EğİTİCİ EĞİTİMİ EĞİTİm becerileri kurs kitapçIĞI


TABLO: Sunum tipine göre hatırlama düzeyi



Yüklə 0,94 Mb.
səhifə10/20
tarix08.01.2019
ölçüsü0,94 Mb.
#93369
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   20

TABLO: Sunum tipine göre hatırlama düzeyi





Sunum Tipi

Hatırlama Düzeyi




3 saat sonra

3 gün sonra

Sözlü, tek-yönlü ders (konferans)

%25

%10-20

Yazılı (okuma)

%72

%10

Görsel ve sözlü (sınıf dersi)

%80

%65

Katılımcı (oyunlar, vaka çalışmaları)

%90

%70

(*) Dale E. Cone of Experience. Educational Media (İçinde), Charles Merrill, 1969’dan uyarlanmıştır.


YDE’i başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmek için, öğretilecek beceri veya etkinlik önce ana basamaklarına bölünmelidir. Daha sonra her basamak çözümlenerek en verimli ve güvenli şekilde nasıl öğretilebileceği ve öğrenilebileceği araştırılır. Bu süreç standardizasyon olarak adlandırılır. Herhangi bir uygulama, örneğin atel uygulama gibi, standart hale getirildikten sonra, gerekli basamak ve işlemlerin öğrenilmesini kolaylaştırmak ve katılımcıların performansını daha objektif olarak değerlendirebilmek için yeterliğe dayalı öğrenim rehberleri ve değerlendirme rehberleri (kontrol listesi) geliştirebilir. Ekte örnek olarak iki kontrol listesi sunulmuştur. Görüleceği gibi karnını doyurmak için patatesli omlet ya da acil bir durumda ağızdan ağza solunum ve kalp masajı yapmayı bilmeyenlere bu listeler yardımıyla gerekli beceriler kazandırılabilir. (Ek 1 ve 2)
KLİNİK UYGULAMA EĞİTİMİNDE “ÖĞRENMEYİ YÖNETME” YAKLAŞIMI
Öğrenmeyi yönetme / öğrenmeye hakim olma yaklaşımına göre yeterli zaman ayrıldığı ve uygun eğitim yöntemleri kullanıldığı takdirde her katılımcı, farklı sürelerde olsa da, kendisine verilenleri alabilir. Bu yaklaşımda hedeflenen, katılımcıların %100’ünün öğretilen bilgi ve beceriye “hakim olmaları” dır. Katılımcıların bir kısmı yeni bilgi ve becerilere çok kısa sürede hakim olurken, bir kısmının daha uzun süreye ya da farklı eğitim tekniklerine ihtiyacı olabilir. Kişilerin yeni şeyleri özümseme yetenekleri farklıdır. Bunun yanında kişilerin öğrenme biçimi de farklılıklar gösterir; kimileri okuyarak ya da yazarak daha kolay öğrenirken, kimileri de görerek daha kolay öğrenirler. Etkili öğrenme stratejilerinde bütün bu farklılıklar göz önüne alınır ve çeşitli eğitim yöntemleri bir arada kullanılır Öğrenmeye hakim olma yaklaşımı, katılımcılara, kendilerinin yönlendirdikleri öğrenim deneyimlerini yaşama olanağı verir. Eğitmen ise kolaylaştırıcı rolündedir. Ancak, bu yaklaşımda değerlendirme ve sınav sonuçlarını yorumlama yollarında geleneksel yaklaşıma göre belirgin bir değişiklik yapmak gereklidir. Çoğu geleneksel sınav yönteminde, kurstan önce bir ön test, kurstan sonra da son-test yapılır. Bu sınavlar katılımcının bilgi artışının belgelenmesini sağlayabilirse de bilgi düzeyindeki bu değişikliğin mesleki yetkinliği nasıl etkileyeceğini belirleyemez.
Oysa, öğrenmeye hakim olma yaklaşımının temelinde katılımcıların öğrenme düzeylerini sürekli olarak değerlendirme düşüncesi yatar. Bu yaklaşım kullanıldığında, eğitmenlerin, katılımcılara, öğrenmede gösterdikleri gelişmeler hakkında düzenli olarak bilgi vermesi, bunu bir sır gibi kendine saklamaması gerekir. Ekte görülen rehber yetiştiricilerin gelişme sürecinde kullanılabilecek bir kontrol listesidir.
“Öğrenmeye Hakim Olma” yaklaşımında eğitim-öncesi değerlendirme için bir soru formu, (eski adıyla ön-test kullanılır) kullanılarak kursa başlarken katılımcıların bilgi düzeyi değerlendirilebilir. Bu şekilde eğitmen, kurs boyunca hangi konulara daha çok eğilinmesi gerektiği, hangi konuların ise daha kısa sürede işlenebileceği hakkında fikir sahibi olur. Kurs öncesi değerlendirmenin sonuçları katılımcılara aktarıldığında, onlar da güçlü ve eksik yanları hakkında bilgi edinirler, böylece kurs boyunca eksiklerini gidermeye odaklanırlar. İkinci bir bilgi değerlendirmesi, kurs ortası soru formu, katılımcıların yeni bilgileri edinmede gösterdikleri gelişmeyi değerlendirmek amacıyla yararlı olabilir. Bu değerlendirmenin sonuçları da katılımcılarla paylaşılmalıdır.

Öğrenmeye Hakim Olma yaklaşımında değerlendirme:
Yeterliğe dayalıdır. Kursun hedeflerine yönelik bir değerlendirme yapılır. Katılımcıların sadece yeni bilgi edinmelerine değil, mesleklerini uygulayabilmeleri için gerekli olan temel bilgi ve tutumsal kavramları kazanmalarına yardım etme ön plana alınmıştır.

Dinamiktir, çünkü eğitmenlere, sürekli ve karşılıklı geribildirim sayesinde katılımcıların kursun (bilgi) amaçlarına ulaşmada hangi seviyede olduklarını iletme olanağı verir. (Çoğu kurs-öncesi/sonrası test yöntemlerinde eğitmenler genellikle doğru yanıtları katılımcılarla birlikte gözden geçirmezler. Bunun sonucu olarak da katılımcılar önemli bilgilerden mahrum olarak kursu bitirebilirler).

Daha az stres yaratır, çünkü katılımcılar, hem bireysel hem de grup olarak kendilerinden ne öğrenmeleri beklendiğini, bu bilgilere nasıl ulaşabileceklerini bilirler. Bunları eğitmenleriyle tartışmak için geniş olanakları vardır
İNSANCIL EĞİTİM TEKNİĞİ
Klinik eğitim yürütürken, insancıl eğitim teknikleri kullanmak zorunludur. İnsancıl eğitim tekniğinin temel özelliklerinden biri, insan bedenine çok benzeyen anatomik modellerin kullanılmasıdır. Bunun yanında, öğrenmeyi kolaylaştıran slaytlar ve video bantlar da kullanılmalıdır. Anatomik modellerle çalışma, öğrenmeyi kolaylaştırır, eğitim zamanını kısaltır ve hastanın maruz kalacağı riski en aza indirir. Bu nedenle, klinik beceri eğitiminin kalitesini artırmada modellerin etkili bir şekilde kullanılması çok önemli bir unsurdur. Burada vurgulanması gereken bir diğer nokta şudur: Başlangıçta insan bedenine oldukça benzeyen anatomik modellerin slaytlar ve video bantlar gibi diğer eğitim gereçleriyle birlikte kullanılmasıyla, katılımcılar hasta üzerinde çalışmaya başlamadan önce kolaylıkla beceri kazanabilir, hatta beceride yeterlik düzeyine de ulaşabilirler.

TABLO: Yetkinlik düzeyleri




Beceri Kazanma:

Uygulanması gereken beceri veya etkinliği basamaklarını ve (eğer gerekiyorsa) basamakların sırasını biliyor, ancak yardıma ihtiyacı var.

Beceride Yeterlik:

Uygulanması gereken beceri veya etkinliğin basamaklarını ve (eğer gerekiyorsa) basamakların sırasını biliyor ve tek başına yapabiliyor.

Beceride Ustalaşma:

Uygulanması gereken beceri veya etkinliği basamaklarını ve (eğer gerekiyorsa) basamakların sırasını biliyor ve yetkin bir şekilde yapabiliyor.

Katılımcılar insanlar üzerinde çalışmaya başlamadan önce iki eğitim etkinliğinin gerçekleştirilmiş olması gerekir:




  • Eğitmen, anatomik modeller ve eğitim slaytları ve/veya video filmleri kullanarak kazanılması gereken becerileri ve hasta ile olan ilişkileri pek çok kez göstermelidir.




  • Katılımcılar, eğitmenin gözetimi altında, gerçek duruma mümkün olduğunca benzer bir ortamda, anatomik model üzerinde, gerçek aletler kullanarak hem becerinin hem de hasta-hekim ilişkilerinin uygulamasını yapmalıdırlar.

Modellerle çalışırken kaç kez gözlem yapılması gerektiği, ya da işlemin kaç sefer model üzerinde uygulanması gerektiği, daha önceden almış oldukları eğitime ve deneyimlerine bağlı olarak katılımcıdan katılımcıya değişecektir. Ancak burada vurgulanması gereken nokta şudur; katılımcılar ancak ve ancak model üzerinde çalışmalarla beceriyi kazanıp bir miktar da beceride yeterlik seviyesine ulaştıktan sonra gerçek insanla çalışabilirler.


Araştırmalar, eğitimde anatomik modellerin ve diğer yardımcı eğitim gereçlerinin kullanılması ile eğitim süresi ve beceride yeterlik seviyesine ulaşmak için gereken vaka sayısının belirgin olarak azaldığını göstermiştir. Daha da önemlisi , anatomik modeller katılımcıların hastaya zarar verebilecek teknik hatalarını düzeltmek için mükemmel bir olanak sunarlar.

RAHIM İÇI ARAÇ UYGULAMA EĞITIMINDE ANATOMIK MODELLERIN KULLANILMASI


Tayland’da yapılan bir çalışmada geleneksel yöntemle yapılan Rahim İçi Araç Uygulama (RİA) eğitim yöntemi insancıl eğitim yaklaşımıyla karşılaştırılmıştır. İnsancıl eğitimde katılımcılar önce model üzerinde uygulama yapar, beceride belli bir düzeye geldiğinde hasta üzerinde çalışır. Model kullanılıp hasta üzerinde çalışmaya geçildiğinde, katılımcıların %70’i iki kez RİA uyguladıktan sonra beceride yeterli olarak değerlendirilmiştir. Altı kez uygulamadan sonra ise katılımcıların tamamı (%100) yeterli bulunmuştur. Buna karşın, model kullanmadan yapılan geleneksel eğitimdeki 150 katılımcının ancak %50’si yedi uygulamadan sonra yeterli olarak değerlendirilirken, %10’u da 15 uygulamadan sonra bile yeterli seviyede görülmemiştir!
İnsancıl eğitim yaklaşımının kullanılması, eğitim programlarının maliyetini de düşürür. Hasta yükünün az olduğu yerlerde RİA uygulaması eğitimi programları bazen altı ile sekiz hafta sürebilmektedir. Bu durum, katılımcılara yeterli uygulama şansı verilemeyeceği anlamına gelir. Diğer taraftan, anatomik modeller uygun bir şekilde kullanıldığında yani sadece gösterim (demonstrasyon) amacıyla kullanılmadığında eğitim iki hafta ya da daha kısa bir süreye indirilebilir.




EĞİTMENİN VE KATILIMCILARIN SORUMLULUKLARI
Klinik eğitimde öğrenim hedeflerine ulaşma sorumluluğu eğitmen ve katılımcılar arasında paylaşılmıştır. Eğitmenin amacı, sadece katılımcıların bilgi sınavında yüksek puan almalarını sağlamak değil, aynı zamanda beceri veya etkinlikte tam bir yeterliğe ulaşmalarıdır. YDE’de katılımcılar tam bir yeterliğe ulaşamazlarsa, eğitmen bu başarısızlığı katılımcıların yeteneksizliğine bağlamak yerine kendi eğitim yöntemlerini gözden geçirmeli, bunları geliştirmeli ve katılımcılara daha fazla uygulama yapma olanağı sağlamalıdır.
Eğitmenin rolü öğrenmeyi kolaylaştırmaktır. Eğitmen, katılımcılara yeni bilginin keşfedilmesinde ve yeni becerinin kazanılmasında rehberlik eder. Eğitmen, aynı zamanda, kendisi de iyi bir örnek olarak katılımcıların tutumlarını etkilemeye, uygun tutumlar kazandırmaya çalışılır, örneğin, eğitim sırasında eğitmen beceriyi tam ve doğru bir şekilde göstermelidir. Bu aşamada yetersizlik kesinlikle kabul edilemez.
Katılımcılar, konu hakkında bildiklerini paylaşmaya, etkin katılımda bulunmaya yüreklendirilirler. Bütün eğitim sürecinde katılımcıların eğitim ortamına getirdikleri bilgi ve deneyim en az eğitmenlerinki kadar önemlidir. Bu yaklaşımın başarısı katılımcıların eğitimde etkin bir rol üstlenme, bilgi ve deneyimlerini gruptaki diğer katılımcılarla paylaşma isteğine dayanır.
EĞİTMENLERİN SEÇİMİ VE EĞİTİMİ
Başarılı bir eğitimin anahtarı “aktarma”dır; her biri kendi alanında uzman olan sağlık çalışanları, klinik eğitmen olduklarında bilgi ve becerilerini diğerlerine nasıl aktaracaklarını öğrenirler.
Sağlık ve endüstri alanlarında üst düzeyde uzmanlaşmış kurumlar başarılı teknik uzmanları seçip onları eğitim konusunda geliştirmeyi, teknik beceride uzman olmayan eğitim uzmanlarını kullanmaktan daha uygun bulmaktadırlar.
Klinik beceri kursu düzenlenirken belki de en çok dikkat edilmesi gereken nokta eğitmen(ler)in seçimidir. Geçmişte, genellikle, akademik olarak başarılı ve klinik becerilerde usta olan herkesin iyi bir eğitmen olacağı kabul edilmiştir. Ancak günümüzde, dünyanın çeşitli ülkelerinde klinik bir beceriyi uygulama ile öğretmenin birbirinden tamamen ayrı şeyler olduğu hakkında fikir birliği oluşmuştur.
Yakın zamana kadar, klinisyenlerin eğitim becerilerini öğrenebilmeleri için gerekli ortam yaratılamamıştı. Bazılarında bu beceriler “doğal” olarak bulunuyordu, ama bunların etkili bir şekilde uygulanabilir hale gelmesi için yıllarca süren “deneme ve yanılma” sürecinden geçiyorlardı. İyi bir eğitmen tarafından eğitilme şansına kavuşmuş birkaç şanslı kişi onların stilini taklit edebilmişlerdi. Ancak, eğitim vermekte olan kişilerin çoğu için eğitim yapma eğitimi alma şansı, hala doğmamıştır.
Eğitmen adaylarını seçerken aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurulmalıdır:

  • Beceride ustalık. Klinikte eğitim verecek olan eğitmen, her şeyden önce öğretilecek klinik beceride uzman bir hizmet sunucusu olmalıdır.

  • Eğitime ilgi duyma. Çoğu klinisyen başkalarını eğitmektense mesleklerini icra etmeyi tercih eder. Bu nedenle, eğitmen olarak seçilecek kişilerin eğitime ilgi duymaları çok önemlidir.

  • Alçak gönüllülük. Ancak hatalarını kabul edebilenler ve katılımcılara kendi seviyelerine ulaşamayacaklarını ispat etmeye çalışmayanlar iyi bir eğitmen olabilirler.


Eğitmen Olma Süreci
Klinisyenlerin hizmet sunandan klinik eğitmeni rolüne geçmelerine yardımcı olmak için bir dizi basamağın kullanılması önerilir. Örneğin RİA uygulama eğitimi için görev yapacak bir eğitmen, ilk olarak, danışmanlık veya RİA uygulama gibi hizmet sunum becerilerini kazanması gereklidir. Genellikle, ancak aylarla (hatta yıllarla) ölçülen bir uygulama devresinden sonra, klinisyen beceride uzman (usta) hale gelir.
Ustalaştıktan sonra, eğitmen olmak isteyen klinisyenler, kendi uzmanlıklarını diğerlerine etkili bir şekilde aktarmak için gereken becerilerin verildiği “eğitim becerileri” kursuna katılabilirler. Bu kurs sırasında, temelinde yetişkin öğrenme prensipleri yatan yetiştiricilik ve insancıl eğitim tekniklerini öğrenirler. Ayrıca, klinisyenler, klinik işlemin uygulanmasındaki standart yaklaşımı ve katılımcıların performansını değerlendirmek için yeterliğe dayalı öğrenim ve değerlendirme rehberlerini kullanmayı da öğrenmelidirler.
Klinisyenler aynı zamanda:

  • Yeni bilgiyi nasıl daha etkili yollardan sunabileceklerini (sınıf dersi, gösterim, oyunlaştırma, vaka çalışması ve grup tartışması) ve

  • Sınıfta yapılan eğitimler sırasında eğitimi kolaylaştıran araçların kullanacaklarını da öğrenmiş olmalıdırlar.

Bunlardan sonra, yeni klinik eğitmen, usta eğitmenin yanında yardımcı-eğitmen olarak çalışmalıdır. Yardımcı-eğitmenlik genellikle o kişiye eğitim veren eğitmenin yanında yapılır. Daha sonraki kurslarda, yeni eğitmen, deneyim kazandıkça, sadece gereksinim duyduğu hallerde uzman eğitmene başvurur.


Aşağıdaki tabloda örnek olarak, RİA uygulama eğitimi yapmak için kalifiye hizmet sunucusundan klinik eğitmen olmaya uzanan sürecin basamakları özetlenmiştir.

TABLO: Rahim İçi Araç Uygulama İçin Klinik Eğitmen Olma Süreci







ETKİNLİK

UNVAN

1. Basamak

Klinisyen, RİA uygulama ve çıkarma gibi belli bir işlemde beceri kazanmak ve kalifiye olmak için hizmet-içi eğitime katılır.

Hizmet sunucusu

2. Basamak

Klinisyen, başvuranlara RİA hizmeti sunarak deneyim kazanır ve beceride ustalaşır.




3. Basamak

Klinisyen, eğitmen olmaya ilgi gösterir ve klinik eğitmen adayı olarak seçilir.




4. Basamak

Klinisyen, belli bir klinik beceriyi standardize etmek, bilgilerini tazelemek ve eğitim becerilerinde yeterli hale gelebilmek için usta bir eğitmenin yürüttüğü eğitim becerileri kursuna katılır.




5. Basamak

Yeni klinik eğitmen, kendisi ustalık kazanıncaya kadar bir usta eğitmenin yardımı ve denetiminde eğitim verir.

klinik eğitmeni olur.



Klinik eğitmen

Klinik beceri kursları, sağlık hizmeti sunanların mesleklerini daha etkili bir şekilde yapmalarına yardım eder. Bu tür eğitimler yeterliğe dayalı eğitim teknikleri kullanılarak ve hem hazırlanışında hem de sunumunda yetişkin öğrenme ilkeleri temel alınarak, katılımcı, öğrenme adımları birbirleriyle bağlantılı ve uygulamalı olmalıdır.


Yeterliğe dayalı eğitim, bir işlem veya etkinliği yapabilmek için gereken bilgi, tutum ve becerilere odaklanmıştır. Yeterliğin değerlendirilmesinde göz önüne alınan kriter sadece işlem veya etkinliği uygulamak için gereken bilgi ve becerinin ölçümü değil, bunların yanında genel olarak yetkinliğin de objektif bir şekilde değerlendirilmesidir.
Etkili klinik eğitimin diğer özellikleri aşağıda özetlenmiştir:


  • Katılımcıların kendilerinin yönlendirdikleri öğrenim deneyimleri oluşturduğu ve eğitmenin kolaylaştırıcı olarak rol aldığı yaklaşımını kullanır.

  • Katılımcılara yeni beceri öğrenmede yardımcı olma yanı sıra, olumlu geribildirim, etkin dinleme, soru sorma ve problem çözümü gibi tekniklerin kullanıldığı yetiştiricilik üzerine inşa edilmiştir.

  • Yeni becerilerin öğrenilmesini kolaylaştıran insancıl eğitim tekniklerini kullanır.

Klinik eğitimin amacı, sağlık çalışanlarının güvenli, yüksek kaliteli hizmet sunmalarını sağlamak olduğundan, eğitim amaçlarına ulaşma sorumluluğu eğitmen ve katılımcılar arasında paylaşılır. Kurs amaçlarına ulaşamayan katılımcılar varsa, eğitmen, bu durumu katılımcıların yeteneksizliğine bağlamamalı, katılımcılara yardımcı olmak ve eğitim yöntemlerini geliştirmek için yeni yollar aramalıdır.


Hizmet sunumunda uzman olan her klinisyenin her zaman iyi bir eğitmen olamayacağı da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, klinik eğitmenlerini seçerken, beceride ustalaşmış olmanın yanı sıra alçak gönüllülük ve eğitime karşı içten bir ilgi duyma gibi nitelikler özellikle aranmalıdır.

KLİNİK UYGULAMA EĞİTİMİNE YAKLAŞIM





KISSADAN HİSSE


  • Klinik uygulamalar, bir öğretmenin sınıfta ders anlatması yerine, öğrenicilere eğitim döneminde uygulama yapma şansı verilerek kolaylıkla ve başarı ile öğrenilebilirler.

  • Öğreniciler öğrenmeye hazır ise , neleri öğreneceği önceden açık olarak gösterilirse, deneyimleri üzerine geribildirim verildiğinde, tekrarlarla, gerçeğe yakın ortamda uygulama yaparak, yargılayıcı olmayan destekleyici bir ortamda çalışırlarsa klinik uygulamaları yaparak kolayca öğrenebilirler.

  • Etkili bir yetiştirici, klinik eğitimde neler öğrenileceğini önceden açıklar, kendisi de öğrenmeye açık, alçak gönüllü, sürekli olarak gözlem yapıp öğrenicilerin uygulamalarını değerlendiren, doğru uygulamaları övüp, eksikler için yol gösteren ve yardım etme isteğinde olan usta bir eğiticidir.

  • Klinik uygulamalar gibi hemen her tür beceri eğitiminde yapılacakların adımlandığı kontrol listeleri yeterliliği ölçülebilir hale getirmede önemli araçlardır. Öğrenme aşamasında eğitim uygulamalarında insan vücudu yerine maketlerin kullanımı insancıl bir yaklaşımdır

  • Klinik yetiştirici olmak için öncelikle istek, daha sonra bu teknikleri yeterli olarak kullanmayı öğrenmek için zaman ayırarak usta eğitimcilerle birlikte çalışmak gerekir.





Ek 1. PATATESLİ OMLET YAPMA –EĞİTİM VE DEĞERLENDİRME BECERİ KONTROL LİSTESİ
(Aynı katılımcı için birden fazla gözlem yapılarak, gereksinimlere uygun önerilerle becerinin gelişimi değerlendirilir)


  1. Geliştirilmesi gerekir: Basmak yapılmadı ya da yanlış uygulandı.

  1. Yeterli: Basamak doğru ve yerinde ancak duraksamalı uygulandı.

  1. Ustalaşmış: Basamak doğru, yerinde ve ustalıkla uygulandı.

Katılımcının Adı Soyadı : ………………………………….. .






Gözlemler
BASAMAKLAR*

I

II

III

1

Eller yıkanır










2

Patatesler yıkanır










3

Patateslerin kabukları soyulur










4

Patatesler yeniden yıjkanır










5

Küçük küpler tarzında kesilir










6

Teflon tavaya yağ eklenerek ateşin üzerine konur










7

Yağ ısınınca patatesler tavaya konur










8

Hafifça karıştırılarak patateslerin tavaya yapışması önlenir










9

Yumurtalar bir kase içine kırılarak karıştırılır










10

Yumurta karışımına istenen baharatlar eklenerek karıştırılır










11

Karışım teflon tavadaki kızarmış patateslerin üzerine dökülür










12

Tavanın kapağı kapatılır










13

Orta ateşte yaklaşık 10’ pişirilir










14

Ocak kapatılır










15

Servis tabağına alınır










  • Kişi başına bir patates ve yumurta kullanılır

Katılımcı patatesli omlet yapmaya:  Hazır  Hazır değil


Eğiticinin Adı Soyadı: ………………………………. Tarih: __/__/__
İİmzası: …………………….
Ek 2. TEMEL YAŞAM DESTEĞİ UYGULAMA KONTROL LİSTESİ



(Aynı katılımcı için birden fazla gözlem yapılarak, gereksinimlere uygun önerilerle becerinin gelişimi değerlendirilir)


  1. Geliştirilmesi gerekir: Basmak yapılmadı ya da yanlış uygulandı.

  1. Yeterli: Basamak doğru ve yerinde ancak duraksamalı uygulandı.

  1. Ustalaşmış: Basamak doğru, yerinde ve ustalıkla uygulandı.




Katılımcının Adı Soyadı: ……………………………………. Tarih: …………………


UYGULAMALAR

GÖZLEMLER




1

2

3

4

5

a. Uyarılara cevap vermiyorsa

x

x

x

x

X

1. Yardım çağır
















2. Sırt üstü yatar konuma getir
















b. Hava yollarını açma

x

x

x

x

x

1. Elini kazazedenin alnına, diğer el parmak uçlarını çenesi altına yerleştir
















2. Çene kemiği yere dik açı olacak şekilde başı geriye eğerek hava yolunu aç
















3. Gör, duy, hisset yöntemiyle solunum varlığını kontrol et (en çok 10 sn)
















c. Solunumu olan kazazedeye yardım

x

x

x

x

X

1. Stabil yan pozisyonu uygula
















2. Acil yardım iste veya istet
















3. Solunumu devamlı gözle
















4. Her durumda kişiyi bir hastaneye nakletme
















d. Solunumu olmayan kazazedeye yardım

x

x

x

x

x

1. Acil yardım servisinden yardım iste veya istet
















2. Baskın elin topuk kısmını göğsün tam ortasında, diğer elin topuk kısmını da bunun

üzerine yerleştirerek iki elin parmaklarını kenetle


















3. Dirsekler kırılmadan, dış açıyla, göğüs 4-5 cm çökecek şekilde bu noktaya basınç ver
















4. İşlemi dakikada 100 kez olacak hızda, 30 kez elin yerini değiştirmeksizin tekrarla
















5. b-1,2, 3 adımları ile hava yollarını tekrar aç
















6. Alındaki eli kullanarak baş ve işaret parmağıyla kazazedenin burnunu kapatarak iki kez

solunum yap


















7. Dolaşım belirtileri (normal solunum, öksürük, hareket) görülene kadar kalp masaj sayısı/ solunum sayısı oranı 30/2 olacak şekilde uygulamayı sürdür
















8. Dolaşım belirtileri görülemiyorsa tıbbi yardım gelene veya bitkin düşene kadar uygulamayı sürdür.
















3. Kalp çalışmaya başlayınca masaja son ver
















4. Her durumda kişiyi bir hastaneye naklet















Katılımcı ağızdan ağıza solunum ve kalp masajı yapmaya:  Hazır  Hazır değil


Eğiticinin Adı, Soyadı: ...................................................................................

Tarih: ....................................

İmzası: ...................................



Ek 3. YETİŞTİRİCİLİK BECERİSİ EĞİTİM VE DEĞERLENDİRME KONTROL LİSTESİ


(Aynı katılımcı için birden fazla gözlem yapılarak, gereksinimlere uygun önerilerle becerinin gelişimi değerlendirilir)


  1. Geliştirilmesi gerekir: Basmak yapılmadı ya da yanlış uygulandı.

  1. Yeterli: Basamak doğru ve yerinde ancak duraksamalı uygulandı.

  1. Ustalaşmış: Basamak doğru, yerinde ve ustalıkla uygulandı.




Yüklə 0,94 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin