ŞEKİl listesi tablo listesi ekiP ÖzgeçMİŞleri ÖNSÖzler 6 araştirmanin amaci ve kapsami 11 araştirmanin yöntemi 13


Türkiye’de Tarım Sektörüne Genel Bakış



Yüklə 0,75 Mb.
səhifə8/29
tarix29.10.2017
ölçüsü0,75 Mb.
#20947
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   29

Türkiye’de Tarım Sektörüne Genel Bakış

İnsan yaşamının idame ettirilebilmesinde doğrudan etkili olan tarım sektörü bu özelliği nedeniyle stratejik bir öneme sahiptir.


Dünyada tarımda makine kullanımı ve tarımsal mekanizasyon alanındaki gelişmeler paralelinde Türkiye’de de tarihsel süreçte gelişmeler görülmüştür. Bu alanda görülen önemli gelişmeler tarihsel akış içerisinde aşağıda verilmiştir:


  • 1914: Üretimde azalan insan işgücünü tamamlamak amacıyla, gümrüksüz ithalat uygulaması kapsamında, Almanya’dan bazı enerji ve iş makineleri alınmıştır.




  • 1924: Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithali yapılmıştır.




  • 1936: Tarım makineleri ile ilgili ilk resmi istatistikler yapılmıştır( traktör sayısı 1308).




  • 1944: Türkiye Zirai Donatım Kurumu kurulmuştur.




  • 1949: ABD destekli Marshall yardım programı ile tarım makineleri varlığı artmış, traktör sayısı 1949’da 11.729, 1952’de 31.413 olmuştur.




  • 1954: Etimesgut(Ankara) Uçak Motoru Fabrikasında Türk Traktör Fabrikası kurulmuştur.




  • 1979: İlk traktör ihracatı yapılmıştır.




  • 2000: Traktör sayısı yaklaşık 1 milyon adet olmuştur.

Türkiye’de tarımsal üretimin %92’sini çiftçilik ve hayvancılık, %3,5’ini ormancılık, %4,5’ini ise balıkçılık oluşturmaktadır. Zengin toprak yapısı, tarıma elverişli arazi varlığı ve uygun iklimiyle Türkiye, hububatlar, baklagiller, meyveler, sebzeler ve hayvancılıktan oluşan geniş bir tarımsal ürün yelpazesine sahiptir. Bunun yanı sıra tarım sektörü, tarıma dayalı sanayi sektörleri olan gıda, tütün, tekstil, deri, kağıt ve ağaç sektörleri kanalıyla imalat sanayi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Söz konusu sektörlerin imalat sanayi üretimi içerisindeki ağırlığı %30’aulaşmakta ve tarımsal üretim imalat sanayi üretimi üzerinde belirleyici olmaktadır.


Tarımsal üretim faaliyeti, tarımın ekonomiye katkısı olarak belirlenirken, üretim sürecinden sonra gerçekleşen ürünlerin işlenmesi, pazara çıkarılması gibi ardıl işlemler tarımın ekonomideki yeri ve önemini belirleyen etmenlerdir. Cumhuriyet Dönemi’nden bu yana tarımsal faaliyetlerde azalma gözlemlenmekte, tarımın gayri safi milli hâsıladaki payı günümüze gelene kadar azalma eğilimi sergilemektedir.

Şekil . Tarımsal Üretim ve GSYİH’ deki Payı




Kaynak: TÜİK

Bu gerileme hızla artan sanayileşme ve son yıllarda önem kazanan hizmet sektörünün ekonomideki payının artması nedenleri ile ilişkilendirilmektedir. Sanayileşmenin, toplumsal yapıdaki niteliksel gelişmeyi de beraberinde getireceği varsayımı ile milli gelir içerisinde sanayinin payının artması kalkınmışlığın bir göstergesi olarak görülmektedir.

Türkiye ekonomisinde de tarihsel süreçte hizmet ve sanayi sektörünün GSYİH’deki payı artmış tarımın payı ise gerilemiştir. 1980 yılında tarımın GSYİH’deki payı %26, sanayinin %25 ve hizmet sektörünün %49 iken, 2006 yılı itibariyle tarım sektörünün payının ise %9’a gerilediği, sanayi ve hizmet sektörlerinin paylarının da%31 ve %60’a yükseldiği görülmektedir.
Şekil . GSYİH’ deki Sektör Payları


Kaynak: TCMB

Tarım zengin toprak kaynakları, biyolojik çeşitlilik, elverişli iklim ve jeolojik şartlardan dolayı Türkiye için her zaman önde gelen bir sektör olmuştur. Diğer sektörlere kıyasla tarım sektöründe oransal bir düşüş yaşanmasına rağmen üretim değerinde gözlenen artış tarım sektöründeki verimlilik artışına işaret etmektedir. 2010 yılı itibariyle Türkiye tarım sektörü 5,2 kişiye istihdam sağlamış olup bu oran toplam istihdamın %24’üne karşılık gelmektedir. Ancak tarımsal istihdam oranında teknolojik gelişmeler ile birlikte 2000 yılından bu yana yaklaşık %33’lük bir düşüş yaşanmıştır.7



Türkiye Tarımsal Ürün Dış Ticareti

2009 yılında Türkiye’nin tarımsal ürün ithalatı, işlenmiş gıda hariç, 4,6 milyar ABD doları (toplam ithalatın %3,3’ü) ve ihracatı 4,5 milyar ABD doları (toplam ihracatın %4,4’ü) olarak gerçekleşmiştir.


Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar Türkiye, dış ticarette önemli değişiklikler kaydetmiştir. 1923-1980 yılları arasında tarıma dayalı ihracat gerçekleştirilmeye çalışılırken, sanayi ürünlerine dayalı ithalat yüksek rakamlara ulaşmıştır. Fakat 1960 planlı dönem sonrasında ihraç ürünlerinin içeriği tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine doğru kaymaya başlamıştır. Türkiye'nin dış ticaret rakamları Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği sonrasında yüksek seviyelere ulaşmıştır. Gerek ihracat gerekse ithalat yapılan ülkeler arasında en fazla yer alan ülkeler Avrupa Birliği üyeleridir ki her iki alanda ilk ülke Almanya'dır.
Tarımsal ürünlerin dış ticaretinde Türkiye, dünya üretiminin yaklaşık % 70’ini karşıladığı fındık üretiminde dünya lideridir. İhracatın %80 ila %85’i AB üyesi ülkelere olmak üzere toplamda yüzden fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. Türkiye % 80’i AB üyesi ülkelere ihraç edilen kuru incirde de dünyanın en önde gelen ihracatçısı konumundadır. Türkiye’nin ihraç ettiği kuru kayısı miktarı dünya ihracatının yaklaşık % 70’ini oluşturmaktadır. Türkiye 2009 yılında, büyük miktarı A.B.D., Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa’ya yönelik olmak üzere yaklaşık 90 ülkeye kuru kayısı ihracatı yapmıştır. Türkiye dünyadaki kuru üzüm ihracatının yaklaşık % 28’ini gerçekleştirmektedir. Başlıca ihracat pazarları İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa’dır. Toplam tarımsal ihracat içinde ise AB’nin payı %60 civarındadır.
Şekil . Tarım İhracatı ve Toplam İhracat İçerisindeki Payı


Kaynak: Deloitte, Türkiye Tarım Sektörü Raporu, 2010

Türkiye meyve ve sebze ihracatı toplam tarımsal ihracatın 2008 yılında %40’ını, 2009 yılında ise %42’sini oluşturmuştur. Üretimle tüketim arasında gerçekleşen yüksek kayıplar ve yabancı ülkelerin yüksek kalite beklentilerini karşılamadaki güçlüklere bağlı olarak toplam üretimin sadece %5’i ihraç edilmektedir. Meyve ihracatının %70’i turunçgillerden oluşmaktadır. Bunu %16 ile üzüm takip etmektedir. En büyük sebze ihracatı (toplamın %53’ü) domates ile gerçekleşmiştir.


Hububat, 2009 yılında Türkiye tarımsal ihracat toplamının %5’ini oluşturmuştur. 2009 yılında ihracatı gerçekleşen ana hububat ürünleri toplam ihracatın %40’ını oluşturan mısır, %30’unu oluşturan buğday ve %10’unu oluşturan pirinçtir. Türkiye, baklagil ihracatını ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirmektedir.
Türkiye, 1980 yılına kadar hububat ürünlerinde net ihracatçı konumda iken, tarımsal üretimin talebi karşılamakta yetersiz kalması sebebiyle ithalat aktivitelerine başlamıştır. Tarımsal ürün arzının yetersiz kalması, iklim koşullarındaki değişimler gibi nedenler tarımsal üretimi etkilemektedir.
2007 ve 2008 yıllarında ithalat rakamlarında ciddi bir artış yaşanmış, 2007 yılında ithalat payı 973 milyon ABD dolarına, 2008 yılında ise 2,1 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Toplam ithalat içinde hububat ithalatının payı, 2009 yılı itibariyle ithalat harcamalarının 1,2 milyar ABD dolara düşmesiyle %26 olmuştur Baklagillerin ithalat verileri incelendiğinde, 2003 yılından bu yana, özellikle 2007 ve 2008 yıllarında yaşanan kuraklık gibi istisnai sebepler dolayısıyla baklagil ithalatında ani artışlar gözlenmiştir. 2007 yılında 78,7 milyon ABD doları tutarında, 2008 yılında ise 333 milyon ABD doları tutarında baklagil ithal edilmiştir. Toplam tarımsal ithalat içinde baklagillerin payı %4,5tir.8
Türkiye, sebze-meyve açısından talebi karşılayabilecek düzeyde üretim hacmine sahip olmasına rağmen iklim koşulları sebebiyle ender yetişen sebze ve meyvelerde ithalata başvurmaktadır. 2009 yılında 121 milyon ABD doları değerinde meyve ithalatı gerçekleştirilmiştir.
Şekil . Tarım İthalatı ve Toplam İthalat İçerisindeki Payı


Kaynak: Deloitte, Türkiye Tarım Sektörü Raporu, 2010

Tarıma dayalı ihracat, özellikle 1980’li yıllardan sonra işlenmemiş tarımsal ürünlerden tarıma dayalı sanayi ürünlerine doğru kaymıştır. 1980’li yıllarda tarımsal ihracatta önemli paya sahip olan hayvancılık sektörü payı uluslararası alanda yaşanan BSE krizi gibi nedenlerle 2000’li yıllara gelindiğinde sıfıra düşmüştür. Aynı şekilde 1990 yılından önce hiç ithalatı yapılmayan pamuk 2000’li yıllarda tarımsal ithalat içinde önemli bir kalem haline gelmiştir. AB ülkeleri toplam tarımsal ithalattan yaklaşık %50 civarında bir pay almaktadır.

Tablo . Türkiye’nin Toplam Dış Ticareti İçerisindeki Tarım İthalat ve İhracatının Payı


Tarımsal ve Genel Ticaret (milyon $)

Tarım Ürünleri Ticareti

Toplam Dış Ticaret

İhracat (2008)

11.474

107.272

İthalat (2008)

13.038

170.063

İhracat (2009)

11.189

102.142

İthalat (2009)

9.630

140.928

İhracatın ithalatı karşılama oranı (2008)

88

63

İhracatın ithalatı karşılama oranı (2009)(%)

116

72
Kaynak: TÜİK




Yüklə 0,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin