EğİTİCİ EĞİTİMİ EĞİTİm becerileri kurs kitapçIĞI



Yüklə 0,94 Mb.
səhifə9/20
tarix08.01.2019
ölçüsü0,94 Mb.
#93369
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   20

Sınırlılıkları





  • Hızlı, net düşünme yeteneği ve kullanılan dile hakim olmayı,

  • Öğrenicilerin soru ve yanıtlarını göreceli olarak değerlendirebilmeyi,

  • İlgiyi canlı tutmak ve yinelemelerden kaçınmak için farklı soru sorma tekniklerini kullanabilmeyi gerekir.


Uygulama Biçimi


  • Sorular önceden planlanır ve çalışma planı yazılır

  • Sorunun amacı belirlenir

  • Her soruda bir durum sorulur

  • Soru, doğal bir tavırla tüm sınıfa ya da katılımcılardan birine sorulur ve yanıt için yeterli zaman bırakılır

  • Yanıtın doğru ve anlamlı olup olmadığı tartılır

  • Yanıt doğruysa desteklenir, kısmen doğruysa doğru bölümü onaylanır, yanlış bölümü düzeltilir, tamamen hatalıysa eleştirel bir tavır takınmadan doğru yanıta ulaşılması için katılımcı ya da gruba yardım edilir.

  • Geçerli bir neden varsa öğrenicilere yanıta katılmama hakkı tanınır.





SORU SORMA BİÇİMLERİ

Etkili bir eğitmenin temel özelliklerinden biri soru sorma tekniklerini etkili bir şekilde kullanmasıdır. Soru sormanın birinci amacı konu hakkında düşünmeye sevk etmektir. Etkili soru sorma, katılımcılara konuyu baştan sona düşünmeleri ve daha iyi kavramaları olanağını sağlar. Konu karmaşık olduğunda , eğitim toplantıları uzun olduğunda, konu eğitmen veya katılımcıların umduğu kadar heyecan verici olmadığında, soru sorma teknikleri ilgi ve dikkatin yoğunlaşmasına yardım eder.


İlgiyi canlı tutmak ve tekrardan kaçınmak için farklı soru sorma teknikleri kullanılmalıdır. Bu teknikler:

  • Soruyu tüm gruba yöneltme: bu teknik ile gönüllü olanlar soruyu yanıtlama şansını elde ederler; ancak bu yöntemin olumsuz yanlarından biri, genellikle aynı kişilerin konuşması, herkesin katılımının sağlanmamasıdır. Örnek: “Lütfen biriniz niçin ..... yaptığımızı söyleyebilir mi?”

  • Soruyu katılımcılardan birine, adıyla hitap ederek sorma: katılımcı bir sorunun geleceğinin farkındadır, soruya konsantre olabilir ve gerektiği gibi yanıtlar. Bu tekniğin olumsuz yanı da, soru doğrudan belli bir katılımcıya yöneltildiğinden, diğer katılımcılar soruyu dinlemeyebilir. Örnek: “Ali, eğer ...... yaparsak neler olabileceğini söyler misin?”

  • Soruyu sorma, duraklama ve sonra soruyu belli bir katılımcıya yöneltme: herhangi bir katılımcının soruyu yanıtlaması istenebileceği için , katılımcıların hepsinin soruyu dinlemeleri gerekir. Bu tür soru sormanın en önemli eksiği, soru yöneltilen katılımcı soruyu dinlemediğinde, cevap verme şansının kalmamasıdır. Bu durumda eğitmenden soruyu tekrarlaması istenebilir. Örnek: ”Bugün hangi ilkeleri inceliyoruz? Ayşe, bize açıklayabilir misin?”

Soru sorma tekniğinin anahtarı, aynı tip soru sormaktan kaçınmaktır. Çeşitlilik sağlamak ve katılımcıların dikkatini ayakta tutmak için bu üç tekniğin hepsini bir arada kullanmak gerekir.



  • Soruyu sorarken katılımcıya adıyla hitap etmek oldukça güdüleyicidir. Aynı zamanda bütün katılımcıların etkin katılımını sağlar.

  • Katılımcının doğru yanıtını tekrarlama ile katılımcıya destek verilirken grubun geri kalanının da yanıtı duyması sağlanır.

  • Doğru yanıtları desteklemek, ödüllendirmek katılımcının konuyla ilgisinin devam etmesini sağlar. Destek/ödül kavramıyla anlatılmak istenen övme, katılımcının yaptığı şeyi diğerlerine gösterme, bir katılımcıyı yardımcı olarak seçme, olumlu yüz ifadeleri, mimikler kullanma veya diğer sözsüz iletişim yöntemleri ile katılımcıya takdir edildiğini göstermedir. Örnekler: “Ben bile daha iyi açıklayamazdım!”, “Çok güzel bir yanıt, Ali!”

  • Katılımcının verdiği yanıt kısmi olarak doğruysa eğitmen doğru bölümü onaylamalı sonrada yanlış bölümü düzeltmeli ya da o katılımcıya veya bir başkasına ilgili bir diğer soru yöneltmelidir. Örnekler: “Yanıtının ilk bölümüne katılıyorum; ama ....yı açıklayabilir misin?”, “Neredeyse doğru! Leyla, Veysel’e biraz yardım edebilir misin?

  • Katılımcının yanıtı hatalı olduğunda, eğitmen eleştirel olmayan bir tavırla katılımcıyı doğru yanıta götürmek için soruyu başka sözcüklerle yeniden ifade etmelidir. Örnekler: “Üzgünüm, Mehtap, bu doğru değil. Duruma farklı bir açıdan bakalım. Mesela...”, “Temel, soruyu başka bir biçimde sorayım .... yı ayarlamaya çalışırken ne olabilir?”

  • Katılımcı soruyu yanıtlamak için herhangi bir girişimde bulunmazsa, eğitmen yukarıdaki yolu izleyebilir ya da soruyu başka bir katılımcıya yöneltebilir. Beklenen yanıt alındıktan sonra ilk katılımcıya dönülür ve tartışmaya katılması sağlanmaya çalışılır. Örnek: “Hamza, Ertem’in saydığı saydam kullanmanın olumsuz yanları üzerine eklemek istediğin bir şey var mı?”



Katılımcılar soru sorduğunda eğitmenin iki seçeneği vardır:

  • Soruyu yanıtlamak

  • Soruya başka bir soruyla karşılık vermek

Eğitmen bu ikisinden hangisinin uygun olduğuna kendi deneyimlerine dayanarak karar vermelidir. Soru karmaşık ya da çetrefilli ise veya daha önce tartışılmamış bir konuyla ilgiliyse, eğitmenin soruyu yanıtlaması daha uygun olur. Ancak konuyla ilgili soruları yanıtlamanın en iyi şekli, katılımcıya bir başka soru sormaktır.

  • Eğitmen konuyla ilgili bir soruyu yanıtlayamadığında, ne sorulduğunu iyice anladıktan sonra yanıtını bilemediğini açıklamalı, toplantıdan sonra araştırmalı ve yanıtı bir sonraki toplantıda katılımcılarla paylaşmalıdır.

  • Katılımcılar tartışmayı konu dışına sürükleyecek bir soru sorduklarında, eğitmen bu sorunun yanıtlanmasının ve buna bağlı olarak çıkacak tartışmanın faydalı olup olmayacağına karar vermelidir. Katılımcıların yararına olacaksa ve zaman izin veriyorsa, eğitmen tartışmanın aldığı yeni yönü izleyebilir. Soru eğer bir fayda sağlamayacaksa eğitmen tartışmayı asıl konuya çekmelidir





UYGULAMA / PRATİK
Eğitim oturumunda ya da demonstrasyon sırasında öğrenilmiş becerilerin gözlem altında yapılmasıdır.
Kullanım Yerleri
Katılımcının bağımsız olarak yapacağı bir el ya da sözel becerinin öğretilmesi sırasında
Üstünlükleri


  • Öğreniciler gerçek durumlarda, gerçek kişilerle, gerçek ya da gerçeğe yakın araç-gereç ve materyal kullanarak çalışır.

  • Eğitmenin gözlemi altında, öğrenicinin gerekli beceri düzeyine ulaşması sağlanır.

  • Öğrenicinin kendi ilgi alanını keşfetmesine fırsat tanınır

  • Kişilerin bağımsız performansları değerlendirilebilir

  • Gelecekte denetim gerektirecek durumlar belirlenir


Sınırlılıkları


  • Pratik yapabilmek için ortam ve pek çok malzeme gerekir

  • Grup büyükse katılımcıların becerilerini geliştirmeleri için yeterli pratik yapmaları zorlaşır.

  • Eğitmenin gözlem ve değerlendirmesi olmadan yapılan uygulama amacına ulaşmaz.


Uygulama Biçimi


  • Tüm adımlar planlanır

  • Ulaşılması istenen yeterlilik düzeyi tanımlanır

  • Eğitim sürecini tüm ayrıntıları ile anlatan bir kontrol listesi hazırlanır ve bu liste öğrenicilere verilir.

  • Öğrenilecek her özel beceri için ayrı bir kontrol listesi hazırlanır.

  • Teorik ilkeler öğretilir.

  • Maket üzerinde, demonstrasyonla ya da oyunlaştırma ile öğrenilecek durum gösterilir

  • Yetiştiricinin gözetiminde gözlem, uygulamayı paylaşma, denetim altında uygulama ve son olarak bağımsız performansın değerlendirilmesi sırası izlenir.


SAHA GEZİSİ
Öğrenicilerin doğrudan gözlem yapması için ilgili birimin ziyaret edilmesidir.
Kullanım Yerleri


  • Öğrenicilerin ilk elden gerçek yaşam deneyimi yaşaması isteniyorsa

  • Teoriğin pratiği gösterilmek isteniyorsa

  • Öğrenicilerin çalışan bir servis, teknoloji ya da kişiyi görmesi isteniyorsa


Üstünlükleri


  • Öğrenci aktif durumdadır

  • Gerçek koşulları gösterir

  • Teorik ile pratik arasındaki ilişkinin anlaşılmasını sağlar

  • Deneyim çeşitliliği sağlar

  • Öğreniciye güven kazandırır


Sınırlılıklar


  • Personel, araç-gereç masrafı gerekir

  • Yalnızca küçük gruplar katılabilir, büyük gruplarda yapmak para, zaman ve emek kaybına neden olur

  • Dikkatli planlama gerekir

  • Öğrenme düzeyini değerlendirmek güçtür


Uygulama Biçimi


  • Görülecek kişi ya da yer dikkatli seçilir

  • Ulaşım masrafları gibi ayrıntılar önceden planlanır

  • Gidilecek yer ve izlenecek etkinlikler görülür

  • Ziyaretçilerle gezinin ne amaçla yapıldığı paylaşılır

  • Gezi sonrası izlenimler paylaşılıp tartışılır


PROBLEME DAYALI ÖĞRENME

Bilinmeyen bir konuda sorun çözme becerisi kazanma için grup çalışması yaparak, aktif öğrenmeyi sağlayan, küçük grup çalışması, beyin fırtınası, grup tartışması, mini-sunum, ev ödevi gibi eğitim yöntemlerinin bir kaçının bir arada kullanıldığı bir yaklaşımdır.



Kullanım Yerleri


  • Analiz ve sentez yaparak sorun çözme becerisi kazanmada

  • Öğrenici merkezli, bağımsız öğrenmede



Üstünlükleri



  • Öğrenme sorumluluğu kazandırır

  • Mesleki sorumluluk bilinci kazandırır

  • Bilgiye ulaşma becerisi kazandırır

  • Bilgiyi irdeleme ve kullanma becerisi kazandırır

  • Kişilerarası iletişimi güçlendirir



Sınırlılıkları


  • Grup çalışması yapılabilecek ortamlar gerektirir.

  • Bilgiye ulaşma olanakları eğitim ortamında sağlanmalıdır.

  • Geleneksel eğitimle yetişmiş eğiticilerin yalnızca kolaylaştırıcı olmaya uyum göstermesi güçtür



Uygulama Biçimi


  • Belirlenen amaç ve öğrenim hedeflerine yönelik bir sorun senaryosu hazırlanır

  • Bu senaryo 8-10 kişiden olaşan bir grup öğreniciye sunulur

  • Senaryoda yansıtılan olaydaki sorunların belirlenmesi için öğreniciler cesaretlendirilir

  • Sorunların nedenleri hakkında hipotezlerin oluşturulması istenir

  • Olayla ilgili ayrıntıları öğrenmek için başka hangi bilgilere gerek olduğu belirlenir

  • Öğrenilmek istenen bilgiler ek senaryo olarak gruba iletilir.

  • Yeni bilgilerle hipotezler gözden geçirilir ve sorun /ların çözümü için neler yapılacağı hakkında görüş oluşturulur.

  • Çözümler için grubun henüz bilmediği, kazanılması gereken bilgiler belirlenir.

  • İdeal olan, soruna çözüm oluşturmak için bilgi kazanmaları amacıyla katılımcıların her birinin bağımsız çalışması için (bir kaç gün) arada zaman verilir. Bir sonraki oturumda çözüm alternatifleri oluşturan grup üyelerinin uzlaşma ile geçerli çözüm yolları geliştirmeleri beklenir.

  • Grubun bir yöneticisi yoktur. Konuşma ve tartışmaların saygı içinde geçmesi için hakların gözetilmesi gereği önceden kural olarak grupla paylaşılır.

  • Kolaylaştırıcı öğretmenlik yapmadan, gerektiğinde sorular sorarak grubun amaçlardan ayrılmasını önler ve hakların gözetilmesi için aracı olur



FARKLI EĞİTİM TEKNİKLERİNDE EĞİTİMCİ VE KATILIMCILARIN KATKISI




Öğrenici


Merkezli




PDÖ







Küçük Grup Çalışması








Vaka


Çalışması






Rol Yapma








Yapılanmış

Uygulama







Demonstrasyon









Yönlendirilmiş

Tartışma


Eğitici

Merkezli


I,I,



Konfreans

Ders Verme


GENİŞ GRUPLAR İÇİN ETKİLEŞİMLİ ÖĞRENME
Çok sayıda öğrencinin birden eğitim gördüğü okullarda etkileşimli eğitim tekniklerinin kullanılması için ortam sağlamak kolay değildir. Bu konuda bir çözüm arayan eğitimcilere yol gösterebilecek öneriler aşağıda özetlenmiştir.
Geniş gruplar halindeki tıp öğrencilerine etkileşimli öğretim derslerinin planını yaparken öncelikle bu büyük grup nasıl küçük gruplar haline dönüştürülebilir ve dershanenin kendisinden doğan sınırlamalarla nasıl başa çıkılabilir sorularının yanıtlarını aramak gerekir. Diğer bir önemli konu da öğrenicilere bireysel olarak veya grup içinde neler yaptırılmak istendiğidir. Etkileşimli öğrenmenin amacı, öğrencilere öğrenmelerini destekleyecek bir etkinlik vererek onları edilgen dinleyici rolünden kurtarmaktır. Etkinliğin yapısı, vermekte olduğunuz dersin içeriğine ve süresine bağlı olacaktır. Dersiniz sırasında veya dersten sonra etkinlik yaptırılacaksa bunu önceden haber verin. Öğreniciler kendilerinden bekleneni anlarlarsa, genellikle bu beklentileri yerine getirmek için çalışırlar. Bu amaçla dersten bir süre önce konuyla ilgili hazırlık yapabilecekleri bir ödev de verilebilir.
Derse ilgiyi artırmak için yapılabilecek öğrenici etkinliklerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

  1. Öğrencilerden dersin konusuyla ilgili katıldıkları ve katılmadıkları noktaları belirtmelerini isteme

  2. Dersi netleştirmeye yarayacak sorular yaratma

  3. Ana noktaların özetini yapma

  4. Diğer öğrenciler için test soruları hazırlama

Yukarıda sayılanların tümü büyük sınıfı küçük gruplara ayrılarak yapılabilir. Ayrıca son üç öneri için her doğru yanıta puanlar vererek bir yarışma havası da yaratabilirsiniz.


Ders sırasında öğrenicilerden anlattığınız konuyla ilgili örnek vermelerini, önceden hazırladığınız test sorularını yanıtlamalarını isteyebilirsiniz. Sınıf eğer küçük gruplar halinde düzenlenirse, gruplardan soruları yanıtlamaları istenebilir. Doğru yanıtlar için puan vererek ödüllendirmek hem sınıfın enerjisini artırır, hem de ilgiyi canlı tutar. Bu ortamda gürültü olacağı beklendiğinden sessizlik için çaba harcanmamalı ve bu koşullarda çalışma için uygun olan ortamlarda yapılmalıdır.
Ders konunuzu anlattıktan sonra pekiştirme amacıyla yapılabilecek küçük grup çalışma etkinliklerine verilebilecek örnekler ise:

  • Anlatılan konuyla ilgili tartışılacak ve çözülecek soru sorma.

  • Küçük gruplara bölerek gruplara sorunun çözümü üzerine ana noktaları büyük kağıtlara veya saydamlara yazdıkları bir sunum hazırlayabilirler. Zaman kısıtlı olduğunda gruplara düşüncelerini yönlendirecek bir çalışma kağıdı verilip zaman çok kısıtlı ise her gruba tartışmaları için çalışma kağıdındaki sorulardan bir tanesini verilebilir.

  • Grup çalışmalarının sunumlarında dersin süresi yol gösterici olacaktır. Dersin süresi uygunsa her gruptan bir temsilci görsel malzeme kullanarak kısa bir özet sunabilir. Zaman sorunu varsa her gruptan bir gönüllü çok kısa bir sunum yapabilir.

  • Sunumdaki ana noktaları vurgulamak için, gruplardan bir tanesinin dersi özetlemesi istenebilir. Derse başlanmadan önce, dersin sonunda grupların birinden özet yapması isteneceği öğrencilere haber verilir. Hazırlık için 10 dakika süre verilerek bir grubun sunumu izlenebilir.

  • Gruplardaki öğrenciler birbirlerini öğretilen konuyla ilgili kendilerinin veya öğreticinin hazırladığı sorularla değerlendirilebilir.


Öğrenme ortamında yarışma
Öğrenciler sınıfın iyi idare edileceğine güvendiklerinde, derse katılmaya daha istekli olurlar. Odadaki otoriteden beklentileri vardır. Bu beklentiler adalet, emniyet ve güvenle ilgilidir. Arkadaşça bir yarışma ortamı yaratıldığında liderden her gruba adaletli davranması veya herhangi bir bireyi, grubu yanlış yanıttan dolayı aşağılamaması veya cezalandırmaması beklenir. Öğretim üyesi ortamı ayarlar, sınıf da onu izler. Eğer yarışma kızışırsa liderin, oranın bir öğrenme yeri olduğunu ve güvensiz ortamda pek de bir şey öğrenilemeyeceğini sınıfa hatırlatması gerekir.
Dershanenin koşullarıyla ilgili sınırlamalarla başa çıkma
Dershanede hareket etme rahatlığı yoksa, bu ortam kısıtlıdır. Odanın fiziksel boyutu ve planı öncelikle göz önünde tutulmalıdır. En önemli belirleyici sorular:

  • Sıra/sandalyeler yere sabitlenmiş mi?

  • Öğrencilerin dolaşması ve gruplar oluşturması için yeterli yer var mı?

Bu soruların yanıtları öğrencilerin birbirleriyle ve eğitimciyle ilişkiye girme yapısını ortaya koyacaktır. Aşağıdaki öneriler özel fiziksel düzenlemeler için yararlı olabilir.



  1. Sandalyeler sabitse altı ile sekizer kişilik gruplar oluşturabilir. Üç ya da dört kişi arkalarındaki kişileri görebilecek, birlikte çalışabilecek şekilde geriye dönerler.

  2. Sandalyeler hareket ettirilebiliyorsa ve dershane yeterince genişse gruplar verilen görevi yapmak için küçük daireler oluşturabilirler.

  3. Duruma göre öğrencilerden, verilen görevi yapmaları için küçük gruplar halinde kısa bir süre ayakta durmaları istenebilir.

  4. Öğrencileri gruplara ayırmada sayı sayma veya her öğrenciye dershaneye girerken bir parça renkli kağıt verme, sınıf köşelerine toplanma gibi yöntemler kullanılabilir. .

Dershanenin sunduğu her olanaktan yararlanmak gereklidir. Eğer dershanede aynı anda farklı grupların kullanacağı karatahtalar varsa kullanılır. Böyle bir düzenek yoksa büyük tahta kağıdı kullanarak çözüm üretilebilir. Dershanenin pencerelerine, duvarlarına bu kağıtları yapıştırıcı hamurla asmak mümkündür.


Etkili bir sınıf dersi için güçlü, dikkat çekici bir girişle başlama, ana konuya yumuşak bir geçişle devam etme, eğitmenin ders planının ana hatlarını izlemesi, çeşitli görsel işitsel araçların kullanılması, öğrenicilerin etkin katılımını sağlama ve sonuçta etkili bir özetle bitirme uyulması gereken temel kurallardır.


EĞİTİM UYGULAMALARINI DEĞERLENDİRME

Gerçekleştirilen bir eğitim oturumu, sunum izleyenler ve konuşmacı tarafından değerlendirilebilir. Etkili bir sunumu değerlendirme için aşağıdaki rehber yol göstericii olacaktır.



SUNUM BECERISI DEĞERLENDIRME KONTROL LİSTESİ

(Aynı katılımcı için birden fazla gözlem yapılarak, gereksinimlere uygun önerilerle becerinin gelişimi değerlendirilir)

  1. Geliştirilmesi gerekir: Basmak yapılmadı ya da yanlış uygulandı.

  1. Yeterli: Basamak doğru ve yerinde ancak duraksamalı uygulandı.

  1. Ustalaşmış: Basamak doğru, yerinde ve ustalıkla uygulandı.

Katılımcının Adı Soyadı:…………………………………………...



BASAMAKLAR

GÖZLEM SIRASI

1

2

3

4

5

1. Etkili bir giriş yapma
















2. Giriş bölümünde amacı ve öğrenim hedeflerini belirtme
















3. Bütün gruba soru yöneltme
















4. Bireylere soru yöneltme
















5. Çeşitli düzeylerde sorular sorma
















6. Katılımcıların isimlerini kullanma
















7. Olumlu geri bildirimde bulunma
















8. Katılımcıların sorularını yanıtlama
















9. Eğitici notlarını ve/veya referans el kitabını kullanma
















10. Göz teması kurma
















11. Tüm katılımcıların duyabileceği şekilde konuşma
















12. Ortamda dolaşma
















13. Görsel ve diğer eğitim araçlarını etkili şekilde hazırlama
















14. Eğitim gereçlerini etkili şekilde kullanma
















15. Yerinde espriler yapma
















16. Zamanı kullanma
















17. Etkin bir özet yapma
















Katılımcı etkili bir sunum yapmaya:  Hazır  Hazır değil


Eğiticinin Adı Soyadı: ………………………………. Tarih: __/__/__
İİmzası: …………………….

EĞİTİM TEKNİKLERİ


KISSADAN HİSSE:
Eğitim amacına uygun eğitim tekniği seçilmeli, seçilen yöntem etkili biçimde uygulanmalı, bunun için ortam sağlanmalı, eğitimin sonunda öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini sınamak için uygun değerlendirme yöntemi kullanılmalıdır.


Eğitim bileşeni



Eğitim tekniği





Değerlendirme Yöntemi.

Sunum

Küçük grup tartışması

Vaka sunumu

Rol yapma

Uygulama




Bilgi

****

***

**

**

**

Yazılı sınav, test, sözlü


Beceri

**

**

***

***

****

Yapılandırılmış uygulama sınavı ( gözlem, sözlü)

Tutum

*

***

**

****

**

İş sırasında gözlem




Aşağıdaki tabloda bilgi, beceri ya da tutum bileşenlerini kazandırmak için uygun olabilecek eğitim ve değerlendirme (sınav) yöntemleri gösterilmiştir. İletişim becerileri için rol yapma, el becerisi geliştirmek için uygulamanın etkin bir teknik olduğu görülüyor ancak, her ikisi için de eğticinin önemini vurgulamakta yarar var. Beceri kazanma sırasında yapıcı geribildirim ve eksiklerin tamamlanması için koçluk yapılması etkinliği sağlamada en önemli araçtır. Sorun çözmeyi öğrenme becerisi geliştirilmek istendiğinde vaka çalışmaları ve probleme yönelik öğrenme oturumları düzenlenmelidir. Vurgulanması gereken başka bir özellik de sunum / konferans türü etkinliklerle ilgilidir; sunum sırasında çeşitli araçlar (görsel, işitsel vb) kullanılır ve katılımcıların soru sorarak tartışma da yapabilmesi için zaman ayrılmasıyla etkileri artırılmalıdır. Görsel araç kullanımında, birlikte açıklama yaparak olabilecek soruları cevaplayan eğitimci yoksa etkisi sınırlı olacaktır.

****: çok uygun

*: uygun değil






KLİNİK UYGULAMA EĞİTİMİNDE YAKLAŞIM

AMAÇ


Beceri eğitiminde yetişkin öğrenme ilkeleriyle uyumlu yetiştiriciliğin önemini kavramak

ÖĞRENME HEDEFLERİ


Bu oturum sonunda katılımcılar

  • Yeterliğe dayalı eğitimin (YDE) özelliklerini tanımlayabilmeli

  • Etkili bir yetiştiricinin beceri eğitimindeki önemini açıklayabilmeli

  • Klinik beceri eğitiminin ilkelerini açıklayabilmeli

  • İnsancıl eğitim tekniklerini kullanabilmeli

  • Beceri kazanmada etkili bir demonstrasyonun önemini söyleyebilmeli.

  • Yetiştiriciliğin 5 temel ögesini tanımlayabilmeli

  • YDE’de eğitmenin ve katılımcının sorumluluklarını ayırdedebilmeli

  • Bir beceri eğitimi

  • geliştirebilmeli

  • Kontrol listesine göre uygulamaları değerlendirip geribildirim yapabilmeli

  • Eğitmenlerin seçimi ve eğitimleri için gerekli olan kriterleri açıklayabilmeli.



GİRİŞ
Bu bölümde, klinik eğitmenlerinin eğitim becerilerini geliştirmek amacıyla, yetişkin öğrenme ilkelerine göre belirlenmiş bir eğitim yaklaşımı sunulmaktadır. Bu yaklaşım, katılımcı (interactive), kişilerin mesleki sorumluluklarıyla bağlantılı ve uygulamalı eğitim yapılması biçiminde özetlenebilir. Böyle bir yaklaşımın uygulandığı, yetişkin öğrenme ilkelerine göre düzenlenmiş kurslara katılan kişiler;


  • Eğitim konusuna ilgi duymalı

  • Bilgi ve becerilerini, böylece mesleki yetkinliklerini geliştirmek istemeli

  • Kurstaki çalışmalara etkin olarak katılmayı istemelidirler

Eğitimi en iyi şekilde verebilmek için eğitmenlerin uygun eğitim stratejilerini kullanmaları gerekir. Bu bölümde tanıtılan “uygulamalı” ve “katılımcı” eğitim tekniği Konfiçyus’un sözüyle çok güzel ifade edilir:




“DUYARSAM UNUTURUM, GÖRÜRSEM HATIRLARIM, YAPARSAM ÖĞRENİRİM”


KLİNİK EĞİTİMİN AMACI
Klinik eğitimin hedefi, sağlık çalışanlarının mesleki yeterliklerini geliştirerek hizmet alanlara güvenli, yüksek kalitede hizmet sunmaktır. Eğitimin birincil amacı, belli bir işlem veya etkinlik için gerekli olan bilgi, tutum ve beceriyi kazandırmaktır. Eğitimde kazanılan motor ya da bilişsel beceri(ler)nin eğitimden hemen sonra kullanılacağı kabul edilir.
Buna karşın, öğretim, sıklıkla gelecekteki hedefler bağlamında tanımlanır. Örneğin, kişiler ilerde hemşire veya doktor olma hedefiyle bu rollere hazırlanmak için üniversiteye giderler. Öğretim, kişiyi bu rolleri yapacak şekilde bilgi (ve beceri) ile donatır, kişi bu rolü üstlendiğinde ise kendisine öğretilmiş olanlardan belli bir durum için gerekenleri seçer.
Bilgi aktarmada veya tutum değiştirmede ne kadar etkili olursa olsun, katılımcılar işlem veya etkinliği yeterli bir şekilde uygulayamıyorlarsa eğitim başarısız kabul edilir. Bu nedenle eğitmenler, katılımcıların kurstan sonra mesleklerinde daha verimli olabilmeleri için gereken temel bilgi, tutum ve beceriyi verme yönünde gayret göstermelidirler.
Etkili bir eğitimde asıl önemli olan, öğrenilen bilgilerin pratikte uygulanabilmesidir.
KLİNİK UYGULAMA BECERİLERİ İÇİN EĞİTİM İLKELERİ
Bu yaklaşıma göre yerine geitirlmesi gereken eğitim teknikleri ve yaklaşımlar aşağıda sıralanan kurallara dayanır:

  • En verimli öğrenme, katılımcı öğrenmeye hazır olduğunda gerçekleşir. Güdülenme içsel bir dinamik olmasına rağmen, katılımcıların güdülerini besleyecek bir ortam yaratmak eğitmenin elindedir.

  • Öğrenme, katılımcının daha önceden bildikleri veya deneyimleri üzerine inşa edilirse daha etkili olur.

  • Katılımcılar neleri öğrenmeleri gerektiğinin farkında olurlarsa öğrenme daha etkili olur.

Çeşitli eğitim teknikleri ve yöntemleri kullanılarak öğrenme kolaylaştırılabilir.

  • Gözlem altında veya gerçeğine benzer ortamlarda (örn. Oyunlaştırmalar, rol-yapma) anatomik modeller kullanarak uygulama yapma fırsatının verilmesi beceri kazanmak için ve beceride yeterli hale gelebilmek için gereklidir.

  • Bir beceride yeterli veya usta seviyesine ulaşmak için tekrar yapmak gereklidir.

Öğrenme ortamı gerçeğe ne kadar yakın olursa, öğrenme de o kadar etkili olur.

  • Geribildirimin etkili olabilmesi için uygulamadan hemen sonra verilmesi, olumlu olması, yargılayıcı olmaması gerekir.


KLİNİK EĞİTİMİNDE YETİŞTİRİCİLİK
Sağlık çalışanlarının çoğunun alışık olduğu eğitim modeli öğretmenin sınıfta ders anlatırken öğrencilerin yazılı sınavdan geçebilmek için telaş içinde not tutmasıdır. Bu eğitim yaklaşımı, usta bir eğitmen tarafından kullanıldığında, temel bilgiyi aktarmada oldukça etkili olabilir. Ancak bu yöntem, örneğin tıbbi bir işlemi yerine getirme, problem çözme becerilerini aktarma veya olumlu klinik tutum geliştirme gibi alanlarda oldukça yetersiz kalır.
Bu tür amaçları yerine getirmek için sınıf eğitiminden farklı bir yaklaşımın kullanılması gerekir. Yetiştiricilik uzun süredir endüstride teknik eğitimde başarıyla uygulanan bir yaklaşımdır. Yetiştiricilikte olumlu bir eğitim ortamı yaratmak için doğru yapılanları övme, eksikler için yapıcı önerilerle geribildirim verme, etkin dinleme, soru sorma ve problem çözme becerileri kullanılır. Usta bir klinik eğitmenin özellikleri, pek çok yönden iyi bir yetiştiricinin özellikleriyle aynıdır.
Bu gerekçeyle, klinik eğitmenlik yaklaşımının temelinde yetiştiricilik yatar. Yetiştiricilik stratejisinin temel bileşenleri beş kavramla açıklanabilir. Bu kavramların İngilizce baş harfleri COACH (Koçluk) olarak kısaltılmıştır. Beceri eğitimi verilen kurslarda ve eğitmenlerinde aşağıdaki yaklaşımların olması gerekli ve şartdır:
Yetiştiricilik yaklaşımının bir eğitim uygulamasını temsil etmediği bilinmelidir. Bu kavramlar herhangi bir eğitim ortamında da bulunması gereken temel eğitim yaklaşımlarıdır.

