Kur'AN'da tevhiD


- EL-KÂDİR, EL-MUKTEDİR, EL-KADİR



Yüklə 1,67 Mb.
səhifə22/39
tarix07.01.2019
ölçüsü1,67 Mb.
#90829
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   39

24- EL-KÂDİR, EL-MUKTEDİR, EL-KADİR:

KDR kökünden türeyen bu üç isim temelde aynı anlama gelir. Bu va­sıfların hepsi de “kadera-yekdiru” şeklinde gelirler.

Allah Teala’nın kudret sıfatıyla nitelenmesi, O'ndan acizliği nefyet­mek anlamına gelir. O'ndan başka hiç kimse mutlak kudret ile tavsif edilemez.1195 İrade ve ilmin takdiri ile bir şey icad etmek kabiliye­tidir” 1196 şeklinde tanımlanmıştır.

el-Kâdir bu kökten türeyen ism-i faildir. Hiç bir şeyin Allah-û Teala'yı aciz bırakamayacağı anlamına gelir. Dilediği her şey O'nun isteğine gö­re ortaya çıkar. Çünkü O'nun fiilleri açıktır.1197 Şu ayetler bu ismin anlamını kavramamızı kolaylaştırıyor:

Dediler ki: “O'na Rabbi'nden bir mucize indirilmeli değil miydi? “De ki: “Şüphesiz Allah, bir mucize indirmeye kadirdir, fakat çokları bilmez­ler.”1198

De ki: “O, sizin üzerinize üstünüzden yahut ayaklarınızın altından bir azap göndermeye, ya da sizi parti parti birbirinize düşürüp kimi­nize kiminizin hıncını tattırmaya kadirdir.” Bak, anlasınlar diye âyetleri nasıl açıklıyoruz.”1199

Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin ben­zerini yaratmaya da kadirdir? Kendileri için, bir süre koymuştur, on­da hiç şüphe yoktur. Ama zalimler inkardan başka bir şey yapmazlar.”1200

Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir olmaz mı? Elbette yaratır. O, çok bilen yaratıcıdır.”1201

Kâdirûn, kadir'in azamet ifade eden cemisidir. Yüce Allah'ın takdir, tasarruf ve kudretini ifade eder. Bu kullanılış tarzı bir azamet ve celâl üslûbudur. Bu isim Kur'an-ı Kerim'de toplam olarak beş ayette vârid olmuştur. 1202

el-Kadîr, faîl vezninde mübalağa ifade eden bir sıfattır. “Hikmeti ge­reği dilediğini, fazla ve eksik olmaksızın yapandır. Bu özelliğinden ötürü Allah'tan başkası bu vasıfla nitelendirilemez. 1203 Allah'ın bu vasfı Alim, Gafur, Afuvv ve Rahim isimleriyle beraber Kur'an'da 35 ka­dar ayette varid olmuştur.1204

El-Muktedir, “Kadir olduğu fiili yapmak suretiyle kudretini izhâr eden” 1205 anlamındadır. Bu isim toplam olarak üç ayette varid olmuş­tur. 1206

Allah Teala’nın rububiyyet sıfatlarından biri olan bu sıfat, O'nun her şeye güç yetireceğini, kadir olmadığı hiç bir şeyin olmadığını, bazı şeyleri yapmak için insanlar gibi başkalarının yardımına muhtaç olma­dığım, dilediği her şeyi dilediği zamanda yapmaya kadir olduğunu 1207 beyan etmek için kullanılmıştır. O'nun için dilediği bir şeyi yap­makta hiç bir zorluk yoktur:

“Bizim buyruğumuz yalnız bir tekdir. Bir göz kırpması gibidir. (Bir şeyi bir kere buyurduk mu o, göz açıp yumma süresi gibi kısa bir za­manda oluverir.)” 1208

Kur'an-ı Kerim'de insanlara hitaben:

“Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz, bir tek kişifnin yaratılıp diriltil­mesi) gibidir. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir” 1209 buyrulmaktadır.

Yüce Allah, yaratılışın başlangıcından beri doğmuş ve kıyamete kadar da doğacak olan insanları aynı anda yeniden yaratmaya muk­tedirdir. Hiç bir insanın yaratılışı, O'nun aynı anda diğer insanları ya­ratmasını engelleyecek kadar O'nun yaratıcı gücünü sekteye uğrata-maz. Çünkü O'nun için bir tek insanın yaratılışı ile milyarlarca insa­nın yaratılışı denktir, bir ve aynı şeydir. 1210 Kısaca Allah, kâdir-i mut­laktır. Dilediği şeyi yapar, isterse yapmaz. Her varlığı, istediği zaman yaratır ve yaratırken de hiç kimsenin yardımına muhtaç olmaz. O'nun her şeye gücü yeter... 1211



25- EL-KARİB:

Karib, “yakın olan” anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de geçen ayet-i ke­rimelerde bu isim, Allah Teala'nın kullarına yakın olduğunu, onlardan uzak olmadığını, kulun hiç bir halinin Yüce Allah'a gizli kalmadığını, yakardığı zaman kulun duasına icabet ettiğini belirtmek için kullanıl­mıştır: 1212

Andolsun ki insanı Biz yarattık. Nefsinin kendisine fısıldadıkları­nı biliriz. (Çünkü) Biz ona şah damarından daha yakınız.”1213

(Ey Muhammed!) Kullarım Beni sana sorarlarsa (bilsinler ki), Ben şüphesiz karîb (yakın)ım. Benden istiyenin duasını kabul ederim.”1214

Peygamber (s.a.v.) bir defasında yüksek sesle tekbir alan etrafında­ki müslümanlara: “Nefsinize hâkim olunuz. Siz sağır ve görünmeyen (gaib olan) bir kimseye değil, işiten, gören ve çok yakın (karîb) olan (Allah)'a dua ediyorsunuz. O daima sizinle beraberdir.” 1215 Diyerek on­ları uyarmış, ikaz etmiştir.

Karîb ismi Kur'an'da üç defa varid olmuş,1216 her seferinde Allah'ın kullarından uzak olmadığını, bilakis onlara çok yakın olduğunu, kişi­ye şah damarından daha yakın, kişi ile kalbi arasında olduğunu, do­layısıyla kullarının yaptığı her şeyden haberdar olduğunu, onları sü­rekli murakabe ettiğini anlatmak için kullanılmıştır. O halde beşeriye­te düşen şey, her an kendilerini görüp gözeten bir Allah'ın olduğunun farkına varmaları ve hareketlerine O'nun çizdiği doğrultuda yön ver­meleridir. 1217



26- EL-VEHHÂB:

el-Vehhâb, karşılıksız olarak mülkünü başkasına vermek anlamına gelen “hibe” kelimesinden mübalağalı ism-i faildir. Allah Teala’nın vasfı olarak el-Vehhâb “Herkese istihkakına göre nimet veren” 1218 an­lamına gelir. “Hak sahibi olmaksızın insanlara lütuf ve ihsanda bulu­nan” diye de tanımlanmıştır.

Yaratıklar bu isimle nitelendirilemez. Çünkü onlar ancak bazı du­rumlarda ve kayıtlı şekillerde, bazı maddî şeyler hibe edebilirler. Fa­kat Allah Teala maddi ve manevi, her türlü hibeyi yapma gücüne mâ­liktir. Yaratıklarından hiç kimse dilediği zaman bir hastaya şifa, bir kı­sıra çocuk, bir sapığa hidayet, bir derde deva veremez. Ancak Yüce Aîah her an bunları yapabilme gücüne sahiptir. 1219

el-Vehhâb, Kur'an'da üç ayette varid olmuş ve Allah'ı tavsif etmiş­tir. 1220




Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin