2004 faaliyet raporu
Yüklə 0,87 Mb.
|
- Bu səhifədəki naviqasiya:
- İletişim
- MERKEZ YÖNETİM KURULU BES 1. DÖNEM 2. BAŞKANLAR KURULU SONUÇLARI
- MERKEZ YÖNETİM KURULU 3. BAŞKANLAR KURULU DEĞERLENDİRMESİ
- MERKEZ TEMSİLCİLER KURULU SONUÇLARI 18-19 2002 Ağustos Tarihlerinde Yapılan 1.Dönem 1. Merkez Temsilciler Kurulu Toplantısı Sonuçları
- BES MERKEZ YÖNETİM KURULU 18-19 OCAK 2003 MERKEZ TEMSİLCİLER KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ
- 1. DÖNEM 3. MTK SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ
- Merkez Yönetim Kurulu KADIN TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ 1-2 ŞUBAT 2003 KADIN TOPLANTISI SONUÇ RAPORU
- Kadınlar ve Sendika İlişkisi Üzerine Düşünelim Konulu 2. Çalışma Sonuçları
- İki gün süren tartışmalar sonucunda temel olarak üzerinde uzlaşılan çözüm önerileri
- BASIN AÇIKLAMALARI 23.03.2002 BASINA VE KAMUOYUNA
- BES (Büro Emekçileri Sendikası) GENEL MERKEZİ SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) GENEL MERKEZİ 27.03.2002
- DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ
- NASIL BİR VERGİ SİSTEMİ İSTİYORUZ
- Sermaye üzerindeki vergi yükü arttırılmalı, servete ve sermaye kazançlarına yönelik vergi istisna ve muafiyetleri kaldırılmalı, sermaye gelirleri de peşin olarak vergilendirilmelidir.
- İç ve dış borçlar iptal edilmelidir.
- Maliye emekçilerinin iş yükü azaltılmalı, yeni personel istihdam edilmelidir.
- Maliye emekçilerine vergi haftası nedeni ile bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
- Vergi dairesi çalışanlarına Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik olanağı sağlanmalıdır.
|
BELGELER BAŞKANLAR KURULU SONUÇ DEĞERLENDİRMELERİ BES 1. Dönem 1. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi Sendikamız 3. Dönem 1. Başkanlar Kurulu toplantısı 13-14 Nisan 2002 tarihinde Ankara’da yapılmıştır. Toplantımıza Adana, Zonguldak, Ankara1 ve 2 Nolu Şubeler, Van, Tunceli, Şanlıurfa, Samsun, Bursa, Çanakkale, Denizli, Antalya, Trabzon, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Konya, Gaziantep, Kocaeli, Edirne, Kayseri, Eskişehir, Hakkari, Isparta, İzmir, İstanbul 1-2-3 Nolu Şubeler, Mersin Şubelerimiz ile Adıyaman, Batman, Siirt, Bingöl, Bitlis, Ordu, Giresun, Burdur, Muğla, Mardin, Manisa, Kütahya, Tekirdağ, Kırklareli, Karabük, Hatay temsilciliklerimiz katılmışlar, Bartın, Çorum ve Kilis Temsilciliğimiz mazeretli katılamamışlar ve yazılı görüş bildirmişler, Amasya Temsilciliğimiz ise bilgi akışı eksikliğinden kaynaklı katılamadığını bildirmiştir. Örgütlenme, mali sorun ve örgütlenme alanımıza giren kurumlardan bir kısmının bölge müdürlüklerinin kapatılma kararına karşı alınacak tutum ve önerilerinden oluşan gündem maddeleri şube ve temsilciliklerimizce değerlendirilmiş olup, Başkanlar Kurulunda yoğunlukla ifade edilen görüş ve öneriler aşağıda belirtilmiştir. İletişim: Genel Merkez ve şubeler arasında iletişim konusunda önemli bir sorun yaşanmadığı, şube ve temsilcilikler arasında aksaklıklar olduğu belirtilmiştir. Örgütlenme Alanına yönelik;
Sendikamızın örgütlülüğünün geliştirilmesi, işleyişinin daha kurumsal olması bakımından;
Mali Alana yönelik;
Eğitim Alanına yönelik;
Yayın Faaliyetlerine yönelik;
Önerilmiş olup, MYK’ca yapılan değerlendirmede yürütülecek merkezi faaliyetlerde bu önerilerin uygulamaya konulmasında hassasiyet gösterilmesi kararlaştırılmıştır. MERKEZ YÖNETİM KURULU BES 1. DÖNEM 2. BAŞKANLAR KURULU SONUÇLARI 1.Dönem 2. Başkanlar Kurulumuz, 28 Haziran 2002 tarihinde Ankara’da “yetki ve TİS sürecine ilişkin sendikal politikaların belirlenmesi” gündemiyle toplanmıştır. Toplantıya Ankara 1 no’lu, Ankara 2 no’lu, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, İstanbul 1 no’lu, İstanbul 2 no’lu, İstanbul 3 no’lu, İzmir, Kayseri, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Samsun, Siirt, Van, Zonguldak şube ve temsilciliklerimiz katılmıştır. Isparta, Eskişehir, Adana şubelerimiz ile Kilis temsilciliğimiz yazılı mazeret bildirerek toplantıya katılamamışlardır. Antalya ve Urfa şubelerimiz Başkanlar Kuruluna mazeretleri nedeniyle katılamamış, 29-30 Haziran’da yapılan TİS Sempozyumu ve KESK Danışma Kurulu toplantılarına katılmışlardır. Şube ve temsilciliklerimizin önemli bir bölümünün Başkanlar Kuruluna ve yılda bir kez toplanan KESK Danışma Kuruluna katılmaması, örgütsel işleyişimiz ve dönemsel sorumluluklarımız açısından ciddi bir eksikliktir. Başkanlar Kurulumuzda belirtilen görüş ve öneriler MYK’mızca değerlendirilmiş olup, aşağıdaki sonuçlar çıkarılmıştır. Uluslar arası sermayenin yeniden yapılanma programı doğrultusunda, kamu kurumlarının tasfiye edilerek kamu hizmetlilerinin metalaştırılmaya; işçi ve emekçilerin 100 yıllık kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmaya, çalışma yaşamının kuralsızlaştırılmaya, işçi ve emekçiler ile ezilenlerin hak ve özgürlük taleplerinin AB tartışmaları içinde tüketilmeye çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Emekçilere yönelik kapsamlı saldırıların yaşandığı bir dönemde toplanan Başkanlar Kurulumuzda, 12 yıldır sürdürdüğümüz fiili ve meşru mücadele geleneğini sürdürerek yasakçı yasanın sınırlarını aşma, toplu görüşmeyi toplu sözleşmeye çevirme, grev hakkını grev yaparak kazanma eğilim ve kararlılığı ortaya konulmuştur. Sahte üyeliklerin tespiti, tevkifat listelerinin işyerlerine astırılması ve temini konularındaki sorunların itiraz süresinde hala yaşanıyor olması, önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. Bu eksikliği aşmak ve örgütlenme kampanyası sürecinde kurduğumuz yeni üye ilişkilerimizi dönüştürmek açısından önümüzdeki dönem, işyeri çalışmalarına ağırlık verilerek, işyeri temsilciler kurullarının (işyeri organı) her işyerinde oluşturulması, var olanların işlevselleştirilmesi, şube temsilciler kurullarının oluşturulması, işyeri temsilcilik oda ve panoları talep edilmesi ve şubelerimizce düzenli periyodik organik ilişki geliştirilmesine; şube ve temsilciliklerimizin Genel Merkezle olan ilişkilerinin örgütsel, kurumsal boyutta geliştirilmesine özel önem verilecektir. Yetki, bir sendika açısından son derece önemli olmakla birlikte, karşı sendika ve işveren cephesinin bu konudaki manevrasını boşa çıkaracak önlemleri almakta bir o kadar önemlidir. İşkolumuzda daha önce örgütlü bulunan 6 sendikanın mücadele geleneği, deney ve birikimlerimiz üzerinden bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadele ile kitlelerden aldığımız güven ve yetki, toplu pazarlık sürecinde işyerlerinde ve alanlarda yükselteceğimiz mücadeleyle birleştirilecektir. Yetki, toplu görüşme sürecine mücadele edebilme ve mücadelenin bir aracı olarak doğru kullanılabildiği oranda anlamlı olacaktır. TİS’e ilişkin taleplerimiz netleştirilerek, işyerlerinde tüm çalışanlara mal edilmesi, emekçilerce bilince çıkarılması için çaba sarfedilerek, Türk Büro-Sen’in, taleplerimiz ve mücadele tarzımızla toplu görüşme sürecinde teşhir edilmesine önem verilecektir. Her düzeydeki yönetici ve üyelerimizin sendikamızın büyümesi ve yetkilenmesi için gösterdiği çaba, harcadığı emek ve fedakarlık sonucu örgütümüz 37 bin üyeye ulaşmıştır. Ancak, işkolumuzda hala örgütsüz 150 bin civarında kamu emekçisinin bulunduğu gerçeğinden hareketle, örgütlenme faaliyetimiz sürekli hale getirilerek ve özellikle örgütlülük oranı düşük potansiyeli yüksek illerde yoğunlaştırmak üzere genel mücadele ve eğitim programıyla birleştirilerek sürdürülecektir. Önümüzdeki kısa dönemde örgütümüzün bütünlüklü olarak, toplu görüşmeyi toplu sözleşmeye çevirme hedefine uygun bir pratik tutum alma ve başta konfederasyonumuzun almış olduğu kararlar olmak üzere tüm eylem ve etkinliklerin sonuç alıcı tarzda gerçekleştirilmesi kararlılığı önümüzdeki dönem hayat bulacaktır.
17 Nisan 2003 tarihinde Ankara’da yapılan 1. Dönem 3. Başkanlar Kurulumuza Adana, Ankara 1 ve 2 nolu Şubeler, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Manisa, Çorum, Amasya, Denizli, Diyarbakır, Siirt, Kütahya, Gaziantep, Hakkari, Mardin, Isparta, Mersin, Muğla, İstanbul 1 ve 3 nolu Şubeler, İzmir, Kayseri, Malatya, Kocaeli, Şanlıurfa, Bitlis, Kars, Zonguldak, Karabük, Konya, Samsun, Tunceli, Kırşehir, Giresun, Rize, Şırnak, Bingöl şube ve temsilciliklerimiz katılmıştır. Trabzon, Eskişehir, Edirne şubelerimiz ile Adıyaman İl Temsilciliğimiz mazeret bildirerek katılmamıştır. Genel Başkanımız açış konuşmasıyla, başını ABD’nin çektiği emperyalist devletlerin Dünyayı ve Orta Doğuyu yeniden şekillendirme girişimleri ve Irak’ın işgaline dikkat çekerek, AKP’nin izlediği Türkiye’yi savaşa ortak etme çabaları ve ülkemizde yeniden şovenist bir dalganın yükseltilmesi eğiliminin geliştiğini ifade etti. AKP Hükümetinin, IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütüne verilen taahhüdü doğrultusunda kamunun yeniden yapılandırılmasının gündemde olduğu Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Personel Rejimi Reformu Yerel Yönetimler Yasası ve 1475 sayılı İş Kanununda yapılmak istenen değişiklikleri ile iş güvencesinin ve tazminatların (kıdem ve ihbar) kaldırılacağı, esnek-kuralsız çalışmanın getirileceği, performansa göre ücretlendirme ve memurların kadro statüsünden sözleşmeli statüye geçirileceği belirtilerek, önümüzdeki dönem bu saldırı yasalarının geri çekilmesi ve grev ve toplu sözleşme talebimizin öne çıkarılarak mücadeleyi geliştirmek ve örgütlenme çalışmalarını bu perspektifle yürütme gereği üzerinde durulmuştur. Örgütlenme ve örgütlenme sorunları gündemiyle yapılan toplantıda, söz alan Şube ve İl Temsilcilik başkanlarımızca kamu emekçilerinin karşı karşıya kaldığı saldırı yasaları, hak gaspları üzerinde durularak, sürece müdahale etmede yetersiz kalındığı ifade edilmiştir. Geçen dönem 13 yıllık mücadelemizin birikimleri üzerinden “toplu görüşmeyi toplu sözleşmeye çevirme” hedefiyle örgütlenme çalışmalarında yoğunlaşıldığı ancak, toplu görüşme sürecinin başarısız sonuçlanması ve gerek zorunlu tasarrufların tasfiyesi, gerekse bir bütün olarak sürece yönelik alınan tutumda yaşanan eksik ve zaaflar nedeniyle 31 Mayıs 2002’den sonraki örgütlenmeyi genişletme çabalarımızda pek başarılı olunamadığı tespiti yapıldı. Bu dönem çalışma yaşamına yönelik yeni düzenlemeler olan “Kamu Yönetimi, Personel Rejimi, Yerel Yönetimler” yasa tasarıları ile kamu emekçilerinin iş güvencesinin ortadan kaldırılacağı, performansa göre ücret, esnek ve kuralsız çalışma, norm kadro-toplam kalite yönetimi uygulamalarıyla çalışanlar arası rekabeti körükleyen ve kölelik koşullarında bir çalışma düzenine geçileceği konularında ayrıntılı bilgilendirme ve KİK bütünselliğinde bir mücadele programı üzerinden örgütü nicel ve nitel olarak büyütme ve geliştirme çalışmalarına yönelinmesi gerektiği Başkanlar Kurulumuzun ortak eğilimi olarak belirdi. Başkanlar Kurulunda Şube ve Temsilciliklerimizce sunulan görüş ve öneriler MYK’mızca değerlendirilmiş ve aşağıdaki hususlarda çalışma yapılması planlanmıştır.
MERKEZ TEMSİLCİLER KURULU SONUÇLARI 18-19 2002 Ağustos Tarihlerinde Yapılan 1.Dönem 1. Merkez Temsilciler Kurulu Toplantısı Sonuçları Dönem 1. Merkez Temsilciler Kurulumuz;
Genel Başkanımız toplantıyı açış konuşmasında, Demokrasi ve emek mücadelesi açısından önemli bir süreçten geçildiğini, IMF programında ısrar eden, savaş kışkırtıcılığı yapan, emek karşıtı siyasi iktidarlara karşı emek, demokrasi, barış ve özgürlükten yana olan tüm emek örgütlerinin seçim sürecinde güç birliği oluşturması gerektiğine değinmiş ve örgütlenme durumu, yetki – itiraz ve TİS sürecine ilişkin genel bilgilendirmede bulunarak, kurumsallaşmada yaşanan eksikliklerin aşılarak, KESK’in 12 yıllık fiili ve meşru mücadelesine sahip çıkılması, örgütsel olarak yükseltilmesinin önemine değinmiştir. Toplantıya; MYK üyeleri Bülent KAYA, Döndü TAKA, Hüseyin GÖLPUNAR, Murat IŞIK, Leman KİRAZ, Selma GÜRKAN, Yıldız ÇAKMAK, Denetleme Kurulu Üyeleri Ahmet Ersun GENÇ, Recep ÇÖL, Gaffar GÜZAĞAÇ (Adana), Şahin BİNİCİER (Adıyaman), Yüksel BAVAGİR (Amasya), Necdet BEKÇİ, Serpil İNCEEFE, Erkut YÜCE, Neşat OLAĞAN (Ankara -1 ), Cem BİLİCİ, Şerafettin ARUN, Hüseyin AKPINAR, Ramazan ÇELİK (Ankara –2 ), Ayla ATLILAR (Artvin), Mustafa YILDIRIMER, Ergin SUNAY (Aydın), Şinasi AYGÜN, Dağlı OCAKTALI (Balıkesir), Sahir YURTSEVEN (Bartın), Özgür BEKTAŞOĞLU (Bingöl), Aydın SUDAGEZ (Bitlis), Nuriye AYDEMİR, Süleyman AYYILMAZ, Metin ORAK (Bursa), Hikmet ÇELİK, Mehmet TÜRKOĞLU (Çanakkale), Mestan YILDIRIM (Denizli), Nurşin ACAR, Serdal SAVAŞÇI (Diyarbakır), A. Kadir BAYDUR (Elazığ), İsmet BÜYÜKKÖSE (Eskişehir), Mehmet İLETMİŞ, Mehmet Nuri KONUKCAN (Gaziantep), İbrahim KOL (Giresun), Mahmut CEYHAN, Cihangir ATAMAN (Hakkari), Salih GAÜNDOĞDU (Hatay), İsmail Hakkı ŞİMŞEK, Gürsel SIĞINIR (Mersin), Dursun DOĞAN, Abidin SIRMA, Fikret ÖKTEM (İstanbul – 1), Yusuf ACAR, Turgut BİLİR, Zeynep ÇİÇEK(İstanbul–2), Kazım DOĞAN, Ahmet ACAR, T. Yüksel BAYDENİZ (İstanbul – 3 ), Musa SEVER, Günaydın TEMEL, Hanım DOĞAN, Ali Ekber ÇAM (İzmir), Yüksel ARSLAN (Karabük), Kahraman AYIRKAN (Kars), Dursun ŞİMŞEK, Kamber TAN (Kayseri), Muzaffer ÇETİN (Kilis), Akın ŞİŞMAN (Kocaeli), Bayram ÇALIK, Naci DEMİRTAŞ (Konya), Bülent KÜLHANCI (Kütahya), Ahmet ŞİŞMAN (Malatya), Şaban YILMAZ (Manisa), Osman Nuri SON (Mardin), Leyla ÇELEBİ SUCU (Muğla), Mustafa İHTİYAROĞLU (Samsun), Sabri ÖZDEMİR (Siirt), M. Emin SÖZEN, Suphi KOÇHAN (Şanlıurfa), Özcan ATEŞ (Tunceli), Mehmet Cevdet YAVİÇ (Van), Mehmet PARTALCI, Cihat SÖNMEZ (Zonguldak) olmak üzere toplam 76 MTK üyesi katılmıştır. Osman BİÇER (Trabzon) ve Kadri MEAN (Van) mazeret bildirerek, İrfan GÖKTÜRK (Afyon), Mehmet YILMAZ (Ağrı), Yakup ÇEVİK, İrfan YENİGÜN (Antalya), Fethi OKÇU (Denizli), Mesut SALİŞ, Turap BORA (Edirne), Efendi ÜNLÜ (Erzurum), Kemal ANILIR (Eskişehir), Mehmet DOĞAN (İstanbul – 2 ), Kamber TAN (Kayseri), Aziz ÖZCAN (Kocaeli), M. Nuri ÖZDEMİR (Muş), Şahin BULUT (Nevşehir), Mehmet YÜKSEK (Sivas) Hasan UĞUR (Şırnak) ve MDK üyesi Sıddık ALADAK, Bilal AKÇELEP (Trabzon) ve Canan ATASOY (Tunceli) mazeretsiz olarak toplantıya katılmamışlardır. Gündem maddelerinin görüşülmesine başlanmadan önce, bazı MTK üyelerinin Yönetmelik taslaklarının Şubelere geç ulaşması nedeni ile süre yetersizliğinden ve 17 Ağustos Ankara eylemi hazırlıklarından dolayı tabanda yeterince tartışılmaması nedeniyle, bu yönetmelik taslaklarının önümüzdeki aylarda yapılacak olan ilk MTK’da görüşülmesini talep etmesi üzerine, bazı MTK üyeleri de Yönetmelik Taslaklarından acil olan, tüzük gereği hazırlanması gereken a) Kurum İdari Kurulu Sendika Temsilcilik Kurulu Yönetmelik Taslağı b) MTK-ŞTK-İl Teksilciliği, İlçe Teksilciliği –İşyeri Temsilciler Kurulunun Oluşumu ve İşleyişi Hakkında Yönetmelik Taslağı görüşülerek MTK’dan çıkartılmasını; c) bazı MTK üyelerinin de Yönetmelik Taslaklarının bu gün tamamının görüşülerek karara bağlanmasını önermesi üzerine, MTK oylamaya gitmiş,
oy alınması nedeniyle komisyon oluşturularak yukarıda yazılı 2. öneri üzerinden çalışma yapılması için divandan çağrıda bulunulmuştur. Komisyonda görev almak için Fikret ÖKTEM, Serdal SAVAŞÇI, Ramazan ÇELİK, Ahmet Ersun GENÇ, Selma GÜRKAN divana gelerek adlarını yazdırmışlar ve çalışmalarına başlamışlardır. İlgili MYK üyelerince bilgilendirmeler yapılmış, 47 MTK üyesi söz alarak, gündem maddelerine ilişkin görüşlerini bildirmişlerdir. Gündem maddeleri hakkında MTK üyelerince ifade edilen görüş ve öneriler aşağıda özetlenmiştir. 1.GÜNDEM : -KESK’in hazırlamış olduğu TİS Taslağının taban tarafından olumlu bulunduğu ve Kamu Emekçilerinin taleplerini dile getirilmiş ve
2. GÜNDEM: Komisyon tarafından hazırlanan “MTK, ŞTK, İl Temsilciliği, İlçe Temsilciliği, İşyeri Temsilciler Kurulunun oluşumu ve işleyişi” ve “Kurum İdari Kurulu, Sendika Temsilcilik Kurulu” hakkındaki 2 yönetmelik taslağı MTK’da görüşülerek, değişiklik önerileriyle kabul edilmiştir. 3. GÜNDEM :
4. GÜNDEM :
- Vergi politikaları, bağımlılık ilişkileri hakkında akademik çalışmalar yapılması,
BES MERKEZ YÖNETİM KURULU 18-19 OCAK 2003 MERKEZ TEMSİLCİLER KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ Gündemlere geçilmeden divana verilen üç önerge üzerinden görüşmeler yapılmış olup, önergelerle ilgili şu kararlar alınmıştır.
Şayet ilgili arkadaşın cezası kesinleşirse maddi manevi dayanışma sağlanarak Emeklilik hakkı da dahil tüm kayıplarının karşılanması MTK tarafından karar alınmıştır.
Daha sonra gündemlere geçilmiş olup; öncelikle 1. gündem olan yönetmeliklerin ortaklaştırılması ile ilgili komisyon oluşturulması ve 2. gün görüşülmesine karar verildi. Daha sonra gündem maddesi olan Çalışma Programının görüşülmesine geçildi. MYK tarafından hazırlanan çalışma programı taslağı, genel anlamda olumlu bulunmuş olup, esas olarak mücadele programının oluşturulması gereğine vurgular yapılmıştır. Bu konuda birbirleriyle ortaklaşan üç adet önerge üzerinden tartışmalar şekillenmiştir. Verilen önergelerde; Büro Emekçileri Sendikasının kendi öznel sorunlarından yola çıkarak ve genel olarak da savaşla ilişkisini kuran “Ekonomik Sosyal haklarımıza sahip çıkalım, Savaşı Durduralım” teması ile bir ay sürecek kampanyanın başlatılması. Bu kampanya süresince ekonomik, demokratik, sosyal, sendikal ve özlük taleplerimiz olan;
Diyarbakır ilinde Savaş Karşıtı bir mitingin yapılması önerildi. Önerge üzerinde yapılan tartışmada, olası savaş durumunda kullanılacak olan Adana, Malatya, Diyarbakır illerinden birinde Şubat ayı içerisinde miting yapılmasını,
1. DÖNEM 3. MTK SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ 3.Merkez Temsilciler Kurulumuz 12-13 Eylül 2003 tarihinde Ankara’da toplanmıştır. Toplantıya, Çorum Şube ve Adıyaman, Afyon, Amasya, Artvin, Bolu, Burdur, Düzce, Erzurum, Karaman, Kastamonu, Kırşehir, Kütahya, Mardin, Nevşehir, Niğde, Rize, Şırnak, Tokat, Uşak temsilciliklerimiz yanı sıra, İstanbul 2 Nolu Şube’den, Yusuf Acar, Mehmet Doğan, Zeynep Çiçek, İzmir Şb’den, Günaydın Temel, Hanım Doğan, Kayseri Şube’den, Kamber Tan, Konya Şb’den Naci Demirtaş, Tunceli Şube’den Canan Atasoy, Van Şube’den Mehmet Cevdet Yaviç mazeretsiz, Denetleme Kurulu Üyeleri Sıddık Aladak ve Yusuf Uyan mazeretleri nedeniyle katılmamış, diğer şube ve temsilciliklerimiz ve MYK üyeleri ile Denetleme Kurulu Başkanı olmak üzere 86 üyemiz MTK’ya katılmıştır. Toplantı Genel Başkanımızın açış konuşmasıyla başlamıştır. Genel Başkan konuşmasında, emekçilerin karşı karşıya bulunduğu ekonomik ve siyasi saldırılara, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, ABD’nin Irak işgali ve Türkiye’nin Irak’a asker gönderme girişimlerine değinerek, emek güçlerinin demokrasi ve barış mücadelesi zemininde birleşmesi ve halkların kardeşliği temelinde işgalcilere ve ülkemizi de çatışmalı ortama çekebilecek girişimlere karşı mücadele edilmesi ve savaşın insani ve ekonomik boyutları üzerinde değerlendirmelerde bulundu.. Bununla birlikte, “Kamu Yönetimi, Yerel Yönetimler, Personel Rejimi Reformu” 3’lü yasa paketi ve 2004 bütçesinin Meclis gündeminde olduğu, bu yasaların kamu hizmetlerini paralı hale getireceği, halkın ücretsiz temel kamu hizmeti alma haklarını ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin ortadan kaldıracak düzenlemeler getirdiği, halkın beklentisi olan demokratikleşmeye cevap vermediği üzerinde durarak, halkı ve kamu emekçilerini aydınlatma çalışmalarımızın devam etmesi ve emekçileri birleştirecek ve ayağa kaldıracak bir işyeri çalışmasının ve mücadelenin işyerlerinden yükseltilerek tüm emek ve demokrasi güçlerini birleştirecek bir mücadele programının oluşturulması gerektiği, BES’in ve kadrolarının bu mücadele içinde gelişeceği ve üzerine düşen örgütsel sorumluluğu yerine getireceği belirtildi. Merkez Temsilciler Kurulumuz, önceden gönderilen yazılı gündem maddeleri ile toplanmış ancak, toplantı sırasında verilen önergeler sonucunda, Yönetmeliklerin görüşülmesi gündemden çekilmiş, Kurum İdari Kurulu süreçlerine yönelik sendikal politikaların oluşturulması gündemi ise zaman yetmediği için görüşülememiş, yazılı görüşler üzerinden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. MTK, geçmiş süreç, devletin yeniden yapılandırılması (Kamu Yönetimi, Yerel Yönetimler, Personel Rejimi) ve önümüzdeki döneme ilişkin mücadele programı ile Genel Kurul sürelerine ilişkin gündem maddeleri üzerinde tartışmaları yoğunlaştırmıştır. Gündem maddelerinin tek tek ele alınması ve zaman sorunu nedeniyle, toplantı sonunda sonuç bildirgesi hazırlanamamış olup, değerlendirme MYK’ya bırakılmıştır. Merkez Yönetim Kurulumuzca MTK’unda sunulan görüş ve öneriler değerlendirilmiş olup, sürece ilişkin sendikamızın yönelim ve yürüteceği çalışmalar belirlenmiştir. Geçmiş sürecin değerlendirilmesi: 2. MTK’dan sonra yapılan örgütsel çalışmalarımız değerlendirilmiş, olumluluklar ve eksikliklerimiz belirlenmiştir. Örgütlenme, eğitim, basın yayın ve KİK, TİS sürecine ilişkin yürütülen çalışmaların kısmi eksikliklerine karşın genel olarak olumlu olduğu, ancak, yetki sürecine ilişkin hazırlıkların yeteri kadar sahiplenilmediği, işyeri temsilciliklerinin ve ŞTK’ların kurumsal işleyişinin sağlanamadığı,çalışmaların sınırlı sayıda kadro tarafından yürütüldüğü, örgütsel kararlara ve gerek MYK, MTK ve gerekse KESK eylem kararlarını istenilen düzeyde hayata geçirmede örgütsel disiplin ve kararlılık gösterilmediği (birçok sendikaya oranla daha başaralı olsa da) eylemlere katılım da düşüş yaşandığı aktarımlarda açığa çıkmıştır. Bu çerçevede, önümüzdeki dönem:
Planlama Ekim 2003 Her yıl Nisan ve Ekim aylarında toplanan Kurum İdari Kurulu süreçlerini, sorun ve taleplerin ifade edildiği, bürokratik görüşmeci tarza dönüştürülmeden, kısmi toplu pazarlık süreçleri haline getirmek ve emekçilerin işyeri ve kurum taleplerine duyarlılıklarının arttırılması ve talepleri için örgütsel refleksini açığa çıkaracak bir sürece dönüştürmek esas alınacaktır. Bu doğrultuda;
- kimi kurumların özgün talepleri için enaz üç gün takılmak üzere kokartlar hazırlanacak,
Kasım Ve Aralık aylarında her hafta bir etkinlik olmak üzere;
Aralık 2003
Tüm bu işyeri çalışmalarımız nihai olarak saldırı yasalarına, savaş ve bütçeye karşı kitleyi iş bırakmaya hazırlayacak bir persfektifle yürütülmeli ve KESK’ten gelecek olası kararlar en kitlesel şekilde gerçekleştirilmelidir. Aylara göre planlanan haftalık etkinliklere ilişkin materyaller ayrıca gönderilecek olup, yürütülecek faaliyetler sırasında şube ve temsilciliklerimizin talebi halinde MYK üyeleri de çalışmalara katılacaktır. Örgütümüzün bütünlüklü olarak bu süreçten güçlenerek çıkacağına olan inancımızla, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Biz BES üyesi kadınlar iki gün boyunca bir aradaydık ve konuştuk, tartıştık, kararlar aldık. Toplantıya Aydın, İstanbul 2 ve 3 nolu şube, Balıkesir, Antalya, Malatya, Amasya, Çorum, Eskişehir, Gaziantep, Ordu, İzmir, Konya, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne, Adana, Mersin, Çanakkale, Samsun, Ankara 1 ve 2 nolu şube ve KESK eski kadın sekreteri Nevin Kaplan, Tüm Maliye-Sen eski MYK üyesi Gülay Koç İstanbul’dan, BES eski MYK üyesi Fadime Türkyılmaz katılmışlardır. Kadın toplantısını düzenlememizin amacı; kadın komisyonlarının nasıl oluşturulabileceği, cins ayrımcılığına karşı kadınlardaki farkındalığın dışında nasıl bilinç geliştirilebileceği, işkolumuzda kadınların karşılaştıkları sorunlar, sendikalarda kadınlara yönelik nasıl pozitif destek sağlanabileceği, 8 Mart’a yönelik etkinliklerin birlikte planlanması, kadınlara yönelik haziran ayında planlanacak eğitimin içeriği konularında ön tartışmaların yapılmasıydı. Toplantımızın ilk günü, Ankara dışından katılan arkadaşların Sendikamızın Genel Merkeze gelmesinin ardından Saat 10.00’da toplantının yapılacağı salonda toplandık. Her gelen kadın arkadaşın kendini tanıtması, sendikal mücadeleye katılması ve kadın duyarlılığının nasıl oluştuğuna ilişkin deneyimlerini paylaşması ile başladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Gülay Toksöz’ün “Dünyada ve Türkiye’de Kadın Emeği”, Yıldız Temürtürkan’ın “Türkiye’de Kadınların Durumu” ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Fevziye Sayılan’ın “Sendikal Mücadelede Kadınlar” sunumu ve konu başlıklarına ilişkin tartışmalar yapıldı. Ayrıca, Sendikadaki kadın çalışmalarının nasıl bir örgütsel yapıda sürdürülebileceği konusu da tartışıldı. Kadın çalışmalarının düzenli ve yapısal bir formasyona kavuşabilmesi için sadece kadın komisyonlarının oluşturulmasının yeterli olmayacağı işlevsel, kalıcı ve katılımcı olması gerektiği fikri üzerinde ortaklaşıldı. Ayrıca kadın komisyonlarındaki yetki sorunun aşılabilmesi ve bu komisyonların örgütsel formasyona kavuşturulması amacıyla; tüzük gereğince kadın çalışmalarından sorumlu sekreterlik olan Genel Basın Yayın Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreterliği’ne ilişkin yönetmelikte kadın komisyonlarına ilişkin düzenlemenin yapılarak ilk Merkez Temsilciler Kurulu (MTK) toplantısına sunulması kararlaştırıldı. Ancak kadın komisyonu çalışmalarının başlaması için yönetmeliğin çıkmasının beklenmemesi ve çalışmaların başlaması ve şube, temsilciliklerde oluşturulacak kadın komisyonlarına yönetimden ilgili sekreterin katılımı ile yetki sorununun aşılması öngörüldü. Kadın komisyonlarının oluşturulmasında önümüzdeki dönem yapılacak somut çalışmaların başlangıç olacağı düşünülmüştür. Bunun için 8 Mart çalışmaları ile KESK’in doğum öncesi ve sonrası izinlere yönelik başlattığı ”Sözümüzü Örgütlüyoruz” kampanyasının çalışmaları ile birlikte kadın komisyonlarının oluşturulması öngörülmüştür. KESK’in kampanyasına ilişkin ayrıntılı bilgi şube ve temsilciliklere yollanmıştır, çalışmaların başlatılması gerekmektedir. İkinci gün; KESK eski Kadın Sekreteri Nevin Kaplan, Tüm Maliye-Sen eski MYK üyesi Gülay Koç ve BES Eski MYK üyesi Fadime Türkyılmaz sendikalardaki kadın çalışmaları ile ilgili deneyimlerini bizlerle paylaştılar. İkinci günün temel tartışma konusu, 8 Mart’a yönelik olarak yapılacak etkinlikler oldu. 8 Mart’ın, KESK’te de belirlendiği gibi yaklaşan savaşı durdurmaya ve duyarlılığı artırmaya yönelik etkinlikler çerçevesinde ele alınması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda;
Grup Çalışmaları Sorunlarımızı Tartışalım Konulu 1. Çalışma Sonuçları
İş yükünün fazlalığı, çalışma alanlarının hijyen olmaması, havalandırmanın yetersiz olması, cinsiyete dayalı işbölümüne ilişkin yargıların en küçük işlerde dahi devam etmesi (örneğin hizmetlilerde dosyaların erkeklere taşıttırılması, temizlik işlerinin kadınlara yaptırılması gibi), hamilelerin bilgisayar kullanmak zorunda kalması, arşivlerde çalıştırılması, işyeri hekimlerinin olmaması ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin verilmemesi, kreşlerin bulunmaması veya yetersiz olması, bazı kadrolara kadınların getirilmemesi ancak bu işlerin kadınlara da yaptırılması, iş yerlerinde yoğun olarak yaşanan cinsel tacizler, doğum öncesi ve sonrasında verilen izinlerin yeterli olmaması, meslek içi eğitimlerde cinsiyet eşitliğinin gözetilmemesi,
Çocuk, yaşlı ve hasta bakımı ile ev işlerinden sadece kadınların sorumlu olması, bu işlerin paylaşılmaması, aile içinde demokratik bir kültürün olmaması, feodal ve ataerkil yapının sürmesi, kadınların çalışıyor olmalarına rağmen ekonomik özgürlüklerinin sınırlanması, tasarruf ve mülkiyet haklarının ellerinden alınması (örneğin kadınların maaş kartlarının kendilerinde olmaması), aile içi şiddetin yaygın olması, Kadınlar ve Sendika İlişkisi Üzerine Düşünelim Konulu 2. Çalışma Sonuçları Kadın çalışanların sendikadan uzak durma nedenleri üzerine tartışılan bu çalışmada ele alınan konular ile 1. çalışmanın 3. konusunu oluşturan sendikadan kaynaklanan sorunlar konusu çakıştığı için tek başlık altında raporlanmıştır. Sendikaların, kadın sorunları ile ilgili genel politikalarının olmaması, kadınların karar mekanizmalarında yer almaması veya karar mekanizmalarındaki kadın sayısının, kadın üye sayısını yansıtmaması, bu durumu değiştirmeye yönelik olumlu destek politikalarının ve düzenlemelerin olmaması, kadınların özgürleşememesi, kadınların sendikal bilincinin ve kadın bilincinin olmaması, kadınların siyasallaşamamaları ve siyasetin ve sendikal faaliyetin erkeklerin işi olduğunu düşünmesi, kadınların ev ve aile sorumluluklarının, toplumsal sorumluluklarının bilincine varmaları önünde engel oluşturması, sendikalarda çocuk odalarının olmaması, sendikal faaliyetler ile toplantı yer ve zamanının kadınların da katılımını sağlayacak biçimde belirlenmemesi, kadın üyelerin sendikalarda maruz kaldıkları şiddet ve cinsel taciz, tüzük ve yönetmeliklerde cins ayrımcılığını önlemeye ilişkin düzenlemelerin olmaması, özgüven eksikliği ve kadınların kendilerini ifade etmede yetersiz hissetmeleri, sorunlar olarak belirlenmiştir. İki gün süren tartışmalar sonucunda temel olarak üzerinde uzlaşılan çözüm önerileri:
Ayrıca, KESK’in “Sözümüzü Örgütlüyoruz” kampanyasında geçmişe yönelik olarak kadınların ücretsiz doğum izini kullandıkları sürenin fiili hizmet süresine eklenmesi için erkeklerin askerlik borçlanması gibi kadın çalışanlar için de aynı uygulamanın gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması, bunun için de bu önerinin KESK Kadın Sekreterliğine iletilmesine karar verilmiştir. BASIN AÇIKLAMALARI 23.03.2002 BASINA VE KAMUOYUNA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “Toplam Kalite Yönetimi” ile ilgili çalışmaları doğrultusunda SSK Hastanelerinde uygulamaya konulan ISO 9000-9001 Kalite Belgesi verilmesi tartışmaları bugün yaşanan olaylarla farklı bir boyuta ulaşmıştır. Kamuoyu önünde Sağlık Bakanı Osman Durmuş ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ı karşı karşıya getiren ISO çalışmaları, çalışanlarla ilgili bakanlığı da karşı karşıya getirmiştir. Bilindiği gibi SSK işçi ve işverenlerden kesilen primlerle hizmet üreten, mali ve idari açıdan özerk bir kurumdur. Doğal olarak SSK’ya ilişkin yapılacak çalışmalar da tarafların görüş ve önerileri doğrultusunda yapılmalıdır. Bugünkü gelişmeler, tartışmalı ve dayatmayla yapılmaya çalışılan ve sonuçlarının hizmet alan 35 Milyon insanın mağdur edilmesine yol açacak bu projenin yanlışlığını bir kez daha ortaya koymuştur. “Özdeğerlendirme Anketi” adı altında emekçilere “toplam kalite yönetimi”dayatılmaya çalışılmaktadır. Bizlere “özdeğerlendirme anketinin” ne kadar demokratik bir yöntem olduğu anlatılırken, rahatlıkla “ZOR” dayatılmakta, demokratik bir işleyiş için emekçilerin örgütlü olduğu sendikalar yok sayılmaktadır. Toplam kalite yönetimi emekçilere yönelik uygulanacak saldırının yeni adıdır. Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar OKUYAN’ın da katılımıyla Mustafa Özbek Kongre ve Spor Merkezinde SSK Başkanlığı tarafından toplantı düzenlendi. SSK çalışanlarının katılmasını zorunlu hale getiren yöntemlerle organize edilen “Çalışanların Özdeğerlendirme Anketi” toplantısı esnasında, daha öncesinde de duyurmuş olduğumuz gibi, demokratik tepkilerimizi ortaya koyduk. Çalışanların hafta sonu tatillerine el koyma anlayışının öne çıkarıldığı anket çalışması, konusu ne olursa olsun sonuçta yanıtları ve katılımı gönüllülüğe dayalı bir çalışma olmak zorundadır. Çünkü, bu bir eğitim çalışması değil, görüş alma çalışmasıdır. Bir yıldır yürütülen bu projenin, uygulama aşamasında görüş alma tarzı samimi ve sahici değildir. Durum böyle olmasına rağmen, Anayasanın suç saydığı “ANGARYA” usulüyle ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki fazla mesai tanımlaması dışında, karşılığında hiç bir ücret veya izin vermeden yapılmıştır. Bizler de bu dayatmaya karşı SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) ve BES (Büro Emekçileri Sendikası) Ankara Şubeleri olarak demokratik tepkimizi dile getirdik. Bu gelişme sonrasında sendikalarımızın yönetici ve üyelerine Jandarma tarafından saldırılmış, bu saldırı sonucu arkadaşlarımız çeşitli yerlerinden yaralanmış, BES Ankara 2 Nolu Şube Yöneticimiz Mehmet KARAASLAN gözaltına alınmıştır. Daha sonra kimlik tespiti yapılan arkadaşımız savcılığa sevk edilerek serbest bırakılmıştır. Bugün yaşananlar kamu emekçilerinin ve halkın zora dayalı yöntemlerle yönetilmek istemediğini göstermekte, çalışanların söz, yetki ve karar sahibi olma talebini açığa çıkarmaktadır.
Her yıl hükümet ve Maliye Bakanlığı tarafından, Mart ayının son haftasında bir dizi etkinlikle “Vergi Haftası” kutlanmaktadır. Vergi ödemenin kutsallığı, verginin önemi üzerine söylemlerde bulunulmakta, boy boy afişlerle, medya aracılığıyla geniş halk kitleleri manipüle edilmeye çalışılmaktadır. DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ, Vergi, kamu hizmetlerinin maliyetlerini karşılamak üzere,”herkesin mali gücüne göre”, “adaletli ve dengeli” olarak toplanması gereken bir “yükümlülüktür.” Oysa bugün devlet, vergi alması gerekenlerden borç almakta, buna karşılık alabildiği kesimlerden elde ettiği vergi gelirlerinin borçlandığı büyük sermaye kesimlerine aktarmaktadır. Ülkemizde vergiler esas olarak ücretlilerden ve dolaylı vergiler yoluyla toplumun tüm kesimlerinden alınmaktadır. Yıllardır siyasi iktidarlarca IMF, DB ve uluslararası finans çevrelerinin istemleri doğrultusunda izlenen iktisat politikalarının sonucu sözde “Vergi Reformu”yla emekçi halk kesimlerinin vergi yükleri arttırılmaktadır. Vergi kanunlarında sermaye kesimlerini koruyan istisna ve muafiyetler, indirimler getirilmiş, kira, faiz, borsa gelirleri yeterince vergilenmezken, işçi ve emekçiler devlet harcamalarını asıl finanse eden kesim durumuna getirilmiştir. Ülke ekonomisinin yarıya yakını kayıt dışıdır. Ücretlilerden alınan verginin toplam gelir vergisine oranı 1987’de %35 iken, 2002’de %58’dir. Kiralardan, serbest meslek ödemelerinden, zirai ürün satışlarından, mevduat faizlerinden yapılan kesintilerin toplamı %20’yi dahi bulmamaktadır. Buna karşılık milli gelirlerden ücretlilerin aldığı pay %27, sermaye kesimlerinin aldığı pay %73’tür. Öyleyse; fabrikalara, topraklara, limanlar ve tersanelere, madenlere, bankalara sahip olan, enerji üretimi ve dağıtımını, iç ve dış ticaretli, iletişimi ellerinde tutan, milyarlarca dolarlık servete sahip tekeller “devede kulak” misali vergi ödemektedir. Kamusal hizmetler temel insan hakkı olmaktan çıkarılıp, kamusal alanlar özelleştirilmekte; yollar ücretli, eğitim ve sağlık paralı, su ve elektrik, doğal gaz, iletişim fahiş olarak fiyatlandırılmaktadır. Bütçenin son sekiz yılı karşılaştırıldığında, sağlık, eğitim gibi sosyal harcamalarının payının %24’den %13’e, yatırımlara ayrılan payların %17’den %6’ya düştüğü görülmektedir. Öyleyse; söylendiği gibi ödediğimiz her kuruş vergi bize yol, su, elektrik, okul, hastane olarak geri dönmüyor, rantiyeye faiz olarak ödeniyor. En varlıklı kesimlerle en yoksul kesimlerden aynı ölçüde alınan dolaylı vergiler, gelir dağılımını iyice bozmakta, vergide adalet ilkesiyle çelişmektedir. Verginin en önemli üç kalemi; büyük ölçüde emeğiyle geçinenlerin gelirlerinden kesilen gelir vergisi, ekmek, süt, gazete alırken ödediğimiz KDV ile ısınmak için ödememiz gereken akaryakıt tüketim vergisidir. Bu üç vergi, toplam vergilerin % 67’sini oluşturmaktadır. AB normlarına uyum adı altında, Nisan ayından itibaren Özel Tüketim Vergisi de yürürlüğe sokularak adaletsizlik derinleştirilecektir. Zenginlik kaynaklarının %80-90’ını tekeller ellerinde tutarken, devlet bütçesinin üçte ikisini ezici çoğunluğu “dar gelirli” olan tüketiciler üzerinden alınan dolaylı vergiler karşılamaktadır.Bu durum Türk vergi siteminin adaletini göstermektedir.
Resmi “Vergi Haftası” etkinlikleri süresince, vergi gelirlerinin toplanması aşamasında, tüm olumsuz çalışma koşullarına, ağır işyüküne rağmen fedakarca çalışan maliye emekçilerinin talepleri, sorunları görmezden gelinmiştir. Ve son çıkarılan 631 sayılı KHK ile, maliye üst bürokrasinin ücretleri ile maliye emekçilerinin ücretleri arasında uçurumlar yaratılmıştır. İşin mutfağında çalışan emekçiler yoksulluk sınırının yarısı kadar bir ücretle çalıştırılmaya devam ediyor. Basın yoluyla, nasıl bir vergi sistemi istediğimizi ve maliye emekçilerinin taleplerini kamuoyuna duyurmak istoruz.
DAHA ETKİN BİR VERGİ UYGULAMASI İÇİN MALİYE EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALIDIR.
Yüklə 0,87 Mb. Dostları ilə paylaş:
|