Ç meba ında ayaktakımından bir İsrtaııbul Delikanlısı



Yüklə 5,85 Mb.
səhifə52/90
tarix17.01.2019
ölçüsü5,85 Mb.
#97870
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   90

(sene 957)

2. Tamir kitabesi:



Hâce Mahtûme Hanımın cariyesi Hâce Narkerâb Kalfa'nın hayratıdır (sene 1282)

Çatalca Hamamı (Plân : Behçet Cantok)

Çatalcesmc (Resim : Hüsnü)

ÇATALÇEŞME MESCİDİ

3780 —


İSTANBUL

ANSİKLOPEDİSİ

— 3781 —

ÇATANA




ÇATALÇEŞME MESCİDİ Cağaloğlu civarında Çatalçeşme ve Mçlla Fenârî sokaklarının kavuşak noktasında, köşe başındadır; banisi Fatih Sultan Mehmed devri ulemâsından Bursa kadılığında bulunmuş Fenârîzâde Yusuf Bâli Efendidir. Hadikatül Cevâmi şu malûmatı veriyor:

«Banisi Fenârîzâde Yusuf Bâli efendidir; o-ğullanndan Ahmed Paşanın Valide Hamamı kur-binde mescidi vardır, diğer oğlu îsâ Efendi Halıcılar Köşkünde Kilise .Mescidinin (B.: Fenârî îsâ Mescidi) vâkıfıdır. Bu mescidin minberini Mehmet Emin zade Sâdık Ağa vaz etmişdir ki Kayalar Mezarlığında (Rumelihisarı) medfundur; mahallesi vardır.»

Ekrem Hakkı Ayverdi 1953 de neşredilmiş «Fâtih Devri Mimarîsi» -adlı eserinde şunları yazıyor: «Ufak ve harab bir camidir. Bugünkü binası XIX. asır yapısıdır, namaza kapalıdır».

Dört kö'şe plânlı ve-duvarla kesme taşdan bu mescid 1960- 1961 yılları arasında iş adamı zenginlerden Konyalı Hacı -Nuri Topbaş tarafından tamir ettirilerek ihya edilmiş ve ibâdete açılmışdır; son cemaat yeri'demir çereiveli bir câmekân içine âlinmışdır; minareye ibâdet satarından çıkılır; yine o hayır sahibi Hacı Nuri Efendi tarafından yep


yeni kilimler ve seccadelerle döşenmişdir. Mescidin yanında küçük bir hazîre vardır.

Bu mescid zamanımızda halk ağzında Fenârî . Camii diye anılır (1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATAL ÇEŞME SOKAĞI — Eminönü İlçesinin Alemdar Bucağının Alemdar Mahallesi sokaklarından; Babıâli Caddesi ile Hilâliahmer Caddesi arasında uzanır; Hoca Rüstem, Bestekâr Osman, Doktor Emin Paşa, Ticarethane, Başmü-sâhib, Hoca Rüstem Mektebi ve Molla Fenârî sokakları ile kavuşakları vardır; Hilâli Ahmer Caddesi ile olan bitim noktası da, Yerebatan Caddesi ve Alay Köşkü Caddesi ile bir dört yol ağzıdır; bir yandan Molla Fenârî, öbür yandan Doktor Emin Paşa sokakları ile teşkil ettiği dört yol ağzı da meydanımsı bir açıklıkdır (1934 Belediye Şehir Rehberi, Pafta 2/15). Babıâli Caddesi tarafından gelindiğine göre iki araba geçecek geniş-likde paket taşı döşeli bir yoldur. Bu sokak üzerinde 5 katlı Aydınlık Han, 4 katlı Orhanbey Hanı, 6 katlı Neş'e Apartımanı büyük binalardır. Cağaloğlu Kız Enstitüsü ve Cağaloğlu Akşam Kız Sanat Okulu bu sokakdadır. Molla Fenârî Sokağı kavuşağı köşesinde Çatalçeşme Mescidi (Molla Fenârî Camii) bulunmaktadır; yine aynı kavuşak

Çatalçeşme Mescidi (Resim ve plân : Nezih)

noktası üzerinde sokağa adını veren iki cebheli metruk çeşme vardır. Ticarethane Sokağı kavu-sağı köşesinde de Dr. Abdullah Cevdet Beyin «İçtihad Evi» adı altındaki meşhur matbaasının bulunduğu ev durmaktadır; dört katlı bir binadır; yine bu sokak üzerinde l çanta imalâthanesi, l marangoz, l bakkal, l kundura tamircisi, 2 elbise temizleme evi, l kasab, l şarab deposu, l gaz o-cağı ve musluk tamircisi, bir lâstik mühür atölyesi, Cihan Komandit Ortaklığı depo ve ardiyesi, Si-negrafik Kollektif Şirketi, Sular İdaresi İstanbul Şubesi vardır; kapu numaralan l - 29 ve 2 - 32 dir. (Kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATAL HAN SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Bayazıdda, Çarşıkapusundan Bayazıda gelir iken sağ kolda .sed üstü bir sokak idi; son istimlâkde (1957 - 1958) kaldırıldı ve yeri meydan ağzı açıklığa katıldı. (1963).

ÇATAL KÖSTEK OLTA — «Çıplak iğneli balık oltası çeşidlerindendir; 15 dirhem ağırlığında dört köşeli ve kâğıd gibi ince bir kurşunun araşma kıldan bir köstek konulur ve muska gibi katlanırsa kösteğin uçları muskanın iki köşelerine

Çata! Köstek Olta (Resim : K, Deveciyan'dan)

rastlar. Mezkûr uçlara yarımşar metroluk birer beden bağlanır ve'bunların ucuna da birer iğne asıldıkdan, ve muskanın üst köşesine ise yarım metro misina ile bir olta bağlandıkdan sonra tekir, kaya ve emsali balıkların avında kullanılır». (Karakin Deveciyan, Balık ve Balıkçılık).

ÇATAL MEKTEB SOKAĞI — Beşiktaş İlçesinin Vişnezâde Mahallesi sokaklarından; 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Sporcu Âdil Sokağı ile Şâir Nedim Caddesi arasında uzanır; mezkûr rehberdeki haritada Şair Nedim Sokağı ile olan kavuşağı karşısında Nüzhetiye Karakol Sokağı görülmektedir; yerinde ise Haremağası Sokağı vardır. (1934 Belediye Şehir Rehberi, Pafta 20/172).

Şair Nedim Caddesi tarafından gelindiğine göre bir araba geçebilecek genişlikde paket taşı döşeli dik bir yoldur; sağ kolda Şehid Ahmed Sokağı ile bir kavuşağı vardır. (Adı geçen rehberde bu sokak gösterilmemişdir; bu kavuşak noktasından sonra hafif bir meyil ile Sporcu Âdil Sokağına iner. Bu sokak üzerinde geçen asır yapısı üç katlı ahşab İbrahim Paşa Konağı görülür; benzerleri çok azalmış binalardandır. (Kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATALSAKAL — İkinci Abdülhamid devri sonlarında Sirkecide meşhur bir birahanenin halk ağzındaki adı; belki ayrıca bir ismi de vardı; sahibin sakal kesimine göre böyle bir adla şöhret bulmuş olacağı muhakkakdır; yeri tesbit edilemedi.

ÇATALSAKAL — İkinci Abdülhamid devri sonlarında namlı bir tuhafiyeci; mağazasının nerede olduğu tesbit edilemedi, o zamanın son moda erkek giyim eşyalarını yapmış ve müşterileri de İstanbulun genç şık küçük beyleri olmuş-dur; Ahmed Râsim Malûmat Gazetesine yazdığı şehir mektuplarından birinde şıklık düşkünü bir delikanlıyı tehzil ederken şunları yazıyor: «... setresi pantalonu siyahı, iskarpinleri samanı, eldivenleri koyu zagfirânî, yeleği kuşînî, mâmûlâtı Çatalsakaldan, gömleği benekli açık havaî, Karl-man'dan alınmış boyunbağı zeytuni, fesi ergüvâ-nî...».

•Bibi. : Ahmed Rasim, Şehir Mektublan, IV, 179. mektup.

ÇATANA — Liman nakil vâsıtalarından bir tip teknenin adı; zamanımızın tenezzüh ve dolmuş motörleri büyüklüğünde kömür yakarak buhar kuvvetiyle gider küçücük vapur; hemen umumiyetle sarı pirincden yapılmış pırıl pırıl bacaları ile pek şirin, pek güzel şeylerdi. Aşırı derecede zenginlerin deniz tenezzühleri için kullandıkları bir tekne idi, zamanımızın tenezzüh motorundan en mühim farkı, motoru sahibi olan zât bir spor gösterisi olarak bizzat kullandığı halde, «Çatana»-nın en az l ateşçi, l tayfa-çımacı, ve l kaptandan mürekkeb üç kişilik mürettebatı bulunması

ÇATİKKAŞ SOKAĞI

— 3782 —


İSTANBUL

ansiklopedisi

3783 —

çatma merdiven sokağı




idi; bu bakımdan bir hususî çatana, motora nis-betle çok daha lüks, masraflı idi. İşi deniz üzerine müesseselerin yüksek memurlarının, müdürlerinin binmesi için çatanaları bulunurdu. Büyük kotraların, yatların, ve harb gemilerinin de muhakkak birer çatanası olurdu.

Bu tip tekneye «Çatana» adının verilmesi çok şirin bir vak'aya bağlanır; 1853 de Kırım Muharebesinin başlamasından az sonra Tuna boyunda «Oltaniça» ve «Çatana» mevkilerinde Ruslara karşı iki muzafferiyet kazanmış idik; o sırada müttefikimiz olan İngilizler de bize iki küçücük vapur hediye etmişdi; bu vapurcuklara «Oltaniça» ve «Çatana» isimleri kondu; Oltaniça Tuna boyuna, ordu hizmetine gönderildi, Çatana da İstanbulda kaldı, ve İstanbullular bu minyatür vapuru pek sevdi, hattâ onu görmek için köprü üstünde saatlerce durup bekleyenler olurdu. Sonraları o tip gemiler çoğalınca «Çatana» adı bir teknenin has ismi olmakdan çıkarılarak, İstanbullular o küçücük vapurların hepsine çatana demeğe başladı. Bibi. : Filiztekin Hâlid, Yeni Galatât.

ÇATİKKAŞ SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Beyoğlunda Kamer Hâtûn Mahallesi ile Kasımpaşamn Sürûrî Mehmed Efendi Mahallesi arasında müşterek bir sokakdır; Sürûrî Mahallesinde İncekaş Sokağı ile Kamerhâtun Mahallesinde Kılıçarslan Sokağı arasında uzanır; bu iki mahalle arasındaki sınır yol Emin Camii Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir, Kamer Hâtûn Mahallesinde Santur Sokağı ve Lüle Sokağı ile kavusakları vardır (1934 Belediye Şehir Rehberi, pafta 14/142 ve pafta 16/141). Yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964), şubat).

ÇATLADI KAPU — «İstanbul surlarının Marmara kıyısındaki kapularmdan; Kadırga Limanı civarındadır, kendi adı da semt adı olmuş-dur; bu kapu 1532 senesinde bir zelzelede çatlamış olduğu için o zamandan bu yana bu isim ile anda geldiği söylenir; bu kapunun yanında, kale bedeni üstünde Jüstinyen Sarayının Jharâbeleri durmaktadır. Yine bu kapunım yanında bir mecra ağzında iki mermer sütun görülür ki üzerlerindeki yazılar, bu taşların Ayasofya Meydanında .İmparator Jüstiny enin heykeli kaidesine âid oldukları fikrini vermektedir.» (Celâl Esed; Eski İstanbul).

ÇATLADIKAPU MESCİDİ — Küçük Ayasofya civarında, Marmara surlarında aynı adı taşıyan kale kapusunun dışında deniz kenarında bir mescid idi; banisi Fâtih Sultan Mehmed devri

adamlarından Kasabbaşı Pîri Ağadır, kabrinin nerede olduğu bilinmiyor. Bu mescid zamanımızda mevcud değildir, ne zaman yıkıldığı, hattâ kesin olarak yeri bile bilinmiyor. Ekrem Hakkı Ayver-di tarafından neşredilen 1883 tarihli bir İstanbul haritasında da gösterilmemişdir.

Bibi. : Hadikatül Cevâmi, I; E. Hakkı Ayverdi, Fatih Devri Mimarîsi.

ÇATLAK — Halk ağzı sıfat: «Deli, yapdı-ğını, söylediğini bilmez, aslında küstah ve terbiyesiz olup da adını deliye çıkarmış» olanlar hakkında bullanılır; misâl:

— Herif çatlağın biri, ağzına geleni söyler, ödüm koptu bir hâdise çıkaracak diye!...

* — Ulan senin Şileli adam akıllı çatlakmıs be... Karakolda vak'ayı hiç utanmadan anlattı, ak sakalımla âleme rezil oldum...

ÇATLAK — Hâneberduş pırpırılar argosunda kadın kasdı ile kullanılır müstehcen isimlerden.

ÇATLAK ÇEŞME SOKAĞI — ,Beşiktaşda Vişnezâde Mahallesi sokaklarından; Silhâne Sokağı ile Şâir Nedim Caddesi arasında uzanır; Maçka Meydan Sokağı, Sporcu Âdil Sokağı, Solgun Söğüt Sokağı, Beşiktaş Kireçhâne Sokağı ve Dibekti Kâmil Sokağı ile kavusakları vardır (1934 Belediye Şehir Rehberi pafta 20/172). Şâir Nedim Caddesi tarafından gelindiğine göre bir araba geçebilecek genişlikde paket taşı döeşli dik bir yokuş olarak başlar; büyüklü, küçüklü ahşab ve kagir evler arasından geçer; l kunduracı, l manav, l kalaycı, l kömürcü, l doğramacı dükkânı vardır; Valde Spor Gençlik Kulübü adı ile bir de spor kulübü lokali görülmüşdür; Dibekti Kâmil Sokağı kavuşağından sonra yokuş aşağı inmeğe başlar, sonra düzleşir; sağ kolda Şenlik Dede Ca-rnii, sol kolda da bir set üstünde Süleyman Ağa Çeşmesi görülür (inşâ târihi 1124 = 1712); Sporcu Âdil ve Solgunsöğüt sokakları ile olan kavusakları arasında Anber Ağa Çeşmesi bulunmaktadır (inşâ târihi 1223 = 1807); kapu numaralan l - 33 ve 2 - 27 dir (kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA — Hüseyin Kâzım Bey Büyük Türk Lûgatında; «Döşemelik ve yasdıklık bir nevi dokuma» diyor. Antikacı Nureddin Rüşdi Büngül «Eski Eserler Ansiklopedisi» adlı eserinde şunları yazıyor: «Bir metro kadar uzunluğunda ve 50-60 santim eninde eski kabartma halı yastıklarının biraz büyüğü olan kadife çatmalardan Aydos, Bursa, Bilecik çatmalarının içinde fevkalâde olanları vardır; bunların 1000 lira ettiği, ve daha büyük seccade tarzında olanların 3000 lira kadar ettiği

vâkidir (1939 daki değerler). Bunlar gaayet ince kilim gibi ipek bir zemin üzerine kabartma kadifedir. Yavuz Sultan Selimin Aydos çatması kullandığı söylenir; şimdi ele geçen çatmalar Bursa ve Bilecik mallarıdır, Aydos çatmaları görülmemektedir; yahud görüyoruz da anlayamıyoruz; kırk, elli senelik parçalan da 50 - 80 lira etmektedir. Bu sanat himaye edilmelidir»; ve kendi karihası eseri şu beyti kaydediyor: Sanmayınız antikacı atması Para eder Türkiyenîn çatması

Meşhur antikacı maalesef gaayetle meşhur olan Üsküdar çatmasını unutmuşdur.

Mehmed Zeki Pakahn da «Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri» isimli büyük eserinde çatma için şunları yazıyor:

«Çatma yaktiyle yapılan bir nevi Türk kumaşının adıdır; sâde, kılabdanlı ve başka türlü nevileri vardı; elbiseler, örtüler, yastık yüzleri yapılırdı.

«Üsküdar, Bilecik ve Bursada pek güzelleri yapılırdı. Üsküdarda yüzlerce tezgâh, çatma dokur, bu yüzden pek çok insan geçinirdi. Memleketimize Avrupa eşyası girmeye başladıkdan sonra çatmacılık sanatı ölmüşdür. Avrupalılar ötede beride kalan parçalarını almışlar, memleketlerindeki müzelerine koymuşlardır.

«Topkapu Sarayı Müzesinde nefis türk çatmalarından birçok elbiseler vardır.

«Çatma yapanlara çatmacı denilirdi.

«Arşivdeki bir vesikada Bursa çatmalarının 14 endaze uzunluğunda ve l! endaze eninde olduğu yazılıdır.

«Sanat Ansiklopedisinde şu izahat vardır: Üsküdar, Bilecik ve Bursada ipek ile dokunan kabartma çiçekli kadife kumaş ki çoğu lâle üslûbun-dadır; bunların Üçüncü Ahmed ve Dâmad İbrahim. Pasa zamanında dokunanlarına Ahmediye denilir...» (M. Z. Pakahn, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri).

ÇATMA (Necdet) — Nâmı diğerle Üçkulak Necdet, 1961 yılında çalışmış dört kişiden mü-rekkeb bir' hırsız çetesinin en faal uzvu, başı; bu adam ile Hüseyin Çoruklu, İhsan Öngü ve Saba-haddin Ünüstü (Kafakol Sabahaddin) den mürek-keb hırsız çetesine aralarında «Toptan Götür A-nonim Şirketi» adı verilmiş ve Necdet Çatma tarafından, kanunî madde ve şekline uygun olarak şirketlerinin gaayetle muntazam muhasebe defteri tutulmuşdur, gelir hanesine çalınan eşyanın müfredatı kaydedilmiş, satış yapıldıkça da gider hanesi işlenmiş, alman paralar kaydedilmiş, prtak-

ların şirketden eşid olarak çekdikleri paralar da ayrıca fevkalâde intizam ile kaydedilmişdir. Defterlerinden üç ay içinde 13 yerden ticarî eşya çaldıkları anlaşılmışdır. Yakalanışları da, 50 bin liralık bir parti malın satışında verdikleri faturanın sahte oluşunun nazarı dikkati çekmesi ile olmuş-clur. (Ocak 1962, günün gazeteleri).

Hırsızlık yolunda ticarî metodla çalışmış Necdet Çatmanın tafsilâtlıca hal tercemesi elde edilemedi.

ÇATMACILAR SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Üsküdarda İhsaniye .sokaklarından; Doğancılarda Paşakapusu Geçidi ile Se-limiyede Harem İskelesi Sokağı arasında, İhsani-yeyi boydan boya kat eder uzun bir yoldur. Avcu Sokağı, Hacı Emin Paşa Sokağı, Edhem Paşa Sokağı, Köprülü Konak Sokağı, Büyük Mustafa Paşa Sokağı, Şerif Bey Çeşmesi Sokağı ile kavusakları vardır (1934 Belediye Şehir Rehberi pafta 27/İhsaniye). Yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1964, şubat).

ÇATMALI MESCİD SOKAĞI — Kasımpaşamn Çatma Mescid Mahallesi sokaklarından; Çatmalı Mescid Kuyu Sokağı ile Tepebaşı Caddesi arasında uzanır, bir araba geçebilecek genişlikde kabataş döşelidir, kapu mimarları 1-9, 2-14 olup sokağa ve mahalleye adını veren mescid bu sokak ile Çatma Mescid Kuyu Sokağı kavu-şağındadır (kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA MEKTEBİ SOKAĞI — Kasımpa-şada Çatma Mescid Mahallesi yollarından. Tepe-başı Akarca Yolu ve Derviş Mehmed Sokağı ile teşkil ettiği üç yol ağzı ile Tepebaşı Caddesi arasında uzanır. Küçük Hamam Sokağı ile kavuşağı vardır; Çatma Merdiven ve Camadan sokakları ile de dört yol ağzı yaparak kesişir. Tepebaşı Caddesi tarafından gelindiğine göre bir araba geçebilecek genişlikde, kabataş döşeli ve bozuk bir yoldur; 2-3 katlı ahşab veya beton evler arasından geçer; kapu numaıaları l - 19, 2 - 32 dir (kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA MERDİVEN SOKAĞI — Kasım-paşada Çatma Mescid Mahallesi sokaklarından; Çatma Mescid Sokağı ve Küçük Hamam Sokağı ile teşkil ettiği dört yolağzı ile Tepebaşı Akarca Yolu arasında uzanır. Çatma Mescid Çeşme Sokağı, Ateş Ahmed Sokağı ile kavusakları vardır, Tabur İmamı Sokağı ve Çatmalı Mekteb Sokağı ile de dört yol ağzı yaparak kesişir.

Tepebaşı Akarca Yolu tarafından geliadiğine

çatma mescid

-_ 3784 _

İSTANBUL

ANSİKLOPEDİSİ

— 3785 —

ÇAVALYA



göre bir araba geçecek genişlikde ve meyilli bir yol olarak başlar; kagir ve ahşab evler arasından geçer; Tabur İmamı Sokağı kavuşağına gelince merdivenli yol olur, Çatmalı Mekteb Sokağı ka-vusağından sonra yine meyilli adî yola döner. Ka-pu numaraları 1-9, 2-22 dir (kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA MESCİD — Hadikatül Cevâmide-ki kayıd şudur: «Banisi Koca Kasım Paşadır ki tafsîli hâli kendi camii kebîrinde mürûretti, o cami ile bu- mescidin vakfı ve mütevellisi birdir; bu mescidin mahallesi vardır».

Kasımpaşada kendi adını taşıyan mahallede Çalmak Mescid Sokağı ile Çatmalı Mescid Kuyu Sokağı kavuşağı üzerindedir.

Çatma Mescid (Plân : Hüsnü)

Dört kagir duvar üzerinde kiremit kaplı bir çatı ve bodur taş minareli bir mesciddir; spkak-dan beş basamak beton merdivenle çıkılır; beton bir pabuçluk medhalden son cemaat yerine girilir; son cemaat yerinde sağda ve solda birer merdiven vardır, sağdaki minareye, soldaki kadınlar mahfiline çıkar.

İbâdet sahnı mihrab duvarında 4, sol duvarda 3, ve son cemaat yerine açılır 4, ki cem'an 11 büyük pencere ile aydınlatılmışdır; son cemaat yerinde de dar bir avluya bakar 3 pencere bulunmaktadır.

İki maksuresi ve ahşab minberi vardır. Kay-de değer başkaca bir şey görülmedi.

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA MESCİD ÇEŞME SOKAĞI — Kasımpaşanın Çatma Mescid Mahallesi sokakla-

rından; Çatma Mescid Merdiven Sokağı ile Te-pebaşı Caddesi arasında uzanır; Camadem Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir. Bir araba geçecek genişlikde, kabataş döşeli, kısmen bozuk bir yoldur. 2-3 katlı ahşab evler, daha fazla katlı kagir, beton evler ve apartımanlar arasında uzanır; l kömürcü, l marangoz, l bakkal dükkânı vardır; kapu numaraları 3-19 ve 2-22 dir; mahalle muhtarı ığı bu sokak üzerindedir (kasım 1963 .

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA MESCİD HAMAMI — Kasımpaşada Çatma Mescid Mahallesinde bulunduğu için bu isim ile anılır ise de ayrıca «Küçük Hamam* diye de meşhurdur; bir çifte hamamdır; Kasımpaşa Vapur İskelesi tarafından gelindiğine göre, Bahriye Caddesinin sağ tarafında Tali Sokağına girilince Hayratçı ve Küçükhamam sokakları ka-vuşağındadır. Beş katlı büyük bir beton binanın altında kalmışdır; kapusunun üstündeki tabelâ olmasa, o koca beton yapının altında, içinde mükellef bir çarşı hamamının bulunduğu aslaa tahmin olunamaz; erkekler hamamının kapusu Hayratçı Sokağında 3 numaralı, kadınlar hamamının kapusu da Küçükhamam Sokağında 2 numaralı kapulardır.

1950 târihindenberi sahibi Sivaslı Hasan Çakır tarafından işletilmektedir.

Erkekler hamamının câmekân kismı elli müşteriyi rahatça alabilecek genişliktedir, bir büyük soyunma odası ile üç soyunma bölmesi vardır; ve arkada çamaşır kurutma yeri olarak kullanılan bir taşlık bulunmaktadır.

Soğukluk bir tonos ve bir beşik kubbe ile örtülüdür, sol tarafda yine bir tonos altında iki göz ayak yolu vardır.

Asıl yıkanma yeri, harâre, oldukça karışık, ve kendine mahsus bir plâna sâhibdir. Önce bir tonos altında iki kurnalı bir sofa, onun solunda, yine bir tonos altında keza üç kurnalı diğer bir sofa, onun bitiminde de teker kurnalı iki bölme görülür. Sağda bir geçid-kapudan bir kubbe altında köbek taşının bulunduğu kısma girilir, bu kısımda üç kurna vardır. Sağda bir tonos altında üç kurnalı bir soğuk halvet, ve karşıda, sol tarafda bir kubbe altında üç kurnalı bir sıcak halvet vardır. Erkekler hamamı böylece 18 kurnadır.

Kadınlar hamamına gelince, soğukluk hazfedilmiş gibidir; câmekândan bir kubbe aîtinda beş kurnalı bir sahaya girilir, bunun sağında., bir küçük kubbe altında üç kurnalı bir halvet ile bir göz ayak yolu vardır. Bir geçid-kapudan bir tonos

altında 8 kurnalı ikinci bölüme geçilir, onun gerisinde de bir kubbe altında üç kurnalı bir halvet bulunmaktadır: kadınlar hamamı da böylece 19 kurnadır.

Kasımpaşa Küçük Hamamı, plânında da görüleceği veçhile klâsik türk hamam yapışma uymayan bir bünyeye sâhibdir.

Hamam yazın çalı ile. kışın mâden kömürü ile ısıtılmaktadır; suyu terkos suyudur. Semt kalabalık olduğundan müşteri bakımından da işlek bir hamamdır. Kadınlar hamamının has müşterileri de Kuledibi'nin mûse-vî hanımlarıdır. 1963 de erkekler hamamında bir külhana, bir natır ve bir deüâk işlemekde idi; temiz, yüze güler hâli olan hamamdı.

.Hâlid ERAKDAN.

ÇATMA MESCJÖ KUYU SOKAĞI — Kasımpaşada Çatma Mescid Mahallesindedir; Küçük Hamam Sokağı ve Çatma Merdiven Sokağı ile teşkil ettiği üç yol ağzı ile Tepebaşı Caddesi arasında uzanır; Camadan Sokağı ve Çatmalı Mescid Sokağı ile kavuşakları vardır. Tepebaşı Caddesi tarafından gelindiğine göre bir araba geçebilecek genişlikde, kabataş döşeli bir yol olup Küçük Hamam Sokağına birkaç basamak merdivenle bağlanır. İki kenarındaki evlerin çoğu ahşab ve hemen hepsi mütevazı gelirli aile meskenleridir. Kanu numaralan 1-15 ve 2-18 dir.

(kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇATMA. MESCİD MAHALLESİ — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Beyoğlu İlçesinin Kasımpaşa Nahiyesinin mahallelerinden (pafta 16/179); Kasımpaşanın Bedreddin, Camükebir, Yahya Kâhya, ve Beyoğlu Merkez nahiyesinin Evliya Çelebi Mahalleleri ile çevrilmişdir. Sınır sokakları şunlardır: Tozkoparan Caddesi (Evliya Çelebi Mahallesi ile), Çivici Sokağı (Yahya Kâhya Mahallesi ile), Bahriye Caddesi (Camii Kebir Mahallesi ile), Babahindi Sokağı ve Tepebaşı A-karca Yolu (Bedreddin Mahallesi ile). İç sokakları şunlardır: Tozkoparan Cami Sokağı, Tozkoparan Mezarlık Sokağı, Tepebaşı Caddesi, Yunus Kaptan Sokağı, Söğütözü Sokağı, Taşçı Kemal Sokağı, Mehmed Pehlivan Sokağı, Küçük Hamam Sokağı, Çatmalı Mescid Kuyu Sokağı, Çatmalı Mes-

cid Sokağı, Çatmalı Mekteb Sokağı, Ateş Ahmed Sokağı, Tabur İmamı Sokağı, Çatmalı Mescid Çeşme Sokağı, Çatma Merdiven Sokağı, Camadan Sokağı.

Çatma Mescid Hamamı (Plân : Hâlid Erakdan)

Mahalle muhtarı Sıdıka Öcal'ın verdiği malûmata göre mahallede 1446 ev, 2 apartıman, 140 dükkân, l han, l hamam, l çukulata fabrikası, i garaj, 2 çeşme ve l ayazma bulunmakta idi, nüfusu da 4533 erkek ve 3824 kadın olmak üzere 8357 kişi idi. (kasım 1963).

Hakkı GÖKTÜRK

ÇAV — Batı türkçesinde terkedilmiş, kullanılmaz olmuş isimlerden, «ses, nida, ün, şöhret, ilân, bildiri, çağırma, davet» anlamındadır (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lügati).

Hüseyin Kâzım Bey «Çavuş» ismini bu «çav» dan çıkmış olduğunu söylüyor ve tarih hakikatine dayanarak çavuşu da: «Eskiden divânlarda verilen kararları ve hükümleri yüksek sesle halka bildiren adam» diye tarif ediyor; sonra: «çavuş askerlikde de küçük zabittir» diye ilâve ediyor.

ÇAVALYA ı— «Çavla» da denilir; sureti

ÇAVDAR (Mehmet Hayri)

— 3786 —


istanbul

ANSÎKLOPEDÎSÎ

— 3787 —

ÇAVUŞ





Çavuşlar

Soldan sağa: Alay Başçavuşu, Divan Çavuşu, İçoğîanlan Çavuşu. (Resim : Sabiha Bozcalı)


mahsûsada yaptırılıp kullanılan balıkçı küfesi; küçükleri 25 - 30, en büyükleri 80 - 90 santim çapında, üstü ile dibi hemen aynı çapda, derinliği de en çok iki karış ,kadar olan küfedir; karşılıklı iki yanında da birer kulpu vardır. Balık balıkhaneye balıkçılar tarafından çavalyalarla getirilir, tartı ve fiatlandırma da çavalya üzerinden yapılır; mad-rabazlarca satın alınan balıklar |da Balıkhaneden balıkpazarlanna ve dükkânlara çavalyalarla götürülür.

Çavalyalara yalnız taze balıklar değil, tuzlu balıklar da konulup nakil olunur.


Yüklə 5,85 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   90




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin