Şekil 1. Yılan Tanrı
Şekil 2, son Sasani döneminin (İ.S. 226-641) boyalı Elami kasesinde, gene Dünya Ağacının gövdesine sarılan eski koruyucuyu göstermektedir. Burada, duruşun tehlikeli, uyana görünüşü ortadadır. Fakat, Bahçedeki yılan gibi, Ningizzida da nimetlerle dolu tapmağına gerekli saygı ile yaklaşana lütufkar davranır.^ 3. Şekil ilahı, eski bir Akad mühüründe (İ.Ö. 2350-2150'ler) insan biçiminde, arkasında Ca-duceus amblemi, önünde ateş sunağı ile göstermektedir. Taçlanmış bir kutsallığın huzurunda bir sofu olarak mühürün sahibi, arkasındaki başmdan yılan sarkan, elinde gerdel taşıyan, Gudea'nın kabındaki aslan-kuş kapıcılara tekabül eden, taçlı tanrının hizmetçisi tarafından izlenmektedir. Ay; kabul edilen kişinin artık içmek durumunda olduğu yaşam sularının kaynağı, tanrının elindeki kabın üstünde asdıdır/3) Mm W*:,%
14
Burada, bütün eski mitolojilerin ortak motifinin, tanrı yılanın, ölümsüzlük kabının ve ayın bağıntısı, yeni tanrının eşit olan alçak ve yüksek suretlerdeki çokcul görünümü, açıktır. Çünkü, kapıdaki isteklileri kabul veya reddeden kapıcılar, tanrısal gücün kendisinin, indirgenmiş açıklamasıdırlar. O, huzura yaklaşan bir kimse tarafından suretin yaşanan ilk deneyimidir. Başka deyişle tanrının, deneyen suretidir. Dahası, tanrı -ve onun deneyen sureti de bir veya fazla surette bir arada görünebilir, insanbiçimli, insan-hayvanbiçimli, bitkisel, semavi veya öğesel. Bu örnekte, insan, yuan, ağaç, ay ve yaşam suyu, hepsi çok biçimli bir özün, her birinde ve hepsinde simgeleşen suretleri olarak anlaşılmalıdır.
Şekil 2. Dünya Ağacı
Üç tane daha mühür dizisi, bu simgelerle Kitabı Mukaddes'in ilişkisini göstermeye yetecektir. îlki, 4. şekildeki*4* seçkin Suriye-Hitit örneği, Mezopotamyaİı kahraman Gılgamış'ı, Gudeanın kabındaki aslan-kuşlar gibi, tapınağın koruyucusu olarak hizmet ederken, çifte görünümde göstermektedir. Fakat bu tapınağın içinde bulduğumuz, ne insan, ne hayvan, ne bitki biçiminde değildir, yılan kıvrımlarından oluşmuş bir sütundur; tepesinde güneş simgesi vardır. Böyle bir ku-
15
Şekil 3. Tahttaki Yılan Tanrı
tup veya tünek, her şeyin çevresinde döndüğü eksen noktasının (axis mundi) simgesidir. Ve dünyanın merkezindeki, 'Hareketsiz Nokta' daki Budist Aydınlanma Ağacı'na eşdeğerdir.^' Güneş simgesinin çevresinde, sütunun tepesinde, dört küçük daire görülür. Bunlar dünyanın dört bucağına akan dört ırmağı simgeler.(6) (Tekvin kitabı 2:10-14 ile karşılaştırın) Soldan yaklaşan, bir aslan-kuşun (veya Kitabı Mukaddeste bu tür görüntülerin adlandınldığı gibi bir çocuk-melek) kılavuzluk ettiği kimse, mühürün sahibidir. Aslan-kuş sol elinde bir gerdel ve sağında yukarıda tuttuğu bir dal taşımaktadır. Gizemli ye-niden-doğumun anası rolündeki bir tanrıça onları izlemektedir. Aşa-
Şckil 4. Axis Mundi
gıda, bu yapıtta Caduseus'a eşdeğer olan labirent-meneviş vardır. Yani gene, her zamanki mitsel simgeleri, yaşam bahçesinin, her yere rahmet saçan, biri veya ötekinin, ölümlü bireyi kendi ölümsüzlüğüne ulaştırdığı yılanı, ağacı, dünya eksenini, ölümsüz güneşi ve ebedi sulan tanıyabiliyoruz.
Mitsel bahçenin verimliliğinin gösterildiği öteki mühürde, 5. şekil, bütün kişiler dişidir. Ağacı tutan ikili görüntü, klasik karşılıklarının Demer ve Persephone^ olduğu, yeraltı dünyasının kutsal Gula-Baüsu olarak tanımlanmıştır. Ay, 3. şekilde kabın üstünde olduğu
16
gibi, doğrudan sunulan meyvamn üstündedir. Ve, çoktan sağ eliyle meyva dalını tutmuş olan nimetlerin alıcısı, ölümlü bir kadındır.
Böylece, çekirdek Yakın Doğunun ilk mitos düzeninde, Kitabı Mukaddes'in daha sonraki kesin ataerkil düzeninin tersine, kutsallığın erkek olduğu kadar dişi biçimlerle de temsil edilebildiğini, niteleyen biçimin kendisinin, sonuçta nitelenmemiş özün bir maskesi o-larak, her ad ve biçimin ötesinde olduğunu kavnyoruz.
Şekil 5. Ölümsüzlük Bahçesi
Bu mühürlerde kutsal gazap veya tehlikeli işaretine de rastlanmaz. Bahçe ile ilişkilendirilen hiç bir suç teması yoktur. Yaşam bilgisinin nimeti, koparılmak, alınmak üzere orada, dünya tapınağın-dadır. Elde etmek için uygun bir arzu ve hazırlıkla yaklaşan erkek, kadm ve ölümlüye istekle teslim edilmektedir.
Şekil 6. Ağacın Tanrıçası
6. şekildeki eski Sümer mühürü<8) o zaman, bazı bilimadam-larının sandığı gibi, Adem ve Havva'nın günahlarının, kaybolmuş bir<9> Sümer yorumu olamaz. Onun anlayışı, İdil'in çok daha öncesine, mitsel hurma ağacının iki arzulanan meyvasının koparılıp alınabileceği Tunç Çağı'run masum bahçe görüşüne aittir. Bu meyvalar, ay-
17
dınlanmanm ve ölümsüzlüğün meyvalandır. Soldaki, yılanın önündeki dişi şekil, daha önce belirttiğimiz gibi Demeter ve Persephone' un eşdeğeri, anlaşıldığı gibi tanrıça Gula-Bau'dur. Sağdaki erkek ise, boynuzlu ay biçimli tacından bildiğimiz gibi, ölümlü değil, bir tanrıdır. Soldakinin oğul-kocası, insan biçimine girmiş ölümüsüz ve dirilen Sümer tanrısının eski biçimi Dumuzi, 'Cehenmemin Oğlu, Yaşam Ağacının Tannsı'dır.
Uygun bir karşılaştırma 7. şekildeki Greko-Romen rölyefi olabi-lir.10) Elevsis ayinlerinin tanrıçası Demeter, kutsal çocuğu Ploutos veya Plutus'la(*) birlikte görülmektedir. Hesiod, Plutus için:
kime rastlar, kimin eline düşerse, zengin eder onu, berekete boğara
diye yazmıştır.
Plutus, bir anlamda, dünya zenginliğinin kişileştirilmesidir. Daha geniş anlamı ile ayinler tanrısı Dionysus'un eşdeğeridir. îlkel Mitoloji'de ve Doğu Mitolojisi'nde, Büyük Evren Tarmçası'ıun yoldaşlan ve oğullan olan bu tür bir dizi tanrıyı araştırdım. Ölümde (veya, başka bir imgeye göre evlilikte) tann, ayın görüntüsünü ve yılanın derisini değiştirmesi gibi, onun kucağına dönerek yeniden doğar. Aynı şekilde (Elevsis ayinlerindeki gibi) bu tür simgelerle ilişkili kabul edil-
Şekü 7. Demeter
(*) Adların özümlenmesi nedeniyle sık sık onunla birlikte tanımlansa da, öteki dünyanın tanrısı Plouton veya Pluto ile aynı değildir.
18
me ritlerinde, başvurucu, ayinlerin tanrıçasının tefekkürüne döndüğünde, ölümlü çerçevesinden göreli olarak bağımsızlaşır (simgesel o-larak ölür) ve Varlıklar Varlığı (yılan baba) olarak bir kez doğmuş o-lan özde, yalnız acı ve ölümün bulunduğu dünyadan, ebedi vecdi bulduğu yere geçer.
Buda efsanesi ile karşılaştıralım. Aydınlanma Ağacının altına. Hareketsiz Noktaya yerleştiğinde, *Yaşam Arzusu ve (Mum Korkusu' Dünya Hayalinin Yaratıcısı Kama-Mara onu verinden etmek için tehditle yaklaştı. Fakat dünyaya sağ elinin parmaklan ile değdi ve efsanenin dediği gibi, 'Güçlü Toprak Ana, yüz, bin, yüzbin çığlıkla "seni tanık tutuyorum!" diye bağırdı ve kötü ruh kaçtı'.*12* Kutsanmış Olan, o gece aydınlanmaya kavuştu, ve yedi kez yedi gün vecd içinde kaldı. O sırada korkunç bir fırtına koptu. 'Muchalinda adlı kudretli yılan kral, dünyanın alandaki yerinden çıkıp, Kutsanmış Olanı yedi kez sardı, koca başlığım başından alıp, ne soğuk, ne sıcak, ne sivrisinekleri ve sinekleri, rüzgârı, günışığını, ne de sürünen yaratıkları Kutsanmış Olana yaklaştırma, dedi. Sonunda, yedi gün akıp gittiğinde ve Muchalinda fırtınanın geçtiğine, bulutların dağıldığına emin olduğunda, Kutsanmış Olandan çözüldü, insan biçimine girdi ve ellerini ahunda birleştirerek Kutsanmış Olanın önünde eğildi.'*13*
Buda bilgi ve efsanesinde, ölümden kurtuluş düşüncesi, eski mitsel simgelerin anlayışım bozmadan, yeni, psikolojik bir yorum kazanmıştır. Eski motifler daha gelişmiş biçimler kazanmış, onlara, kendi yaşamında anlam kazandıran gerçek tarihsel kişilerle taze bir ilişki kurmuştur. Gene de uzlaşmanın anlamı, araştıran kahraman ile, kendi gibi, varlığın gizinin değişime uğramış biçimleri olan yaşayan dünyanın güçleri arasında kalmıştır. Böylece Buda efsanesinde, eski Yakın Doğu mühürlerinde olduğu gibi, tannça ve eşi yılanın, değerli oğullanna, doğuin, hastalık, yaşlılık ve ölüme esirlikten kurtulma arayışında destek olmaları, evrensel ağaçtaki özlü anlaşma atmosferi bulunmaktadır.
Aden Bahçesinde, öte yandan, başka bir anlayış egemendir. Çünkü Tanrı (yazık İbrani adı Yehova'dır) Adem'in, kötülük ve iyilik bilgisi ağacının meyvasından yediğini öğrendiğinde, yılanı lanetle-miştir, meleklerine, 'İşte, adam iyiyi ve kötüyü bilmekte bizden biri gibi oldu; ve şimdi elini uzatmasın ve hayat ağacından almasın, ve yemesin ve ebediyen yaşamasın' demiştir. Böylece Yehova, 'onu Aden Bahçesinden, kendisinin içinden alındığı toprağı işlemek için çıkardı.
19
Ve adamı kovdu; ve hayat ağacının yolunu korumak için, Aden Bahçesinin şarkına Kerubileri (yani aslan-kuşları) ve her tarafa dönen kılıcın alevini koydu. '(14)
Bu zıtlıktan ve ileride anlatılacak sayısız mitsel sahneden çıkan ilk nokta, İ.Ö. ilk binde, Demir Çağı îbranilerinin ataerkil anlayışlarının, ele geçirdikleri ülkelerin daha önceki Neolitik ye Tunç Çağı uygarlıklarının mitolojilerinden uyarlandığı, zamanla bunların kendi kaynaklarının tam tersi bir görüşle değiştirilerek ortaya çıktığıdır. İkinci nokta, birinciyle bağıntılı olarak, Kitabı Mukaddes'te bulunan bir çok temel motifte, atarekil yorumun belagatının etkisi ne olursa olsun başaramadığı karışık bir kalıtın varlığıdır. Sözel bildirimin beyne verdiğinin tam tersini yüreğe veren görsel bildirimi bunlar yaşatır. Aynı ürkek uyumsuzluk Yahudilik kadar Eski Ahit'in kalıtını paylaşan Hristiyaıüık ve Müslümanlıkta da vardır.
Fakat, Kitabı Mukaddes, Batıda, bu tür öğreti kalıtının tek kaynağı değildir. Yunan kalıtının anlamı da benzer biçimde alt üst edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |