Derse iLİŞKİn genel biLGİler


Edward Beynars’a göre halkla ilişkiler; “Bir eyleme, nedene, harekete ya da kuruma kamu desteği sağlamak için bilgi yoluyla yapılan ikna ve girişim faaliyetidir.”



Yüklə 445 b.
səhifə3/8
tarix07.04.2018
ölçüsü445 b.
#47525
1   2   3   4   5   6   7   8

Edward Beynars’a göre halkla ilişkiler; “Bir eyleme, nedene, harekete ya da kuruma kamu desteği sağlamak için bilgi yoluyla yapılan ikna ve girişim faaliyetidir.”



Organizasyon yönetiminin bir parçası olarak planlı ve sürekli bir program yürütür.

  • Organizasyon yönetiminin bir parçası olarak planlı ve sürekli bir program yürütür.

  • Organizasyon ve hedef kitlesi arasındaki ilişkiler ile ilgilenir.

  • Organizasyonun iç ve dış çevresindeki farkındalığı, fikirleri, yaklaşımları ve davranışları izler.

  • İzlenen politikaların, yöntemlerin ve eylemlerin toplum üzerindeki etkilerini analiz eder.

  • Toplum çıkarı ve organizasyonun devamlılığı ile çatışan politikaları, yöntemleri ve eylemleri denetler.

  • Organizasyona ve hedef kitlesine karşılıklı olarak yarar sağlayan yeni politikaların, yöntemlerin ve eylemlerin oluşturulmasında yönetime danışmanlık eder.

  • Organizasyon ve hedef kitlesi arasında iki yönlü iletişimi kurar ve sürdürür.

  • Organizasyonun iç ve dış çevresindeki farkındalıkta, fikirlerde, yaklaşımlarda ve davranışlarda özgün değişiklikler yaratır.

  • Organizasyon ve hedef kitlesi arasında yeni ve/veya sürekli ilişkiler oluşmasını sağlar.



Halkla ilişkiler, insanların toplum olarak yaşamaya başladıkları çok eski dönemlerde de var olan bir faaliyettir. Özellikle gücü elinde bulundurmak için, kamu yararına çalıştıklarını halka benimsetmek isteyen iktidarlar tarafından çok eski devirlerde dahi, bilinçli ve sistematik olmasa da, halkla ilişkiler faaliyetlerinden yararlanıldığı söylenebilir. Yönetim şekli ne olursa olsun tüm iktidarların halkın desteğine ihtiyacı vardır. Çünkü yönetimin başarısı, büyük ölçüde halkın desteğine bağlıdır.

  • Halkla ilişkiler, insanların toplum olarak yaşamaya başladıkları çok eski dönemlerde de var olan bir faaliyettir. Özellikle gücü elinde bulundurmak için, kamu yararına çalıştıklarını halka benimsetmek isteyen iktidarlar tarafından çok eski devirlerde dahi, bilinçli ve sistematik olmasa da, halkla ilişkiler faaliyetlerinden yararlanıldığı söylenebilir. Yönetim şekli ne olursa olsun tüm iktidarların halkın desteğine ihtiyacı vardır. Çünkü yönetimin başarısı, büyük ölçüde halkın desteğine bağlıdır.

  • Bir organizasyonun yaptığı işlerin ve hedef kitlelerine ilettiği mesajların yorumunu ve halk tarafından kabullenilmesini halkla İlişkiler şekillendirir. Buradan yola çıkarak şu iddialı sonuca varmak mümkündür: Politik, sosyal ve ekonomik çevrenin amaç ve gereksinimi halkla ilişkiler belirler.



Günümüzün sürekli değişen sosyal ve ekonomik koşullarında bir organizasyon, güvenli ve kararlı bir yol çizecekse, sürekli değişen ortamın dikkatli bir değerlendirmesini yapmak zorundadır. Bu değerlendirme, endüstri toplumundan bilgi toplumuna dönüşerek kökten bir değişim sergileyen bugünün dünyasında yaşamsal önem taşır. Bununla birlikte, bir halkla ilişkiler çabası, sonuca varmak istiyorsa kamuoyunda sürekli değişen bu fikir ortamını etkilemek ve analiz etmek zorundadır. Kamuoyu, bireylerin sosyal çevreyle karşılıklı etkileşiminden doğar. Dahası her organizasyon, birçok nedenle sosyal çevreye bağımlıdır ve bu bağımlılık, ister istemez organizasyonun hareket yeteneğinde çeşitli kısıtlamalara yol açar. İşte bu kısıtlamaları azaltmanın yolu, organizasyonun hedef kitlesinin gözünde, organizasyon için olumlu bir itibar yaratmak ve bunu sürdürmekten geçer.

  • Günümüzün sürekli değişen sosyal ve ekonomik koşullarında bir organizasyon, güvenli ve kararlı bir yol çizecekse, sürekli değişen ortamın dikkatli bir değerlendirmesini yapmak zorundadır. Bu değerlendirme, endüstri toplumundan bilgi toplumuna dönüşerek kökten bir değişim sergileyen bugünün dünyasında yaşamsal önem taşır. Bununla birlikte, bir halkla ilişkiler çabası, sonuca varmak istiyorsa kamuoyunda sürekli değişen bu fikir ortamını etkilemek ve analiz etmek zorundadır. Kamuoyu, bireylerin sosyal çevreyle karşılıklı etkileşiminden doğar. Dahası her organizasyon, birçok nedenle sosyal çevreye bağımlıdır ve bu bağımlılık, ister istemez organizasyonun hareket yeteneğinde çeşitli kısıtlamalara yol açar. İşte bu kısıtlamaları azaltmanın yolu, organizasyonun hedef kitlesinin gözünde, organizasyon için olumlu bir itibar yaratmak ve bunu sürdürmekten geçer.

  • Varlığını sürdürmek isteyen herhangi bir organizasyon ya da örgüt (kâr amaçlı olsun ya da olmasın) şu işlevleri başarıyla yerine getirmek zorundadır:

  • Karşılıklı etkileşimin artmasıyla, toplum tarafından dayatılan kamu sorumluluğunu kabul etmek.

  • Artan engellere rağmen psikolojik olarak birbirinden farklı, fiziki olarak birbirinden uzak bireylerle iletişimi sağlamak.

  • Topluma hizmet etmek için kurulmuş olan sivil toplum örgütleriyle ve basın ile uyum içinde çalışmak.

  • Bu üç nokta bize, halkla ilişkilerin, varlığını sürdürmek isteyen kurumlar için taşıdığı yaşamsal önemini açıklar. Çünkü kamuoyunun değişimini izlemek ve bunları yönetici veya hedef kitlelerine açıkça anlatmak ve yorumlamak, halkla ilişkilerin sorumluluğudur. Çevreyi durmadan izlemek ve anlamak bir halkla ilişkiler uzmanının görevi olduğu kadar, varlığını sürdürmek isteyen kurumlar için de zorunluluktur.



Değişken bir çevrede karar vermeleri gereken karar vericiler ve organizasyonlar aynı zamanda çok farklı hedef kitleleri bulunan çevrelerde yaşamak zorundadırlar.

  • Değişken bir çevrede karar vermeleri gereken karar vericiler ve organizasyonlar aynı zamanda çok farklı hedef kitleleri bulunan çevrelerde yaşamak zorundadırlar.

  • Soru şudur: Değişken bir çevrede kararlılık nasıl sağlanır? Yanıt, muhtemelen sosyal beklentilerin nasıl oluştuğunu ve hareket alanını nasıl kısıtladığını açıklamaya çalışan yeni-kuramsalcılık yaklaşımında yatar. Eğer toplumsal istekler ve organizasyonun eylemleri ve iletişimi arasında yüksek derecede bir benzerlik varsa organizasyon meşruiyet kazanır. Organizasyonlar toplumsal beklentilere dayanır ve tek bir sosyal sistemin beklentileriyle sınırlı olmayıp, farklı sosyal sistemlerin parçasıdır. Dolayısıyla, organizasyonlar farklı sosyal beklentilerle uğraşmak zorundadırlar. Bu açıdan meşruiyetin birçok yüzü vardır. Çünkü meşruiyet size toplum tarafından verilir, organizasyonlar tarafından kontrol edilemez. Kâr amacı güden kurumların yapıları ve eylemleri toplum gözünde meşru görünüyorsa para kazanmayı sürdürebilirler. Kurumların varlığı, sosyal grupların ve aktörlerin bu kurumların var olmasına ve toplum içinde meşru bir şekilde yaşamalarına izin verme isteğine bağlıdır.




Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin