Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri


Osman: Son sürece kadar borçların geriye dönmemesi oranı % 15-20 civarındayken, şu an neredeyse yarı yarıya



Yüklə 0,7 Mb.
səhifə34/51
tarix26.07.2018
ölçüsü0,7 Mb.
#59251
növüYazı
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   51

Osman: Son sürece kadar borçların geriye dönmemesi oranı % 15-20 civarındayken, şu an neredeyse yarı yarıya.

Cihan: Ve borçlar dönmediği halde, yine de borç veriyorlar. Çünkü sistemin bir biçimde işlemesi gerekiyor. Helmuth Schmith yıllar önce bir makale yazdı, bunun teorisini yaptı (bu makale dünyanın dört büyük haftalık dergisinde aynı anda yayınlandı, bu denli önemliydi). Ne edip edip uluslararası ticaret çarkını döndürmek zorundayız, diyordu. Bize ne kadar borçlu olurlarsa olsunlar, yeni borçlar verip yeni mal almalarını sağlayalım; ticari canlılığı, dolaşımı güvence altına almak zorundayız, yoksa sistem çöker, diyordu. Bugün paralar geri dönmüyor, ama İMF gene de Kore’ye 100 milyar kredi veriyor. Veriyor ama, boşluğa bir yatırım da yapmıyor. Tamam vereceğim, ama ekonomini de artık ben yöneteceğim diyor.

Ulaş: Tartışmaların bazı kurumlar üzerinde yoğunlaşması doğru değil. İMF’nin tartışma konusu olmasının nereden kaynaklandığını biliyoruz. Avrupalı birisi yazdı; İMF’yi Rusya’dan kovmak gerekir, Rusya’daki çöküşün sorumlusu İMF’dir. Bu böyle değil. Bu kurumlar sadece birer araç. Gerisinde başka güçler var, karar verenler onlar. Bir İMF sorumlusu diyor ki; İMF yöneticileri birer memur; siz onlara ne karar al diyorsanız, onu alıyorlar.

İMF’nin gerisindeki güçler ne karar verirlerse, İMF yöneticileri de bunları uygulamaya koyar, bu konuda reçeteler hazırlarlar. İMF şöyle bir şey diyemiyor; bu kararları biz almadık, bu reçeteyi biz Boris Yeltsin’e dayatmadık. Bunu diyemiyor, çünkü onun görevi üstlenmek, o sübap işlevi görüyor.(124)

Bugün NATO kendi başına bir anlam ifade etmiyor. Zira şu anda tam anlamıyla ABD’nin silahlı kolu. Tetiği ABD çekiyor, hiçbir kilit mevkisini başka bir güce teslim etmiyor. Fransa’yla arasında büyük sürtüşmeler çıktı son dönemde. Fransa Güney Komutanlığı’nı istedi, ABD, asla vermeyiz diyor. NATO ABD politikasının uygulayıcısı durumunda. İMF ile Dünya Bankası da öyle. Bunlar birer kurum. BM fiilen öyle. Yalnız BM’de bir oy hakkı olduğu için, ABD birkaç kez orada zorlandı. Bu nedenle BM’yi ıskartaya çıkarıyor. Son çıkarılan anlaşma da öyle. Bu aylar boyu tartışıldı. Çok Yönlü Yatırım Sigortası, MAİ, MİGA, vb... Biz yatırım yapalım, eğer yatırım geri dönmezse, bunu birilerinden tahsil edelim, diyorlar. Böylece spekülasyonun geleceğini garantiye almak istiyorlar. Almanya’da bunun sigortası var, devlet güvencesiyle ödenen Harnes sigortası. Dışarıya yapılmış bir yatırım tahsil edilemediği koşullarda, fatura Alman halkına ödettiriliyor.

İMF’nin işlevsizleşmesi meselesine geri dönecek olursak. İMF şu ülkeyi batırdı deniliyor! Zaten İMF’nin görevi bu. Birisini batırması gerekiyor. Güney Kore battı, şimdi üzerine ağıt mı yaksın İMF? İyi ki battı, ABD tekelleri orada 3-5 kuruş ödeyerek birçok şirket aldılar. Kaldı ki İMF sağa sola babasının parasını dağıtmıyor ki. Birisinin soyunduruyor, öbürünü giyindiriyor. ABD aidatlarını İMF’ye ödemiyor, İMF hep başkalarından tahsil ediyor. Götür şuna ver, şuraya yatırım yap, şurda güvencemizi al! İMF şu anda mali sermayeye, çokuluslu büyük tekellere, soygunu çok daha rahat koşullarda gerçekleştirmeleri için yolaçıyor. Özelleştirmeyi, esnek üretimi, mesai saatlerinin arttırılmasını, sendikasızlaşmayı dayatıyor, vb. Ama bunu İMF aracılığıyla yaptıranlar başka güçler.

Cihan: Bu tartışmanın en kritik yanı şu: Bunalım öyle bir noktaya varmış ki, en temel kurumları bile sarsıyor, yıpratıyor. Buna böyle bakmak gerekiyor.

Ulaş: İMF’nin yürüttüğü politikanın ne kadar başarılı ol(125)duğunun göstergeleri mevcut. Dünya ölçüsünde sermaye transferine baktığımız zaman, Afrikalı insanlar açlıktan kırılırken, emperyalist ülkelere dev bir sermaye transferi var. Demek ki IMF orada başarılı bir iş görüyor. Sudan’da açlıktan insanlar kırılıyor. Ruanda’da 4-5 milyon insan var, 1 milyon insan katlediliyor. Ama yine de bu kıtadan emperyalist ülkelere yoğun bir sermaye transferi gerçekleşiyor. Bu, bir.

İkincisi; özelleştirmeler dünyanın her tarafında uygulanıyor. Bunun teorisini yapan OECD’dir. Geçenlerde yazılan bir raporda deniliyor ki, işsizlik oranının hızla yükselmesi gerekiyor. Bunu ciddi ciddi öneriyor. Tabii bunu ortaya attıktan sonra da sahiplenmiyor, çünkü tepkiye neden olabilecek cüretli bir açıklama. Bu nedenle de üstlenmiyor. İşsizlik oranının hızla yükselmesi gerekir, çünkü, diyor; Hindistan’daki işçi ücretleriyle Batı Avrupa ülkelerindeki işçi ücretleri arasında uçurum var, bunu kapatmak gerekir; yoksa ekonomik tıkanma gittikçe derinleşecektir. Şimdi bunu bugün söylüyor ve sahiplenmiyor. Yarın birisi bir ucundan sahiplenecek, birisi bir başka ucundan. İki gün sonra da tamamı uygulamaya konulacak. Yani kurumların gerisindeki güçlere bakmak lazım. İMF sistemin hizmetinde çok başarılı bir politika uyguladı bugüne kadar. Zira İMF kendisine yap denileni başarıyla yaptı.

Aykut: 25 yıllık kriz süreci şunu gösteriyor. Krizine köklü bir çözüm bulamasa da, kapitalist sistem krizini yönetebiliyor. Krizi yönetme dinamikleri çok önemli bir işlev görüyor.

İki kutuplu dünya sürecinde krizi yönetmek daha kolaydı. Kendi aralarındaki rekabet ve çelişkiler temel çıkarlar çerçevesinde belli ölçülerde törpülenebiliyordu. Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku’nun çökmesiyle birlikte, çelişki ve çatışmaları dizginleyen engel de ortadan kalktı. Artık emperyalizmin krizini sürece yaymak, sonuçlarını belli ölçülerde dizginleyebilmek için kullandığı yöntemlerde bir pervasızlık sözkonusu. Bu, anti-emperyalist mücadele açısından dikkate almamız gereken(126)bir durum. Geçmişte emperyalizm, bağımlı ülkelere yönelik iktisadi politikalarının reddedilmesi karşısında askeri zora doğrudan başvurabiliyor, bunu beyaz terör, darbeler yoluyla yaptırıyordu. Ama şimdi tümüyle karşısına alabiliyor. Yeni sömürgecilik dediğimiz yöntemlere başvurmaktan çekinmiyor. Bu uluslararası planda anti-emperyalist mücadeleyi de öne çıkaracaktır. Bizim buradan bakabilmemiz gerekiyor.


Yüklə 0,7 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin