Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Der-beyân › evsâf › eflkâl i zemîn i kal‘a i h›sn › hasîn ve sedd i üstüvâr › metîn hisâr › sedd i ‹slâm › kavî sûr › Kanije



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə62/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   72

Der-beyân › evsâf › eflkâl i zemîn i kal‘a i h›sn › hasîn ve sedd i üstüvâr › metîn hisâr › sedd i ‹slâm › kavî sûr › Kanije

Lisân › Latin ve H›rvad ve S›rf ve Voyn›k ve Bulgar ve Boflnakda (   ) (   ) (   ) demekdir, ammâ lisân › Fireng'de Köpek kal‘as› demekdir, zîrâ zamân › kadîm­de bir fakîr domuz çoban› bu Kanije buhey­resi içre bir külbe i menhûshâne yapup birkaç yüz h›nzîra ve birkaç yüz köpe€e mâlik olup domuzlar Kanije gölünün e€ir köklerin yemeden semîn h›nzîrlar olup mezkûr domuz çoban› iki yüz sene ma‘mûr olup niçe kerre yüz bin h›nzîr satarak niçe milyon mâl › firâvân peydâ edüp tenâsül i ev­lâd bularak bu kal‘a i Kanije'yi ibtidâ tabya-misâl ol koca domuz ve köpek çoban› binâ etme€ile Kanije, ya‘nî Köpek hâne nâm›yla müsemmâ bir sûr › ra‘nâ olur.

Ba‘dehu âb [u] hevâs›n›n letâfetinden ve e€ir kökünün mahsûlât›ndan meflhûr › âfâk olup Ungu­rus banlar› dahi zamîme i binâ ederek bir sedd i sedîd kal‘a i üstüvâr olur.

Ba‘dehu sene 1009 târîhinde Sultân Mehem­med Hân › Sâlis asr›nda be-dest i Gâzî ‹brâhîm Pafla Zirino€lu elinden amân ile feth et­mifldir.

Sebeb i fethi oldur kim Tavîl Mehemmed [Pafla] Rûmeli vezîri idi ve Tiryâkî Hasan Pafla Budin vezîri idi. Bu iki vezîr mukaddemce kal‘an›n meterislerine imdâda gelen Fransa kral› askeriyle cümle guzât › Kanije meterise girüp gûnâ-gûn kal‘ay› dö€erken bi-emri Hayy-i Kadîr Kanije'nin iç kal‘as›ndaki bâ­rûda âtefl isâbet edüp kal‘an›n cümle der [ü] dîvâr­lar›n ve niçe bin cengâver ke­fe­re­lerin havâya perrân atup kal‘an›n hâli mükedder olunca Sadr›a‘zam ‹brâhîm Pafla dahi deryâ-misâl asker ile kal‘a alt›n­daki küffâr›n tabu­ru­na göz açd›rmayup aç kurd ko­yuna girir gibi gi­rüp yedi gün sekiz gece tabur cengi olup âhirü'l-emr küf­fâ­r›n taburunda k›r›la k›­r›la cünûd › cünübü az kalup bir gece Mekemorya câniblerine firâr ederler.

Ertesi gün derûn › kal‘ada mahsûr olan küffâr gör­seler kim kendülere gelen imdâd › taburdan bir cân kefere kalmam›fl. Hemân küffâr›n cân bafllar›na s›ç­rayup gayri imdâd gelmeden me’yûs olup Kanije'nin burc [u] bârûlar› üzre beyâz bayraklar diküp "Amân ey asâkir i Âl i Osmân" dediklerinde asker taraf›ndan Peçoylu Koca Sinân Çavufl amân › Âl i Osmân ile kal‘aya rehin varup anlar da kal‘a­n›n miftâhlar›yla [180a] Serdâr ‹brâhîm Pafla'ya gelüp cümle küffâr amân ile uryânen kal‘adan ç›­kup nehr i D›rava mukâbelesinde kal‘a i Meke­mor­ya ve kal‘a i Ligrad ve kal‘a i Çakato[r]na'lar yine y›k›lup asker i ‹slâm bile nehr i Mora[va]'ya var›nca götürdüler.

Andan Kanije paflal›€›n Alacaatl› Hasan Pafla'ya verdiler. Ve cümle mühimmât [u] elzemât › levâz›­mâtlar›n gördüler. Ve k›rk günde gere€i gibi ta‘mîr ü termîm edüp içine yigirmi bin muhâfazac› askeri zahîreleriyle koyup gitdiler. Ve bu sene i mübâ­rekede,

"Berezense kal‘as›n müceddeden ‹brâhîm Pafla binâ etdi" deyü Kanije ihtiyâr› nakl etdiler.

Ba‘dehu flu‘arâ y› Budin kal‘a i Kanije'nin fethine niçe gûne târîhler demifllerdir.

Târîh i kal‘a i Kanije:



Kanije kal‘as›n ald› serdâr. Sene 1009.

Di€er târîh i inhizâm › tabur:



Feth olup kal‘a bozuldu tabur. Sene 1009

(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Niçe gûne musanna‘ târîhler dahi vard›r, ammâ bu kadar ile iktifâ etdik.

Ba‘dehu Mehemmed Hân › Sâlis asr›nda tahrîr olunup baflka eyâlet olma€a müsta‘id bir vilâyet feth olmak ile Budin ve Bosna sancaklar›ndan bir­kaç sancak ilhâk edüp eyâlet tahrîr olunup cümle yedi aded sancakd›r.

Evvelâ Yakova sanca€› ve Pojaga sanca€› ve fiiklofl sanca€›, ammâ voyvada zabt eder ve Peçoy sanca€› ve Se€itvar sanca€› ve Kopan sanca€› ve Ka­pofl­var sanca€› hâlâ voyvada zabt eder ve Keminvar sanca€›, hâlâ küffâr zabt eder ve Egirsek sanca€› küffâr zabt eder, iki sanca€› dest i kâfirde kald› ve üç sanca€›n kâ’im­makâmlar zabt eder.

Ve paflas›n›n hâss › hümâyûnu alt› yüz bin sekiz yüz toksan akçe hâss› vard›r. Ve cümle erbâb › zu‘amâs› 12 ve erbâb › tîmâr› 533 neferdir. Kanûn üzre cebelüleriyle ve paflas›n›n askeriyle befl bin as­ker olur, ammâ hîn i ma‘rekede eyâleti askeriyle ve cümle yigirmi dörd a€al›k kal‘a neferâtlar› ile cümle on alt› bin altm›fl aded asker olur. Ve her sene eyâleti sancaklar› ve Sirem Semendire ve Alacahisâr ve Vuçitrin sancaklar› bu kal‘a i Kanije alt›nda yedi ay muhâfaza beklemek kanûndur.

Alaybe€i ve çeribafl› ve yüzbafl›s› var ve tîmâr defterdâr› ve defter kethudâs› ve defter emîni ve ça­vufllar emîni ve çavufllar kâtibi ve mâl defterdâr› ve muhâsebeci ve mukâta‘ac› ve flehir emîni ve flehir kethudâs› ve harâc emîni ve muhtesibi ve bâcdâr ve mükellef mi‘mârbafl›s› ve kal‘a dizdâr› ve iki bin yedi yüz kal‘a neferâtlar[›] ve yigirmi dörd aded tu€ sâhibi a€alar›ndan yerli a€as› ve sa€kol ve solkol ve azeb i hisâr ve beflli hisâr ve martolos a€as› ve yerli topçu ve cebeci ve kumbarac› a€alar› vard›r. Ve üç oda ile kapukulu yeniçeri a€as› ve topçu ve cebeci a€alar› Âsitâne taraf›ndan üç dörd y›lda bir tecdîd olup gelirler.

Ve flerî‘at taraf›ndan hâkimleri fleyhülis­lâm› ve nakîbü'l-eflrâf› ve üç yüz akçe pâyesiyle kad›s› var­d›r, ammâ eyâleti cümle 15 kazâ yerdir, zîrâ cânib i erba‘as› cümle kâfiristând›r.

Kanije kal‘as›n›n tar(z)h› ve eflkâli ve tarz›n be­yân eder: Ammâ efvâh › nâsda bu Kanije'ye niçe âdemler Kanl›ca ve Kanije ve Kannice ve Kanicce derler, ammâ galat › meflhûr evlâ olmak ile defter­hâne i pâdiflâhîde,

"Kanije eyâletine mutasarr›f vezîrim fülân pafla" deyü taraf › flehriyârîden Sührâb Mehemmed Pafla'ya emr i pâdiflâhî böyle geldi idi.

Hattâ sene (   ) târîhinde Sührâb Mehemmed Pafla Kanije vâlîsi iken hikmet i Hudâ Kanije kal‘as› içinden bir âtefl i Nemrûd peydâ olup cemî‘i hâne­dânlar›ndan ve der [ü] dîvârlar›n›n flarampav ve pa­lankalar›ndan aslâ nâm u niflân kalmayup hemân cânib [ü] etrâf›nda da€lar gibi y›€›lm›fl topraklar› ve suya berâber zîr i zemînde balyemez toplar› kald›. Hemân Sührâb Mehemmed Pafla y› âdil tarfe­tü'l-ayn içre eyâletinde olan sancaklara ve kazâlara ve kurâ vü kasabâtlara emirler gönderüp üç gün üç gecede yigirmi bin asker zahîreleriyle gelüp cânib i erba‘as›na meterisler kazup cenge âmâde olup Budin vezîri ‹smâ‘îl Pafla'ya ve E€re Vâlîsi Halîl Pafla'ya ve Bosna vezîri Melek Ahmed Pafla'ya Kanije ›hrâk oldu€unun feryâdnâmelerin tahrîr edüp her diyâra âdemler gitmede.

Der-beyân › musîbet i muhâsara i Kanije

Bu Kanije kal‘as› her tarafdan befler alt›flar ko­nak kâfiristân içinde olmak ile hemân kal‘a i Kanije'nin ›hrâk oldu€un Zirino€lu ve Begano€lu görünce üç günde yedi kral › dâl yüz bin asker ile gelüp fursat ganîmet bilüp ›hrâk olmufl kal‘aya yedi koldan sar›lup dö€me€e bafllarlar. On gün on gece pey-ender-pey kal‘aya yedi bin gülle urup da€lar gibi y›€›lm›fl topra€›n aslâ ve kat‘â zerre kadar ha­beri olmayup cemî‘i gülleler topraklara saplanup kal›r. Küffâr › füccâr › H›rvad [u] Macar bu hâli gö­rüp kal‘aya bir vech ile zafer mümkün de€il.

Hemân günden güne deryâ-misâl küffâra im­dâd gelince kal‘an›n buheyresine hâr u hâflâk ve muzahrafât doldurma€a bafllar. Hikmet i Bârî yârî k›lup on birinci günde Budum vezîri [180b] ‹smâ‘îl Pafla Budin ve E€re ve Üstürgon ve Ustolni-Belgrad ve fiimatorna sancaklar›ndan ve Budin eyâletinden otuz bin asker ile Kanije kurbuna gel­dikde E€re Paflas› Halîl Pafla'y› atlar›na çarhac› ta‘yîn edüp cemî‘i guzât › müslimîn yer götürmez asker ile geldü€ün küffâr istimâ‘ edüp hemân ol ân cân bafllar›na düflüp cemî‘i bârhâneleri ve cebehâneleri ve balyemez toplar› b›ra€up nehr i Morava'ya do€ru cân ber-cehennem Mekemorya vilâyetlerine firâr etdiklerin Kanije gâzîleri görüp hemân ol sâ‘at bu­heyre üzre cisrleri kurup küffâr›n ard› s›ra düflüp giderler.

Akîblerince E€re askeri dahi ardlar› s›ra Budin askeri küffâr› üç gün üç gece vilâyetlerindeki kal‘a­lar­dan Keminvar kal‘as› ve E€revar, Egirsek, Ko­mar, Mezere(?), Yeleflke nâmân kal‘alara var›nca küf­fâr­lar› kova k›ra ellerin vilâyetlerin yaka y›ka bu ka­dar mâl › ganâ’im ve bu kadar cebehâne b›rak­d›­rup üç bin kelle ve befl bin esîr ile Kanije alt›na gelüp sürûr [u] flâdumânlar edüp ol sene i mübâ­re­kede kal‘a i Kanije'yi küffârdan böyle imdâd ile halâs edüp Koca Sührâb Mehemmed Pafla ve Budin vezîri ‹smâ‘îl Pafla yetmifl seksen bin asker ile ve k›rk elli bin re‘âyâ vü berâyâlar ile alt› ayda bir kal‘a i sedd i ‹skender yapm›fllar ve niçe gûne savafl mülâ­hazas›yla gûnâ-gûn zamîme i tabya ve dir­sekler etmifller kim evvelkiden bin kat ziyâde sedd i Ye’cûc olup amâr olup hâlâ dîvânhânesinin atebe i ulyâs› üzre bu kal‘a ta‘mîr ü termîm olundu€unun târîhidir:



Nâgehân cânib i Hak'dan iriflüp nâr › kazâ,

Kanije kal‘as›n› yakd› hemân ser tâ-pâ,

Kal‘a itmâm›na târîh {yüz altm›fl befl ile} denildi Hâmid,

Kanije kal‘as›n› yapd› Mehemmed Pafla.

Sene 1071.

Ve bu kal‘aya niçe kerre yedi kral › bed-sarây dö€üp hâ’ib ü hâsir giderler. Bir kerre dahi bir acâ’ib mahsûr oldu€u Sultân Mehemmed Hân › Sâ­lis'in vüzerâlar›ndan sene (   ) târîhinde Tiryâkî Ha­san Pafla'n›n mahsûr olup yine Kanije askeri küf­fâr› k›ra k›ra kal‘a halâs oldu€u bir uzmâ(?) tevârîhdir.

El-hâs›l bu kal‘a dest i Âl i Osmân'a gireli se­kizinci kerredir kim muhâsara çekmifldir. Ve yine cümle küffâr münhezim olup gitmifllerdir, zîrâ bir ba­tak deryâs› ve bir fecc i amîk buheyresi içinde bu kal‘a gûyâ [ba]fls›z dörd ayaklar›n açm›fl su üzre ya­p›lm›fl kurba€a hayvân› gibi deryâ yüzünde yat›r. Ol flekilli bir kal‘ad›r kim dörd ayaklar› dörd köflesinde e€ri bü€rü tabyalar›d›r kim bir düflman bu Kanije kal‘as›n›n toplar›n battâl edemez, zîrâ gâyet mahfûz toplar› vard›r.

Ve bu Kanije bata€›n›n her taraf› ikifler konak yer batakl›k ve bereklik buhey­redir. Ve taflras› d›rah­tistân ve fleceristân ve ormanl› sahrâlard›r, lâkin kal‘an›n cânib i flarkîsinde Berezense kal‘as› ve Kral Köprüsü taraflar› aç›k sahrâlar vâk›‘ olup ol tarafda Kanije'nin bâ€lar› ve bâ€çeleri ve korular› vard›r. Bu tarafda buheyre kenâr›ndan kal‘aya kurflum ve top yetiflir, ammâ mâbeynde fecc i amîk deryâ gibi gölü vard›r.

Ve bu tarafdan kal‘aya kâmil üç yüz germe ad›m a€aç ve metîn köprüsü vard›r. Ve üç yerden kesme cisrleri var, her gece pâsbânlar bu üç aded hafleb cisrleri makara ile kald›rup dayarlar ve her gece yine cisri nigehbânlar pür-silâh olup beklerler.

Ve bu kal‘a bir göl içre cânib i k›bleden taraf › flimâle çâr-kûfleden tûlânîce vâk›‘ olup dâ’iren-mâ­dâr cirmi bin sekiz yüz germe ad›m ihâta eder bir kal‘a i Kahkahâ y› serhadd i ‹slâm'd›r kim bu hakîr iflitmeyüp dîvâ[r]› üzre levendâne ad›mlayup hisâb olunmufldur, ammâ handak› yokdur, zîrâ cânib [ü] etrâf›n bereklik gölü ihâta edüp bu kal‘a hemân bir cezîredir.

Ve dahi dîvâr›n›n gird-â-gird k›rkar ve ellifler ayak enli r›ht›m ve dolma çim dîvâr › metîndir. Ve iki taraf› bu dîvâr›n içerisi ve taflras› âdem göv­desi kal›nl›€› mîfle ve pelîd d›rahtlar›d›r kim her bi­rinin kadleri on befler mi‘mâr arfl›n› kal›n d›raht › mün­te­hâlar› birbirlerine san‘at ile üstâd bennâlar ba€­la­yup içini kirpi-misâl r›ht›m dolma çim etmifller kim niçe kerre yüz bin top ursan gülleler a€aç di­rek­ler­den içeri girüp kûh › Elburz-misâl topra€a saplanup kal›r.

Ve bu kal‘a dîvâr› üzre câ-be-câ flehir a‘yân­la­r›n›n bâ€çecikleri var ve yine dîvâr üzre bu kal‘a muhâsara oldukda flühedâ mezâristân› var kim yeflil tahtadan flühedâ alâmeti bayraklar› var, ya‘nî bu mertebe enli vâsi‘ ve metîn kal‘a dîvâr›d›r kim bir diyârda deyyâr böyle kal‘a i üstüvâr yokdur.

Ve bu sûr önünde kal‘aya siper olsun içün su kenâr›nda bir kat dahi yine kal›n direkler üzre çit örülüp üzerine beyâz horasânî kireç s›vanm›fl yal›n kat dolmas›z palanka dîvârd›r kim kal‘a beyâz ku€u gibi dur[ur]. Bu siper dîvâr›n›n ard› ana dîvâr›na va­r›nca iki araba yan yana yürür vâsi‘ yoldur. Hîn i ma‘rekede bu dîvâr ard›nda guzât siperlenüp ve meterisler kazup ceng edecek mazgal delikleri ve top kapa€› yerleri her tarafda vard›r. [181a] Ve dahi büyük kal‘a dîvâr›n›n iç yüzünde flehrin cümle ev­leri kal‘adan befler arfl›n alarka binâ olunup aslâ kal‘aya muttas›l evler yokdur ve memnû‘âtdan olup dîvâr dibi tarîk i âmd›r.

Ve bu kal‘an›n dörd köflesinde Çâryâr › güzîn aflk›na dörd aded tabya i azîmleri var kim kal‘adan taflra birer burun gibi yüzer arfl›n göl içine ç›km›fl her biri birer Mardin ve Van kal‘alar›na mânend tabyalard›r. Ve her birinde her cânibe nâz›r ikifler kat suya berâber flayka toplar ve mâ-fevk›nde kat-ender-kat balyemez ve küffâra amân u zamân ver­mez k›rkar ve ellifler pâre altun gibi mücellâ k›rm›z› keçeler ile örtülü ve üzerleri tahta daml› toplar var kim her biri birer kal‘a de€er. Bu toplar›n eflleri­ni(?) Akdeniz'de Rodos kal‘as›nda görmüflüm ve her toplar›n elzem i levâz›m›ndan olan mühimmât u levâ[z]›mâtlar› ve gülleleri ve paça[v]ra ve keçeleri ve masdarlar› ve lunbarlar›n cümle âmâde oldu€undan mâ‘adâ cümlesi a€›zl› olup fitilleri ve topçular› fleb [ü] rûz her topun yanlar›nda yat›rlar.

Ve sekiz kerre bu kal‘a muhâsara çeküp bu büyük toplar› küffâra atma€a aslâ tenezzül etme­mifl­lerdir, zîrâ bu toplar› düflman bir vecih ile battâl edemez kim Tiryâkî Hasan Pafla bu kal‘a toplar›n ve siperlerin bu tertîb üzre bir gûne tarz › acîb ü garîb tasnî‘ eylemifl kim bir kal‘ada bu tertîb yokdur. Ve sekiz kerre küffâr bu kal‘ay› muhâsara edüp hâ’ib [ü] hâsir firâr etdikde bu kal‘a alt›nda b›rakd›€› top­lar cümle bu kal‘ada kald›€›yçün bu rabât › azîmin toplar› kirpi gibi kat-ender-kat durup her biri bir ejder i heft-ser gibi arabalar› ve k›zak kundaklar› üzre durur.

Ve bu kal‘a dîvâr› üzre üç yüz yerde karavul­hâne odalar› var kim her birinde mazgal delikleri olup fleb [ü] rûz dîdebânlar› "Allâh ye€dir ye€" de­yüp gülbâng › Muhammed çekerek her biri kara­vulhânelerinde gölden gûnâ-gûn bal›k avlarlar.

Ve cümlesi iki kapusu var, ikisi dahi ikifler kat metîn ve kavî demir kapulard›r. Ve fieddâdî kârgîr binâ kemerli sa‘b binâ kapulard›r. Bu ikifler kat ka­punun aralar›ndaki dîvârlarda ol kadar âlât › silâh ve katlavî ve tu€ulka ve hafleb harba ve teber ve ok ve yay ve k›l›ç ve tüfeng makûlesi pâk silâhlar var kim ta‘bîr olunmaz. Ve bu kapu aralar› cemî‘i Kanije ahâlîsinin mecma‘u'l-irfân yerleridir kim mâh › Temmûz'da oturan âdem hayât bulur. Bir gûne bâd › nesîm eser kim her nefesde âdem râhat olur, ammâ Seget kapusu cânib i flarkda Se€itvar taraf›na nâz›r oldu€undan Seget kapusu derler, bu kapudan içeri cânib i garba Beç kapusuna var›nca iki yüz germe ad›md›r, zîrâ bu kal‘a aksi göl ;üzre yat›r kur­ba€a gibi beli ince vâk›‘ oldu€undan bir kapudan bir kapuya var›nca iki yüz hatvedir. Ve bir flâhrâh › azîmdir ve bu tarîk i âmm›n iki taraf›nda kamusu yüz elli aded dükkânlard›r, ammâ bezzâ­zis­tân› yokdur, lâkin yine cümle ehl i sanâyi‘ mevcûddur.

Sitâyifl i Pafla sarây›: Bu mezkûr çârsûda pa­fla­lara mahsûs kat-ender-kat serâpâ hafleb binâ bir hâ­nedân › ra‘nâd›r, ammâ gâyet mukassard›r, lâkin dî­vânhânesi ve yetmifl seksen aded tevâbi ve levâh›k hâneleri ve müte‘addid cihân-nümâ kas›rlar› var, ammâ Sührâb Mehemmed Pafla kasr› derler, ammâ asl›nda bu sarây ›hrâk oldukda cümle Sührâb Mehemmed Pafla binâs›d›r.

Ve bu sarâya muttas›l Sultân Mehemmed Hân › Sâlis'in kârgîr minâreli câmi‘i nev-binâ bir müzey­yen câmi‘ i ra‘nâd›r. Ve bu câmi‘e muttas›l Sührâb Mehemmed Pafla'n›n bir latîf hammâm› var, ammâ küçükdür, zîrâ batak yerde olma€ile büyük ham­mâm inflâ olunsa temel dutmaz.

Ve dükelisi bu kal‘a içre üç yerde kârgîr binâl› kubbelerde bârûd › siyâh hazîneleridir. Biri çârsû zindân kubbesi yan›ndad›r, birisi dahi Kanl› Kulle dibindedir, biri dahi mahalle içindedir. Ve Kireç­hâne nâm zindân ve fiehirli zindân› ve hammâm ve kal‘an›n iki kapusu kemerleri ve Hünkâr câmi‘i minâresi kârgîr binâlard›r.

Bunlardan gayri bu flehir içre kârgîr binâlar yokdur. Cümle kat-ender-kat hafleb binâlard›r.

Ve hepisi üç aded câmi‘dir. Biri sarâya muttas›l Hünkâr câmi‘i ve biri ‹brâhîm Pafla y› Fâtih câmi‘i ve Beç kapusunun iç yüzünde Ese A€a derler, ammâ Îsâ A€a câmi‘i deyü bir çep hatt›yla târîhi var, ammâ tahrîr etmedim.

Ve ikinci kapusu tâ(?) Beç kapusu dahi iki kat kârgîr binâ demir kapulard›r. Bunun dahi aral›€›nda gûnâ-gûn silâhlar ve niçe ibret-nümâ eflyâlar mas­lûb olup bunda dahi bevvâbân › nigâhbânlar fleb [ü] rûz mevcûdlard›r. Ve bu kapunun atebe i âlîsi üzre bir haflebden minâre gibi bir sâ‘at kullesi var.

Ve umûmisi alt› mahalledir ve cümlesi kâmil bin aded kat-ender-kat ikifler ve üçer ve dörder kat serâpâ a€aç binâ ve cümle flindire tahta örtülü evlerdir, ammâ cümleden ma‘mûr [181b] u müzeyyen vâsi‘ce Kurflumcuo€lu evi ve Vâ‘izzâde hânesi ve Ömer A€a hânesi ve Kapukulu A€as› beyti, bunlar flâhniflînli ve ârâstehâne(?) selâml›kl› evlerdir, ammâ havl›lar› yokdur. Afla€› kat› âhûr ve dahi fevkânîsi hüddâmhâne ve dahi âlîsi selâml›k ve dördüncü ve yâ­hûd üçüncü katlar› haremleridir, zîrâ kal‘a küçük olma€ile ve benî Âdemi h›nc-a-h›nc çok olmama€ile evleri darac›kd›r. Ve cümle kaz›klar üzre mebnîdir.

Ve cümle tarîk i âmlar› tahta döflelidir, zîrâ bu flehrin alt› batak cunbuldur. Ve cemî‘i top gülleleri ve cemî‘i art›k kalan toplar› sokaklarda tahta kald›­r›m­lar üzre dîvâr diplerine komufllard›r, zîrâ bir yer­de gülleler ve toplar dursa a€›rl›€›ndan batar gi­der. Ol ecilden toplar› ve gülleleri sokaklara döfle­mifller.

Ve olancas› üç aded mahalle mescidi var ve ba­r›s› bir aded medrese i sûhtevâtlar› var ve bardesi dörd aded mekteb i s›byân› var ve olandas› iki aded tekyegâh › fukarâs› var ve hamusu iki aded hân › hâcegân› var, cemî‘i zî-k›ymet akmifle i fâhire ve elbise i nâdireler bî-k›ymet bulunur.

.................. (2 sat›r bofl)....................



Kanije kal‘as›n›n Toprakl›k varoflun beyân eder

Evvelâ Kanije kal‘as›n›n Beç kapusundan ç›kup cânib i garba buheyre üzre hafleb cisir kim kaz›klar üzre binâ olunmufl iki yüz elli ad›m kantara i tavîlin üzerinde üç yerde yine kapular var ve yine her ka­pular önünde birer zemberekli cisrleri var. Her gece bu cisrleri makaralar ile kald›rup kapuya siper ederler. Ve cümle pâsbânlar› yine pür-silâh olup her gece cisri muhâfaza edüp kufl geçirmezler. Bu cisri ubûr edüp Toprakl›k varofluna var›l›r, gayri yerden var›lmak muhâldir.

Bu Toprakl›k varoflu dahi mezkûr göl içinde baflka bir cezîre i vâsi‘de baflka bir palanka i hisâr › üstüvâr › azîm varofldur kim hemân kal‘as›n›n eflkâli gûyâ bir kurulmufl yay gibidir, ammâ Kanije'den ta­rafa meselâ yay çilesi olacak yerinde kal‘a dîvâr› yokdur. Hemân Kanije'ye nâz›r göl kenâr›nda ev­lerdir. An›niçün bu tarafda kal‘a dîvâr› yokdur kim Allâhümme âfinâ kâfir geldikde her zamân bu Toprakl›k kal‘as›n alma€a çal›fl›r. E€er ol tarafda kal‘a dîvâr› olsa ol yay çilesi ta‘bîr etdi€imiz ma­hal­lin dîvâr› ardlar›na kâfir siperlenüp "Kanije kal‘a­s›n› dö€e dö€e berbâd etmesin deyü(p)" bu Top­rakl›k kal‘as›n›n Kanije'ye karflu an›niçün hisâr dî­vâr› yokdur. Ve her kaçan küffâr gelse yedi kral ibtidâ Kanije'ye bu mahalden pek sar›l›r, Hudâ h›fz eyleye.

Ve bu varoflu yaya teflbîh etdi€imizin cânib i garbîsinde ancak Beç kapusu var, iki kat demir me­tîn ve kavî kapulard›r kim gûyâ yay›n kabza yerinde sa‘b kapulard›r. Tâ bu kapudan cânib i garba yine bu­heyre gölü üzre üç cisr i azîm ile befl yüz ad›m ba­tak ve çatakl› yerleri geçüp ba‘dehu çay›rl› ve çe­menzârl› ve orman korulu karaya ç›kar, ammâ kâfirin mahalle­le­ri­dir kim küffâr kal‘alar›n›n horoslar› is­timâ‘ olunur.

Kanije'ye giden bu mahalle ota otlu€a ve oduna ç›kd›klar›nda bin atl› bin âdem pür-silâh olup ç›kar­lar. Ve niçe kerre bafl al›r ve niçe kerre bafl verirler, ammâ bu taraflarda arabalar ve atlar gide[meyüp] cumbul batakda batarlar. El-hâs›l gerçi bir ormanl› ve çay›rl› yerlerdir, ammâ cumbul deryâs›d›r.

Ve bu Toprakl›k varoflu tûlânî vâk›‘ olup k›ble­den cânib i garba kurulmufl yay gibi yat›r bir kal‘a i metîndir kim tûlu kâmil befl yüz aded germe ad›md›r ve arzen yüz elli aded germe hatvedir.

Ve yay gibidir dedi€imizin gûyâ yay bafllar›nda bu kal‘an›n iki bafl›nda birer dâne sedd i Kahkahâ gibi tabya i azîmleri var kim gûyâ her biri birer sedd i ‹skender'dir kim içlerinde yetmifler seksener pâre balyemez toplar› ve gayr› flayka ve kolumbu­runa ve flâhî toplar› vard›r. Ve her bir tabyada biner aded âdemler fleb [ü] rûz dîdebânl›k edüp dururlar. Ve büyük Kanije kal‘as›n›n tabyalar› dahi bu varofl tab­yalar›na nâz›r olup birbirlerin korudurlar.

Ancak mâbeynde bir buheyre i azîm deryâs› var ve yay kabzas› ta‘bîr etdi€imiz yerde bir büyük tabya i azîm Beç kapusundan ileri gö€üs verüp meydâna ç›kup sedd i Nemrûd gibi âmâde durup meselâ yay bafllar›nda olan büyük tabyalar› dahi bu kabza yerindeki orta tabya anlar› dahi korudur.

Bu orta [182a] tabya hemân göl içinde meselâ bir büyük kapl›ba€a gibi durur bir tabya i azîmdir kim hîn i ma‘rekede bunda iki bin âdem ceng edüp seksen pâre top › serâmedleri Beç taraf› yollar›na nâz›rd›r ve Beç kapusu dahi bu tabyan›n bir buca­€›ndad›r, ammâ bu tabya meselâ yay bafl›nda olan tabyalardan büyük ve metîn ü müstahkem ve sa‘b tabyad›r kim ol iki aded tabyalar› bu orta tabya makas gibi korudur. Ve müstahf›zânlar› ve balye­mez toplar› gâyet çokdur, zîrâ Kanije kal‘as›­n›n cân› Toprakl›k varofludur. An›n dahi rûhu bu orta tab­yad›r

Ve bu Toprakl›k varoflunun Beç taraf›nda olan taraflar›nda dîvârlar› yine dolma çim ve r›ht›m kûh › Demâvend-misâl toprak y›€›l› da€lard›r. Enderûn [u] bîrûnunda yine k›rkar zirâ‘ › melikî d›raht › müntehâlar ile mebnî palanka i kavîdir kim dîvâr üzre fârisü'l-hayl olanlar cirid oynasalar mümkün­dür.

Ve her taraflar›ndaki dirseklerde ve mazgal­larda kirpi gibi cümle toplar› âmâdedir. Ve bunun dîvâr› üzre dahi seksen yerde karavulhâne odalar› var ve kal‘a hâricinde bunun dahi göl kenâr›nda bir yal›n kat çit palanka dîvâr› var. Ard› vâsi‘ yol olup suya berâber mazgal deliklerinde gâzîler hîn i ma‘re­ke­de meterise girirler. Kireç ile s›val› yal›n kat beyâz ku€u gibi durur bir dîvârd›r, ammâ bu Kanije kal‘a­s›n›n böyle amâr olmas›na sebeb on iki bin aded re‘âyâ vü berâyâlar bu kal‘ay› ta‘mîr ü ter­mîm et­me€e mu‘âf u müsellemlerdir.

Ve bu Kanije Sührâb Mehemmed Pafla asr›nda ›hrâk oldukda bu ölesi Toprakl›k varoflu yanmayup halâs olup hâlâ kat-ender-kat ma‘mûr kal‘ad›r, ammâ bu sene 1074 târîhinde yedi kral bu kal‘a üzre gelüp kâmil k›rk gün k›rk gece bu kal‘ay› dö­€üp niçe kerre yüz bin top güllesi ve niçe bin kazan kumbaras› atup bu flehri toprakl›€› harâb edüp ve batakl›€› hayli doldurup bu varoflu almak sadedinde iken Köpürlü­zâ­de Vezîria‘zam Fâz›l Ahmed Pafla H›z›r gibi yetiflüp Kanije kal‘as›n› dest i küffârdan halâs edüp henüz bu Toprakl›k kal‘as›n Sadr›a‘zam himmetiyle eyle ma‘mûr etdiler kim evvelkiden bin kat ziyâde metîn etdi, zîrâ Kanije kal‘as›n›n ölümü bu varofldan olaca€›n bilüp cümle dîvâr› kaz›klar›n yenileyüp dîvâr›n›n ennili€i otuzar ayak r›ht›m dîvâr oldu, ammâ iç Kanije kal‘as› dîvâr›ndan alçak ve metîn oldu, zîrâ hîn i muhâsarada bu varoflun dîvâ­r›n› küffâr dö€erken iç kal‘a Kanije'den dahi bu kal‘ay› dö€en küffâr› dö€mek içün bu varoflun dî­vâr›n yigirmi arfl›n kaddi kadar alçak etdiler, ammâ hakkâ ki eyi hüsn i tedbîr etdiler. E€er bu varoflun dîvârlar› iç kal‘a dîvâr› gibi yüksek olsa iç kal‘an›n toplar›n›n bu varofla menfa‘ati olmazd›.

Ve bu Toprakl›k varoflunun iki bafllar›ndan yüz ellifler ad›m dahi göl içre Sadr›a‘zam dahi ziyâde uzadup iki bafl›nda iki aded sedd i Van gibi tabyalar etdirdi kim gûyâ her biri sedd i kûh › Elburz'a mâ­nend olup yedi kral›n b›ra€up gitdi€i cebehâneleri ve yetmifl yedi aded balyemez toplar› cümle bu iki aded vezîr tabyalar›na koyup murg › semender-vâr bu tabya i tîn âtefl içinde kalup her birine üçer yüz kul dahi konulup alt› yüz ad[ed] neferâtlar›n mevâ­cib­leri Ösek panayuru bâzâr›ndan ta‘yîn olundu. Ve her cum‘a bu iki tabyalar üzre f›land›ra ve san­ca€ u bayraklar ile zeyn olunmak fermân olunup henüz bu Toprakl›k varoflu sedd i ‹skender olup kal‘a i Kanije gûyâ tâze cân buldu.

Evsâf › imârât › varofl › Toprakl›k kal‘as›

Cümle befl mahalle ve cümle kat-ender-kat befl yüz aded mu‘âf [u] müsellem kefere ve müslim hâ­ne­leridir kim bunlar da serâpâ kaz›klar üzre mebnî ikifler üçer kat cümle tahta ve hafleb binâ ve cümle flindire tahta örtülü flâhniflînli ve kâ‘al› evlerdir, ammâ hofl binâl› hâne i zîbâlar› göl kenâr›nda Kanije'ye nâz›r olan büyût › ra‘nâlard›r.

Ve cümle üç aded câmi‘leri var ve cümle üç mescidi var, ammâ cümleden Ayazma mescidi cemâ‘at i kesîreye mâlikdir. Ve cümle bir medrese ve cümle bir tekye ve cümle iki mekteb ve cümle iki hân ve cümle seksen aded dükkân var, gayri ham­mâm ve bezzâzistân ve imâret bir fley yokdur, ammâ bu va­rofl dahi batakl›kda olmak ile cümle sokaklar› tahta döflelidir.

Ve bu varofl ile Kanije kal‘as› mâbeynindeki buheyrenin bata€›nda kaz›klar üzre cisir bafl›nda göl kenâr›nda bir mesîregâh kahvehânesi var ve iki aded at de€irmenleri var, fleb [ü] rûz dakîk i hâs ö€üdür, temâflâ de€irmenlerdir. Ve iki aded âb › hayât sulu kuyular› var.

Ve bu Kanije'nin Seget kapusundan taflra cisir bafl›nda [182b] mecma‘u'l-irfân bir lonca köflkü var, cümle haflebdendir, ammâ buheyre üzre ol­ma€ile mesîregâh maksûredir. Bu köflkden cisir ile cânib i flarka gidüp,


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   58   59   60   61   62   63   64   65   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin