Sakarya Üniversitesi Bireysel Danışma Uygulamaları


VAROLUŞÇU TERAPİ TEKNİKLERİ VE ÖRNEKLERİ (AHMET ÖZBAY)



Yüklə 408,13 Kb.
səhifə16/19
tarix31.10.2017
ölçüsü408,13 Kb.
#24242
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19

VAROLUŞÇU TERAPİ TEKNİKLERİ VE ÖRNEKLERİ (AHMET ÖZBAY)



TEKNİĞİN ADI: SÖZSÜZ DAVRANIŞLARA DİKKAT ETME
AMACI: Güzel söz söyleme sanatı varsa bir de güzel dinleme ve anlama sanatı vardır. Dolayısıyla sözsüz davranışlara dikkat etmenin amacı danışanın anlaşıldığını ifade etmek, sözcüklerle ifade edemediklerini yakalayarak daha iyi anlayabilmektir.
NE ZAMAN KULLANILIR: Sözcüklerden ziyade jest ve mimiklerinin az ya da çok olduğu durumlarda.
NASIL KULLANILIR: Sözsüz iletişim; beden dili, jestler, mimikler, oturuş, duruş gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyar. İnsanlar arası iletişimde, bireyin durumuna ilişkin değerlendirmeleri taşıyan bu aracılara “sözsüz mesajlar”; bu mesajlarla yapılan anlatım şekline de “sözsüz iletişim” denir. Sözsüz iletişim, sözlü iletişimi destekler niteliktedir. Bu yüzden de sözsüz iletişime “İkincil mesaj kanalları” denir.
Sözsüz iletişim, beden dili diye adlandırılan, sözsüz anlatımlardır. Sesin tonlanarak kullanımı mesaja farklı anlamlar yükleyebilir. Konuşulan dil, dilin kullanım şekli, ses tonu, Yazılı iletişimdeki yazının biçimi, içinde bulunduğu ruhsal durum, gönderici veya hedef kitle durumundaki kişinin dile getirmek istediklerine ilişkin bir anahtar oluşturur. Sözsüz iletişimde, kişinin yüz ifadeleri, göz hareketleri, duruşu ve giyim kuşamı sesin özelliklerini içerir.

Varoluşçu Terapide (VT) odak noktası, kişinin varoluşu olduğundan, VT danışmanları danışanın sözsüz ifadelerini gözlemeye ve onların dikkatini buna çekmeye önem verir.



ÖRNEK: A adında bir danışanımız olsun. Danışman, A’nın sergilediği sözsüz işaretleri gözler. Danışan, sürekli başı önde, bizimle göz göze gelmekten kaçmaktadır. Danışman, danışana bu duruma odaklanmasını ve ne yaşadığını söylemesini ister. Danışan bunun üzerine, kendisini dışlanmış, yalnız, üzüntülü hissettiğini, başkalarından kaçarak kendisini rahatlattığını söyler.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Beden dilini çok iyi bilmek gerekmektedir. Danışmanlar olarak beden dilini zihnimizde kaydedip danışanın bize ne anlatmak istediğini daha kolay kavrayabiliriz.
TEKNİĞİN ADI: KENDİNİ AÇIĞA VURMA

AMACI: İletişim sırasında yardım alanın yardım edende ortaya çıkardığı güçlü duyguların uygun bir şekilde ifade edilmesidir.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışanın anlattıklarına yardımcı olacağını ve kendisiyle benzer duygu, düşünce ve davranışları yaşadığımızı hissettirmek gerekli olduğu anlarda kullanılmalıdır.

NASIL KULLANILIR: Yardım eden kendisi ile ilgili bazı gerçek bilgileri sunar. Kendisine, değerlerine, fikirlerine, duygu ve tutumlarına ilişkin bilgi verir. Yardım isteyenin yalnız olmadığını hissetmesini sağlar. Saydamlık ve içtenlikle yapılması gereklidir.

VT’de danışmanların kendi kişisel tepkilerini danışanları ile paylaşmaları oldukça yaygındır. VT’nin değerlerine göre, danışman otantik olmalı ve orada olmalıdır. Danışmanın kendini açması iki şekilde olur: terapi süreci hakkında ya da terapistin kendi varoluşçu mücadelesi hakkında.



ÖRNEK: Danışman yeri geldiğinde danışana kendini açmalıdır. Kendi varoluşu hakkında, hayat içerisindeki anlam arayışı ile ilgili bazı şeyler paylaşabilir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Kendini açığa vurma tekniği her zaman kullanılmamalıdır. Aksi takdirde o ince çizgiden uzaklaşılıp profesyonel süreçten çıkılıp arkadaşlar arası yapılan sohbete dönme tehlikesi bulunmaktadır.
TEKNİĞİN ADI: PARADOKSAL NİYET

AMACI: "Paradoksal İletişim" ile "imalı alay" arasındaki fark nedir? İmalı alay, düşmanlığın nükte ile gizlenmiş halidir. İncitmeye ve bazen de acı verici ve yıkıcı olmaya meyillidir. Paradoksal durumlar ise genellikle birisinin çaresiz sözlerine ve davranışlarına yönelik cevaplardır. Niyet ise, saçmalıkları büyüterek konuyu çözmek ve açıklığa kavuşturmaktır. İmalı alaylarda açıklama iğneleyici bir tarzda yapılır; paradoksal sözler ise nükteyle kullanılır.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışman olarak danışana anlatmak istediğimizi örnekler vererek anlatma gereği hissettiğimiz anlarda kullanılmalıdır.

NASIL KULLANILIR: En iyi bilinen VT tekniklerinden birisi paradoksal niyettir ve bu teknik V. Frankl tarafından geliştirilmiştir. Daha çok Frankl’ın nevrotik korku olarak adlandırdığı durum için kullanılmaktadır. Burada danışana sıkıntı veren semptom veya problem ve yaşantıyı bilerek “sonuna kadar” yaşaması için onu cesaretlendirme vardır. Yaşadığımız korku her ne ise, korkumuzu sonuna kadar yaşayınca, son derece büyük olan bu korkumuz bizim insanca kendimize gülme seviyemiz ile bağlantı kurar ve korkumuzdan uzaklaşırız. Bir başka deyişle, korkumuzu pratik olarak yaşamak, danışanın ve terapistin bunun anlamını anlamasına yardımcı olmaktadır.

ÖRNEK: Son günlerde katıldığı bir davette A, popüler olmayan bir bakış açısına alenen taraftar olunca, oradaki bir adam ona dönüp "Sen gerçekten bir aptalsın" demiş. A, savunmaya geçmektense "Biliyorum. Tamamen bir aptalım. Aptallıktaki derecemin bir ölçüsü bile yok. Bunun için ne yapabilirim?" diye cevap vermiş. Ona hakaret eden adam hiçbir şey diyememiş ve davetteki herkes gülerek bunu eğlenceli bulmuş.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Bu teknik entelektüel seviyesi yüksek olduğunu düşündüğümüz danışanlar için kullanılmalıdır, aksi takdirde anlatmak istediğimiz amacının dışına çıkıp karşımızdakini üzebilir, kırabilir ve sonuçta profesyonel süreç sonlanmak zorunda kalabilir ki bu hiç de isteyebileceğimiz bir şey değildir.
TEKNİĞİN ADI: DİKKATİ DIŞ DÜNYAYA YÖNELTME

AMACI: Kişiler arasında dış dünyaya ilişkin farkındalıkta, sözel yönerge takibinde, göz temasında, dikkati toplama, yöneltme ve sürdürmede, karşılıklı etkileşimde önemli düzeyde farklılıklar söz konusudur. Dolayısıyla bu teknik bu farklılıkları fark etmek amacındadır.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışanın danışma sürecinde çok fazla şeyin, olumlu ya da olumsuz, kendisinden kaynaklandığını dile getirmeye başladığı anlarda kullanılmalıdır.

NASIL KULLANILIR: Dikkati dış dünyaya yöneltme, danışanın dikkatini dünyaya yöneltmesi şeklinde olmaktadır. Bu teknik de V.Frankl tarafından geliştirilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Frankl, bazı sıkıntılı insanların kendi içindeki süreçlere çok fazla odaklanma eğilimi içinde olduklarını görmüş ve bununla baş etmek üzere kullanmıştır.

ÖRNEK: Daha çok kendi isteklerini, ihtiyaçlarını karşılamak için hayatını adayan bir danışan ile karşılaşırsak ve bu danışanımız bu davranışlarını uzun bir süredir devam ettiriyorsa, danışman olarak bu danışanı dış dünyaya yöneltmeli ve kendi dışındaki olaylara, durumlara bakış açısını sorup neler hissettiğini araştırabilmeliyiz.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Danışma sürecinde çok fazla konuşmayan danışanlara uygulanmaması gerekir.

TEKNİĞİN ADI: RÜYA ANALİZİ

AMACI: Rüyalar takıntıların haykırmasıdır. Rüya analizi yurtdışında psikiyatrik tedavilerde sıklıkla uygulanmaktadır. Rüya tabiri ile karıştırılmamalıdır. Analiz için eğitim almak, sembolleri bilmek şarttır. Rüya; rüya sahibi ve onun yaşamı ile ilgili ilişkilerin, simgelerin ilişkilendirilmesini ve anlamlandırılmasını içerir.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışan danışma sürecinde kendi yaşamını etkilediğine inandığı bir rüyasını anlatmaya başladığı zamanlarda kullanılmalıdır.

NASIL KULLANILIR: Rüya analizleri her 3 semavi dinde de mevcuttur. Bu anlamda dinamikleri oldukça kuvvetlidir. VT uygulayıcıları da rüya analizine hayrandırlar. Fakat bu noktada psikanalistlerden farklı düşünürler, psikanalistlerin yaptığı gibi psişik varlıkların bilinçaltı çatışmalarına bakmak yerine, VT uygulayıcısı danışanın getirdiklerine onun nihai konularının bir görünümü olarak bakmaktadırlar.

ÖRNEK: Şato gibi bir yerdeyim, salondan her iki yana sağa sola açılan merdivenler var. Ve ben sol taraftaki merdivenlerin yukarısındayım, aşağı doğru iniyorum ve iki siyah pelerinli adamların arasında Leonardo Da Vinci var çok yaşlı, sakalları ve saçları birbirine karışmış ve çok uzun. Gözleri çok yorgun, buğulu ve  ölmek üzere, onu dikkatle izliyorum ve tıpkı bir portresinde olduğu gibi diye düşünüyorum. Sonra bana taş bir küre uzatıyor ve ölüyor leonardo. Sonra yukarı çıkıyorum ve merdivenlerin başında olan aslan heykellerinin canlanışını izliyorum. Hiç zarar vermiyor ama aslan oradan oraya atlıyor ve onu seyrediyorum.

Burada anlatılan örnek rüyada, danışman, danışanla birlikte bu rüyanın anlamını incelerler, bunun danışanın ailesi ile olan ilişkisini, kendisini nasıl hissettirdiğini araştırırlar. Bu rüyanın danışanın yaşamına anlam vermek için yeni kaynaklar oluşturup oluşturmadığına dikkat ederler.



DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Her imaj ve simge incelenmeli ve rüya sahibi için anlamı saptanmalıdır. Rüya tabiri ile kesinlikle karıştırılmamalı ve bu teknik üzerinde yoğun araştırma ve çalışma yapıldıktan sonra kullanılmalıdır.

TEKNİĞİN ADI: PARANTEZE ALMA

AMACI: Danışma sürecinde danışanın dini, ırkı, cinsiyeti, sosyo-ekonomik durumu, yaşantısı, eğitim durumu vs. ne olursa olsun karşımızdakini ya da karşımızdakini olduğu gibi kabul etmeyi amaçlamaktadır.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışma sürecine başlamadan önce uygulanmaya başlanır ve danışma süreci içinde de devam eder ta ki danışma süreci sonlanana kadar.

NASIL KULLANILIR: VT uygulayıcılarını kullandığı paranteze alma tekniği ile fenomenolojik tanıma göre kullanılan paranteze alma kavramı arasında fark vardır. Fenomenolojik yaklaşıma göre, ideal özler alanı duyularla algılanan tüm nesnelerin ötesinde bulunur. Bununla birlikte, onlar asla havada, boşlukta kalan şeyler değillerdir. İdeal özler de duyusal yaşantılara dayanır. Ancak bu yaşantılar, birçok rastlantılar ve arızi niteliklerle yüklü olduklarından, özlere yükselebilmek için, onları bir yana bırakmak ya da 'parantez içine almak' zorundayız.

Husserl'e göre, felsefe bir bilimdir. Felsefe zihne verilmiş olan özlerin tasvir edilmesinin bilimidir. Şu halde, Husserl'in felsefesinde en önemli nokta, zihne verilmiş olan varlığın özünü algılamaktır. Bunun için de fenomenolojik yöntem kullanılarak, varlığın özünü meydana getirmeyen somut özellikler ayıklanır. Varlığın somut özellikleri parantez içine alınmak suretiyle ayıklanınca, onun bireysel yanı ortadan kaldırılmış olur. Bu ise onun özüne varılması anlamına gelir.



VT uygulayıcılarına göre ise paranteze alma, uygulayıcının kendi inançlarını ve yanlılıklarını danışanın dünyasını tamamen anlayabilmek için askıya alması demektir.

ÖRNEK: Bir danışman olarak hangi dini, siyasi, yaşamsal vb. inançlarımız ve değerlerimiz varsa bunları danışma ortamına kesinlikle katmıyoruz, bunun için çaba göstermeliyiz, bir anlamda inançlarımızı ve değer yargılarımızı parantez içine alıyoruz.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Öncelikle danışman olan kişinin kendi sınırlarını iyi belirlemiş olması gerekir. Ben bir danışman olarak herkese danışmanlık yapabileceğime inanmıyorum ki bu konudaki sınırsız tutuma da karşıyım. Örneğin, (Allah korusun) kız kardeşime tecavüz eden bir kişiye ya da erkek kardeşimi öldüren bir caniye psikolojik destek veremem. O bakımdan bazı duygularımı, düşüncelerimi paranteze alıp danışma sürecine başlayamam. Hal böyleyken danışmanın sınırlılıklarını iyi bilmesi gerekir.

TEKNİĞİN ADI: YÖNLENDİRİLMİŞ FANTEZİ

AMACI: Danışanlardaki ölüm farkındalığını artırmak.

NE ZAMAN KULLANILIR: Danışanın çok değer verdiği bir yakınını kaybettiğinde ve kişinin kendi yaşamının muhasebesini yaptırmak istediğimizde bu tekniği kullanmalıyız.

NASIL KULLANILIR: VT uygulayıcıları bu tekniği, diğer kuramcılardan farklı olarak ölüm farkındalığını arttırmak için yararlanmış ve kullanmışlardır. Uygulayıcı, danışandan bir şekilde kendi ölümünü düşünmesini ister, cenazesinin nerede, ne zaman, nasıl olduğunu, arkasından neler söylendiğini hayal etmesini ister.

ÖRNEK: danışman danışandan ölüm anını ve sonrası durumları hayal ettirerek, o güne kadar yaşadıklarının bir muhasebesini çıkarmasına yardımcı olur, hayattan ne elde ettiğini, hayata neler kattığını, yakınındakileri, uzağındakileri daha iyi hissetmesine yardımcı olur. Danışan bu hayatta yalnız olup olmadığını da bu sayede daha iyi kavrar. Yaşamındaki anlamın ne olduğu daha açık olarak ortaya çıkmış olur.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR: Doğum nasıl ki yaşamın bir parçası ise ölüm de aynı şekilde bu hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak ölüm kavramı birçok insanı bulunduğu stresli ortamı daha da gerginleştirebilmektedir. Dolayısıyla bizlere yardım almak için gelen bireyleri iyi tanıdıktan sonra ve ancak ölüm farkındalığının kazandırılması o kişide olumlu değişikliklerin olacağına inandığımız vakit kullanılmalıdır.

Yüklə 408,13 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin