İÇİndekiler I



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə8/20
tarix26.07.2018
ölçüsü0,57 Mb.
#58595
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   20
B. 3- Dergi ve Karikatür

Karikatürler gazetelerin yanı sıra aylık veya haftalık siyasal, magazin veya özel ilgi alanlarına yönelik dergilerde de önemli bir yer tutar. Bu tip dergilerde çalışan karikatürcülerin durumu, gazetede çalışan karikatürcülerden farklı değildir. Belli bir branş çerçevesinde yayınlanan dergilerde karikatürcü o konuyla ilgili olarak yorumlar yapar, bunun dışında siyasal ve magazin dergilerinde ise daha geniş bir konu yelpazesinde çizebilir.

Dergilerin en önemli farklılığı tüm topluma yönelik olmaması, belli bir ilgi alanına hitap etmesidir. Gazete, modern insanın temel bir ihtiyacı olarak kabul edilir; oysa dergi tercihi, bilinçlilik oranı yüksek bir seçmedir. Belli bir haftalık dergiyi alıp okumaya karar vermek ise, başlı başına bir “tavır belirlemek”, bir psikolojik hazırlık içinde olmak demektir. Belli bir haftalık veya aylık dergiyi alıp okumaya karar vermekse o derginin içerdiği mesaj konusunda peşin bir yargıyı da içeren bir tavır alma süreci, bilinçlilik oranı yüksek bir seçmedir. Haftalık dergilerin, hedef kitlede anlamlı tavır değişikliklerine yol açmaları zordur. Yaptıkları iş, daha çok, hedef kitlede belli belirsiz de olsa zaten var olan yargıları, düşünceleri muhtevalandırmak, pekiştirmektir.

Dergilerin periyodik olarak en sık haftada bir çıktığını göz önüne alırsak, karikatürcü daha seçmeci davranmalı ve daha donanımlı bir kitleye çizdiğini göz ardı etmemelidir.

Ayrıca underground dergiler ve erotik dergilerde de karikatür, derginin yayın politikası doğrultusunda, derginin görüşlerini pekiştirmede önemli bir rol oynamaktadır.*


C -Mİzah
C. 1- Mizahın Tanımı

“Mizah sözcüğü değişik kaynaklarda, çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Meydan Larousse; gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan sanat türüdür, der. Aziz Nesin:Mizah sesini duyurabildiği insanı hangi oranda olursa olsun, güldürebilen her şeydir, diye tanımlamaktadır.

Arapça kökenli olan bu sözcüğe, Türkçe olarak bazı kaynaklar “gülmece” karşılığını kullanıyorlarsa da mizahın sadece gülme unsurundan oluşmadığı vurgulanarak sözcüğün yeterli olmadığı görüşü ağırlık kazanmaktadır.


C. 2-Mizah Dergileri

Karikatürün iletim kanalı işlevini, yerine getiren araçlardan biri olan dergiler içinde, mizah dergileri önemli bir yer tutmaktadır. Ekonomik açıdan bakıldığında, bir meta konumunda olması sebebiyle, bu dergilerin talebe göre yönlenmesi doğal görülmektedir. Bu yüzden “güldürmek ve hoşça vakit geçirmek” amacını taşıyan bir kimliğe sahip olduğu anlamına gelmemektir. Bu amacın yerine getirilmesi aşamasında mizah ve güldürü yoluyla toplumsal sorunlara eleştirel bir bakış açısı getirmek ve belli bir dünya görüşü oluşturmak amaçları da mutlak surette göz önünde tutulmalıdır.

Göz önünde tutulması gereken bu amaçlara, alıcının kültürel yapısında olumlu gelişmeler yaratmak ve toplum üzerinde motivasyonel bir işlev oluşturmak amacı da eklenebilir..


c. 3- Mizah Dergilerinde Tiraj Tıkanıklığının Sebepleri

80’den sonraki mizah dergilerini Gırgır, Limon, Çarşaf, Hıbır ve Leman örnekleriyle inceledik. Şüphesiz bu dönemde çıkan mizah dergileri bunlarla sınırlı değil. hayatın farklı renklerine seslenen “mizah dergisi” isimli yayınlar elbette daha fazla. Bu dönemde çıkan şu yayınlar görülmektedir:

“Pişmiş Kelle, Ustura, Nankör, Deli, Panik, Parazit, RH Pozitif, Zıpır, Şebek, Sinek, Joker, Cıngar, Fırfır, Dıgıl, Filit, Zampir, Cafcaf, Biber, Şeftali, Yorgan, Eros, Balyoz, Şamata, Süper Fırt vb. ”

Fakat etkinlik ve yüklendikleri işlev bakımından hiçbiri incelediğimiz dergiler kadar başarılı olamadılar. birçoğu ya birkaç sayı çıktı ya da on bine bile varmayan tirajlarıyla etkinliklerini yitirdi.

1997 yılı itibarıyla mizah dergilerinin toplam okur kitlesi 150 bin olarak görülüyor. Oysa daha on yıl öncesine kadar bu rakam bir milyon civarındaydı. Toplumun okuma düzeyinin ve kültür seviyesinin artması, üstüne üstlük nüfusun büyük oranda artmasına rağmen dergi satışları artmadı. Tiraj tıkanıklığının sebeplerini toplumsak değişimde ve mizah dergilerinin kendilerini yenileyememelerinde aramak gerekir.

Toplumsal değişimin getirdiği yeni oluşumlar, ister istemez okuyucu-mizahçı ilişkisini etkiledi; bunu yanında mizahçıların da kendilerini yenileme konusunda kolaycılığa kapılıp başarılı olamamaları, bu bağlantı kopukluğunu destekledi. Mizahçılar toplumun en önünde giden ve çelişkilerle, aksaklıkları ilk fark eden kişiler olması gerekirken, kendi aralarındaki “muhabbet”lerde bile sanat vehmeden ve kendilerini yenilemeden de, okur tarafından el üstünde tutulacağını uman sanatçılar oldular. Fakat okurlar yavaş yavaş dergileri terk etti.

Gırgırdan ayrılanlar Limon, Pişmiş Kelle ve Hıbır dergilerini kurunca Gırgır Dergi’si kan kaybetti ve bir daha eski günlerine dönemedi. Ayrılan gençler de zaman zaman parlak satışlara ulaşsalar da, yeni Türkiye’yi eski kalıplarla yorumlamaya devam ettikleri için kısmen, Leman dergisi hariç tirajları düştü.*

80 sonrası yetiştirilen apolitik kuşağında bu okur kaybında önemli bir payı var. Mizahın ana damarlarından biri siyaset. Siyasetle ilgilenmeyen insanları siyasi esprilerle nasıl güldürebilirsiniz ki? Bilinen gerçektir; mizah hep baskı dönemlerinde patlamıştır. Günümüzde ise gözle görülmeyen muazzam bir gizli baskı söz konusu. İnsanlar, “sanal gerçeklik” denizlerinde yüzerken, yaşadıklarının gerçek olduğunu zannediyorlar , oysa sunulan sadece medya sahiplerinin yayınlanmasını uygun gördükleri haberler ve bu haberlerin yarattığı gerçeklik. İnsanların tepkilerini yöneltecekleri net bir “iktidar” kavramı yok. Mizah kime, nasıl muhalefet edecek? Bazı mizahçılar, oklarını fırlatacakları bir hedef bile bulamıyorlar. Çünkü kendileri bile “farkında” değiller.

Söz dönüp dolaşıp, sistemin bel kemiği televizyona geliyor. Uçuşan mesajların altında insanlar gündemi yakalamaya çalışıyor. Birileri düğmeye basıyor, birileri haber yapıyor. “Gerçeklik” duygumuzu yitirdik. Böyle bir gerçeklikte mizahın çatlak sesi, kime ne anlatabilir?” Kimi, nasıl şaşırtabilir, bu kargaşa da her şey birbirine karışıyor ve mizahın ayrıcalığı kayboluyor.

Günümüz dünyasında da, Türkiye’sinde de Mizah yayınları etkisizleşti. Çünkü iletişim çok hızlandı kolaylaştı. Bilgi herkese rahat ulaşabilmekte. Bilgi farkı kalmayınca, topluma yalan söylemek zorlaştı. İletişim kanallarının artmış olması, muhalefet yapma olanaklarının daha da artmış olmasıyla birleşince, özel bir dergi içine hapis olmuş, orada kavga veren mizahçı için dergi, artık anlamını, işlevini ve etkisini yitirdi. Bu dünyada da böyle olmuştur, Türkiye’de de. Toplumsal değişim mizah gibi toplumsal değişimle çok yakından ilintili bir alanı çok yakından etkilemiştir.

Murat Kürüz’de tiraj tıkanıklığını bir başka açıdan değerlendiriyor:

“Şimdi ki mizah dergilerini ve şu anda yetişen karikatürcüleri başarısız buluyorum. Temel sebebi usta-çırak ilişkisini yaşamadan kendilerine sayfalar, köşeler açıldı. Bir kere mutlaka ön okul, stüdyo çalışması gerekiyor. Gani Müjde, Mehmet Çağçağ, Kemal Aratan, Hasan Kaçan’ına kadar hepimiz 5-6 sene Gırgır’da Oğuz Aral’ın çıraklarıydık. Sonra kalfa, usta olduk. Bir de yeni yetişen arkadaşlarımız apolitik bir dönemin gençleri. Onlar için mizah konusu şu anda seks ve uyuşturucu. Bunun dışındaki konular onları fazla ilgilendirmiyor. Önemli bir neden de, benim kuşağımla ilgili bir şey, maalesef arkadaşlarım para kazandıktan, bir yere geldikten sonra, mizah dergilerini bar köşelerinden yapmaya başladılar. Bu şu demek, güncel yaşamdan ve güncel gerçeklerden koptular. Böyle olunca halka bir türlü ulaşamayan, satışı 15-20 bini geçemeyen dergileri yapıyorlar. Çok dergi kalitesizliği de getiriyor, bunu karşılayacak yetişmiş adam yok. ”

Oğuz Aral’da tiraj kaybını toplumsal değişmeyle bağıntılı olarak açıklıyor.

“Karikatür sorulara cevap veren bir anlık kalp atışıdır. Türkiye çok hızlı değişiyor. Bugün Türkiye’nin gösterebileceği bir insan tipi yok. 15-20 yıl önceki insan tipi bugünle aynı değil. Zevkler değişiyor, bu değişim içinde 20 yıl önceki mizah anlayışı devam edebilir. Biz de kendimizi yenileyemedik. ”

Giderek gelirleri eriyen mizah dergilerinde yenilere yer vermek demek eskilerin konumlarını tehdit etmek olacaktı. Bu hal çoğunluğu yönetici konumundaki eski çizerlerin genç yeteneklerin önünü tıkamasından başka bir sonuç doğurmuyordu. İkinci olarak, Batı tarzı profesyonel yöneticilik anlayışından ziyade “dostane” yetişen bu dergiler, tekrara düşen, yaratıcılığını yitiren, üreticileri ile bağlarını duygusal sebeplerle kopartamıyorlardı. Böylece dergi içlerinde oluşan atıl sayfalar, demode çalışmalar, üretmek isteyen genç yetenekler önünde bir başka engeli oluşturabiliyordu. Son olarak, bu yeni gençlere verilen ücretler çok düşük. Çetin Atan’ın dediği gibi :“Herkes dalga geçemez, bu yetenekte olanlar da paraların azlığı nedeniyle reklam şirketleri ve televizyona dağıldılar. Her kuşak kendi mizahını yarattı, şimdiki kuşak da kendi olanakları içinde başka yerlere dağıldı. ”

Televizyon ürettikleri sersemletici enformasyonlar yanında mizah da üretiyor. Zamanında televizyon mizahçılar için önemli bir kaynaktı. Zamanla televizyonlar çoğalınca ve “kendi çapında” mizaha el atınca, özellikle televizyon izleyicisine göre mizah yapan dergiler önemli ölçüde okur kaybına uğradı. Dergi yayıncılığına daha uygun olan Leman Dergisi’nin uyguladığı yayın politikasıdır. Nitekim, daha hafif bir yayın politikası izleyen diğer dergiler ancak 20 bin civarında satmaktadır. Çünkü televizyon “Olacak o kadar” ile, “Reyting Hamdi” ile, “Yasemince” ile onların hedef kitlesini doyurmakta, ayrıca mizah dergisine ihtiyaçları kalmaktadır.

Ayrıca yaşadığımız hayatın mizahın önünde gitmesi de bu iletişim kopukluğunun en önemli nedenlerinden biri. Hayat o kadar komikleşti ve absürdleşti ki, böyle bir ortamda “neyin” mizahını yapılabilir. Günde üç beş tane gaf yapan siyasiler nasıl eleştirilebilir. Olaylar nasıl çarpıtılıp, komikleştirilir? Türkiye’de yaşanan gerçeklik, insanları her şeyin mizah olması yüzünden mizahtan uzaklaştırdı.

“Dünya da tavanına çiğ köfte yapıştırılmış tek meclis bizde, kendisinden telefon santrali isteyen köylülere ‘cep telefonu sizin neyinize kardeşim’ diyen tek bakan bizde, elbise değiştirmekten daha hızlı parti değiştiren, değiştirirken yakınlarına iş garantisi isteyen milletvekilleri bizde. Eh, idarecileri böyle olan ülkede hiçbir yerde olmayacak olaylar da oluyor tabii. Karayolunda seyrederken aracınızın üstüne kamyon düşebiliyor. Bir taksiye karayolunda uçak çarpabiliyor. İki metre genişliğindeki bir çukura beş kişi düşüp ölebiliyor, insanların kafasına balkondan somya düşebiliyor bu ülkede. ”

Yaşanan bu olaylardan sonra, insanlar artık mizaha ihtiyaç duymuyor beklide. İnsanlar bir mizah dergisi alarak rahatlamak yoluna gitmiyorlar. Günümüz mizahının komik tarafı törpülenmiş, tepki boyutu, acı boyutu ön plana çıkmıştır. Mizah dergileri artık az satmak veya çok satmaktan çok başka sorunlarla ilgileniyorlar. Mizah, artık yaşanan gerçekliğe tepki veren bir tavır sergilemekte ve günümüz mizahının yolunu çizmektedir.

Leman diğer dergilere kıyasla bu değişimi daha iyi yakalamış olmasına rağmen, bu süreçten o da etkilendi ve bir durulma sürecine girdi. Özellikle 90’lı yılların ikinci yarısından itibaren Leman’ın kendi içinde yaşadığı çelişkiler iyice su üstüne çıktı. Kendi yetiştirdiği kuşak Leman’ı aştı, onu sığ ve yetersiz buldu. Dergide bir heyecan ve enerji eksikliği oluştu.

Belki de eskiyen bir mizah bizim mizahımız. “Kim kimi nereye ‘sattı’ nın, kim nereye ‘döndü’nün , erkek cinsiyetçiliğin arkasına, bir ulusçuluğun ardına saklanan bir mizah. Medyalar arasında açıkça “devletçi” olanın tarafını tutan, sonuçta mutlaka taraf tutan, oradaki tartışmalarda “durmuş, oturmuş köşebent” yazarlarının “birinin” yazdığı her şeyi mizahına temel yapan bir “resmi radikalizm”. Bir sivil-askeri inkilapçılık. Sonuçta popüler medya dahil, her şeye fasılasız çuvaldızını sokan bir mizah yerine, taze genç “fırlama” bir mizah yerine yaşlanmış düşünmeyen yeni atılımlar, biçimler karşısında şaşıran bir mizah. Karamsar, tutucu ve devletçi bir mizah. ”

Mizah, “genç enerji” ile yapılır; yılgınlığı, bıkmışlığı ve otomatlığı okur hemen fark eder. Mizahın dünü yoktur. Günün şartları Leman Dergisi’de dahil olmak üzere bütün mizah dergilerini zorluyor...


Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin