Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   283
ILH2004-MZHP

Edebiyâtın Oluşum Dönemi 
Mezhepler Tarihi edebiyâtının ilk örnekleri olan makâlât türü eserler, batıl 
kabul edilen görüşleri ret ve hak addedilen fikirleri ispat amacıyla çeşitli 
mezheplere mensup müelliflerce kaleme alınmış kitaplardır. Bu çalışmalar, 


 
 
10
daha sonra Ehl-i Sünnet adını alacak yaygın dinî telakkiyi ve çoğunluğun 
siyasî eğilimini temsil eden merkezi zümrenin, ya da daha küçük başka bir 
itikadî/siyasi grubun bir veya birden fazla konudaki görüşünü eleştirmek için 
yazılmış eserler görünümündedir. Hicrî ilk iki asra ait olduklarını bildiğimiz 
ilk  makâlât örnekleri, Hâricîler, Mürciîler, Şiîler ve Mu‘tezilîler tarafından 
kaleme alınmışlardır. Bunların büyük kısmı maalesef günümüze ulaşma-
mıştır. Gelişim dönemi yazarlarının bu kaynaklardan yaptıkları alıntılar ve 
eser adları üzerinden, oluşum dönemi edebiyâtı hakkında bazı kanaatlara 
sahip olmaktayız. 
Sonradan Ehl-i Sünnet adını alacak merkezi zümrenin temsilcileri olan 
âlimlerin, ilk iki asırda, diğer mezhepleri eleştirmek adına çevrelerindeki 
rakip akımların müellifleri kadar kaleme sarılmada istekli olmadıklarını 
görüyoruz. Bu isteksizlikte, dinî düşüncenin merkezinde olmalarının ve 
çoğunluğu oluşturmalarının sağladığı özgüven mutlaka rol oynamaktaydı.  
Ayrıca bu zümrenin belkemiğini oluşturan hadis taraftarı ve rey (aklîlik) 
karşıtı Ehl-i Hadis geleneğinin, sapkın saydığı görüşlere ve bu görüşlerin 
mensuplarına karşı uyguladığı teberrâ (uzaklaşma) prensibine dayalı boykot, 
onları muhatap almama şeklindeki bir tutumu ortaya çıkarmıştı. Onlarla 
oturmama, sözlerini dinlememe, münakaşa etmeme, kitaplarını okumama 
biçiminde gelişen söz konusu tavır, Sünnî geleneğin bu ilk temsilcilerinin, 
karşılarındakileri muhatap alır tarzda özel eserler yazmayışlarının kayda 
değer bir sebebi olabilir. Ehl-i Hadis mensupları, daha çok Kitâbü’l-Îmân 
veya Kitâbü’s-Sünen adını verdikleri çalışmalarında doğrudan kendi itikadî 
prensiplerini ortaya koyuyorlar, bu arada bazen isim vererek bazen 
vermeyerek, sapkın saydıkları düşünce ve oluşumları da eleştirmiş ve tabii ki 
dışlayıp ötelemiş oluyorlardı.  
Rey taraftarı Mu‘tezile ile sistemleşen Kelam geleneğine bağlı âlimler ise, 
inançları yönünden zararlı gördükleri İslâm kökenli ya da gayri İslâmi 
akımların fikir ve pratiklerini doğrudan muhatap alıyorlar, onlarla mücadele 
etmeyi  emr-i bi’l-ma’rûf prensibi uyarınca zorunlu görev kabul ediyorlardı. 
Diyalektik argümantasyon, yani cedel, bu mücadele için en elverişli 
yöntemdi. Bu nedenle farklı din, mezhep, fırka ve felsefî ekolleri tanımak, 
onların düşüncelerini tanıtarak ikazda bulunmak, bunları nakil ve akıl 
zemininde çürütmek amacıyla en fazla eser üretenler Mu‘tezile âlimleri 
olmuştur. Cafer b. Harb (v. 236/850), Verrâk (v. 247/861), Câhız (v. 
255/869), Zurkân (v. 278/891), Hayyât (v. 300/913 civarı) ve Belhî (v. 
319/931) bunlar arasında öne çıkan isimlerdir. 
Ayrıca Mu‘tezile âlimleri müstakil konularda reddiyeler kaleme almak 
suretiyle dönemin farklı dinî görüşlerinin ve partizan hareketlerinin 
eleştirisini yapmışlardır. Örneğin devlete karşı silahlı ayaklanmayı onaylayan 
kesimlere karşı Asamm’ın (v. 200/815 sonrası), ilhamı dinî hüküm 
kaynaklarından kabul edenlere karşı Câhız’ın yazmış olduğu reddiyeler söz 
konusu yazım türünün dikkat çekici ürünleridir. Hişâm b. Hakem (v. 186/803 
sonrası) gibi ikinci asır  Şiî âlimlerinin de benzer reddiyeler yazdıklarını 
bilmekteyiz.  
Bazen de devletler, zındıklık ithamıyla takibe aldıkları çoğunlukla 
hükümet muhalifi grupları tanıtan  ısmarlama eserler yazdırıyorlardı. 
Zındıkları ve görüşlerini ret için kitap yazdırtan ilk kişinin Abbasî halîfesi el-
Mehdî (v. 169/785) olduğu,  İbnü’l-Muk‘ad adındaki bir şahsa fırkalar ve 
mezhepler hakkında bir kitap yazmasını emrettiği bildirilmektedir 
(Büyükkara, 2005, s. 447). 


 
 
11
Oluşum döneminde yazılmış eserlerde, mezhep ve dinî gruplar basit 
tasnifler altında ve muhtasar olarak tanıtılmaktaydı. Zaten bu dönemde Şia, 
Ehl-i Sünnet gibi büyük mezhepler henüz oluşumlarını tamamlamamıştı. 
Yine bu dönemde genellikle kader, imamet, ircâ gibi tartışmalı meselelerden 
birisi üzerinde odaklanılmış, sadece bu konu etrafındaki ihtilaflara değinen 
müstakil fakat küçük hacimli risaleler ortaya çıkmıştı. Bazı risâleler ise, 
fikirleri eleştirilen bir şahsa doğrudan reddiye şeklinde yahut onun iddialarına 
bir cevap tarzında kaleme alınmıştı.  
 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin