Tarımsal üretimin yapılabilmesi için kullanılan hammadde ve insan gücünün yanı sıra bazı araçlar önem kazanmaktadır. Tohum üretimi, ekimi, sulama, biçimi, sürülmesi, pazara sunulması vb. gibi süreçler sırasında devreye giren tüm araçlar bu başlıkta kapsanmaktadır. Sulama suyu, tohum, gübre, ilaçlar, kredi, tarım alet ve makineleri gibi araçlar tarımsal üretimin gerçekleşebilmesinde olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır.
Sulama suyu, 1/3’ü ekilebilir alan olan Türkiye toprakları için iklimsel koşullar ve yağış oranları dışında manüel olarak taşınması gereken bir araçtır. Tarımsal arazilerin sulanması yer altı suları, akarsular, baraj suları gibi kaynaklar tarafından karşılanmaktadır. Türkiye’de sulama faaliyetleri Devlet Su işleri tarafınca yürütülmektedir. DSİ verilerine göre, sulama ihtiyacının % 95.93’ü yüzey sulama şeklinde, geri kalan % 3.38 oranı yağmur suları ve % 1 oranında damlama yöntemi ile çözüme ulaştırılmaktadır.
Tohum, tarımsal üretimin en önemli üretim ara yapısı ve temel taşıdır. Tohumlukların üretimi kamu ve serbest piyasa ekonomisine geçiş ile birlikte özel sektör tarafından yürütülen bir rekabet alanıdır. Özel kuruluşların tohumluk üretimine başlaması ile birlikte yüksek verimli tohumluk yetişmeye başlamıştır. Kazanç maksimizasyonu amacı ile birim alandan elde edilebilecek ürünün artırılması hedefi bilimsel çalışmalara da yön vermiştir. Tohumluk üreten kamu kuruluşları ağırlıklı olarak hububat tohumlukları üretimine yönelirken, özel sektöre bağlı üretim malları geliri yüksek ürünlerin tohumluklardan oluşmaktadır. Tohumluk üretimini koordine eden kamu kuruluşları Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’dir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verilerine göre, tekniğine uygun şekilde üretilen sertifikalı tohumlukların, geleneksel yöntemlerle veya yanlış tekniklerle üretilenlere göre %25 daha verimli oldukları ortaya koymaktadır.
Doğal gübre üretimi, yeni tekniklerin geliştirilmesi ile yapay gübreleme artış göstermiş, doğal afetler sonucu Türkiye’nin en önemli gübre merkezinin çalışamaz duruma gelmesi gibi nedenlerle sıklıkla kesintiye uğramış ve fiyat dalgalanmasına maruz kalmıştır. Bir diğer ifade ile gübre, serbest piyasa ekonomisine uyum süreci ile ekonomik krizlerden oldukça etkilenmiştir. Ayrıca yapay gübrelemenin önem kazanması ile kimyasal hammadde gereksinimlerinin ithal edilmesi zorunluluğu doğmuş ve gübre üretimi fiyat dalgalanmalarından oldukça etkilenmiştir.
Türkiye’de tarım kredisi organize ve organize olmayan kaynaklar tarafına sağlanmaktadır. T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından sağlanan krediler organize kaynakları oluşturmakta, şahıslara ait kaynaklar ise organize olmayan kaynaklara örnek gösterilmektedir.
Tablo . T.C Ziraat Bankası Tarım Kredisi Çeşitleri ve İndirim Oranları
KREDİ KONULARI
|
İndirim Oranı (%)
|
Kredi Üst Limit
|
Tarımsal Sulama
|
100
|
1.500.000
|
Kontrollü Örtü Altı Tarım
|
50
|
7.500.000
|
İyi Tarım Uygulamaları
|
50
|
3.000.000
|
Organik Tarım Su Ürünleri
|
50
|
3.000.000
|
Sertifikalı Tohum, Fidan Yurt İçi Üretimi/Kullanımı
|
50
|
1.500.000
|
Standart Fidan Yurt İçi Üretimi/Kullanımı
|
50
|
1.500.000
|
Tarımsal Mekanizasyon
|
50
|
5.000.000
|
Kaynak: 2011 Resmi Gazete15
Tarım aletleri ve makineleri tarımsal araçlar içerisinde maliyeti en yüksek teçhizatlardır. Bu araçların temin edilmesi ile tarımsal üretim maliyeti düştüğünden sanayinin gelişmesi ile kullanımı yararlı hale gelmiştir. Bunun yanı sıra makine kullanımı tarımsal üretim kalitesi ve verimliliğini artırdığından tercih sebebidir. Modern tarım uygulamalarının en önemli aracı olan tarımsal alet ve makineler iş gücü verimine de katkıda bulunmaktadır. Sanayi sektörünün gelişmesi ve tarımın endüstrileşmesi ile genişleyen ekim alanlarına geleneksel yöntem ve aletlerle müdahalede bulunmak zorlaştığından bu araçların kullanımı yaygınlaşmıştır. Traktör, pulluk ve kültivatör tarımsal makinelerin başlıcalarıdır.
-
Tarım İşletmelerinin Amacı ve Yapısı
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü “Türkiye Tarım İşletmelerinin Genel Durumu ve Yeter Gelirli İşletme Büyüklüğünün Tespiti 2010” raporuna göre, tarımsal işletmelerin büyüklüğü tarımsal üretim olanaklarının ve buna bağlı tarımsal gelirlerin artırılmasını doğrudan etkilemektedir. Tarım işletmelerinin 16 Bu kapsamda faaliyet gösteren Türkiye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) amacı “Tarım ve tarıma dayalı sanayi için tohumluk, damızlık ve hammadde üretmek, gen kaynaklarını korumaktır” olarak yer almaktadır.17
Şekil . İşletme Büyüklüğüne Göre İşletme ve İşletmenin Tasarrufundaki Arazi
Türkiye’de var olan tarım işletmelerinin çoğunlukla özel mülkiyete dayandığı ve aile işletmeleri şeklinde yapılandığı gözlemlenmektedir. İşlenebilen arazilerin genişlemesi ile işletme sayılarındaki artış arasında doğrusal bir bağıntı vardır. Arazilerin kullanım şekli bölge özelliklerinin yapılarına göre değişiklik göstermektedir. Tarım işletmelerinde geleneksel yöntemler ile faaliyetler sürdürülmekte ve işletme sahibinin eğitim süresi ortalama 5 yıl sürmektedir. Tarım işletmelerinin sermaye yapıları dikkate alındığında, diğer işletmelere oranla daha az sermaye ile etkinliklerini sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde tarım işletmelerinin toplam sermaye içindeki oranı Türkiye’ye oranla çok daha yüksektir. Tarım işletmelerinin çoğu finansal sıkıntılar dolayısıyla kredi kullanabilecek durumda olmayıp ayrıca yabancı sermaye ile ortaklık kurabilecek mali güce sahip değildir.
Dostları ilə paylaş: |