Hatırlayın: Normalde biz ne düşünürüz, sanığın kusuru yoksa, kusursuz suç ve ceza olmayacağına göre, fail beraat eder. Ama CMK öyle demiyor. Diyor ki, kast ve taksir yoksa beraat verilir. Ama kusur yoksa, “ceza verilmesine yer olmadığı”na karar verilir. Özetle, bir kişi kasten hareket etmiş olmakla birlikte, yine de kusursuz olabilir YTCK’ya göre (bkz. m. 30/4).
Bir fiil, ya hukuka aykırıdır ya da değildir; bunun derecelendirmesi olamaz. Bir fiil, ya hukuka aykırıdır ya da değildir; bunun derecelendirmesi olamaz. Oysa, suç teşkil eden bir fiilin haksızlık içeriği derecelendirilebilir. Ör: TCK m. 145: “Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” Hatırlayın: 1 TL. de çalmak hukuka aykırı, 10000 TL. de. Ama ikincisinin “haksızlık içeriği” daha fazla. Ör.2: “Demek ki,.... (bir davranışın) işkence suç tipi içerisinde değerlendirilebilmesi için belirli bir ağırlık taşıması; diğer bir deyişle, fiilin sahip olduğu haksızlık içeriğinin işkence suç tipi içerisinde değerlendirilmesini haklı kılıyor olması gerekir.” Hatırlayın: Bir adama göz altında bir tokat atmak işkence değildir. Çünkü bu fiilinin ağırlığı (haksızlık içeriği) işkence olarak nitelendirilmesini haklı kılmaz.
Kusur (İsnad) Yeteneği Kusur (İsnad) Yeteneği - Fiilin işlendiği zaman bulunması aranır. ALİC kuralı istisnadır. Kusur yeteneğini etkileyen haller: yaş küçüklüğü, sağır-dilsizlik, akıl hastalığı, arızi (geçici) neden, istemeyerek sarhoşluk veya uyuşturucu madde etkisi. 2) Kusur a) Kast (m. 21) b) Taksir (m. 22) c) Netice sebebiyle ağırlaşan suçlar (m. 23).
TCK m. 21: “(1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. TCK m. 21: “(1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. “(2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır”. TCK m. 22: “(1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır. (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. (3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.”
Kast, bilme (düşünüp öngörme) ve isteme unsurlarından oluşur. Kast, bilme (düşünüp öngörme) ve isteme unsurlarından oluşur. Dolayısıyla, bilerek (iradî olarak) yaptığı hareketinden doğan neticelerin gerçekleşmesini istemiş ya da neticeyi öngörüp buna razı olmuş kimse, kasten hareket etmiştir. Kast, suç tipinde, yani kanunî tanımda yer alan tüm objektif unsurları kapsamalıdır.
Doğrudan kast/ olası kast. Doğrudan kast/ olası kast. Ani kast/ düşünce kastı (taammüt- tasarlama). Klasik doktrinde genel kast/özel kast ayrımı da vardır. Fakat yeni Alman doktrini bu ayrımı kabul etmez.
Doğrudan doğruya kast (birinci derecede) kast: Hareket, direkt olarak, asıl elde edilmek istenen neticeye yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Doğrudan doğruya kast (birinci derecede) kast: Hareket, direkt olarak, asıl elde edilmek istenen neticeye yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Asıl gerçekleştirilmek istenen neticeye zorunlu olarak bağlı olan ve asıl neticeye yönelik hareketin yapılması durumunda, bunun yanında gerçekleşen diğer tali neticeler bakımından da, doğrudan doğruya kast vardır. Örneğin, uçağa konulan bomba. Örneğin, M, eski sevgilisi S’yi vurmak istiyor. S’nin yeni erkek arkadaşı B, kendisini sevgilisine siper ediyor. M, yine de ateş ediyor ve B’yi vuruyor. Hatırlayın: İki örnekte de doğrudan kast var. Uçaktaki herkesin öleceği belli; B’nin vurulacağı belli. Gerçekleşmesi kesin, mutlak, kaçınılmaz olan neticenin istendiği kabul edilir. Asıl amacın ya da faili harekete geçiren saikin başka olması önemli değildir.
Fail, neticeyi doğrudan istemiş değildir. Fakat, yaptığı hareket sonucunda neticenin gerçekleşebileceğini öngörür ve bu neticeyi kabullenerek, göze alarak, neticeye razı olarak yine de hareketi yapar. Fail, neticeyi doğrudan istemiş değildir. Fakat, yaptığı hareket sonucunda neticenin gerçekleşebileceğini öngörür ve bu neticeyi kabullenerek, göze alarak, neticeye razı olarak yine de hareketi yapar. Asıl gerçekleştirilmek istenen neticeye sadece ihtimal bağıyla bağlı bulunan tali nitelikte neticeler bakımından kabul edilir. Yani, failin asıl gerçekleştirmek istediği neticeyi elde etmeye yönelik hareketi yaptığı zaman; bu neticenin yanında, gerçekleşmesi muhtemel olan neticeler bakımından olası kast vardır. Örneğin, içerisinde yolcunun bulunduğu taksiyi hızla takip eden failin, yolcuya bir kaç el ateş edilmesi, fakat sürücüyü vurması. Burada, asıl hedef dışındaki kimselerin ölmesi mutlak değil ama muhtemel.
Dostları ilə paylaş:
|