İÇİndekiler I


BÖLÜM III A -1980 SONRASI TÜRKİYE’DE YAŞANAN



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə12/20
tarix26.07.2018
ölçüsü0,57 Mb.
#58595
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   20
BÖLÜM III
A -1980 SONRASI TÜRKİYE’DE YAŞANAN

TOPLUMSAL DEGİŞİM VE KARİKATÜRÜN DEĞİŞEN İŞLEVİ
A. 1-Karikatürün Siyasi Etkileri

Karikatür, topluma verilen mesajları çarpıtarak ve çarpıcı yanları ortaya konarak anlatan çizimlerden oluşmaktadır. Siyasi yaşamın çarpıklarını ortaya koyan siyasi karikatürler ülkemizde daha çok okuyucuya hitap etmek ve daha çok muhatap bulmaktadırlar. 1856’dan beri yarı Avrupalı yarı Orta-doğu dünyasının bir parçası olarak yaşayan Türkiye’de aynı yaşam durumu günümüzde de devam ettiği için siyasal yaşam birçok karikatürcüye geniş malzemeler sağlamakta, Türk insanı çarpıklıklara, acayipliklere ve bazen kendi düştüğü durumlara bakarak gülmekte ve bazen acı acı düşünmektedir. Televizyon zannedildiği kadar karikatürün etkisini azaltmış değildir. Tersine vizyona ve kısa haber ve okumaya önem verilen çağımızda bir tür, tüm haberlerin özeti gibi gözüken siyasi karikatür gazete okurlarının günün önemli konusunu anlamalarında bir özet haber görevi görmektedir.

Bilindiği gibi siyasi karikatürcüler mesajlarının topluma çabuk ulaşması için değişik semboller kullanmaktadırlar. Örneğin aç bir akbaba yiyici iş adamlarını veya son günlerde moda olan mafya tipi insanları temsil etmektedir. Ayı, bilindiği gibi Rusya’nın sembolüdür. Türkiye’de köyden meclise gelen dindar politikacılar üzerlerinde smokin, bir elinde viski, diğer elinde tespih ve ayaklarında ayakkabı nedeniyle nalınlarla çizilmektedirler. Zengin iş adamları ve politikacı imajı ise Batıdan alınan kalın enseli, puro içen, smokinli kimseler olarak ortaya çıkmaktadır. Batı’da siyasal karikatürcü Thomas Nast 1874 yılında haftalık bir mecmua olan Harper’s Weekly’de Cumhuriyetçi partinin sembolü olan Fil imajını yaratmıştır. Bazı yazarlar siyasi karikatürün ortaya çıkışını 1700’lerin başlarına kadar götürmektedirler. 1700’lerin ortalarında İngiliz basımcısı Arthur Pond’un bazı artistlere ait olan 25 orijinal karikatürü yayınlaması bu türün yayılmasına başlangıç olarak görülmektedir. 19. yüzyıl başlarında İngiliz Thomas Rowland’ın Londra’nın tanınmış kimselerinin, lortlarının, artistlerin iş adamlarının kişisel karikatürlerini yaptığı görülmektedir. Aynı çağda Fransa’da bu tür kişisel karikatürlerin Philibert-Lois Debucourt tarafından çizildiği izlenmektedir. Napolyon’un döneminden sonraki yeniden inşa döneminde Fransız halkının çektiği ıstıraplar siyasi sıkıntıları yansıtan karikatürlerin mantar gibi Paris’i sarmasıyla sonuçlanmıştır. Bu dönemin en önemli karikatür dergisi Charles Philipon’sun “La Caricature” adlı dergisi olmuştur. Bu dönemde İngilizler “Punch” adlı derginin karikatürleriyle kraliyete karşı olan hislerine cevap bulmuşlardır.

Ülkemizde siyasi karikatürlerin etkisi konusunda henüz bir araştırma yapılmamakla birlikte hemen her gazetenin bir siyasi karikatür çizeni olduğu gözlenmektedir. Amerika’da yapılan araştırmalarda siyasi karikatürcülerin özellikle seçim süreci içinde çok etkili olduklarını göstermektedir. Başkan adaylarını takip eden ve onların zayıf taraflarını iyi gözlemlerle vurgulamaları Amerikan Başkan adaylarının durumunu etkilediği gözlenmiştir. Bu etkinin bir örneği de bazı başkan adaylarının siyasi karikatürcülere karşı gösterdikleri sert tepkilerdir. ABD Başkanı George Bush ve Ronald Reagen siyasi karikatürcülerle en çok çizilen adaylar arasında yer almaktadır. Bu ikiliyi bir zamanların Yunan asıllı başkan adayı Dukakis ve eski Başkan Carter takip etmektedir. .

Türkiye’de siyasi karikatürün etkisi olduğu söylenebilir. Son on yılın siyasi karikatür içinde en çok yer almış politikacısı eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dı. Kısa boyu ve şişmanlığı onu karikatürcülerin hedefi yapmıştır. Özal’lı yılların değişmez politikacısı Cumhurbaşkanı Demirel izlemektedir. Başbakan Çiller’in ve Ana Muhalefet Partisi Başkanı Mesut Yılmaz siyasi karikatürcülerin bu ikisi kadar hedefinde olmamışlardır. Siyasi karikatürlerde gösterilen vücut boyutlarının politikacılarda kendilerine daha dikkatli bakım göstermelerine yol açtığı açıktır. Aşırı şişman olarak gösterilen eski Cumhurbaşkanı Özal’ın sürekli bir zayıflama rejimi içinde olduğu bilinmektedir. Milliyet Gazetesi karikatürcülerinden Haslet Soyöz’ün çizdiği yüz hatları belli olmayan Başbakan imajlarının Başbakanı nasıl etkilediğini tahmin etmektedir. Türkiye’de “Bedri” Amerikalı yazarlar gibi seçimlerde Başkan adaylarını takip ederek hem seçim hem de adaylar hakkında yaratıcı çizgileri olan bir Türk karikatürcüsüdür. Gene Türk siyasi karikatürcülerinden Turhan Selçuk etkileyici çizgi romanı “Abdülcanbaz” ve Semih Balcıoğlu karikatürleriyle siyasi yaşamı etkileyen kimseler olarak Türk karikatüründe yer almışlardır. Eleştirileri doğrultusunda siyasetçilerin etkilenmemesi mümkün değildir..


A.1.1- Türk Karikatürünün Siyasi Gelişimi

Türk karikatürü genelde 1870 Teodor Kasap’ın yayınladığı “Diyojen” mizah gazetesiyle başlatılır. Ama 1908 II. Meşrutiyetle başlayan devrede karikatürcü Cem’in karikatürleriyle Türk karikatürleri kesintisiz günümüze kadar gelir.

Cem, bir Meşrutiyet karikatürcüsüydü. 1789 Fransız Devrimi’nin “Hürriyet, Adalet, Eşitlik” ilkelerine dayanarak Meclis, partiler ve halk arasındaki çelişkileri çizgiye getirdi. Padişah despotizmini particilik kavgalarını eleştirdi. Meşrutiyet bilincinin karikatürcüsü oldu. Özellikle siyasal portre karikatürleriyle kişileri, yolsuzlukları, haksızlıkları ve yozlaşan siyasal düzeni eleştirdi.

1923 Cumhuriyet’in kuruluşuyla uluslaşma süreci başladı. Atatürk devrimleri bu ulus olmanın ilkeleriydi. bu devrede Ramiz ve Cemal Nadir Cumhuriyet fikrinin karikatürcüleridir. Ramiz ve Cemal Nadir’de simgeleşen bu devrede karikatürcüler tutuculuğa, yobazlığa, çağdışı davranışlara karşı eleştiriler getirdiler. Halkta Cumhuriyet ve vatandaşlık bilincinin uyanmasına çalıştılar. Cumhuriyet bir çağdaşlaşma çabasındaydı. Onun için “Devlet-parti” düzenini savundular. 1946’dan başlayarak çok partili demokrasiye geçişle birlikte genelde “1950 kuşağı” dediğim karikatürcüler, savaş sonrası yenilenen dünya karikatürünün etkisiyle hem çizgilerinde hem karikatür anlayışında Türkiye’de yeni bir karikatür yarattılar.

Bu kuşak yazıya dayanan resimlenmiş fıkralar biçimindeki Cem’de başlayan Ramiz ve Cemal Nadir’de süregelen karikatür anlayışını değiştirdiler. “Çizgide Mizah” diye, genel olarak, tanımlanan bir karikatür yarattılar. Artık mizah çizginin içindeydi. Çizgiyle anlatım biçimi yaygınlaştı.

Bunun yanı sıra demokratikleşmenin “olmazsa olmaz” ilkelerini savundular. Kişi hak ve özgürlükler, ekonomik yapının sınıflar çatışmasını işveren-işçi, ağa-köylü sorunları, sömürü düzeninin eleştirisini gündeme getirdiler. Dünya politikasındaki “Barış” gereksiniminin, ezilen halkların, ulusların özgürlük savaşımlarının savunucusu oldular.

Bu yolda “50 kuşağı” çizgilerine devam ediyor. 50 kuşağı sonrası ve genç karikatürcüler de bu siyasal anlayışı genelde devam ettirmektedirler. .



Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin