Kur'AN'da tevhiD


- EN-NASİR, HAYRU'N-NÂSIRIN



Yüklə 1,67 Mb.
səhifə25/39
tarix07.01.2019
ölçüsü1,67 Mb.
#90829
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   39

34- EN-NASİR, HAYRU'N-NÂSIRIN:

Nasır, “nasr” masdarından sıfattır. Allah'ın vasfı olarak nasîr: “yar­dım eden” veya “te'yid ve takviye eden” 1305”velisini yardımsız bırak­mayacağından ve kendi yardımından mahrum etmeyeceğinden emin olunan” 1306 olarak da tarif edilmiştir.

en-Nasîr ismi, Kur'an'da genel olarak, Allah'tan başkasının kullara yardımcı olamayacağını ifade den nefy cümlelerinde yer almıştır:

Allah'a sarılın. O sizin Mevlânızdır. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardım edendir.”1307

Hayru'n-Nâsırîn, “yardım edenlerin en hayırlısı” demektir. Kur'an-ı Kerim'de yalnız bir ayette Yüce Rabbimizi tavsif etmek için vârid olmuş­tur:

Halbuki Mevlâmız Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.”1308



35- EL-HAYY

Hayy, “hayat” kelimesinden sıfattır. “Hayat sahibi, diri, yaşayan” de­mektir.

Allah Teala'nın bir sıfatı olarak el-Hayy, “her zaman var olan, hayat ile vasfedilen, hayatı yokluktan sonra çıkmamış olan, hayattan sonra da kendisine ölüm arız olmayacak olan, diğer canlılara benzemeyen” 1309 şeklinde tarif edilmiştir.

Hayy kelimesi, Kur'an'da 5 ayette Allah'ın vasfı olarak zikredilmiş­tir. Hepsinde de eliflâmlıdır. 1310

Allah'ın zihinlerin dışında, hakiki olarak var olması, Hayy, yani di­ri olmasıyla mümkündür. Eski Yunan filozoflarının değil, tanrısız din­lerdeki, mitolojilerdeki hayatiyeti olmayan tanrı, Kur'an'da yoktur.1311

Ölümsüz diriye tevekkül et.”1312

Yüzler Hayy ve Kayyûm'a boyun eğmiştir.”1313

O'dur Hayy, yoktur O'ndan başka ilah!”1314



36- FÂTIRU'S-SEMÂVATÎ VE'L-ARD

Fâtır, “ilk olarak yaratmaya başlayan” demektir. “Göklerin ve yerin bitişikliğini ayıran” olarak da tanımlanmıştır.1315 Buna göre fâütıru's-semâvâti ve'l-ard, “gökleri ve yeri yaratan” demek olur.

Sizi ilk defa yaratan, sizi mutlaka tekrar diriltecektir.”1316

37- EL-GANİYY:

Ğaniyy, “gına” masdarından sıfattır. “Zengin olmak, ihtiyacı olma­mak” anlamındadır.

Allah'ın vasfı olarak Ğaniyy, “Allah'ın, kendisinde bulunan ve mâ­lik bulunduğu şeylerle kemâl sahibi olması, başkalarına muhtaç olma­ması” 1317 demek olur.

Bu isim Kur'an'da bazı ayetlerde münferid olarak, birçok ayette de “Ğaniyy Hamîd” 1318 terkibiyle varid olmuştur. Ayrıca “zu'r-rahme”, “Kerîm” ve “Halim” vasıflarına bitişik olarakta görüyoruz.1319

Hakiki zengin, hiç kimseye ve hiç bir şeye ihtiyacı olmayan yalnız Al­lah'tır. Başkasına muhtaç olmayıp da Allah'a muhtaç olan ancak me­cazi anlamda zengin denebilir. Çünkü hakiki manada o, zengin değil­dir.1320

Allah Ganîdir, siz ise fakirsiniz.”1321



38- EŞ-ŞEKÛR, EŞ-ŞÂKİR:

Şâkir, “şükr” masdarmdan ism-i faildir. Şekûr ise ism-i failin mü­balağa ve tekerrür belirten sîgasıdır.

Allah Teala’nın vasfı olarak eş-şekûrve eş-şâkir, “Allah'ın kullarını bağışlaması, yaptıkları amellerin karşılığını vermesi ve onları övmesi” 1322 demek olur. Şükr ise, Allah'ın nimetlerini düşünüp ilan etmek­tir. Zıddı nankörlüktür ki, nimetleri unutarak örtmektir. 1323

Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın şekûr ismiyle vasfedilmesi, yaratıkları O'na itaat ve kulluğa teşvik etmek için olsa gerektir.1324 Kulların, verdi­ği sonsuz nimetlerden dolayı Allah'a daima hamd-ü sena etmeleri is­tenmiş, O'nun nimetlerine karşı nankörlük asla hoş görülmemiştir.

Umulur ki (Allah'a) şükredersiniz.”1325

Hala şükretmez misiniz?”1326

Eğer Allah'a bir ödünç verirseniz, onu sizin için kat kat yapar ve gü­nahlarınızı örter. Allah şekûr, hâlim'dir.”1327

Kur'an, bütün şükür fiillerinin hedefi olarak Cenab-ı Allah'ı göster­miş ve kendisine şükredilecek yegane merci olarak da O 'nun hedef ka­bul edilmesini istemiştir. Bütün nimetleri yaratan ve insanlığın emri­ne amade kılan Allah olduğuna göre, kula düşen bitmek tükenmek bil­meyen ni’metler karşısında O'nu kabul etmektir. 1328



39- EL-HALİM

Halım, “hilm” masdarından sıfattır. Lügatte: “nefsi, gazabın heyeca­nından muhafaza etmek” 1329 anlamındadır.

Allah'ın vasfı olarak Halım, “Kendisini gazabın tahrik etmemesi, bir cahilin cahilce davranışlarının, bir asinin isyan içeren amelinin ken­disini öfkelendirmemesi, günahkarları afvetmesi” 1330 gibi anlamla­rı içerir. “İsyanlarına rağmen, Allah'ın isyan eden kimseleri cezalandır­makta aceleci davranmaması” 1331 olarak da tanımlamıştır.

Halîm vasfı Kur'an'da Allah katında hiç yalnız başına kullanılmamış­tır. Esma-ı Hüsnâ'dan Gafur, Alîm ve Şekûrle beraber Allah hakkında vârid olmuştur.

Doğrusu zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer, onlar zevale uğrarsa, O'ndan başka andolsun ki, onları kimse tutamaz. Muhakkak ki O, Halîm'dir, Ğafur'dur... Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde bir canlı bırakmaması ge­rekirdi. Ama onları belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince ge-' reğini yapar. Doğrusu Allah kullarını görmektedir.”1332

Kullarını kendisine karşı isyan içinde gördüğü halde, onlara hilm ile muamele edip, küfürden dönme imkanı veren, akabinde onlara gufra­nı müjdeleyen Cenab-ı Hak, elbette hilmin kemaliyle muttasıftır.1333



40- EL-HAFÎYY



Hafâ fiili: “İ'tina ve ihtimam göstermeyi ifade eder. 1334 Allah'ın vas­fı olarak el-Hafiyy, 1335 “Son derece iyilik ve lütuf sahibi, iyice bilen, ilmi muhkem olan” demektir.1336

Bu ayetten de anlaşılacağı üzere el-hafiyy, Allah'ın iyilik ve hayrı­nın geniş ve latif olması 1337 demektir. 1338




Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin