan kısmına derler, düz yaldızlı olanlara da Beykoz derler. Çeşmibülbülün hem çizgilisi ve hem de altınlı olan fincanları ve gaayet ince, mücessem çiçekli avizeleri ile renkli teşbihleri artık bulunmaz ve ele geçmez bir mal olmuşdur. Büyük ve iyi cins destileri 200, kâseleri, bardakları 50 - 150 lira eder (1939 daki fiyatlar), îtal-yadan hâlâ gelmekde olan kalıncaları çeş-mibülbül değildir; Venedik'de yapümışdır, bilerek alınırsa çeşmibülbüden çok ucuzdur; dikkat lâzımdır. Bir de çeşmibülbülün gaayetle az yapılmış süt mavisi renginde ve pek zarif, pek ince bardakları vardır ki, kapaklan yakut, zümrüd renginde mücessem çiçeklerle tezyin edilmişdir, pek ender rastlanır; çizgisiz, cancanlı Aynişems denilen şeffaf taşın rengindedir, bunlar kırık-gız, eatlaksız ele geçerse yüzlerce lira değe-rind.ed.if.

Kalbin ezgin sinede kan taşı var Çemibülhü! kâsede göz yaşı var.»

CEŞMÎZÂBE SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberinin 8 numaralı paftasına, göre Fâtihin Müftüali Mahallesi sokaklarından, Müftü Hamamı Sokağı ile Karadeniz Caddesi arasında uzanır; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964, Temmuz).

ANSİKLOPEDİSİ


Yüklə 5,85 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   90




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin