Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


- Evreni Yorumlayacak Doğru Bir Metoda Olan İhtiyaç



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə79/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   89

3- Evreni Yorumlayacak Doğru Bir Metoda Olan İhtiyaç


İran İslam Devriminin ortaya çıkışı ve de İslam’ın insan eğitici ekolünün gerçeklerinin gün gittikçe daha fazla açıklanmasıyla birlikte, batılı büyük şahsiyetlerin birbiri ardınca, batı dünyasının İslam’a olan hayati ihtiyacını itiraf ettiğine şahit olmaktayız.

Aynı zamanda Oxford Üniversitesi İslami araştırmalar merkezi başkanlığını da yürüten İngiltere Veliahdı Prens Charles ise sansasyonel bir konuşmasında şu önemli gerçeği açıklamıştır: “İslam dini, önceki asırlarda, Avrupa’nın büyük bir bölümüne yayılmış ve de insanlık medeniyetinin tekamül ve gelişmesinde olumlu bir rol oynamıştır. Ne yazık ki biz, bunu yanlış yere batı medeniyeti olarak adlandırmaktayız.”

Hakeza şöyle demiştir: “Bugün İslam, bizlere evreni ve evrende yaşamayı doğru ve anlaşılır bir şekilde yorumlayabilme gücüne sahiptir. Bu metoda, Hıristiyanlık dünyası da kendi metodunu kaybettiği için büyük bir ihtiyaç duymaktadır.” Hakeza şöyle demiştir: “Batı medeniyeti kendi ortamı hakkında taşıdığı sorumluluğuna rağmen, gün gittikçe daha da bir isteklerini artırmaktadır. Bu, derin birlik ve evrenin hayati kutsal ve manevi kaderine olan güven duygusunu İslam’dan öğrenmek gerekir.”

Prens Charles daha sonra şöyle eklemektedir: “Siyasi, içtimai ve dini etkenlerden bir çoğu, daha ince bir ifadeyle İslam’ın ihyası olarak adlandırabileceğimiz ciddi bir duygu, batı teknolojisinin beğenilmez olduğu gerçeğinden kaynaklanan ümitsizlik duygusudur. Hayatın daha derin bir anlamı ise başka bir yerde, İslami inançların cevherinde gizlidir. 1




Batılı Görüş Sahiplerinin İslam’ın Kapsamlılığını ve Güçlülüğünü İtiraf Edişi


İmam Humeyni’nin düşüncesinin ve İslam devriminin elde ettiği en önemli şey, İslam şeriatının kapsamlılığı ve güçlülüğü hususunda uluslararası bir çok görüş sahiplerinin düşüncelerinde yarattığı olumlu ve ilginç değişimdir.

Ayetullah Hamenei’nin ifadesiyle, “İmam’ın en büyük işi, Şia fıkhında vücuda getirdiği yeni bakış açısıdır. Değerli imamımız bu sağlam fıkhı, geniş boyutlarda evrensel ve yönetimsel bakış açısıyla incelemiştir.”1

Hakikatte, “İslam, evrensel bir din olmasına rağmen bambaşka bir şekilde tanıtılmıştı. İmam Humeyni ise dünyaya İslam’ın gerçek yüzünü göstermiştir. İmam Humeyni’nin din bilimcileri ve araştırmacılarının İslam hakkındaki düşüncelerini değiştirmesi, yapmış olduğu en büyük devrimci hareket sayılmaktadır.”2

Değerli imamımız, İslam hakkındaki derin bakış açısını ortaya koyarak dünya insanlarına İslam’ın kapsamlılığını vurgulayarak anlatmıştır. Esasen İmam’ın, İslam’ın kapsamlılığını önemle vurgulaması, İslami hükümet teorisinin temel ön varsayımı ve de İslami hükümetin tesbit ve teşkili hususunda İmam’ın pratik teşebbüsü için bir öncül olmuştur.

İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) İslam’ın kapsamlılık ilkesine inandığı hasebiyle din ve siyaset arasında gerçek ve daimi bir ilişki bulunduğunu ilan etmiş, “ve hükümet ve önderlik makamının Allah Resulü’nün (Allah’ın selamı O’na ve Ehl- i Beyt’inin üzerine olsun) ve değerli vasilerinin işlerinden olduğunu kabul etmiştir.”3

İmam ve İslam Hakkında En Halis Yorum


Merhum İmam, Muhammedi saf İslam hakkında en kapsamlı ve kamil bir tanım ortaya koyarak, İslam’ın çehresinden tahrif, cehalet ve hurafe tozlarını silmiş ve İslam dininin kapsamlılığını reddetme noktasında batıcı aydınlar ile yanlış düşünen gericilerin zehirli telkinlerinin batıl olduğunu ispat etmiştir.

Ameli ve ilmi gayretleri neticesinde İmam Humeyni, şu anda, “İslam, beşer hayatının bütün boyutlarını ihata eden kapsamlı bir dindir ve aynı zamanda, ahlaka ve arınmaya dayalı bir mekteptir, toplumsal ve siyasi bir sistemdir.”1 teorisini günümüz dünyasındaki görüş sahibi kimselerin derin inançlarından biri haline getirmiştir.



İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) ve İslam Fıkhının Genişliğinin Beyanı


Merhum İmam, batı hayranı aydınların iddialarının tam tersini insanlara ispat etmiştir. Zira bu batı hayranı aydınlar, İslam fıkhının çağdaş insanın karmaşık ve çeşitli sorunlarını halledemeyeceğini söylemekte ve şöyle demektedirler: “Fıkhın düzenleme yapması, sorunları halletmesi ve bir feragat vücuda getirmesi, az bir ihtiyacın ve sade ilişkilerin insanları birbirine bağladığı bölünmemiş ve değişmemiş sade toplumlara özgüdür.”2

Bu aydınlar, ısrarla şöyle demektedirler: “Bugün sanat ve ticaret kavgasını ve dünyanın siyasi karanlık ilişkilerinin tozunu fıkhın dindiremediğini ve beşerin büyük sorunlar değişimini fıkhın dizginleyemediğini inkar etmek mümkün müdür? ”3 4

Ama İmam Humeyni, bütün bunlara rağmen insanlara şu hakikati göstermiştir: “Fıkıh, insan ve toplumu beşikten mezara kadar tam ve gerçek bir şekilde idare edebilen bir teoridir.”1

İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) İslam hükümlerinin geçen dönemlere ait olduğuna ve de fıkhımızın tıpkı geçmiş tabiiyat ilimlerine benzediğine, stoklarının artık sona erdiğine”2 inanan batıcı aydınların gerçek yüzünü ifşa ederek bize şu önemli hakikati bildirmiştir ki: “Bunlar ya hükümet, kanun ve siyasetten habersizdirler, ya da kasıtlı olarak kendilerini cahil göstermektedirler.”3

İmam (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) İslam dininin kapsamlılığını beyan ederek ve İslam fıkhının sonsuz zenginliğini tanıtarak şöyle buyurmuştur: “Gerçek müçtehitlerin görüşünde hükümet, beşerin ilerlemesi için hayatın bütün boyutlarında, bütün fıkhın pratik felsefesi konumundadır.”4

Hakeza: “İslam, ibadi görevler için kanunlara sahip olduğu gibi, toplumsal ve devlet idaresi için de kanun, yol ve metot sahibidir. İslam hukuku ilerlemiş, kamil ve kapsamlı bir hukuktur.”5



İmam’ın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) Düşüncesinin Evrensel Oluşu


Hz. İmam Humeyni’nin ilahi kıyamının başlamasından ve de İslami güçlü bir düzen kurmasından yıllar sonra da bugün merhum İmam’ın (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) nurlu düşünceleri, evrensel bir renge bürünmüştür. Oysa İslam’ın tanınmış düşmanlarının aralıksız teşvik ve himayesinde batılı aydınlardan bir gurubu mümkün olan en temel şekilde din ve maneviyatı, siyasetten, hükümetten ve insani toplumları idare etmekten ayırmaya çalışmaktadırlar. Bu düşünceyi yayarak, batı dünyasının dini ve kelami konularını söz konusu ederek ve de batılı eserleri tercüme ederek, dinin hakimiyetini bu ülkenin idaresinden ayırmaya çalışmaktadırlar.”1

Oysa İmam Humeyni’nin nurlu düşünceleri öylesine bir evrensellik kazanmıştır ki hatta bizzat, “Amerika’da bile bir çok Amerikalının gözünde İslam’ın gerçek çehresi, İmam Humeyni (Allah’ın rahmeti üzerine olsun) tarafından tanıtılan çehredir.”2



"Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek isterler. İnkarcılar her ne kadar istemeseler de, Allah nurunu, dinini tamamlayacaktır. "3


Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin