Kasame:
Öldürenin bilinmediği cinayetlerde, öldürülenin cesedinin bulunduğu yerin halkından elli kişiyi seçip, usulüne uygun olarak "biz öldürmedik, öldüreni de görmedik'' şeklinde yemin ettirmek. Böylece hiç kimse suçu üstlenmediği için katil ortaya çikarılamazsa, maktulün kanının heder olmaması, suçun cezasız kalmaması ve o belde halkının dikkatsizliği yüzünden cezalandırılması için orada yaşayan mükellef erkekler öldürülenin diyetini ödemeye mecbur tutulurlar.313
Kasas Suresi:
Kur'an-ı Kerim'de 28. sûredir. Mekke-i Mükerremede nazil- olmuştur. Mukatil'e göre, 52, 53, 54 ve 55. âyetleri hicret esnasında "Cuhfe" denilen yerde nazil olmuştur. İbn-i Abbas ve Katade'ye göre 85. âyeti Mekke ile Medine arasında nazil olmuştur. Musa (A.S) ve Firavun kıssasına geniş yer verildiği için bu sureye Kasas (Kıssalar) adı verilmiştir.
"Tâ Sîn Mîm" diye başladığı için bu sûrenin faziletine İşaret buyurmuşlardır sevgili Peygamberimiz (S.A.S) Efendimiz. Bu sûre 88 âyettir.
Bu sûrede, Musa (A.S) in kıssası, Musa (A.S) ile Firavun arasında cere-
yan eden hak ile batıl mücadelesi, Musa (A.S) in Kıbti ile olan kavgası, Şuayb (A.S) in kıssası, Karun'un zenginlikten kaynaklanan taşkınlığı ve âkibeti, dünya hayatında kendilerini ölümün pençesinden kurtaramayan Salih ve Lut kavimlerinin âkibeti ve kıyamet ahvali beyan edilmektedir.
Hicret esnasında nazil olduğu rivayet edilmiştir.
Kasem: 314 Kasr Ve Cem: 315 Katil:
Adam öldürme, cana kıyma. İslam hukukunda cinayet iki kısma ayrılır. İnsan hayatını sona erdiren, canına kasteden cinayete katil denilir. Diğeri ise insanın herhangi bir organına yönelik yaralama cinayetidir. Katil cinayeti yapılış şekline göre fıkıhta çeşitli kısımlara ayrılarak incelenmiştir:
1- Kasten öldürme. Bilerek, planlayarak öldürme.
2- Kaste benzeyen bir şekilde Öldürme.
3- Hata ile öldürme.
4- Hata anlamına gelen bir şekilde Öldürme.
5- Ölümüne sebep olarak öldürme.
İslam alimlerine göre kasten öldürmenin cezası bu dünyada kısas (öldürülmek), ahirette ise cehennemdir. Ancak maktulün velisi (veya yakınları) katili bağışlarsa, kısastan vazgeçilebilir. Bu durumda katil diyet ödemek zorundadır. Kısası gerektiren ve gerektirmeyen cinayetler fıkıh kitaplarında uzun uzun incelenmiştir. Ancak şunu kesinlikle bilmek gerekir ki, haksız yere insanın Öldürmek İslamda yasaklanmıştır. İslam'a göre bir insanın öldürülmesi için üç sebep vardır:
a) Dinden dönmek,
b) Evli olarak zina etmek ve
c) Bir cana kıymak (adam öldürmek). Bu meşru sebeplerden ve savaş durumundan başka bir şeyden dolayı adam öldürmek büyük günahlardandır. Aynı şeklide fıkıhta "kufi-i nefs" denilen, insanın kendini öldürmesi, intihar etmesi de ebediyen cehennemde kalmayı gerektiren büyük günahlardandır. Yüce Allah buyuruyor ki: "Kim bir mü'mini kasten öldürürse onun cezası cehennemdir. Orada ebedi olarak kalacaktır. Alİah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.316
Katolik:
Hristiyanlığın en yaygın ve en eski kiliseler topluluğunun oluşturduğu mezhebi. Bütün dünyada katolik kilisesine bağlı hristiyanların (yarım milyarı aşkın) sayısı, diğer iki büyük mezhebin (oıtadoks ve protes-tan) üyelerinin toplamından fazladır.
Hristiyanlık daha İ.S. 1. asırdan itibaren pekçok mezheb ve akıma bölünmüştür. Bununla birlikte zaman içinde süregiden tartışma ve mücadeleler 1054'teki büyük sarsıntıyla asıl bölünmeye sebep oldu. Bu tarihte Kutsal Ruh'un, yalnız Baba'dan mı yoksa hem Baba, hem de Oğul'dan mı çıktığı konusu başta olmak üzere pekçok inanç konularında anlaşamayan Roma Papası ile Bizans patriği birbirlerini karşılıklı olarak afaroz ettiler. Böylece
asıl büyük bölünme gerçekleşti ve Roma kilisesi "Katolik", Bizans kilisesi de "Oıtadoks" adını aldı. Bu bölünmenin ardında inançla ilgili tartışmalar kadar, siyasi üstünlük sağlama niyetleri de vardı. Nitekim Katolik kilisesi 16. yüzyıldaki Reform hareketlerine kadar, gerek ruhani gerekse dünyevi otoritesini (zaman zaman meydana gelen karşı çıkışlara rağmen) sürdürmüştür. Bilindiği gibi bu tarihte Hristiyanlık içindeki ikinci büyük bölünme yaşanmış ve Protestanlık doğmuştur.
Kendisini hristiyanlığın asıl temsilcisi kabul eden Katolik kilisesi üç temel ilkeye dayanır: Kutsal kitap, dini gelenek ve ilk dönemden beri süregelen Kilisenin resmi telkinleri. Katoliklerin dini başkanı, aynı zamanda Vatikan devletinin de başkanı olan Papa'dır. Papa'dan sonra hiyerarşinin en üst halkasını Kardinaller Meclisi oluşturur. Onlardan sonra piskoposlar gelir. Katolik kilisesinin Kutsal Ruh tarafından yönetildiğine inanılır. İncil'in yorumu sadece kilise tarafından yapılabilir ve latinceden başka dillere çevrilemez. Kutsal Ruh'un hem Baba, hem Oğul'dan çıktığı; Hz. İsa'nın hem ilahi, hem insanî iki ayrı yaratılışa sahip olduğu temel inançları arasındadır. Papanın yanılmazlığı kabul edilir. Öte yandan vaftiz, her ergin kimsenin senede bir günah çıkarması, evlenen katoliklerin bir daha boşana-mayacağı gibi uygulamalar sosyal hayatı belirleyen önde gelen ilkelerdir. Ayrıca katolik kilisesine bağlı hiç bir din adamının evlenmesine izin verilmez. 317
Kavame:
Namazda, rüku ile secde arasında ayakta durulan kısım. Rükudan kalktıktan sonra "Sübhane Rabbi-yelazim" veya "Sübhanellah" diyecek kadar bir süre ayakta durmak. 318
Kavli Sünnet:
Hz. Peygamber Efendimizin söylediği mübarek sözler. Alimlere göre sünnet, Resulü-Han'ın günlük yaşayış içinde yaptığı, söylediği ya da haberdar olup da sustuğu şeyleri içerir. Buna göre sünnet üçe ayrılır; kavli sünnet, fiili sünnet ve takriri sünnet. Kavli sünnet, Re-sulullah'ın söylediği sözler yani hadislerdir. Fıkıhçtlara göre ise kavli sünnet, Hz. Peygamberin yalnız hüküm bildiren sözleridir. 319
Dostları ilə paylaş: |