Finansal sistem gerek tasarruf sahiplerinin tasarruflarını kullanması gerekse ülke ekonomilerine katkı açısından büyük paya sahip olması nedeniyle en sıkı denetime tabi sektörlerin başında gelmektedir. Bu çerçevede, pek çok uluslararası kurum finansal sektörü doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiren standartlar yayımlamaktadır. Bu standartlar genelde ülkeler açısından bağlayıcı olmamakla birlikte, küreselleşen Dünya’da söz konusu standartlar pek çok ülke tarafından ihtiyari olarak kabul edilmekte ve yerel mevzuatlara dahil edilmektedir.
Finansal sisteme yönelik standartlar, finansal kuruluşların düzenlenmesi ve denetlenmelerine ilişkin asgari prensipler ve teknik kurallar yanında, sistemin etkin çalışması için gerekli kurumsal altyapının oluşturulmasına yönelik de olabilmektedir. Tüm bu standartlar birlikte değerlendirildiğinde, ortaya konan prensiplerin ülkelerde istikrarlı birer finansal sistem oluşturabilme amacına yönelik olduğu görülmektedir.
Finansal istikrar en dar tanımıyla finansal piyasalarda faaliyet gösteren kuruluşlarda ve ödeme sistemlerinde istikrarı ve şoklara karşı dayanıklılığı ifade etmekte, ayrıca ekonominin sağlıklı işlemesi için finansal sistemde yer alan tasarrufların etkin tahsisinin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde sürdürülmesi olarak tanımlanmaktadır.
Finansal istikrar tanımı için istikrarsızlık kavramından yola çıkıldığında, finansal istikrarsızlığı finansal sistemin maruz kaldığı şokların bilgi akışını sekteye uğratması ve sonuçta finansal sistemin fonları üretken yatırım olanaklarına kanalize edememesi olarak tanımlamak mümkündür. Bu tür istikrarsızlıklar sonucunda, ciddi ekonomik ve sosyal sonuçlar doğurabilecek para ve bankacılık krizlerinin ortaya çıkma ihtimali yüksektir.
Sağlıklı işleyen bir finansal kesim, ekonomide fon akışının daha etkin işlemesi, daha karlı yatırım projeleri ve daha yüksek seviyede sermaye birikimi anlamına gelmektedir. İstikrarlı bir makroekonomik ortamın ya da sürdürülebilir büyüme ortamının oluşmasının gerekli koşulları ise hem fiyat istikrarı hem de finansal istikrarın sağlanmasıdır. Enflasyonun yol açtığı belirsizlik ortamı sebebiyle, finansal istikrarsızlığın başlıca nedenlerinden biri olduğu dikkate alındığında uzun vadede, fiyat istikrarı sağlanmadan finansal istikrarın sağlanmasının neredeyse imkansız olduğu ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, güçlü ve etkin işleyen bir finansal sistemin varlığının ekonomiye sağladığı fayda, fiyat istikrarının sağlanması için de son derece önemlidir. Finansal sistemdeki dengesizlikler para politikası aktarım kanalının sağlıklı çalışmasını engeller. Diğer bir ifadeyle, etkin bir para politikası için etkin işleyen bir finansal sistem gereklidir. Özetle, sağlıklı ekonomilerde fiyat istikrarı ve finansal istikrar birbirlerini tamamlayan iki vazgeçilmez unsurdur.
Finansal istikrarın sağlanmasında üç temel fonksiyondan bahsetmek mümkündür. Bunlardan ilki ödemeler sisteminin etkin ve istikrarlı işlemesini sağlamak olup, merkez bankalarına bu konuda önemli bir sorumluluk düşmektedir. İkincisi ani bir likidite sıkışıklığının sisteme yayılmasının önüne geçmektir. Merkez bankaları gerek normal zamanlarda gerekse son kredi mercii sıfatlarıyla kriz dönemlerinde finansal piyasalara likidite temin etmekten sorumlu olup, bu fonksiyonun özellikle kriz dönemlerinde sağlıklı olarak yürütülmesi başta merkez bankası ve düzenleme ve denetim otoritesi olmak üzere taraf tüm otoriteler arasında işbirliğini gerektirmektedir. Üçüncü fonksiyon ise finansal sistemin işleyişinin izlenmesi, finansal piyasalar ve kuruluşların entegrasyonuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek bulaşma etkisinin ve sistemik riskin önlenmesi amacıyla makro ihtiyatlı analizler aracılığıyla finansal istikrarı tehdit edebilecek risklerin belirlenmesi, sistemin şoklara dayanıklılığının değerlendirilmesi ve oluşabilecek hasarların diğer otoritelerle işbirliği içinde sınırlandırılmasıdır. Finansal sistemin izlenmesi fonksiyonu, mali piyasalarda faaliyet gösteren kurumların denetimi faaliyetinden farklı olup, bir bütün olarak finansal sistemi tehdit eden ve sistemik risk yaratıcı çok çeşitli faktörlerin değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Finansal istikrarın ülke finansal otoriteleri tarafından yakından izlenmesi ulusal finansal sistemlerin sağlamlığı açısından önemli olmakla birlikte, yakın zamanda yaşanan krizler de göz önüne alındığında, küreselleşen, gittikçe birbiriyle daha fazla etkileşim içerisinde olan ülke finansal piyasalarının istikrarının sağlanmasında, ortak bir takım standart ve kodların belirlenmesi ve bu kodlara uyumun değerlendirilmesi, uluslararası finansal istikrar açısından önem arz etmektedir.
1990’lı yıllarda tüm dünyada yaşanan krizlerin de etkisiyle uluslararası işbirliğinin artırılması ve finansal düzenleme ve denetimden sorumlu birimler arasında bilgi alşışverişinin sağlanması amacıyla bazı OECD ülkeleri, Hong Kong, Singapur ve uluslararası kuruluşların ve standard koyucu kurumların (standard setting bodies) katılımıyla Finansal İstikrar Forumu (FSF) kurulmuştur. FSF’in temel görevlerinden biri de uluslararası finansal kodlar ve standartları biraraya getirerek bir özet oluşturmaktır. Bu kapsamda FSF 3 ana başlık altında 12 temel konu belirlemiş olup, söz konusu konu başlıkları ile ilişkili standart ve kodların gelişimini izlemektedir. FSF tarafından belirlenen standartlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 3: FSF Sağlıklı Finansal Sistemler için 12 Temel Standart
KONU
|
STANDARTLAR
|
YAYIMLAYAN
|
Makroekonomik Politika ve Veri Şeffaflığı
|
Monetary and financial policy transparency
|
Code of Good Practices on Transparency in Monetary and Financial Policies
|
IMF
|
Fiscal policy transparency
|
Code of Good Practices on Fiscal Transparency
|
IMF
|
Data dissemination
|
Special Data Dissemination Standard
|
IMF
|
General Data Dissemination System
|
Kurumsal ve Piyasa Altyapısı
|
Insolvency
|
Insolvency and Creditor Rights
|
World Bank
|
Corporate governance
|
Principles of Governance
|
OECD
|
Accounting
|
International Accounting Standards (IAS)
|
IASB
|
Auditing
|
International Standards on Auditing (ISA)
|
IFAC
|
Payment and settlement
|
Core Principles for Systemically Important Payment Systems
|
CPSS
|
Recommendations for Securities Settlement Systems
|
CPSS/IOSCO
|
Market integrity
|
The Forty Recommendations of the Financial Action Task Force
|
FATF
|
9 Special Recommendations Against Terrorist Financing
|
Finansal Düzenleme ve Denetim
|
Banking supervision
|
Core Principles for Effective Banking Supervision
|
BCBS
|
Securities regulation
|
Objectives and Principles of Securities Regulation
|
IOSCO
|
Insurance supervision
|
Insurance Core Principles
|
IAIS
|
FSF tarafından derlenen uluslararası standart ve kodlar ülkelerce ortak olarak kabul görmüş standartlar olup, sağlıklı düzenleme ve denetimin, şeffaflığın, daha etkin ve sağlam kurumsal ve piyasa altyapılarının teşvik edilmesiyle ulusal finansal sistemlerin güçlendirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca, borç verme ve yatırım kararlarında daha fazla bilgi sahibi olunmasını kolaylaştırmak, piyasa bütünlüğünü sağlamak ve finansal bozulma ve bulaşma risklerini asgari düzeye indirmek de FSF’in amaçları arasındadır. Bir başka deyişle söz konusu standart ve kodların tümü, makroekonomik politika ve verilerin şeffaflığı, kurumsal ve piyasa altyapısı, finansal düzenleme ve denetim ana başlıkları altında ulusal finansal piyasaların sağlıklı işleyişine yardımcı olmak suretiyle hem ulusal hem de uluslararası “finansal istikrarın” sağlanmasına hizmet etmektedirler.
Finansal piyasalardaki son küresel dalgalanma konu hakkındaki standartların yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. Nitekim, Kasım ve Nisan 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen G-20 zirvelerinde finansal sistem ile denetim ve düzenleme yapısının güçlendirilmesini teminen FSF’e üye ülkelerin sayısının artırılmasının da içerisinde olduğu çeşitli tedbirler alınması öngörülmüştür.
Bu çerçevede ülkemizin de içerisinde olduğu 12 yeni ülkenin katılımıyla genişletilen FSF, aldığı yeni kararlarda uluslararası uygulama standartlarının etkinliğini arttırmak, standart koyucu organların temsil ve yetkilerinde düzenlemelere de gidilmesini öngörmektedir. Özellikle son krize sebep olan karmaşık finansal ürünleri yeterince iyi analiz edemedikleri için eleştirilen kredi derecelendirme kuruluşlarının kuruluş ve çalışma esasları bu kapsamda değerlendirilmektedir. İhtiyatlı düzenlemelere temel oluşturan kayıt düzeni, değerleme ve raporlama standartlarının ilgili tarafların işbirliğinde geliştirilmesi, anlaşılır ve uygulanabilir olmasının sağlanması ve uyumlaştırılmasına da büyük önem verilmektedir.
FSF tarafından önerilen standartlar istikrarlı bir finansal sisteme sahip olmak için önerilen asgari unsurlardır. Bunların yanında, ilgili standart koyucu kurumların yayımladıkları ilave standart ve öneriler de mevcuttur.
Ülkemiz açısından uluslararası standartlara uyum konusunda önem arz eden bir diğer konu da Avrupa Birliği’ne üyelik perspektifidir. Bu perspektif doğrultusunda ülkemiz ilgili kurum ve kuruluşları tarafından Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmaları yürütülmektedir. Bu kapsamda hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca Aralık 2008’te kabul edilen Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı, ülkemizin AB mevzuatına uyuma yönelik hedeflerini içermektedir. Finansal sisteme ilişkin AB Direktifleri incelendiğinde, istisnai durumlar hariç olmak üzere, söz konusu Direktiflerin uluslararası standartlar büyük ölçüde uyumlu olduğu görülmektedir. Dolayısıyla AB Direktiflerine uyum çalışmaları aynı zamanda uluslararası standartlara uyum sonucunu da beraberinde getirecektir.
Raporun ekinde finansal sisteme yönelik uluslararası standartlar ve ülkemizin bu standartlara yönelik mevcut uyum düzeyine yer verilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |