BİRİNCİ BÖLÜM
Adalelerin diziliş keyfiyetini, onlarla baş ve boyunda bulunan hareketleri
yedi madde ile açıklar.
Birinci Madde
Adalelerin dizilişini ve onlarla hâsıl olan hareketleri topluca bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: İnsan bedeninde
mevcut olan dörtyüzyirmi tane irade-i ihtiyarî hareketin tamamı sinirler
vasıtasıyle yürekten dimağa, ondan uzuvlara ulaşan kuvvetle hâsıl olup,
hareketli azanın temeli bulunan sert kemikler ile ince sinirlerin bitişmesi
uyumsuz olduğundan yaratıcı olan Allah, inayeti ile lutfedip, uzuv
kemiklerinden sinire benzer bağlar bitirip; sinirler ile tek bir şey gibi
toplamış ve birleştirmiştir. Bağlar ile sinirlerden bileşen baş, beyin e
omuriliğin hacimleri tahammülünce çıktığı yerde ince bulunup, özellikle
uzuvlara bölünüp ve yayıldığına her bir kemiğin payı, oldukça ince zayıf
olup, asıl çıkış yerinden uzaklaştıkça bozuşumu ortaya çıktığı için
yaratıcı Allah, hikmeti ile tedbir edip, sinirlerle bağlardan bileşen
uzuvları az yaratmakla kalın edip, aralarını et ile doldurup, zar ile perde
çekip, sinir cevherinden olan belkemiğini ortasında korumuştur. Şu halde
bunun hepsi sinirden, liften, etten ve zardan meydana gelmiş bir uzuv
olmuştur ki, ona adale derler. Bu adale toplandığında kısalır. Ondan uzuv
tarafına giden kirişi çeker. O durumda o uzuv buruşup, çekilmiş olur. Yine
bu adale kendi yayılması ile uzadığında, o kiriş gevşer. O vakitte, o uzuv
açılıp, uzar. İradî hareketlerin hepsi bu keyfiyetle hâsıl olup, çeşitli
nevilerle yerine göre suret bulur.
İkinci Madde
Yüz adalelerinin bazılarını ve onlarla hâsıl olan hareketleri bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Yüz adaleleri,
onda olan hareketli uzuvların hareketleri sayısınca bulunmuştur.
Yüzün hareketli uzuvları, alın, göz, göz kapakları, yanaklar, burun uçları,
alt çene ve dudaklardır.
Alnın hareketi, ince, geniş ve örgütlü bir adale iledir. Bu adale, alnın
derisi altında yayılmış olup, ona bir derece karışmıştır ki, alnın
derisinden bir cüz olup, ondan tecridi imkansız bulunmuştur. Alnın derisi
adaleden hareketli olan uzva kiriş bitişmiştir. Bu adalenin toplanması ile
iki kaş kalkıp, gevşemesi ile inip, göz kırpmalarına dahi yardımcı
kılınmıştır.
Gözbebeği ki, gözün içindedir. Onu hareket ettiren altı adaledir. Dördü,
gözün dört tarafındadır ki, her biri göz bebeğini kendi yönüne hareket
ettirmişti. ikisi, gözün gerisinde yani kaykacında korunmuştur. Onlarla göz
bebeğinin daire üzere olan hareketi bulunmuştur. Gözbebeğinin gerisinde
bir adale vardır ki, açıklanacak içi boş sinire dayanak olup, ona kendi
perdeleri ile metânet veriştir. Onu yumrulaşma sırasında gevşemekten men
ile zaptetmiştir Fakat gözün üst kapakları hareketi ile maksat tama olup,
gözün yumulması gerçekleştiğinden alt kapakları hareketine gerek
kalmamıştır. Hakk'ın inayeti ise mümkün oldukça âletlerin azalmasına sarf
olunuştur. Zira ki, âletlerin çokluğunda âfetler çok bulunmuştur. Üst kapak
sakin olup, alt kapağın hareketli olması mümkündü. Lakin Hakîm olan
Allah'ın inayeti, işleri çıkış yerine daha yakın olmakla sinir ona
ulaştığında bükülme ve değişime muhtaç olmadığı bilinir. Üst kapak için
gözün açılması sırasında kalkma hareketi ve kapanması vaktinde inme
hareketi gerekip, kapanma ise aşağı tarafa çeken adalelere muhtaç
olduğundan gözün iki tarafında iki adale yaratılmıştır ki, göz kapağını
aşağıya çeker bulunmuştur. Göz kapağının açılması için ortasına bir adale
inip, kirişinin tarafı kapağının tarafına yayılmıştır ki, o kısılıp
toplandığında gözün açılması hâsıl olur. Onun için bir adale yaratılıp,
doğru inip, kapağın iki perdesi arasında kıkırdak gibi geniş bir cisim
olup, kirpiklerin bittiği yerin atında yayılmıştır. Göz kapağı, göz
bebeğini korumak için ve kirpikler onu tozlardan korumak için
yaratılmıştır. Şu halde bütün beden azaları, nice hikmetler ve faydalar
için yaratılmıştır.
Üçüncü Madde
Yanakların, dudakların ve burun kanatlarının hareketlerine vesile olan
adaleleri bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki: Yanağın iki
hareketi vardır. Biri, alt çeneye tâbidir. Biri, dudağa ortak olarak, diğer
bir uzvun hareketine tâbi olan kendi hareketidir. Onun için yanak ile o
uzvun müşterek bir adaleleri vardır. O adale her bir tarafta geniş olup, bu
isim ile bilinmiştir. Bu iki hareketin iki adalesinin her biri, dört cüzden
bileşik bulunmuştur. Zira ki her birine dört yerden lif gelmiştir. Bir cüzü
köprücük kemiğinden çıkıp, sonları iki dudağın iki tarafına, alt taraftan
bitişik olup, ağzı yana ve aşağıya çekmiştir. İkinci cüz, iki tarafta,
böğür ve köprücük kemiğinden çıkıp, lifleri yanlara gitmiştir. Sağdan
çıkan, soldan çıkanla kesişip, geçmiştir. Şu halde ağdan gelen lif, dudağın
sol alt tarafına ve soldan gelen lif, onun üst sağ tarafına yetmiştir. Bu
iki lifin toplanmasıyle, ağız daralıp, dudaklar ön tarafa gelir. kesenin
ipliği, kendi ağzını topladığı biçimde olur. Üçüncü cüz, omuzda olan kemik
yanında bitip, o adalenin bitiştiği yerin üstünde bitişmiştir Dudağı iki
tarafa eşit ve imale ile meyilli kalmıştır. Dördüncü cüz, boyundaki
susamcıklardan gelip, iki kulak hizasından geçip, yanak cüzlerine
ulaşmıştır. Çizgi, onunla öyle açık harekete gelmiştir. O harekete dudak
dahi uymuştur.
Dudağın adalelerinin biri, yanak ile müşterek olan adaledir ki,
açıklanmıştır. Dudağa mahsus adaleler dört bulunmuştur. İkisi, elmacık
kemikleri üzerinden galip, dudağın iki tarafına bitişmiştir. iki adale dahi
aşağıdan gelip, dudağa ulaşmıştır. Dudağın hareketinde bu dördü yeterli
olmuştur. Zira ki, bu adalelerin her biri tek başına hareket ettiğinde,
dudağı kendi tarafına hareket ettirir. İkisi iki taraftan beraber hareket
etseler, dudak iki tarafa yayılıp gider. Dördü birlik hareket etseler,
dudağın hareketleri dört tarafa tamam olup, kusuru kalmaz. Bunlardan gayrı
onun hareketi olmaz. Müşterek olan adalelerin etrafı dudağa bir derece
kaynaşmıştır ki, onun cevheri olan etten fark olunmaz.
Burun kanatlarıdır ki, ikisine iki küçük sağla adalenin birleşmesi âdildir.
Küçük olduklarına, çok hareketli olan yanak ve dudağın adalelerini
yerlerinin lüzum ve genişliği yol açmıştır. Sağlam oldukları, onlarda kemik
olmadığındandır. Bu iki adalenin çıkış yeri elmacık kemikleri tarafında
bulunmuştur. Zira ki, elmacıkların lifine karışmış olup, burun kanatlarını
o tarafa hareket ettirir bilinmiştir. Hepsi Allah'ın hikmeti ile
konulmuştur.
Dostları ilə paylaş: |