C (Clear Performance Model) Açık/Net bir Beklenti / Hedefin: Katılımcılara, öğrenmeleri beklenen beceri net bir şekilde ve etkili bir yöntemle gösterilmelidir. Yetiştiricinin kendisi katılımcılara iyi bir örnek (model) olmalıdır.


O (Openness to Learning) Öğrenmeye Açık Olma: Yetiştirici, katılımcıları yeni beceri öğrenmeye ve kullanmaya hazır hale getirecek ortamları yaratmalı, bunun için uygun etkinlikler seçmelidir.
A (Asses Performance) İşin Yapılışını Sürekli Olarak Değerlendirme: Öğretilen becerilerde katılımcıların yeterliliğinin değerlendirildiği objektif ölçütler bulunmalıdır. Katılımcıların istenen performans standardına ulaşmada gösterdikleri gelişim de, geribildirimle katılımcılara aktarılmalıdır.
C (Communication) Sürekli İletişim Geribildirim Verme: Bir becerinin kazanılmasında ve beceride yeterliğe ulaşılmasında yetiştirici ve katılımcı arasında etkili iki-yönlü iletişimin bulunması çok önemlidir. Geribildirimin iş adımlarına özgün ve net olarak, hemen, dağru işlemler için ovgü dolu, yanlış uygulamalar için daha iyi yapılması için öneriler halinde yapılması özellikle önemlidir.
H (Help and Follow-Up) Eksikleri Tamalamlama için Yardım Etme ve İzleme: Eğitim sırasında, var olan ve katılımcılar işyerlerine döndüklerinde oradaki uygulamalar, yeni becerinin kullanımında ortaya çıkabilecek olası engeller ve bunların çözümü hakkında ileriye yönelik planlama yapılmalıdır.

KLİNİK EĞİTİM YAKLAŞIMININ ANA ÖZELLİKLERİ
Klinik eğitimi yaklaşımının ana özellikleri şunlardır:

  • Yeterliğe dayanır

  • Öğrenmeye hakim olma kavramından yola çıkar

  • Yeni becerileri öğrenmede insancıl eğitim teknikleri kullanılır.

Bu ana özelliklerin her biri aşağıda ayrıntılı olarak tartışılmıştır.


YETERLİĞE DAYALI EĞİTİM
Yeterliğe dayalı eğitim (YDE) (Competencey Based Training) geleneksel eğitim sürecinden oldukça farklıdır. Bu modelin esası yaparak öğrenmedir. YDE, sosyal öğrenme teorisi ile temellendirilmiştir. Bu teoriye göre, ideal şartlar oluşturulduğunda en hızlı ve etkili öğrenme, bir beceri veya etkinliği ustaca yapan bir kişiyi gözlemleyerek gerçekleşir.
Yeterliğe dayalı eğitim sağlık çalışanlarına, mesleki performanslarında başarılı olmaları için mutlaka gerekli olan becerileri kazandırır. Katılımcıların bildiklerinden çok, performanslarını (bilgi, tutum ve hepsinden önemlisi becerilerini) dikkate alır. Ayrıca YDE’de klinik eğitmenin geleneksel “hoca” veya “öğretmen” rolünden çıkıp öğrenmeyi kolaylaştıran, rehber olan ve destekleyen bir yetiştirici rolüne girmesi beklenir.
YDE, bilimsel bir temele dayanır. Aşağıdaki tabloda gösterildiği üzere, katılımcı eğitim teknikleri kullanılarak yapılan bir eğitimde öğrenilenleri hatırlama düzeyi, okumak ya da ders dinlemek gibi daha pasif tekniklere oranla çok daha fazla artmaktadır.

Yüklə 0,94 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin