2. MEMURLARA ÇEŞİTLİ MEVZUATLA GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜKLER
DMK’nun tüm Devlet memurları için öngördüğü ödevler dışında, DMK ve çeşitli mevzuatla yürüttükleri görevler nedeniyle bazı yükümlülükler getirilmiştir. Bunlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.
1.2.EMİRLERE UYMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Devlet memurları DMK’nun 11’inci maddesi hükmü uyarınca, “kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.”
Yine, aynı maddeye göre, Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Bu durumda, emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir. Ancak konusu suç teşkil eden emir, amir yazılı emir de verse, hiçbir suretle yerine getirilmeyecek ve yerine getirilirse yazılı emir alınmış olmasından dolayı emri uygulayan kimse sorumluluktan kurtulamayacaktır.
Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmaması, DMK’nun 125’inci maddesi uyarınca fiilin ağırlığına göre değişik disiplin cezasını gerektirmektedir.
2.2. TÜRK CEZA KANUNU’NUN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK
26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı “Türk Ceza Kanunu”nun “Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” başlığını taşıyan 279’uncu maddesi hükmü de aynen şu şekildedir:
“(1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, memurların görevleri ile bağlantılı olarak kovuşturmayı gerektiren bir suç işlendiğini öğrendiklerinde yetkili makamlara bildirmeleri gerektirmektedir. Aksine davranış halinde maddede öngörülen ceza söz konusu olacaktır.
2.3. MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUNA GÖRE YÜKÜMLÜLÜK
02.12.1999 tarih ve 4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun”un 4’üncü maddesi uyarınca, “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni” istemeleri; ayrıca Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanılarak öğrendiklerinde de durumu izin vermeye yetkili mercie iletmeleri gerekmektedir.190
Maddede geçen “ihbar, bir suçun işlendiğini öğrenen kişi ya da memurların durumu yetkili yerlere yazılı ya da sözlü olarak iletmesi, şikayet ise suçtan zarar gören kimsenin failin cezalandırılması isteğini yetkili yerlere yine yazılı ya da sözlü olarak bildirmesidir.”191
5237 sayılı TCK’nun 279’uncu maddesi karşısında, madde uyarınca bildirme yükümlülüğü bulunan makam ve memurlar, belirtilen şekilde işlendiğini görevleri nedeniyle öğrendikleri suçları izin vermeye yetkili mercie bildirmezlerse, TCK’nun anılan maddesine göre cezalandırılacaklardır.
2.4. VERGİ USUL KANUNU’NUN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK
Vergi Usul Kanununun 367’nci maddesi uyarınca “Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360’ıncı maddelerde yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından, keyfiyetin yetkili Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.”192
Vergi inceleme elemanlarınca yürütülen vergi incelemeleri sırasında tespit ettikleri vergi kaçakçılık suçlarına ilişkin görev adli görev niteliğindedir.
Kanunen öngörülen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, şartların varlığına göre “görevi savsama” veya “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturabilecektir.193 Ayrıca ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 279’uncu maddesinde öngörülen müeyyide uygulanabileceği gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161’nci maddesine göre savcılıkça doğrudan soruşturma açılabilecektir.194
2.5.SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASININ ÖNLENMESİ HAKKINDAKİ KANUN ‘UN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK
11.10.2006 tarih ve 5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun”un 11’inci maddesinin son fıkrası uyarınca, Kanunun 2’nci maddesinde belirtilen vergi müfettişleri dahil denetim elemanlarının “kendi görev alanlarına ilişkin olarak kurumlarınca verilen görevleri yaparken tespit ettikleri yükümlülük ihlallerini”195 Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına bildirmeleri gerekmektedir.196
2.6. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU’NUN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK
21.03.2007 tarih ve 5607 sayılı “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu”nun 3’üncü maddesinde belirtilmiş olan “suçlar ve kabahatler” in yürütülmekte olan görevler sırasında tespit edilen ve anılan Kanunun 19’uncu maddesinde yer alan kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli olanların bilgisi dışında olduğu anlaşılan hususların197 ilgili birime intikalinin sağlanması gerekmektedir. Aksine davranış, şartlarına göre TCK çerçevesinde suç oluşturması mümkündür.
2.7. SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU’NUN GETİRDİĞİ YÜKÜMLÜLÜK
31.05.2006 tarih ve 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun 59’uncu maddesi uyarınca “kamu idarelerinin denetim elemanları kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları” Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorundadırlar.198
Görevin yerine getirilmemesi halinde duruma göre DMK’nun 125’inci maddesi uyarınca şartlarına uyan disiplin cezası verilmesi mümkündür. Yine durum ve şartların mevcudiyetinde konunun TCK’na göre “görevi kötüye kullanma” suçu kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.
2.8. ETİK OLMAYAN DURUMLARI YETKİLİ MAKAMLARA BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
25.05.2004 tarih ve 5176 sayılı “Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” uyarınca 13.04.2005 tarih ve 25785 sayılı RG’de yayımlanan “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in 12’nci maddesine göre kamu görevlilerinin hizmet yürütürken karşılaştıkları etik davranış ilkeleriyle bağdaşmayan durumları yetkili makamlara bildirme görevleri bulunmaktadır. Yine, anılan Yönetmeliğin, 31’inci maddesine göre de 3071 sayılı Kanundaki esaslara uygun şekilde etik ilkelere aykırı hususlarda vatandaş olarak başvuru hakkı bulunmaktadır.
2.9.DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK İLE GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜK
12.01.1983 tarih ve 17926 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28.11.1982 tarih ve 8/5743 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik” in 11’inci maddesi uyarınca “Devlet memurları görevleri sırasında haberdar oldukları konusu suç teşkil eden durumları yetkili makamlara bildirmekle” yükümlü kılınmışlardır.199
Dostları ilə paylaş: |