İnsan gerçEĞİ ve islami hayat



Yüklə 2,48 Mb.
səhifə27/44
tarix27.12.2018
ölçüsü2,48 Mb.
#86677
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   44

İslâm Ahlâkı

İslâm tabirinin anlamında ahlâkî mesaja işaret bulunmaktadır. Arapça kuvvetli olmak, rehavet ve gevşeklikten kurtulmak, her türlü kusurdan arınmış olmak anlamındaki;

“S-l-m” kökünden türetilmiş olan İslâm; teslim olma, kurtuluşa erme ve müsâleme mânalarına gelir ve bu üç mâna ile de dinimizin üç temel hassasiyetini anlatır.

a) Teslim Olma:

İslâm’ı kabul etmiş kimse, Allah (c.c.)’a teslim olmuştur. Allah (c.c.)’ın varlığını, birliğini, kitabını ve peygamberini tanımıştır.



b) Kurtuluşa Erme:

İslâm “selâm” kelimesi ile aynı köktendir. Buna göre İslâm’ı kabullenmiş kimse her türlü yanlış inanç ve yaşayış tarzlarından kurtularak selâmet’e ulaşmıştır. Çünkü selâm; ayıplarından, âfetten sâlim, insanın bütün korktuklarından emin olması mânasına gelir.



c) Müsâleme:

Müsâleme barış içinde olmak demektir. İslâm’ı kabul eden kimse cemiyetin diğer fertleri ile anlaşıp uyuşan, onlarla sulh üzere bulunan insandır. İslâm ahlâkî temelde bir tek kaynağa, vahye dayanır. İslâm ahlâkı sözünden Kuran ve sünnetin ortaya koyduğu ahlâk anlaşılmaktadır. 1415



Ahlakın Gayesi

İnsanın yaratılış gayesini bildirerek iki cihan mutluluğuna erişmenin şartlarını geçekleştirme, ahlâkın başta gelen gayesidir. Müslüman’ın temel görevi Allah’a kulluktur. Hiçbir ortak koşmadan yüce Allah’a kulluk yapmak. Bu kulluğun esaslarını Kuran’ı Kerim’den; ibadetlerimizi tam anlamıyla yerine getirmeyi de Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in uygulamalarından öğrenmekteyiz .

Bu kulluk esasları içerisinde ahlâkın büyük bir yeri vardır. İnsan ahlâk sayesinde iyiye ve doğruya yönelir. İnsanın maddî ve mânevî yapısı bir âhenk içinde terbiye edilmiş olur. Kişi kendisini geliştirmiş ve korumuş olmaz; aynı zamanda toplumun korunmasında ve gelişmesinde de çok önemli katkılar sağlamış olur. Fertleri ve toplumları sağlam ve dürüst hale getirmek, ahlâkın gayeleri arasındadır. 1416

Ahlâkın Önemi
İslâm dini ahlâka büyük bir önem vermiştir. Ahlâk iyi huyları benimsemek, kötü huylardan arınmaktır. Huylar iyi de olur, kötü de olur…

Dolayısıyla Ahlâk, güzel ve çirkin veya iyi ve kötü diye ikiye ayrılır. İslâm dini mü’minlere iyi huylara sahip olmalarını ve Kötü huylarından kaçınmalarını emretmektedir Zaten İslâm dininin ihtiva ettiği hükümler dört kısma ayrılmaktadır:



1- İtikada ait hükümler,

2- Helâl, haram, mubah ile mekruha ait hükümler,

3- İbâdetlere, muâmelâta ait hükümler,

4- Ahlâka ait hükümler.

Ahlâkın önemini âyet ve hadisler ortaya koymaktadır. “Muhakkak ki Allah adâleti, iyiliği ve (muhtaç olan) akrabaya yardım etmeyi emreder; haksızlıktan, fenalıktan, zulüm ve azgınlıktan men eder; iyice anlayıp tutasınız diye size böylece öğüt verir.” 1417

Ve Sen (Rasûlüm); büyük bir ahlâk üzerindesin” 1418 diye övdüğü önderimiz Rasûlullah (s.a.s.) Ebu Hüreyre (r.a.)’ın rivâyetiyle şöyle buyuruyor.

Ben ancak ahlâkın güzelliklerini tamamlamak için gönderildim.” 1419

Allah Teâlâ da şöyle buyuruyor:

İyilik ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın; günah işlemekle, aşırı gitmekle yardımlaşmayın.” 1420

İman edip iyi işler yapanlar da halkın en hayırlısıdır.” 1421

O nefsini günahlardan tertemiz yapan, muhakkak kurtulup umduğuna ermiştir. Onu (günahlarla) örtüp gömen de elbette ziyana uğramıştır.” 1422

Kim iyi iş yaparsa faydası kendisinedir ve kim de kötülük yaparsa zararı yine kendisinedir. Sonra (ölünce) Rabbinize döndürüleceksiniz.” 1423

Abdullah b. Amr İbni’l As (r.a.)’den Rasûlullah (s.a.s.);

Sizin hayırlınız ahlâkça en güzel olanınızdır.” 1424

Ebu’d Derdâ (r.a.)’den Rasûlallah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

Kıyâmet gününde mü’minlerin mizanında güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz ve herhangi bir durumda Allah Teâlâ çirkin ve kötü sözlü kimseyi sevmez.” 1425

Ebu Hüreyre (r.a.)’den “İnsanların cennete girmelerine en çok sebep olan nedir ya Rasûlullah?” dediler. “Allah’tan korkmak (emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmak) ve güzel ahlâklı olmak” buyurdu. “İnsanların cehenneme girmelerine en çok sebep olan nedir?” suâline karşı da; “İnsanın ağzı ve avret yeridir” cevabını verdi.” 1426

Ebû Hüreyre (r.a.)’den, Rasûlullah (s.a.s.)’in şöyle buyurduğu rivâyet olundu.

Allah güzel ahlâklı kulunu nâfile namaz kılan ve nâfile oruç tutanın derecesine eriştirecektir.1427

Mü’minlerin iman yönünden en mükemmel olanları ahlâkı en güzel olanlarıdır.” 1428

İbn Ömer (r.a.)’den, Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

Her kimi yaptığı iyilik sevindirir ve kötülük (günah) üzerse, o kimse (olgun) mü’mindir.” 1429

Nevvas b. Sem’an (r.a.) anlatıyor; Rasûlullah (s.a.s.)’e iyilik ve günahı sordum da şöyle buyurdu:

İyilik ahlâk güzelliğidir, günah ise kalbinde rahatsızlık uyandıran ve başkalarının öğrenmesinden hoşlanmadığın şeydir ” 1430

Şıhhir oğlu Alâ (r.a.) anlatır: Bir adam Rasûlullah (s.a.s.)’ın karşısına gelerek:

“Ya Rasûlullah! Hangi amel daha faziletlidir? ” dedi. Rasûlullah (s.a.s.):

Güzel ahlâktır” dedi. Bu soruyu dört sefer sordu, Rasûlullah (s.a.s.) ona dönerek; “Sana ne oluyor, anlamıyor musun? Güzel ahlâktır” buyurdu. 1431

Usâme b. Şerik (r.a.)’den, bir grup insan gelerek Rasûlullah (s.a.s.)’e “Allah’a, kullarından en sevgili olan hangisidir?” dediler. Rasûlullah (s.a.s.) de: “Ahlâkı en güzel olandır” buyurdu. 1432

Câbir (r.a.), Rasûllah (s.a.s.)’in şöyle buyurduğunu rivâyet etti:

Sizlerden kıyamet gününde en çok sevdiğim ve bana en yakın olanınız, ahlâkî en güzel olanınızdır.” 1433

Ebû Zer (r.a.)’dan, Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

İnsanlara, güzel ahlâkla muâmele et.1434

İbn Abbas, (r.a.)’dan; Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

Su buzu erittiği gibi; güzel ahlâk da günahları eritir (yok eder); Sirke balı bozduğu gibi, kötü ahlâk da ameli bozar.” 1435

Ebu Hüreyre (r.a.)’den; Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

Gerçekten siz mallarınızla insanları memnun edemezsiniz. Onları ancak güler yüz ve güzel ahlâkınız (huyunuz) memnun eder.” 1436

Katâde, Zurâra’dan naklen rivâyet etti. Sa’d, mü’minlerin annesi Hz. Aişe (r.a.)’dan sorar:

‘Ey mü’minlerin annesi, bana Rasûlullah (s.a.s.)’in ahlâkını anlat.’ Hz. Âişe; “Sen Kur’ân okuyorsun, değil mi?” dedi. Ben ‘evet okuyorum’ dedim. “İşte Rasûlullah (s.a.s.)’in ahlâkı Kuran idi” dedi. 1437

Âyet ve hadislerden de görüldüğü gibi, ahlâkın önemi ve fazileti anlaşılmaktadır. Mü’min kişi iyi ahlâk sahibi olmaya gayret sarf etmeli, kötü huylardan, alışkanlıklardan son derece sakınmalı, kötü ahlâklı değil; iyi ahlâklı olmalıdır.

İnsanların toplum içerisindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek gayesiyle ortaya konulan hükümlere ahlâk denir.

İslâm ahlâkının temelinde vahiy vardır. Kur’ân-ı Kerim’deki her emir ve nehiy bir vazifeyi gündeme getirir. Dolayısıyla İslâmî ahlâkı bir “vazife ahlâkı” olarak nitelemek mümkündür. Ahlâk ile birlikte ele alınması gereken bir kavram da “edeb”tir. Edeb; nezâket, incelik ve usluluktur. İnsanlara karşı sözü ve hareketi ile yumuşak bir muâmele ve güzel bir tavır üzere olmaktır. Bütün hatalı davranışlardan kendisiyle korunulan şeyleri bilmektir. Âriflerin deyimi ile edeb, dinin tesbit ve tayin ettiği ahlâkî sınırları korumak ve saygı gösterilmesi gereken yola girmektir. Bu ise insanın gönlünde yer etmiş olan güzel ahlâktan ibarettir. 1438




Yüklə 2,48 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   44




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin