İnsan gerçEĞİ ve islami hayat


Eşlerin karşılıklı Vazifeleri



Yüklə 2,48 Mb.
səhifə29/44
tarix27.12.2018
ölçüsü2,48 Mb.
#86677
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   44

Eşlerin karşılıklı Vazifeleri

Eşlerin birbirleri üzerinde hakları vardır. Önderimiz Peygamberimiz (s.a.s.) bunu bize bildirmektedir:

Dikkat ediniz, kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır.” 1463

Eşlerin Birbirlerine Karşı Vazifeleri Şu Şekilde Sıralanabilir:



1. Önce eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı olmalı,

2. Erkek ailesinin beslenme, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlarını da helâl yönden temin etmelidir.

3. Erkek, ailesinin İslâmî vazifelerini en iyi şekilde yapmasına yardımcı olmalı ve gerekeni yapmalı,

4. Erkek hanımına karşı sert olmamalı, yumuşak, nâzik davranmalı. Çünkü dinimizin emri de budur.

Allah Teâlâ Şöyle buyurur:

Kadınlarla iyi geçinin.” 1464

“Peygamberimiz (s.a.s.) de şöyle bildirmektedir:

Mü’minlerin iman yönünden en mükemmel olanı, ahlâken en iyi olanıdır ve sizin en hayırlınız da kadınlara karşı en iyi davrananızdır.” 1465

Bir kimse, karısına kin beslemesin (ona sert davranmasın). Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” 1466

Kadınlarını dövenleriniz, sizin hayırlınız değildir.” 1467 buyrulmaktadır.

5. Kadın evine bağlı olmalı, kendi hakkında kötü söz söylenmesine sebep olacak davranışlardan kaçınmalı, dedikodulara sebep olmamalıdır.

6. Kadın çocuklarına en iyi şekilde bakmalı ve evinde yapması gereken şeyleri yapmalı.

7. Çocuklarının terbiyesinde de anne-baba birlikte gerekeni yapmalıdır.

Abdurrahman b. Avf (r.a.)’dan Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdular:

Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse, kendisine: ‘Hangi kapısından istersen cennete gir!’ denir. 1468

Herhangi bir kadın, kocası kendisinden râzı olduğu halde ölürse cennete girer” 1469 buyrulmuştur.

Rasûlullah (s.a.s.) bir sahabeye hitaben:

Hanımının senin üzerinde hakkı vardır. Bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Misafirlerin de senin üzerinde hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver.” 1470

Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da onlar üzerinde hakları vardır. Yalnız erkeklerinki kadınlara göre (aile reisliği bakımından) bir derece daha fazladır.” 1471 Bu üstünlük, erkeğin aile başkanı olmasıdır. “Erkekler kadınlar üzerinde yöneticidirler” 1472 Tabiî ki, ailenin başkanı olmak; gurur kibir ve sert davranmaya sebep değildir. Sorumluluğun erkekte olduğunu göstermektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle beyan ediyor:

Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan (elinizin altındakinden) sorumlusunuz. 1473 Dolayısıyla aile reisi olarak erkek, gereken sorumluluğu yerine getirmelidir. Ailesini huzur ve mutluluk içerisinde idare etmeyi bilmeli ve onlara çok iyi davranmalı ve buna çok dikkat etmelidir. Kadın da, evin huzur ve mutluluğu için gerekeni yapmalıdır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor:

Bir kimse karısını yatağına davet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lânet ederler.” 1474

Görüldüğü gibi erkek, cinsel ihtiyacını gidermek için hanımını yanına çağırdığında gelmesi gerekmektedir. Hiçbir mâzereti yokken kadının kocasından uzak durmaya çalışması câiz değildir.

Zinâ haram olduğu için mü’min erkek cinsel ihtiyacını zinâ yaparak gideremeyeceğine göre, kadın kocasının ihtiyaç hissettiğini anladığı zaman birtakım gereksiz bahaneler göstererek kocasını mahrum etmesi asla doğru değildir. Aynı şekilde kadın da cinsel ihtiyacını gidermek için kocasını çağırdığında onun da reddetmesi doğru değildir. Haramların, günahların yaygın olduğu bir toplumda ve teknolojik imkânlar sayesinde ahlâksızlığın arttığı bir ortamda günahlardan korunmak için karı-koca birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Kadın kocasına güzel görünmek için süslenmeli, câzip olmaya çalışmalıdır Çünkü gerek tv.de gerekse sokaklarda, caddelerde kadınların süslü püslü, açık saçık gezmeleri, câzibeli, tahrik edici olmaları sebebiyle onlardan etkilenmek söz konusudur. Ancak hanımların evde kocalarına câzibeli görünmeye çalışmasıyla erkeklerin dışarıdaki câzibelerden korunmaya sebep olur. Bu gerçekleri hanımlar iyi düşünmelidir. Rasûlullah (s.a.s.):

Sizden tahrik eden bir kadın gören olduğu vakit hemen karısının yanına gelerek cinsel ilişkide bulunsun, çünkü böyle hareket etmesi gönlündekini (fitneyi) def eder” buyurmuştur. 1475 Gaye Allah’a kul olmaktır. Allah’a iyi kul olmada karı-koca birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Hanımların, kocalarına karşı süslenmeleri, onlara câzibeli görünmek için gayret etmeleri gerekir. Çağırdığı zaman kocasının yanına gelmemesi ve cinsel ihtiyacını gidermede zorluk çıkarması sebebi ile kocalarına zulüm etmiş olurlar. “Allah, zulüm edeni sevmez.” 1476 Hanımların bu şekilde davranmaları mü’min bir hanımın davranış biçimi değildir.

Karı-koca birbirlerinin her türlü ihtiyaçlarını gidermede gevşek davranması yanlıştır. Bu ise ailenin huzur ve mutluluğuna engeldir. Ailenin mutluluğu için karı-koca birbirlerinin haklarına riâyet etmeli ve Allah’a iyi kul olmaya çalışmalıdırlar. 1477



Akrabalara Karşı Vazifelerimiz:

Akraba Arapça’da “yakın” mânâsına gelen “karib” kelimesinin çoğuludur. “Yakınlar” mânâsına gelir. Akraba iki şekildir:



1. Nesep yönünden: Amca, dayı, teyze, hala, yeğenler gibi akraba olanlar,

2. Evlilik yönünden: Eşinin babası, annesi, kardeşleri gibi akraba olanlar.

Akrabaya önem vermek, onlarla alâkayı kesmemek ve zaman zaman ziyaretlerde bulunmak dinimizin emridir. 1478

Enes b. Mâlik (r.a.)’dan; Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

Kim rızkının bol ve ömrünün uzun olması kendini sevindirirse, o kimse yakınlarıyla ilgilensin”

Tirmizî’nin rivâyeti şöyledir:

Akraba ve yakınlarınızı tanıyın (onlarla alâkayı devam ettirin). Çünkü sıla-i rahim (yakınlarla alâkayı sürdürmek), yakınlar arasında sevgi meydana getirir, malı çoğaltır ve ömrün uzamasına sebep olur.” 1479

İbni’l-Haris sordu:

“Ya Rasûlullah, (önce) kime iyilik edeyim?” Rasûlullah (s.a.s.):

Annene, sonra babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve bir de bunları takip eden akrabana (iyilik etmen ve onlarla alâkayı sürdürmen) vâcip bir haktır. Yakınlarına da!” 1480 buyurdu

Ayrıca Rasûlullah (s.a.s.) akraba ile ilgilenmeyen ve alâkayı kesenlerin cennete giremeyeceğini bildirmektedir: “Akraba ile alâkayı kesenler cennete giremez.” 1481

Âyet ve hadisler; akrabaya karşı çok iyi muâmele edilmesini, onlarla dostluğun kesilmemesini onlara karşı görevlerimizi yapmamızı emretmektedir. İhtiyaçları olduğu zaman gidermeye çalışmalı, sevinç ve üzüntülerini paylaşmalı, onlara iyi davranmalı, sık sık ziyaretlerine gitmeli ve bu şekilde akrabalık görevini yerine getirmeye çalışmalıyız. 1482


Yüklə 2,48 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   44




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin