Program sorunları üzerine konferanslar (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)



Yüklə 1,06 Mb.
səhifə38/52
tarix26.07.2018
ölçüsü1,06 Mb.
#58884
növüYazı
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   52

Sözü edilmişken, bu şiarla ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. Geçmişte bizzat işçiler Türk-iş mitinglerinde “Kahrolsun İMF, bağımsız Türkiye!” şiarını atıyorlardı. Bazı sol gruplar, bu arada bizim bazı yoldaşlarımız ise, bu şiara soğuk bakıyorlardı. Çünkü İşçi Partisi bunu kendi içinde temel bir şiar haline getirmişti. Kuşkusuz “Kahrolsun İMF, bağımsız Türkiye!” demek belli sınırlar içerisinde bir darlığı anlatıyor. Ama bu, bir partinin sloganları sözkonusuysa eğer bir darlığı anlatıyor. Yığınlar açısından ise, tersine, son derece anlamlı bir duyarlılığı ve ileriye doğru önemli bir adımı anlatıyor. İşçi sınıfı açısından aslında bir bilinç ilerlemesini anlatıyor. İşçi sınıfının belli bir andaki bilinç düzeyi, sorunun belli bir darlıkta formüle edilmesini getirebilir. Sizin göreviniz buradaki duyarlılıktan ve bilinç ilerlemesinden en iyi biçimde yararlanarak, işçilerin bilincini daha ileri bir noktaya çekebilmek olmalıdır. İP’in bu sloganı alıp kendi içerisinde bir temel şiar haline getirmek yoluna gitmesi elbette bir tür milliyetçi oportünizmdir. Ama işçi hareketi açısından alındığında, “Kahrolsun İMF,(242)bağımsız Türkiye!” demek, ileri bir tutumun, bilinçli bir tutumun göstergesidir ve bu kesinlikle çok çok önemlidir.

Soru: Anti-emperyalist mücadelenin bugün hangi tarihsel-toplumsal temeli vardır?

Bu soyut bir sorun değil. Her toplumun kendisine, kendi somut koşullarına özgü bir sorundur. Dolayısıyla bu, her toplumun kendi iktisadi-toplumsal koşulları zemininde yanıtlanacak bir sorudur. Bunun Türkiye için anlamı ile örneğin bir Afganistan için anlamı aynı olabilir mi?(243)

****************************************************

XI. BÖLÜM

Türkiye’nin modern tarihi ışığında “devralınan miras”

Tartışmanın sonuna geldik, konuyu artık toparlayabiliriz. Toparlamayı geleneksel hareketin ‘60’lardan devraldığı ve bugün hala sürdürdüğü düşünsel miras üzerinden yapacağız. Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm kitabı bu konuda işimizi kolaylaştıracak. Bu kitapta “Devralınan Miras" başlıklı bir bölüm var; bu bölümün “Yeni Çizginin Eskimiş Kökleri” başlıklı ara bölümünün bazı değerlendirmelerini, konuya dosdoğru girmek için okumak istiyorum:

“‘60'ların ilk yarısında Yön Hareketi'nce ortaya konulan, ikinci yarısında Yön ile birlikte ama bu kez marksist bir terminoloji içinde MDD Hareketi'nce savunulan ve tüm döneme egemen olan bazı görüşler, Türkiye devrimci hareketinde bugüne dek etkili kaldılar. Kapitalist gelişmenin, bunun toplum yaşamımızda ve temel sınıf ilişkilerinde yarattığı değişimlerin şu(244)veya bu biçimde küçümsenmesi ya da gözden kaçırılması; toplumumuzun proleter devrim ve sosyalizm için olgunlaşmamış sayılması, buna bağlı olarak, emek-sermaye çelişkisinin tali planda görülmesi; burjuva gelişmenin geride bıraktığı sorunların abartılması ve mutlaklaştırılması, devrim aşamasına gerekçe ve kendi başına program haline getirilmesi vb., aslında tümü içiçe, biri diğerinin uzantısı bu hala etkili görüşler, hep 1960’ların ideolojik mirasıdır. Çeşitli değişimlere uğramış, devrimci biçimler kazanmış, ama özü değişmemiştir.

“‘60’lara egemen sosyalizm anlayışları burjuva sosyalizminin değişik türleriydi (Yön-Devrim, MDD Hareketi, TİP). Şu ya da bu düzen kurumuna (ordu, parlamento, bürokrasi, anayasa vb.) dayanarak kapitalist düzenin genel çerçevesi içinde ‘kapitalist olmayan yol'dan ‘kalkınma’, burjuva sosyalizm anlayışlarının ortak ekseniydi. Bunu Kemalizm savunuculuğu (İkinci Milli Kurtuluşçuluk) ve Türk milliyetçiliği tamamlıyordu.

'71 Devrimci Hareketi bu kaba burjuva anlayışların reddi temelinde ortaya çıktı ve devrimci hareketimizin tarihindeki önemi de buradadır. Ama hu yönleriyle ‘60'ları aşmak, onu her yönüyle aşmak değildi. ‘71 Devrimci Hareketi, Yön’de şekillenen ve MDD Hareketi'nde marksist bir görünüme büründürülen toplumsal yapı, toplumsal sınıflar, devrim aşaması, devrimin temel hedefleri vb. konulardaki tahlilleri ve bunlar üzerine oturan programı devraldı ve Mao'nun yeni demokratik devrim teorisinin özel etkisi altında, küçük-burjuvazinin devrimci özlemlerini aşmayan bir yorumla ‘70'li yılların ikinci yarısına devretti. Bu özelliği ile ‘71 Devrimci Hareketi yalnızca bir kopmayı değil, ‘60'ların ikinci yarısıyla ‘70’lerin ikinci yarısı arasında köprü konumuyla, bir sürekliliği de simgeliyor.” (H. Fırat, Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm, Eksen Yayıncılık, 2. baskı, s.37-38)

Bu kuşkusuz genel ideolojik kimliğe, programların genel çerçevesine ilişkin bir değerlendirme. Bizi burada yalnızca anti-emperyalist mücadele/bağımsızlık sorunu ilgilendiriyor. Fa(245)kat denebilir ki, burada ortaya konulan değerlendirme, devrimin ve programın temel sorunlarına yaklaşım sözkonusu olduğunda, hepsinden çok emperyalizme karşı mücadele perspektifleri, yani bağımsızlık sorunu için geçerli. Bugün artık özel istisnalar dışında kimsenin kapitalist gelişmeyi küçümsediği, feodal kalıntıları abarttığı, Türkiye’yi yarı-feodal bir ülke olarak değerlendirdiği, köylü/toprak sorununu devrimin özü ve temeli saydığı, milli burjuvaziyi müttefik olarak gördüğü, bu liste çoğaltılabilir, yok. Tüm bunlar yok ama, emperyalizme karşı mücadelenin “burjuva demokratik karakterde bir mücadele” olduğu, “ulusal” bir öz taşıdığı, bu çerçevede “milli kurtuluşçu” bir muhtevaya sahip olduğu görüşü “sapa sağlam” ayakta duruyor. ‘60’ların Yön Hareketinden kök alan MDD Hareketi tarafından “ikinci milli kurtuluşçuluk”, Dr. Hikmet Kıvılcımlı tarafından “ikinci kuvayi milliyeciliğimiz” olarak formüle edilen görüş, elbette devrimcileştirilmiş biçimler içinde, fakat özü itibarıyla korunuyor. Üstelik geleneksel halkçı akımın en ileri temsilcileri tarafından bile. Neydi bu öz, nasıl formüle ediliyordu? “Burjuva demokratik nitelikte bir görev olan emperyalizme karşı mücadele”!


Yüklə 1,06 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin