İslam ve Cinsiyet Farklılıkları


Kadının Yaratılış Kaynağı



Yüklə 2,13 Mb.
səhifə23/77
tarix12.08.2018
ölçüsü2,13 Mb.
#69829
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   77

1.2. Kadının Yaratılış Kaynağı


Kadının yaratılışının kaynağı ile ilgili tartışmalar genellikle “Acaba ilk kadın (Havva) ilk erkek (Âdem) gibi bağımsız olarak topraktan mı, yoksa kadının bir nevi erkeğin vücudundan mı yaratıldı?” konusu üzerindedir.

Yahudilerin ve Hıristiyanların kutsal kitaplarında Havva’nın Âdem’den ve özellikle sol kaburga kemiğinden yaratıldığı düşüncesi doğrulanmaktadır. Ama İslamî kaynaklara bakılacak olursak konu hakkındaki rivayet ve ayetlerin incelenmesi neticesinde bazılarının ortak görüşüne ve bir kısmının ise çelişkili beyanlarından dolayı konu hakkında kesin bir fikir ortaya koymak mümkün değildir. Buna karşın, İslam’ın Havva’nın Âdem’den yaratıldığı düşüncesini genel anlamda ve olayın detaylarını gözetmeksizin benimsediği görüşünü de savunmak mümkündür. [16]

Burada feministlerin kutsal metinlerden bazılarına getirdikleri yeni yorumlara yer verilen şu noktayı hatırlatmayı uygun görüyoruz:[1] Havva’nın Adem’den ve hatta kaburga kemiğinden yaratıldığı düşüncesi, asla Adem’i asil bir mahlûk ve Havva’yı marjinal ve hor bir mahlûk olarak telakki etmemizi gerektirmez, bilakis bu düşünce, her ikisinin de asaleti ile uyumludur ve belki de bu yaratılış farklılığının arkasında başka maslahatları da görmek mümkün olabilir. Dolayısıyla dinin böyle bir düşünceyi onayladığını varsaysak bile; dinin bundan hareketle erkek cinsinin dişi cinsine nazaran üstün olduğu inancını pekiştirdiği sonucuna varmak doğru bir yaklaşım ve düşünce olamaz.

[1]      Young, “She Used Her Head” in Ws. Web. Arizona. Edu

1.3. Kadının Yaratılış Amacı


Kadın ve erkeğin yaratılışı ile ilgili tartışmada gündeme gelen bir başka konu, kadının erkek için yaratıldığı inancıdır. Bu inancı iki farklı yorumla ifade etmek mümkündür.

İlk yoruma göre, kadının yaratılışının asıl amacı, erkekleri hoşnut etmekten başka bir şey değildir ve bir başka ifade ile kadının varlığı, kendisi değil, başkası içindir.

Ancak ikinci yoruma göre, kadınların erkeklere yararı olması, kadının yaratılışının nihai ve birinci gayesi değil, ikinci amacı olarak ifade edilir ve insanların ilişkilerinin daha uygun bir şekilde düzenlenmesi için mukadder olmuştur. Nitekim bilmukabele, erkeklerin kadınlara yararı da kadın ve erkeğin yaratılışının ikinci amacıdır.

İlahî ayetlere ve Ehlibeyt İmamlarının (a.s) hadis ve rivayetlerine bakıldığında kadın varlığı, bağımsız bir varlık olarak kesinlik kazanır ve kadınlardan da erkeklerden istendiği gibi, kemal ve yücelme yolunda ilerlemeleri istenmiştir. Bu iddianın ispatı için söz konusu olan çok sayıda kanıt ve şahit arasında Kur’ân-ı Kerim’in insanlara ve mümin kullara genel hitaplarına ve özellikle bu semavi kitabın kadın ile erkek arasında cinsiyet ayrımı gözetmeksizin iki genel mesajına değinmek mümkündür. Bu iki mesaj şöyledir:

“Cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”[1]

“Şüphesiz, Allah katında sizin en değerliniz, en takvalı olanınızdır.”[2]

Oysa ilk yorumun dinî metinlere dayanan hiçbir güçlü kanıtı ve şahidi yoktur. Kur’ân-ı Kerim’in bu iki ayetinde, çiftlerin birbirlerine karşı sükûn ve birbirlerinde huzur bulmaları konusuna işaret edilmiştir.

İlk ayet şöyle buyurmaktadır:

“Kendileri ile huzur bulmanız için size kendinizden olan eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi de, O’nun ayetlerindendir.”[3]

Gerçi bu ayette yüce Allah’ın erkeklere hitap etmiş olması ve kadınları erkekler için huzur sebebi olarak tanıtma ihtimali reddedilmemekle beraber, bu ihtimal, önceki ve sonraki ayetlerde tüm insanlara hitap edilme itibarı ile ayetlerin görece tarzına aykırı görülebilir.

Öte yandan yüce Allah’ın tüm insanlara hitap etmiş olması ve kadın ve erkeği karşılıklı olarak birbirinin huzur kaynağı şeklinde tanıtmış olma ihtimali, ayetin görünen yüzü ile tam olarak örtüşmektedir. Arapçada “Zevc” sözcüğü “Eş” anlamına gelir; gerçi Kur’ân-ı Kerim dilinde bu sözcük daha çok kadınlar için kullanılmıştır, ama birkaç yerde “Koca” sözcüğü yerine de kullanıldığı görülmektedir.[4]

Buna karşın, ikinci ayet ilk ihtimalle, yani özel olarak erkeklerin muhatap alınmış olması ihtimali ile örtüşmektedir; çünkü ayet şöyle buyurmakta:

“Sizi bir tek kişiden yaratan ve yanında huzur bulması için eşini de ondan (onun türünden) var eden O’dur.”[5]

Buna rağmen son ayet ne tekelci illiyete, ne de tek yönlü illiyete delalet eder. Yani kadının erkeğin huzur kaynağı olarak tanıtılması, ne kadının yaratılışının başka amacı olmadığı anlamına gelir, ne de kadının sadece kocasının huzur kaynağı olduğunu düşünmek yararlı olur. Hatta ayet için böyle bir anlamı esas alırsak, öteki ayetlerle uyum itibarı ile bu anlamı bir kenara bırakmamız gerekir. Çünkü başka ayetlerde tekelci illiyet ve tek yönlü illiyet ihtimali reddedilmiştir. Örneğin ilk ayetin görünümü, iki yönlü illiyetin ispatıdır. Başka bir ayette kadınlar erkeklerin örtüsü ve erkekler de kadınları örtüsü şeklinde tanıtılması[6] bu konuya örnek olabilir.

Söz konusu kusurları örtme özelliğinin iki yönlü olması gibi, huzur kaynağı olma olayının da iki yönlü algılanması gerekir.

Öte yandan tekelci illiyet ihtimali, genelde veya özelde kadınların yaratılışını yüce Allah’a tapmak[7] ve insan soyunu sürdürmek[8] gibi başka amaçlar çerçevesinde tanımlayan ayetlerin görünümüne aykırıdır. Şunu da belirtelim ki bu görüşleri konu ile ilgili bazı rivayetlerle açıklamak mümkündür. Bu rivayetlerde Havva’nın Âdem için yaratıldığı veya kadınların erkeklerin huzura kavuşmaları için yaratıldığı gibi ifadeler göze çarpmaktadır.[9]Ama bu rivayetlerin birçoğu dayandırıldıkları belgelerin zayıf oluşunun dışında, hiçbirinden, tekelci illiyet veya tek yönlü illiyetin ispati yönünde yararlanılmasının doğru olmadığı ortadadır.

Evet, bu ayetler ve rivayetlerde kadınların erkekler için huzur kaynağı olduğu melesinin karşısında erkeklerin kadınlar için huzur kaynağı olduğu meselesi, daha fazla vurgu yapıldığı ve genelde cinsiyet farklılığının varlığına işaret ettiği gibi sade bir noktadan hareketle, evliliğin sükûn ve huzurunun temin edilmesi bakımından kadın ve erkek arasında çeşit itibarı ile değil de, derece itibarı ile bir farklılığın söz konusu olduğu iddia edilebilir. Yani bu konuda tek yönlü etki geçersizdir ve kadın ve erkek, karşılıklı olarak birbirinin huzur ve sükûn kaynağıdır, ama bu alanda kadının rolü daha baskındır.

[1]      Zâriyât, 56

[2]      Hucurât, 13

[3]      Rûm, 21

[4]      Şu ayetler gibi: “Eğer (üçüncü defa) boşarsa, bu boşamadan sonra, kadın başka bir kocayla evlenmedikçe, (onunla evlenmesi) kendisine (birinci kocaya) helal olmaz.” Bakara, 230. “Kadınları boşadığınızda, (bekleme) sürelerini bitirdiler mi, aralarında iyilikle anlaşırlarsa, kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın.” Bakara, 232. “Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir.” Mücâdele, 1

[5]      A’râf, 189

[6]      “Onlar size elbisedir, siz de onlara elbisesiniz.” Bakara, 187

[7]      Zariyat, 56

[8]      Nahl, 72 ve Şura, 11

[9]      Vesailu’ş-Şia, c.14, Mukaddimatu’n-Nikâh bablarından 37. bab, s.62, h.3 ve Nikâhu’l-Muharrem bablarından 26. bab, s.266, h.5; Nurî, Müstedreku’l-Vesail, c.14, s.325; Meclisî, Biharu’l-Envar, c.15, s.33; aynı şekilde bk. Mehrizî, Şahsiyet ve Hukuk-i Zen Der İslam, s.53


Yüklə 2,13 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin