BiRİNCİ BÖLÜM 2008 yili programinin makroekonomik amaç ve poliTİkalari


D. FİNANSAL SİSTEMİN GELİŞTİRİLMESİ



Yüklə 5,27 Mb.
səhifə19/43
tarix18.12.2017
ölçüsü5,27 Mb.
#35261
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   43

D. FİNANSAL SİSTEMİN GELİŞTİRİLMESİ

1. Mevcut Durum


2006 yılı sonu itibarıyla finans sektörünün toplam aktif büyüklüğü 568,2 milyar YTL seviyesinde bulunmaktadır. Bu büyüklük ABD doları bazında 402,1 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Bankacılık sektörü, toplam finans sektörünün yüzde 87,8’ini oluşturmaktadır. 2006 yılında finans sektörünün aktif büyüklüğünün GSYİH’ya oranı yüzde 98,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Sigorta ve emeklilik sektörü, bireysel emeklilik şirketlerinin yönettiği fonlarda görülen artışa karşın tüm finansal sektör içinde yüzde 3,8 payla görece düşük oranda kalmıştır. Finans sektörü içinde diğer önemli büyüklük yatırım fonlarında görülmektedir. Finansal kiralama şirketleri, faktoring ve tüketici finansman şirketleri gibi bankacılık sektörüne alternatif mali enstrümanlar sunan kuruluşlar nispeten küçük sektör paylarıyla faaliyetlerini sürdürmektedirler. Özel amaçlı kalkınma ve yatırım bankalarının da dahil edildiği kamu bankalarının finansal sistem içindeki payı ise yüzde 27,1 düzeyinde bulunmaktadır.

TABLO:IV. - Finans Sektörünün Aktif Büyüklüğü (2006)




Milyon

YTL

Milyon

ABD Doları

Sektör Payı

(Yüzde)

GSYİH ‘ya

Oran (Yüzde)

Kuruluş

Sayısı

Bankalar

498 596

352 838

87,8

86,5

50

Kamu Bankaları (1)

154 047

109 014

27,1

26,7

7

Özel Bankalar

330 810

234 102

58,2

57,4

39

Katılım Bankaları

13 739

9 723

2,4

2,4

4

 













 

Sigorta ve Emeklilik

21 426

15 162

3,8

3,7

53

Sigortacılık

17 479

12 369

3,1

3,0

41

Bireysel Emeklilik Şirketleri (2)

2 815

1 992

0,5

0,5

11

Reasürans

1 132

801

0,2

0,2

1

 













 

Finansal Kiralama Şirketleri

9 968

7 054

1,8

1,7

81

Faktoring

6 332

4 481

1,1

1,1

87

Tüketici Finansman Şirketleri

3 384

2 395

0,6

0,6

9

Yetkili Müesseseler (3)

508

360

0,1

0,1

761

İkrazatçılık (4)

70

50

0,0

0,0

33

 













 

Aracı Kurumlar

2 734

1 935

0,5

0,5

100
















 

Yatırım Ortaklıkları

3 148

2 228

0,6

0,5

43

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

2 481

1 756

0,4

0,4

11
















 

Yatırım Fonları

22 012

15 577

3,9

3,8

289

A tipi

832

588

0,1

0,1

126

B tipi

21 180

14 988

3,7

3,7

163



















Toplam (5)

568 179

402 079

100,0

98,6

712

Kaynak: BDDK, SPK, İMKB, Hazine Müsteşarlığı, TSPAKB, TBB

(1) Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Birleşik Fon Bankası A.Ş., İller Bankası, Türk Eximbank ve Türkiye Kalkınma Bankası.

(2) Yönetilen fon büyüklüğü verilmektedir.

(3) Faaliyet büyüklüğü toplam ödenmiş sermaye değeri olarak verilmiş olup rakamlar 2005 yılına aittir.

(4) Aktif büyüklüğü olarak toplam sermaye değeri verilebilmektedir.

(5) Yetkili müessese ve ikrazatçılar hariç kuruluş sayısı verilmektedir.


Bankacılık

2007 yılı Ekim ayı itibarıyla, Türk bankacılık sektöründe 33’ü mevduat bankası, 13’ü kalkınma ve yatırım bankası ve 4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 50 adet banka faaliyet göstermektedir. Banka sayısı 2006 yılı sonuna göre değişmezken; bankacılık sektörü bilanço büyüklüklerinde ve işlem hacimlerinde son yıllarda belirginlik kazanan büyüme eğilimine paralel olarak şube ve personel sayılarında artış yaşanmıştır. Nitekim 2006 Aralık – 2007 Haziran döneminde şube sayısı 7.296’dan 7.654’e, personel sayısı ise 150.793’ten 156.746’ya yükselmiştir.

2007 yılının ilk yarısında sektörün toplam aktifleri içinde özel mevduat bankalarının payı yüzde 53,2’den yüzde 53,1’e, kamu sermayeli mevduat bankalarının payı yüzde 28,9’dan yüzde 28,6’ya gerilerken; katılım bankalarının payı yüzde 2,8’den yüzde 3,1’e ve kalkınma ve yatırım bankalarının payı yüzde 3,1’den yüzde 3,2’ye yükselmiştir. Makroekonomik istikrarın tesisi, AB ile müzakere sürecinin başlaması, ülkemiz bankacılık sektörünün pek çok finansal ürüne açık bir pazara sahip olması ve büyüme potansiyeli, son yıllarda yabancı bankaların ülkemize yönelik yatırımlarının artmasına neden olmuştur. Ortaklık yapısı içinde yabancı payı yüzde 50’den fazla olan bankaların toplam sektör aktifleri içindeki payı 2005 yılında yüzde 5,1 iken, söz konusu oran 2007 yılının ilk yarısında yüzde 12,1’e yükselmiştir. Sektördeki toplam yabancı payı ise 2007 yılının ilk yarısında İMKB hariç yüzde 22,5’e, İMKB dahil olduğunda yüzde 39,4’e ulaşmıştır. Bankacılık sektörü yoğunlaşmasında ise 2007 yılının ilk yarısında belirgin bir değişim olmamıştır. 2007 yılı Haziran ayı itibarıyla aktif büyüklüğü bakımından en büyük beş bankanın sektör içerisindeki payı yüzde 60,9 ile 2006 yıl sonu seviyesini korurken, en büyük 10 bankanın payı yüzde 83,5’ten yüzde 83’e gerilemiştir.

2007 yılı Haziran ayı itibarıyla kesinleşmiş banka bilançoları (katılım bankaları hariç) değerlendirildiğinde; 2006 yılının ilk yarısında Türk bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin 2006 yılı sonuna göre YTL bazında yüzde 6,4 oranında artarak 516 milyar YTL’ye, ABD doları bazında ise yüzde 14,4 oranında artışla 392,5 milyar ABD dolarına ulaştığı görülmektedir. Aynı dönemde, bankacılık sektörünün gelişmişliğinin bir göstergesi sayılan bankacılık sektörü aktiflerinin GSYİH’ya oranı yüzde 84,1’den yüzde 84,3’e yükselmiştir. Sektörün aktif büyüklüğündeki artış devam etmekle birlikte önceki yıllara göre yavaşladığı görülmektedir.

Son yıllarda bankacılık sektörü kredilerinde görülen yükseliş eğilimi, yavaşlamakla birlikte, 2007 yılında da devam etmiştir. Özellikle bireysel krediler ile işletme kredilerindeki artış bankacılık sektörü kredi hacminin 2007 yılının ilk yarısında yüzde 11,7 oranında artış ile 218,1 milyar YTL’den 243,6 milyar YTL’ye yükselmesinde etkili olmuştur. Kullanıcılar itibarıyla bakıldığında; 2006 Aralık - 2007 Haziran döneminde KOBİ kredilerinin yüzde 15,7 oranında artışla 56,4 milyar YTL’den 65,3 milyar YTL’ye, bireysel kredi hacminin yüzde 15 oranında artışla 67,7 milyar YTL’den 77,8 milyar YTL’ye ve diğer ticari kredilerin yüzde 7,2 oranında artışla 85,6 milyar YTL’den 91,7 milyar YTL’ye ulaştığı görülmektedir. Böylece; 2005 yılı sonunda yüzde 38,9 ve 2006 yılı sonunda yüzde 45 olan kredilerin toplam aktifler içerisindeki payı 2007 yılı ortası itibarıyla yüzde 47,2’ye ulaşmış bulunmaktadır. Bu gelişmeye paralel olarak, 2005 yılı sonunda yüzde 31,4 ve 2006 yılı sonunda yüzde 37,8 olan bankacılık sektöründe kullandırılan kredilerin GSYİH’ya oranı da 2007 yıl ortası itibarıyla yüzde 39,8’e yükselmiştir. Bu gelişmeler, son yıllarda Türk bankacılık sektörünün üretken sektörlere daha fazla finansman sağlama imkanı elde ettiğine işaret etmektedir. Banka grupları arasında kalkınma ve yatırım bankaları ve özel bankalar, kamu sermayeli mevduat bankalarına göre kaynaklarının daha büyük bölümünü kredilere aktarmaktadır. Nitekim; kredilerin toplam aktifler içindeki payı 2006 yılının ortası itibarıyla kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 61,7, özel bankalarda yüzde 50,4 iken; kamu bankalarında bu bankaların portföylerinde yüksek seviyede kamu borçlanma senetleri bulundurmalarının etkisiyle yüzde 34,6 ile daha düşük seviyededir.

Banka plasmanları içerisinde 1990’lı yıllardan itibaren önemli bir seviyeye ulaşan menkul kıymetler portföyünün payında 2004 yılından itibaren görülen belirgin düşüşün ardından, söz konusu payın 2007 yılının ilk yarısında fazla değişmediği görülmektedir. Ağırlıklı olarak kamu borçlanma senetlerinden oluşan menkul kıymetler portföyünün toplam aktifler içerisindeki payı kredi portföyündeki büyümenin de etkisiyle 2006 yıl sonundaki yüzde 34,7 seviyesinden 2007 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 33,8’e gerilemiştir. Menkul kıymetler portföyünün toplam aktiflere oranı 2007 yılı Haziran ayı itibarıyla kamu bankalarında yüzde 48,8, özel bankalarda yüzde 30,9, yabancı bankalarda yüzde 17,2 ve kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 12,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.



TABLO:IV. - Bankacılık Sektörü Bilançolarına Ait Bazı Büyüklükler (1)




2004

2005

2006

2007

Haziran

Temel Büyüklükler (Milyar YTL)









Aktif Büyüklüğü

306,5

397,0

484,9

516,0

Krediler

103,2

153,1

218,1

243,6

Mevduat

197,4

253,6

312,8

331,8
















Performans (Yüzde)













Net Dönem Karı (Milyar YTL)

6,5

5,7

11,0

7,9

Net Kar (Zarar) / T. Aktif

2,1

1,4

2,3

1,5

Net Kar (Zarar) / Öz kaynak

14,0

10,6

18,9

12,2

Kredi / Mevduat

52,3

60,4

69,7

73,4
















Riskler (Yüzde)













Sermaye Yeterliliği Oranı

28,8

24,2

22,0

18,8

Bilanço İçi Döviz Pozisyonu (Milyar ABD Doları)

-1,4

-1,9

-5,5

-7,7

Net Genel Döviz Pozisyonu (Milyar ABD Doları)

-0,1

-0,1

0,2

-0,6

Tahsili Gecikmiş Alacaklar (TGA) / Krediler

6,2

4,9

3,8

3,7

TGA (Net) / Krediler

0,7

0,5

0,3

0,4

Menkul Değerler Cüzdanı / Aktifler

40,4

36,0

34,7

33,8

Kaynak: TBB, BDDK

(1) Katılım bankaları hariç


Ekonomik faaliyetlerdeki canlanma, toplam kredi hacmindeki artış ve borç yeniden yapılandırması gibi uygulamaların etkisiyle tahsili gecikmiş alacak stokunun toplam kredilere oranında son yıllarda görülen düşüşün 2007 yılında durduğu görülmektedir. 2006 yıl sonunda bir önceki yıl sonuna göre 1,1 puan azalışla yüzde 3,8’e gerileyen söz konusu oran 2007 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiştir.

Bankacılık sektörünün pasif yapısına bakıldığında; bankaların en önemli fon kaynağı olan mevduatların 2006 yıl sonuna göre yüzde 6,1 oranında artarak 312,8 milyar YTL’den 331,8 milyar YTL’ye çıktığı görülmektedir. Bu dönemde YTL mevduatlar yüzde 8,5, YP mevduatların ABD doları değeri ise yüzde 14 oranında artmıştır. YP mevduatların YTL değerindeki artışın ise ABD dolarındaki değer kaybı sonucunda yüzde 2,1 ile daha sınırlı kalması sonucunda, YP mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 38,4’ten yüzde 36,9’a gerilemiştir. Mevduatların bankacılık sektörü pasifleri içerisindeki payı aynı dönemde fazla değişmemiş ve 2006 yılı sonunda yüzde 64,5 iken 2007 yılının ilk yarısında yüzde 64,3 olarak gerçekleşmiştir. Son yıllarda büyük artış kaydeden ve sektörün önemli kaynaklarından birisi haline gelen bankaların yurtdışından sağladıkları fonlar, 2007 yılının ilk yarısında da artmasına karşın, artış hızında önceki yıllara göre gerileme olmuştur. Büyük bölümünü yurtdışından sağlanan kaynakların oluşturduğu “alınan krediler” kalemi ABD doları bazında yüzde 9, YTL bazında ise yüzde 0,9 oranında artarak 57,4 milyar YTL’ye yükselmiştir. “Alınan krediler” kaleminin toplam pasifler içindeki payı ise 2006 yılı sonunda yüzde 11,7 iken, 2007 yılı Haziran ayında yüzde 11,1’e gerilemiştir.

Mevduatın krediye dönüşüm oranında 2002 yılında başlayan istikrarlı artış 2007 yılında da devam etmiştir. 2005 yılı sonunda yüzde 60,4 ve 2006 yılı sonunda yüzde 69,7 olan mevduatın krediye dönüşüm oranı 2007 yılı Haziran ayında yüzde 73,4 olarak gerçekleşmiştir. Gruplar itibarıyla ise bu oran özel bankalarda yüzde 81,6, kamu bankalarında yüzde 44,1 ve yabancı bankalarda yüzde 99,5’tir.

Son yıllarda, risk ağırlıklı varlıklarda kredi portföyündeki hızlı büyümeden kaynaklanan artış, sermaye yeterliliği oranlarında düşüşe neden olmaktadır. 2006 yılında risk ağırlıklı varlıklardaki artışın yanında Mayıs ve Haziran aylarında yaşanan dalgalanma sürecinde faiz oranlarında yaşanan yükselme sebebiyle sermaye yeterlilik oranında düşüş yaşanmıştır. 2007 yılının ilk yarısında da sermaye yeterlilik oranı gerilemiş ve 2006 yılı sonundaki yüzde 22 seviyesinden yüzde 18,8’e inmiştir. Banka grupları bazında bakıldığında, kamu bankalarının sermaye yeterlilik oranının sıfır risk ağırlıklı DİBS stokunun portföylerindeki ağırlığı nedeniyle, kalkınma ve yatırım bankalarının sermaye yeterlilik oranının ise plasman yapıları nedeniyle diğer banka gruplarına göre yüksek seyrettiği görülmektedir. Nitekim 2007 yılı Haziran ayı itibarıyla, sermaye yeterlilik oranları kamu bankalarında yüzde 20,3 ve kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 68,5 iken, özel bankalarda yüzde 16,2, yabancı sermayeli bankalarda ise yüzde 15,8 seviyesindedir.

2007 yılı Haziran ayı itibarıyla, bankacılık sektörünün bilanço içi yabancı para açık pozisyonu 2006 yılı sonuna göre yaklaşık 2,2 milyar ABD doları artarak 5,5 milyar ABD dolarından 7,7 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Söz konusu dönemde bilanço içi döviz açık pozisyonu artmasına karşın, döviz açık pozisyonunun bilanço dışı fazlayla büyük ölçüde dengelendiği gözlenmektedir. Bilanço dışı işlemlerin etkisiyle 2006 yıl sonunda 184 milyon ABD doları fazla veren yabancı para net genel pozisyonu 2007 yılı ortası itibarıyla 618 milyon ABD dolaı açık vermiş olup söz konusu açıktan kaynaklanan kur riski yönetilebilir seviyelerde seyretmektedir.

2007 yılının ilk yarısında Türk bankacılık sektörü karlılığı artmaya devam etmiştir. Yılın ilk altı aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, bankacılık sektörünün net karı yüzde 57,7 oranında artarak 5 milyar YTL’den 7,9 milyar YTL’ye yükselmiştir. Kar tutarında görülen bu artış aktif ve özkaynak karlılığının da iyileşmesine neden olmuştur. Bu çerçevede, 2006 yılının ilk yarısında yüzde 1,1 olan aktif getiri oranı 2007 yılının ilk yarısında yüzde 1,5’e yükselirken, aynı dönemde özkaynak getiri oranı yüzde 9,8’den yüzde 12,2’ye çıkmıştır. 2007 yılının ilk yarısındaki karlılık performansında kredi ve menkul kıymet faiz gelirleri, bankacılık hizmet gelirleri ile aktif satışından elde edilen gelirler etkili olmuştur. 2002 yılından itibaren kredilerden sağlanan gelirlerin ve bankacılık hizmet gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı artarken, menkul değerler portföyünden alınan gelirlerin toplam içindeki payı azalmaktadır. Asli faaliyet alanlarından elde edilen gelirlerin payındaki bu artış, sektörün sağlıklı bir gelir yapısına kavuşmakta olduğuna işaret etmektedir.

Katılım bankalarının bilançoları değerlendirildiğinde; toplam aktiflerinin 2006 yılının ilk yarısında bir önceki yıl sonuna göre yüzde 22,2 oranında artarak 16,8 milyar YTL’ye yükseldiği görülmektedir. Aynı dönemde katılım bankalarının kullandırdıkları fonlar yüzde 35,4 oranında artarak 12,6 milyar YTL’ye, topladıkları fonlar ise yüzde 15,2 oranında artarak 12,8 milyar YTL’ye yükselmiştir. Kullandırılan fonlardaki yüksek artış sonucunda, katılım bankaları tarafından toplanan fonların kullandırılan fonlara dönüşüm oranı 2006 yılında yüzde 83,6 iken, 2006 yılının ilk yarısında yüzde 98,3’e ulaşmıştır. Katılım bankalarının sermaye yeterlilik oranı ise aynı dönemde yüzde 16,5’ten yüzde 16’ya gerilemiştir.


Yüklə 5,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin