Peygamberlere iman 3 Peygamberlerin Görevleri 6


Konuyla İlgili Önemli Açıklamalar



Yüklə 456,75 Kb.
səhifə4/18
tarix17.01.2019
ölçüsü456,75 Kb.
#99656
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18

Konuyla İlgili Önemli Açıklamalar



1. Bazı alimler, risalet makamı ile nübüvveti bir kabul ederler. Onlara göre her nebi resul, her resul de nebidir. Bazıları da risalet vasfını, nübüvvet manası üzerine zaid bir mana kılarlar. Buna göre de nübüvvet, Allah Azze ve Celle'nin peygamberlik görevi için seçtiği insana yalnızca vahyin gelişi ile gerçekleşir. Ve Allah Teala seçtiği bu kişiye, kendisinin nebi olduğunu bildirir.

Risalete gelince, o tebliğ ve uyarı görevi ile olur. Nebiler kendilerine yapılan teklifle yetinirler mi? Bunu caiz görenler vardır. Aynı anda nübüvvet ve risalet vasfını üzerinde taşıyan kişilerin sıfatlarını belirleyen diğer tarifler de bulun­maktadır. Bu anlayışa göre nübüvvet vasfını taşıyan kişi, bir resule tabi olur, kendisine vahiy inse de insanlığa yeni bir tebliğ veya uyarı getirmez. Nebinin görevi, kendinden önceki resulün şeriatı ile amel etmek ve fetva vermektir.



2. Nübüvvetin isbatını sağlayan vahiy, uyanıklık halinde Allah veya melek tarafından doğrudan olan bir hitaptır. Bundan önce görülen rüya veya gelen il­hamlar ile nübüvvet sabit olmaz. Ama nübüvvetten sonraki rü'ya ve ilhamlar, vahiy cümlesindendir.

3. Peygamberler için vacip, onların hakkında imkansız ve onlara caiz olan şeyler, tevhid alimlerinin konuları arasındadır.

Peygamberler için vacip olan sıfatlar şunlardır:

Sıdk, emanet, tebliğ ve fetanet. Bu sıfatların karşıtları olan: Kizb (yalan söylemek), ma'siyet (Allah'ın emirlerine karşı gelmek), ketmetmek (kendisine tebliğ edilenleri gizlemek), gaflet (unutmaksızın terketmek) ve beladet (akıl­sızlık, ahmaklık).

Alimler, peygamberler hakkında, bulundukları makamla çelişmeyen, ne in­sanlığa, ne şeriata muhalif olan şeylerden yüce mertebelerinde bir noksanlığa neden olmayan beşeri arızaları, caiz sıfatlar olarak zikrederler. Peygamberler hakkında yemek, içmek, nikahlı kadınlarıyla ilişkide bulunmak, kalbleriyle değil, gözleriyle uyumak ve nefreti mucip olmayan hastalıklara yakalanmak gibi şeyler caizdir. Anlatılanlardan anlıyoruz ki, emanet ve ismet ile mekruh olarak yasaklansa dahil nehyedilen şeylere bulaşmamak kasdedilmiştir. Peygam­berlerin fiilleri, sözleri ve halleri vaciple mendup dairesi içindedir.

Onlar nübüvvet öncesinde de, kendilerinden nefret ettirecek şeylerden ma­sumdurlar, büyük günahlardan ve iğrenç şeylerden korunmuşlardır.

4. Nübüvvet ve risaletin şartları:

Hürriyet: Allah'ın hür olmayan bir peygamber seçip gönderdiği olmamıştır.

Zükuret ve Beşeriyet (Erkek ve insan olmak): Aziz ve Celil olan Allah, ne insanlar için, ne de cinler için cinlerden bir peygamber seçip göndermemiştir. Yine Allah, kendileriyle birlikte yaşamaları için insanlara meleklerden bir pey­gamber göndermemiştir.

Aynı şekilde nebinin veya resulün nefret edilen hastalıklardan uzak olması da şart koşulmuştur. Çünkü şu, ya da bu hastalığın varlığı, kendisinden faydanmaya veya yanına yaklaşılmasına engel olur. Bu da resuller gönderme ve nebi­leri seçme hikmeti ile çelişir.

Bir nebinin veya resulün karısının zinaya bulaşması da doğru olmaz. Hz. Eyyub (a.s) hakkında israiliyyat olarak gelen ve onu iğrenç bir hastalıkla tanıtan rivayetler sahih değildir. Bir peygamberin asli veya fert bakımdan şer'i hüküm­leri, gönderildiği insanların tümünden daha iyi bilmesi, risaletin şartlarındandir.

"Ey Yahya! Kitab'a Tevrat'a) kuvvetle sarıl! (dedik) ve henüz sabi iken ona hikmet verdik." 127

"(Melekler, Meryem'e hitaben İsa hakkındaki sözlerine devam ettiler:) Allah ona yazmayı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek."128



5. Bir gurubun iddia ettiği gibi peygamberler göndermek, Allah'ın üzerine vacip değildir; diğer bir gurubun iddia ettiği gibi imkansız da değildir. Bilakis caizdir. Allah Teala peygamberler göndermeyi tercih etmiş ve göndermiştir. Artık buna iman etmek vacip olmuştur.

6. Kitap ve Sünnette, Allah Teala'nın, peygamberleri, yaptıkları bazı tasar­ruflarından veya işledikleri bir takım amellerden dolayı azarlaması hakkında varid olan sözlerinin bazıları peygamberlikten önce olduğu şeklinde yorum­lanmış, bir kısmının da 'Ebrar'ın hasenatı, mukarrebinin seyyiatıdır' babından olduğuna hamledilmiştir. Yine bazısı da şu şekilde yorumlamıştır: Bunlar, pey­gamberler için içtihadın caiz olması nedeniyle, onların içtihatlarıdır, ama onlar Allah katındaki doğruya isabet edememişlerdir, bundan ötürü de Allah Teala, kendi katındaki doğruyu onlara haber vermiştir. Buna göre müslüman, halk içinde yorumlanan manası ile peygamberlerden ma'siyeti reddetmekle ve nasları bu şekilde anlamakla mükelleftir.

7. Bazı peygamberler bazen efdaliyeti gerektirmeyen özellik arzederler. Bazan da efdaliyetle birlikte husususiyet arzederler. Bizim Peygamberimiz (a.s)'in, varlıkların tümünden efdal oluşu, risaletinin ins ve cinni kuşatması, nebilerin ve resullerin sonucusu oluşu, şeriatının, kendi şeriatından önceki şeriatlara hakim ve koruyucu; kendisiyle çelişen her türlü hükmü neshedici olması, kendine has özelliklerdir. Allah Teala'nın O'na yardım etmesi, deve yürüyüşü ile bir aylık yoldan korkusunu düşmanına ulaştırması, yeryüzünü O'na ve ümmetine temiz ve mescid kılması, ümmetine ve O'na ganimetleri helal kılması, kıyamet günün­de O'na şefaat-ı uzmayı ihsan buyurması, Allah'ın O'nu seçkin kılmasından do­layıdır.

8. Ahir zamanda Hz. İsa (a.s)'nın inmesi, Hz. Muhammed (a.s)'in son pey­gamber olması ile tezat teşkil etmez. Çünkü Hz. İsa (a.s), Hz. Muhammed (a.s)'in şeriatının bir izleyicisi olarak gelecektir. O, bu bakımdan Hz. Mu­hammed (a.s)'in ümmetinden bir fert sayılmaktadır.

Ahir zamanda Hz. İsa (a.s)'nın inişi hakkında yazılan kitapların en önemlile­rinden biri, Şeyh Enver Keşmiri'nin 'et-Tasrih bi-ma tevatera fi Nüzuli'l-Mesih' adlı kitabıdır. Şeyh bu kitabında, Hz. İsa (a.s)'nın göğe yükseltilmesi ve inişi hakkında 75 adet hadisi toplamıştır. Bu kitabın araştırıcısı Şeyh Abdulfettah Ebu Gudde, onun kitabına almadığı 10 adet hadis-i şerifi ve 25 tane eseri (sa­habe sözünü) de eklemiştir. Hz. İsa (a.s)'nın inişini inkar eden kişi, küfre girmiş olur. Çünkü onun inişi, tevatüren sabittir.



9. Muhakkak resuller ve nebiler meleklerden efdaldir. Meleklerin reisleri diye adlandırılan Cibril (a.s), Mikail (a.s), İsrafil (a.s). Malik ve Rıdvan gibi melekler de buna dahildir.

10. Mucize, peygamberin doğruluğunu isbat eden şeydir. Ulemanın mucize ile ilgili çeşitli tarifleri vardır:

Mucize, harikulade bir olaydır. Muaraza olmakla birlikte, nübüvvet veya risalet davası ile ortaya çıkan kişinin meydan okuması ile bitişiktir.

Sa'düddin Taftazani şöyle demiştir:

"Mucize, münkirlere meydan okuduğu bir sırada, nübüvvet iddia eden bir zatın elinde, tabiat kanunlarına aykırı olan bir olayın benzerini getirmekten münkirleri aciz bırakacak bir şekilde meydana gelmesidir. Mucize göstermenin hakikati, aczi isbat etmektir."

Şeyh Ebu'l-Hasan da şunları söylüyor:

"Mucize, Allah tarafından yaratılan bir fiil veya fiilin yerine geçen bir şeydir ki, kendisiyle tasdik kasdedilir."

Bu sebepten ötürü büyü, kehanet, gözbağıcılık ve hokkabazlıklar mucizeden ayrılır. Çünkü onlar, sebepler alemindendir. Evliyalara ait keramet, herhangi bir iddia olmaksızın, sıradan mü'minlerden birinin elinden zuhur eden maunet, tanrılık taslayan kafir veya fasığın elinde oluşan istidrac ve ihanet de ondan farklıdır. Nübüvvet davasına uymayan olağanüstü olay (harika) da farklıdır. Hatta bunun batıl olduğu hemen anlaşılır. Tıpkı Deccal olayında olduğu gibi... Çağımız insanlarının en büyük yanlışlarından biri, peygamberlerin dışındaki kişilerin elinden oluşan olayları, mucize olarak vasıflandırmalarıdır.

11. Bizim Peygamberimize ait ana mucize Kur'an-ı Kerimdir. O'na ait diğer birçok mucize daha vardır. Onların bazıları şunlardır:

Parmaklarının arasından su kaynaması, Ayın ikiye bölünmesi, hurma kütü­ğünün inlemesi, az yemeği çoğaltması, hasta ve dertlilere çare olması, duasının kabul olması, daha sonra meydana gelmiş bir çok olayı önceden haber vermesi, geceleyin yürütülmesi ve göklere çıkarılması...

Resulullah (a.s)'ın daha bir çok mucizesi vardır. Onların bazısını bu kitabın siyret kısmında ele almıştık. Bir kısmı da, bu kitapta konuların akışı sırasında ifade edilmiştir. Hz. Peygamber (a.s)'in risaletinin delilleri ve nübüvvetinin be­lirtileri, O'nun tüm işlerinde görülmektedir.


Yüklə 456,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin