Genel Bir Hadis
917- Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet etmişlerdir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İki büyük gurup birbiri ile çarpışmadıkça kıyamet kopmaz. Bu iki gurup arasında büyük bir çarpışma meydana gelir. Davaları ise birdir. Bu arada otuza yakın yalancı Deccal ortaya çıkarılır. Bunların her biri kendisinin Allah'ın peygamberi olduğunu ileri sürer. İlim alınır. Sarsıntılar çoğalır. Zaman yakınlaşır. (Kıyamet yaklaşır veya zaman çabuk geçer.) Fitneler ortaya çıkar, kargaşa -ki bu öldürmedir- çoğalır.
O zamanlarda mallarınız o kadar çoğalır ki, mal sahibi, zekatını kimin kabul edeceği konusunda düşünmeye başlar. Hatta zekatını birine arzeder de, o arzettiği kişi "Benim ona ihtiyacım yok" der.
İnsanlar o zamanda yüksek binalar yapmakta birbirleri ile yarışırlar. O zamanda bir kimse bir kabrin yanından geçerken "keşke şu kabrin içindeki ben olsaydım" der.
Güneş batı tarafından doğar. Güneşi böyle batıdan doğmuş olarak gören insanların tümü, iman ederler. Ancak daha önce iman etmiş veya imanı üzere bir iyilik yapmış olmadıktan sonra bu vakit, kişiye imanın bir yarar sağlamayacağı vakittir.
Kıyamet iki kişinin (alış-veriş için) elbiselerini aralarına sermiş olduğu bir sırada kopacaktır. Öyle ki, bu iki kişi, o elbiseleri alıp satmaya, hatta dürmeye bile fırsat bulamayacaklar. Yine, adamın yeni doğmuş devesinin sütünü alıp götürdüğü bir sırada kıyamet kopacaktır ve o adam bu sütü içmeye fırsat bulamayacaktır. Adamın birinin havuzunu sıvamakta olduğu bir sırada kıyamet kopacak, bu adam oradan su içmeye fırsat bulamayacak. Bir başkasının ağzına yemeğini götürdüğü sırada kıyamet kopacak ve adam bu yemeğini yemeye fırsat bulamayacak."
Müslim'in bir başka rivayetine göre de Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Otuz kadar yalancı Deccal ortaya çıkmadan kıyamet kopmaz. Bunların tümü de kendilerinin peygamber olduklarını ileri sürerler. Yine güneş batı tarafından doğmadan kıyamet kopmaz. O zaman bütün insanlar iman ederler. Ancak bir kimse daha önce iman etmiş veya imanı ile bir iyilik (sevap) kazanmış olmazsa, o günde iman etmesi bir kimseye yarar sağlamaz.
Siz yahudilerle savaşmadan kıyamet kopmaz. O savaşta bir yahudi, bir taşın arkasına sığınır da o taş: "Ey Allah'ın kulu! Ey müslüman, şu arkamdaki bir yahudidir" diye seslenir. Yine ayakkabıları (nalinleri) kıl olan bir toplulukla çarpışmadığınız sürece kıyamet kopmaz."67
Yine Müslim'in bir başka rivayetinde bildirildiğine göre Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Sizde mal iyice çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz. Hatta bir adam malının zekatını çıkarır da onu kendisinden kabul edecek birini bulamaz. O zamanda Arap toprakları otlaklarla (veya bahçelerle) ve ırmaklarla dolu bir hale dönüşür." 68
Müslim'in bir başka rivayetinde de şöyle bildirilmektedir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Sizde mal iyice çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz. Hatta bir adamı malının zekatını kabul edecek birini bulma konusu düşündürmeye başlar. Bir adama malının zekatını teklif eder, o da: "Benim buna ihtiyacım yok" cevabım verir." 69
Bir Açıklama
Bu hadislerde bir çok mucize bulunmaktadır. Buralarda bildirilenlerin bazılarını bu ümmet daha önce gördü. Bazılarını ise şu an görmekteyiz. Resulullah (a.s)'ın "O zaman Arap toprakları otlaklarla (veya bahçelerle) ve ırmaklarla dolu bir hale dönüşür" sözünde bildirilen durumun başlangıcını ise şu an görmekteyiz. Şu sıralarda bu yönde gelişmeler başlamış durumdadır.
Resulullah (a.s)'ın sözünde 'dönüşür' ifadesinin kullanılması, bu beldelerin daha önce de böyle olduğuna işaret etmektedir. Nitekim son zamanlarda yapılan araştırmalar ve buralardan petrol çıkması da bunun gerçekliğine işaret etmektedir. Dolayısıyla sadece bu ibarede bile Resulullah (a.s)'ın iki ayrı mucizesi görülmektedir.
Çağımız büyük sarsıntılara şahid olmaktadır. İki büyük dünya savaşına şahid olunmuştur. Bu çağda öldürme olayları da sıkça görülmektedir. Yine çağımızda insanlar, geçmiş çağların hiçbirinde görülmemiş şekilde yüksek binalar yapmakta ve birbirleri ile yarış etmektedirler.
Birinci İstanbul Fethi
918- Darimi, Abdullah bin Amr bin As (r.a)'dan şöyle rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s)'ın yanında yazı yazmakta olduğumuz sırada, bir ara "Acaba şu iki şehirden hangisi daha önce fethedilir: Konstantiniyye mi, yoksa Rumiyye (Roma) mı?" diye sordu. Resulullah (a.s) da şöyle buyurdu:
"Bilakis Hirakl önce fethedilir."
Bir Açıklama
Bu hadisi şerifte iki müjde bulunmaktadır. Birisi Konstantiniyye'nin (İstanbul'un) fethedileceği, diğeri ise Roma'nın fethedileceği müjdesidir. Konstantiniyye'yi fethettik, ancak Roma'yı henüz fethetmiş değiliz. Bu da içinde bulunduğumuz zaman ile kıyamet arasında uzun bir süre olduğunu göstermektedir.
Resulullah (a.s)'ın kıyamet kopmadan önce gerçekleşeceğini bildirmiş olduğu olaylardan henüz gerçekleşmemiş olan daha başka olaylar da bulunmaktadır. Bunlardan birisi de İslam'ın bütün dünya üzerinde hakimiyet kurmasıdır. Bu husus ise Resulullah (a.s)'ın şu hadisi şerifinde bildirilmektedir:70
919- Ahmed, Mikdad bin Esved (r.a)'den rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Gerek çamurdan, gerek kıldan yeryüzünde hiçbir ev kalmaksızın, yüce Allah hepsinin içine İslam'ı sokar. İslam ya izzeti ile bir eve girerek o evin halkını kendi mensuplarından eyleyerek onlara da izzet kazandırır, yahut gücü ile girerek o insanları hakimiyetine alır ve onlar da İslam'ın gücüne boyun eğerler."
Yine Ahmed'in Temim ed-Dari'den naklettiği bir başka rivayetine göre de, Temim ed-Dari şöyle söylemiştir:
"Ben Resulullah (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum:
"Bu din, gece ile gündüzün ulaştığı her yere ulaşacaktır. Gerek çamurdan, gerek kıldan yeryüzünde hiçbir ev bırakmaksızın yüce Allah oraya bu dini sokacaktır. Bu din, ya girdiği eve izzeti ile girerek o evin halkını da izzete kavuşturacaktır, ya da gücü ile girerek o evin halkını hakimiyeti altına sokacaktır. İzzet yoluyla Allah, İslam'ı izzete kavuşturacak, güç yoluyla da küfrü zillete düşürecektir."
Temim ed-Dari şöyle söylemiştir:
"Ben bunu kendi yakınlarımda müşahede ettim. Yakınlarımdan İslam'ı kabul edenler iyilik, şeref ve izzete kavuştular. İçlerinden kafir olanlar ise aşağılık küçüklük ve cizye ile karşı karşıya geldiler."71
Bir Açıklama
Bu hadisi şerif, sözü edilen gelişmenin Hz. Mesih (a.s)'in inmesinden önce gerçekleşeceğini göstermektedir. Çünkü Hz. Mesih (a.s) cizyeyi kabul etmez. İleride Konstantiniyye'nin, Deccal'ın çıkışından hemen önce gerçekleştirilecek ikinci bir fetihden söz eden hadisler bulunduğunu göreceğiz. Bu hadislerde, söz konusu ikinci fethi gerçekleştirecek olanların arapların olmayacakları belirtilmektedir.
Yine Deccal'in ortaya çıkacağı zamanda araplann sayıca az olacaklarından söz eden hadislerin bulunduğunu göreceğiz. Deccal ortaya çıkacak ve Hz. Mesih İsa bin Meryem (a.s)'in ineceği vakitlerde İslam hilafet merkezi Kudüs olacaktır. İlim adamlarının meşhur olan görüşlerine göre Mehdi (a.s), Hz. İsa (a.s)'nın indiği vakitlerde bulunacaktır. Bütün bunlar bizim yaşadığımız zamanla kıyametin büyük alametlerinin ortaya çıkma vakti arasında belirsiz bir sürenin bulunduğunu göstermektedir. En doğrusunu ise ancak yüce Allah bilir.
Bu hadis metinleri zımnen, çok sayıdaki hadis metinlerinin içerisine serpilmiş işaretlerden anlıyoruz ki, bugün Filistin topraklarına yığılmış ve bu topraklar üzerinde devlet kurmuş olan yahudiler, müslümanların kendileri ile çarpışacakları yahudiler değildir. Söz konusu yahudiler, Deccal Mesih'in arkasına toplanacak olan yahudilerdir. O zamanda hilafet merkezi Kudüs olacaktır. Bu olaydan önce de, dünya çapında bir İslam devleti kurulacaktır. Bütün bunlar, yahudilerin şu an Filistin toprakları üzerinde kurmuş oldukları hakimiyetlerinin kalıcı olmadığını göstermektedir.
Dostları ilə paylaş: |